Enflasyon raporuna rağmen hisse senetleri neden düşüşte?

BORSAGUNDEM.NET - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’de yatırımcılar, enflasyonun Fed’in yüzde 2 hedefine doğru ikna edici kanıtlar vermesini bekliyordu; beklenen oldu ancak hisse senedi piyasaları buna düşüşle yanıt verdi.

Borsagundem.net’in derlediği bilgilere göre, yıllardır artan hayat pahalılığıyla mücadele ettikten sonra Amerikalılar nihayet küçük bir rahatlama elde etti. Çalışma İstatistikleri Bürosu verilerine göre, ABD enflasyonu Haziran ayında aylık bazda yüzde 0,1 oranında düşerek analistlerin yüzde 0,1'lik artış yönündeki fikir birliği tahminini aştı. Yıllık bazda da tüketici fiyatları yalnızca yüzde 2,97 oranında arttı. Bu, son üç yılın en küçük artışına karşılık geldi.

Piyasalar da mücadelenin kazanıldığına ikna oldu

Fortune’dan Will Daniel’ın haberine göre, GW&K Investment Management Küresel Stratejisti Bill Sterling, “Beklentiler bunun iyi bir rapor olacağı yönündeydi. Ancak gördüğünüz gibi beklenenden daha iyiydi” dedi.

Haziran ayında enflasyondaki düşüşün büyük bir kısmı benzin fiyatlarındaki yüzde 3,8'lik düşüşten kaynaklandı ancak daha değişken gıda ve enerji fiyatlarını hariç tutan çekirdek enflasyon da beklenenden daha soğuk geldi. Barınma fiyat artışlarındaki yavaşlama, çekirdek enflasyonun aylık bazda yalnızca yüzde 0,06, bir yıl öncesine göre ise kabaca yüzde 3,3 oranında artmasına neden oldu. Bu da son üç yılın en düşük seviyesine karşılık geldi.

Fed'in nispeten yüksek faiz oranlarıyla enflasyonla mücadele ettiği yıllardan sonra, profesyonel yatırımcılar uzun süredir merkez bankasının artan fiyatlara karşı mücadelesini kazanacağını ancak bu süreçte defalarca hayal kırıklığına uğrayacağını tahmin ediyordu. Ancak bu kez pek çok uzman Fed'in sonunda enflasyonu kontrol altına aldığına ve faiz indirimlerinin yolda olduğuna inanıyor. Sterling, “Sonuç olarak, Fed açısından oldukça cesaret verici bir rapordu. Ve piyasalar artık bunun Fed'in Eylül ayındaki faiz indirimini tetiklediğine oldukça ikna olmuş durumda” diyor.

Faiz indirimi beklentisinde belirgin artış

TÜFE raporunun ardından iyimser görünüm Wall Street'te açıkça görüldü. Citi ekonomisti Veronica Clark, Haziran ayında enflasyonun ‘zaten zayıf olan beklentilerin altında’ geldiğini belirterek, ilk çeyrekte beklenenden daha yüksek enflasyonun muhtemelen ‘bir sapma’ olduğunun sinyalini verdi. Clark, paylaştığı notta, özellikle konut enflasyonunun azalmasıyla birlikte Fed'in Eylül ayına kadar faiz indirimine yeşil ışık yakması gerektiğini savundu.

Barınma enflasyonu yıllardır Fed başkanı Jerome Powell'ın başına bela oluyordu ancak bu dönem boyunca, Wharton'dan Jeremy Siegel da dahil olmak üzere bir dizi analist ve ekonomist, Fed'in ölçümlerinin gerçekleri geç takip etme eğiliminde olduğunu ve kira fiyatındaki artışların soğuduğunu belirtti.

Bancreek Capital Advisors'ın baş analitik yetkilisi Eric Pachman, artık gecikmeli barınma ölçümünün mevcut fiyatlarla daha uyumlu hareket ettiğine dair kanıtları nihayet gördüğümüze inanıyor. Bu çok önemli çünkü barınma enflasyonu tek başına tüketici fiyat endeksinin kabaca üçte birini oluşturuyor. Pachman, “Sonunda derin bir ohh çekebileceğimiz en az bir veri noktamız var. Yani belki aşırı tepki veriyorum ama oldukça heyecanlıyım” şeklinde konuşuyor.

UBS Global Wealth Management'ın kıdemli ABD ekonomisti Brian Rose, Clark ve Pachman'ın iyimser yorumlarını yinelerken işsizlik oranındaki son artışın Fed yetkililerine güvercinleşmeleri için daha fazla cephane sağlayabileceğini ekledi. Rose, “Hem enflasyonun hem de iş gücü piyasasının yumuşamasıyla birlikte, Fed'in faiz indirimine başlaması için kapı artık sonuna kadar açık görünüyor” diyor.

Tahvil piyasası yatırımcılarının beklentilerine dair fikir veren Fed fon vadeli işlem sözleşmelerine dayalı olarak Temmuz ayında faiz indirimi olasılığı CME'nin FedWatch aracına göre, TÜFE raporundan sonra arttı ancak artış yüzde 10'un altında kaldı. Ancak Eylül ayı faiz indirimi ihtimali geçen ayki TÜFE raporundan sonra kabaca yüzde 50'den Perşembe günü yüzde 98'e yükseldi. Ve Aralık ayına gelindiğinde en az bir faiz indirimi ihtimali neredeyse yüzde 100 seviyesinde seyrediyor.

Hisse senetleri neden düştü?

Tipik olarak faiz indirimleri hisse senetleri için net olumlu bir gelişme olarak görülüyor. Düşük oranlar, borçlanma maliyetlerinin düştüğüne işaret ediyor, bu da şirketlerin büyüme odaklı yatırım yapmaları için daha fazla para anlamına geliyor. Ancak Perşembe günü faiz indirimlerinin her zamankinden daha olası olduğunun sinyalini veren harika TÜFE raporunun ardından üç ana endeksten ikisi düştü.

S&P 500 Endeksi yüzde 0,88 oranında değer kaybederken teknoloji ağırlıklı Nasdaq kabaca yüzde 1,95 oranında düşüş yaşadı. Ancak ilginç bir şekilde, S&P 500'ün eşit ağırlıklı yani şirketlerin piyasa kapitalizasyonuna göre riskleri etkilemeyen versiyonu ise yüzde 1,21'den fazla yükseldi.

Bancreek Capital Advisors'tan Pachman bu verilerle karşılaşınca şu soruyu sordu: “Piyasa çöküyor mu? Yoksa bu, insanların ardına saklandığı her şey arasında şimdiye kadar gördüğümüz en uç rotasyon mu?”

Pachman, “Gerçek şu ki çoğu hisse perşembe günü düşmedi, ancak son iki yılda yatırımcıları coşturan büyük teknoloji ve yapay zeka bağlantılı hisse senetleri kesinlikle düşüş yaşadı. Bu şimdilik geniş tabanlı bir borsa düşüşü değil, yatırımcıların daha değer odaklı tekliflere yönelmesi anlamına geliyor ve bu uzun süredir tahmin ediliyor” diyor.

Büyük rotasyon başlıyor mu?

Gerçekten de bu noktaya gelene kadar, son yıllarda yükselişe geçerek tarihin en yoğun piyasalarından birine dönüşen büyük teknoloji liderlerinin hisseleri Perşembe günü keskin bir düşüş yaşadı. Nvidia yüzde 5,6 düşerken Apple yüzde 2,3, Microsoft yüzde 2,5 ve Tesla yüzde 8,4 oranında düştü.

Pachman, yatırımcı rotasyonu teşhisinde yalnız değil. Yardeni Research'ün yatırım sorumlusu Eric Wallerstein, Perşembe günü X'te yaptığı bir paylaşımda ‘büyük rotasyon’un gerçekleşebileceğine inandığını ifade etti. Wallerstein, yatırımcıların Perşembe günü toplu olarak büyüme odaklı büyük sermayeli şirketlerden çoğunlukla değer odaklı küçük ve orta ölçekli sermayeli şirketlere yöneldiğini belirtti.

S&P 600 küçük sermayeli endeksin, ileriye dönük kazançların yalnızca 13,9 katı seviyesinde işlem gördüğü, büyük ölçekli S&P 500 endeksinin ise 21 katın üzerinde vadeli kazançla işlem gördüğü göz önüne alındığında, bu tamamen mantıksız gözükmüyor. Çünkü büyük sermayeli emsallerine göre ortalama olarak çok daha fazla borcu olan küçük sermayeli şirketler, daha yüksek faiz oranlı bir rejimden zarar gördü; ancak bu durum değişebilir.

“Söylentiyi al haberi sat”

Başta büyük teknoloji ve büyüme hisseleri olmak üzere, yükselişe geçen TÜFE raporunun ardından hisse senetlerinde görülen düşüşün ikinci olası açıklaması ise piyasanın 2024 yılı boyunca faiz indirimi beklentisiyle toparlanması gibi gözüküyor. Perşembe günkü düşüşten sonra bile S&P 500 hâlâ yükselişte; endeks yılbaşından bu yana kabaca yüzde 17 oranında artış yaşarken Nasdaq Composite ise yapay zeka patlamasının ortasında yüzde 23 civarında yükseldi.

Sterling, “Hisse senetleri o kadar uzun süredir faiz oranlarından o kadar acı çekiyor ki, iyi haberin zaten pastada pişmiş olduğunu iddia etmek de mümkün” diyor.

Sterling, “Enflasyonun düşmesi pek de şaşırtıcı değil, özellikle de bir zamanlar çok sıcak olan pek çok fiyat kategorisi keskin bir şekilde düşüş yaşarken. Bu da birçok yatırımcının hisse senetlerini değerlendirirken muhtemelen düşen oranları fiyatladığı anlamına geliyor. Vadeli işlem fiyatlarının 2021'deki zirve noktasına göre yüzde 75'ten fazla düştüğü ‘kereste’ bu duruma iyi bir örnek teşkil ediyor; veya ülke çapındaki ortalama fiyatın 2022'deki zirve seviye olan 30.000 dolardan 25.328 dolara düştüğü kullanılmış arabalar. Yani belki de piyasa katılımcıları Perşembe günü Wall Street'in çaylak yatırımcılara verdiği klişe mottoyu dinlediler: Söylentiyi al, haberi sat” şeklinde konuşuyor.

Goolsbee: ABD ekonomisi %2 enflasyona doğru ilerliyor

ABD borsaları enflasyon verilerinin ardından yatay seyirle açıldı

ABD'de enflasyon haziranda azaldı

Fundstrat: Enflasyon verileri boğalar için bir 'hesaplaşma' fırsatı olacak

Borsaların yükselmek için nedene ihtiyacı yok

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.