E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
ABD’de Eylül TÜFE enflasyonu aylık yüzde 0.1’lik piyasa beklentisine karşılık yüzde 0.4 olarak gerçekleşti. Böylece yıllık enflasyon yüzde 8.3'ten yüzde 8.2’ye geriledi ancak beklentinin yüzde 8.1 olması piyasada hızlı bir negatif reaksiyon oluşmasına neden oldu. Ayrıca çekirdek enflasyon da artışını sürdürerek yüzde 6.5 seviyesindeki beklentilere karşılık yüzde 6.3’ten yüzde 6.6’ya çıktı. Veri sonrası 10Y faiz gösterge faiz oranı yüzde 3.89 civarından yüzde 4.0’ün üzerine çıkarken dolar endeksi 114’ün üzerine yükseldi. ABD'de beklentilerin üzerinde gerçekleşen TÜFE enflasyonunun bir gün öncesinde açıklanan ÜFE enflasyonu da Eylül’de yüzde 0.2 düşüş beklentisine karşılık yüzde 0.4 artış gösterdi. Yıldan yıla enflasyon yüzde 8.4’lük beklentinin üzerinde kalarak yüzde 8.7'den yüzde 8.5'e geriledi. Çekirdek ÜFE enflasyonu ise yüzde 7.2’de sabit kaldı; beklenti enflasyonun yüzde 7,3'e yükselmesiydi.
Almanya’da enflasyon yükselişine devam ediyor
Haftanın bir diğer önemli enflasyon verisi olan Almanya enflasyonu Eylül’de beklentilere paralel şekilde yüzde 7.9’dan yüzde 10.0’a yükseldi. Harmonize TÜFE enflasyonu ise yine öncü göstergelere paralel şekilde yüzde 8.8’den yüzde 10.9’a çıktı. Enflasyondaki artışta enerji fiyatlarının yanı sıra gıda ve hizmet enflasyonundaki artışlar da etkili oldu. Türkiye’nin yanı sıra dünyada faiz indirimi gerçekleştiren iki ülkeden biri olan Çin’de tüketici enflasyonu Eylül’de beklentilere paralel şekilde yüzde 2.5’ten yüzde 2.8’e yükseldi. ÜFE enflasyonu ise yüzde 1.0’lik beklentiye karşılık yüzde 0.9 olarak gerçekleşti. Ağustos’ta Çin ÜFE enflasyonu yüzde 2.3 seviyesindeydi.
Sanayi üretimi Avrupa’da yükselirken İngiltere ve Hindistan’da sert düştü
Hafta içerisinde yurt dışında açıklanan bir diğer önemli veri seti sanayi üretimi üzerineydi. İtalya’da Ağustos ayında sanayi üretimi yıllık yüzde -1.3’ten yüzde 2.9’a, Euro Bölgesi’nde yıllık yüzde -2.5’ten yüzde 2.5’e yükselirken İngiltere’de yüzde -3.2’den yüzde -5.2’ye, Hindistan’da yüzde 2.2’den yüzde -0.8’e geriledi. Euro Bölgesi’nde üretimde toparlanma olduğunu görmek olumlu olurken verinin yaz aylarına ait veri olması sonraki aylarda zayıflama görebileceğimizi düşündürüyor.
Bu hafta yurt dışı piyasalarda ne bekliyoruz?
Önümüzdeki haftanın yurt dışı ana gündemi çeşitli bölgelerden sanayi üretimi ve enflasyon verileri olacak. Pazartesi 7:30’da Japonya’da açıklanacak nihai Ağustos sanayi üretimi büyümesinin aylık bazda yüzde 2.7 olması bekleniyor. Önceki ay üretim artışı yüzde 0.2’den revize edilerek yüzde 0.8 olarak gerçekleşmişti. Öncü verilere göre Ağustos’ta yıllık sanayi üretimi artışı yüzde 5.1 oldu. Salı 5:00’te açıklanacak Çin Eylül ayı sanayi üretiminin ise yüzde 4.2’den yüzde 4.5’e yükselmesi bekleniyor. Ayrıca aynı gün aynı saatte açıklanacak Çin 3Q22 büyümesinin 2Ç22’deki yüzde 2.6 daralmanın ardından yüzde 3.5 olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Aynı gün 16:15’te açıklanacak ABD sanayi üretiminin Eylül’de aylık bazda yüzde 0.1 büyümesi bekleniyor. Ağustos’ta sanayi üretimi yüzde 0.2 daralmıştı. Çarşamba 9:00’da açıklanacak İngiltere TÜFE enflasyonunun yüzde 9.9’dan yüzde 10’a yükselmesi beklenirken çekirdek enflasyonun yüzde 6.3’ten yüzde 6.4’e çıkması bekleniyor. Aynı gün 12:00’de açıklanacak Euro Bölgesi nihai enflasyonunu ile ilgili piyasa beklentisi manşet enflasyonun yüzde 9.1’den yüzde 10.0’a, çekirdek enflasyonun ise yüzde 4.3’ten yüzde 4.8’e çıkması. Perşembe 9:00’da Almanya ÜFE enflasyonu açıklanacak. Piyasa beklentisi Eylül’de ÜFE enflasyonunun yüzde 45.8’den yüzde 44.0’e gerilemesi yönünde. Cuma 02:30’da açıklanacak Japonya Eylül ayı manşet TÜFE enflasyonu ile ilgili bir beklenti bulunmuyor ancak çekirdek enflasyonun yüzde 2.8’den yüzde 3.0’e yükselmesi bekleniyor. Manşet enflasyon Ağustos’ta yüzde 3.0 olarak gerçekleşmişti.
YURT İÇİ MAKRO GÖRÜNÜM
Veri gündeminin çok yoğun olduğu haftada açıklanan verilerden sanayi üretimi Ağustos’ta yüzde 4.0 civarındaki beklentilerin oldukça altında kalarak geçen seneye göre yüzde 1.0 büyüme gösterdi. Böylece yılın 3. çeyreğinin ilk iki ayında üretim büyümesi yüzde 1.75 oldu. Nisan’da beri ivme kaybeden sanayi üretim artışı önceki ay yüzde 2,5 büyüme göstermişti. Mevsimsellikten arındırılmış bazda sanayi üretimi artışı önceki ay kaydedilen yüzde 6.12’lik daralmanın baz etkisiyle aylık bazda yüzde 2.4 toparlanma gösterdi. Büyüme göstergelerinden reel kesim güven endeksi, PMI, elektrik tüketimi gibi veriler de bu aylarda ekonomik aktivitede yavaşlama sinyalleri vermiş ancak kapasite kullanımının güçlü seyretmesi üretimin hala canlı olduğunu düşündürmüştü. Ancak ihracattaki ivme kaybının iç talepteki yavaşlamayla birlikte üretim üzerinde olumsuz etkisini hissettirmeye başladığını görüyoruz. Üretim artışına en büyük katkının 1.9 puan ile giyimden en düşük katkının ise -11 puan ile metal cevheri madenciliğinden ve -3.5 puan ile elektrik, gaz, buhar üretiminden geldiğini görüyoruz. Ana ihracatçı kalemlerde basit metaller yıllık bazda yüzde 14.7 daralma ile üretim büyümesini 1.3 puan aşağı çekerken yatırım göstergelerinden makine ve teçhizat üretimi yüzde 11.4 artışla büyümeye 0.5 puan katkıda bulundu.
Cari işlemler açık verdi
Ağustos ayında cari işlemler dengesi beklentimize paralel şekilde 3.1 milyar dolar açık verdi. Piyasa beklentisi 3.5 milyar dolar civarında, geçen senenin aynı ayında cari işlemler dengesi 1.1 milyar Dolar fazla verir durumdaydı. Ağustos ayında 12 aylık toplam cari açık 36,7 milyar dolardan 40,9 milyar dolara yükselirken, enerji ve altın hariç cari işlemler fazlası 39.9 milyar dolardan 41.2 milyar dolara yükseldi. Turizm ve ihracat gelirlerindeki yavaşlama cari dengede öncelikli olarak ithalat kaynaklı bozulmayı daha da körüklüyor. İhracat geçen senenin aynı ayına göre yüzde 12.4 ile son bir yılın en düşük büyümesini gösterirken turizm gelirleri yüzde 38.7 ile Mart 2021’den bu yana en düşük büyüme oranını gösterdi. Önümüzdeki dönemde Avrupa’da yaşanan enerji krizinin ve küresel yavaşlamanın ihracat gelirlerini daha da yavaşlatmasını ve cari açıktaki bozulmanın devam etmesini bekliyoruz. Cari açığın kur üzerinde baskı oluşturmasına neden olan en önemli unsur olarak sermaye dengesinin de sağlıksız yapısı devam etse de Akkuyu Santrali için USD 5.5 milyar dolarlık mevduat girişi ve 2.4 milyar dolarlık banka dışı sektörler kredi kullanımı aylık sermaye girişinin 9.9 milyar dolar olmasını sağladı. Geçen sene Ağustos’ta da IMF tarafından sağlanan SDR desteği nedeniyle sermaye girişinin yüksek olması nedeniyle 12 aylık toplam sermaye girişi 16.5 milyar dolardan 16.7 milyar dolara yükseldi. Cari açığın finansmanında 16.7 milyar dolarlık sermaye girişinin 1 milyar dolarlık rezerv kullanımının yanı sıra 23.1 milyar dolarlık net hata noksan önemli rol oynadı. Daha çok bir seferlik veya sürdürülebilirliği kesin olmayan kalemlerden oluşan finansman yapısı önümüzdeki dönemde cari açığın finansmanının rezervler üzerinde daha fazla yük oluşturmasına neden olabilir.
İşsizlik geriledi
Ağustos ayında işsiz sayısı bir önceki aya göre 100 bin kişi azalarak olarak 3.31 milyon kişi oldu; çalışan sayısı ise 366 bin kişilik artışla 31.0 milyona ulaştı. Böylelikle işgücündeki 266 bin kişilik artışla birlikte geçen sene Ağustos’ta yüzde 12.0 olan işsizlik oranı bu yıl yüzde 9.8’e gerilerken önceki ay yüzde 10.0 olan mevsimsel etkilerden arındırılmamış işsizlik oranı yüzde 9.6’ya geriledi. Aylık bazda istihdamın yüzde 1.2’lik artışına karşılık işsiz sayısının yüzde 2.9 düşmesi işgücüne katılım oranının yüzde 62.6’dan yüzde 53.0’e çıkmasına neden oldu. PMI, reel kesim güven endeksi gibi üretim göstergelerindeki hafif zayıflamaya rağmen istihdam piyasasının gücünü koruduğunu görüyoruz. İşsiz sayısının yanı sıra yarı zamanlı çalışanlar ve işbaşı yapmaya hazır ancak iş aramayanları da dahil eden atıl işgücü oranı da Ağustos’ta önceki aya göre düşüş göstererek yüzde 22.4’ten yüzde 19.8’e geriledi. Bu da işsizlikteki düşüşün sadece işsiz olarak tanımlanan kesimdeki azalmadan değil iş bulabilen kişi sayısındaki artıştan kaynaklandığını gösteriyor. Eylül ayı ile birlikte daha fazla göstergede gördüğümüz zayıflık istihdam piyasasının bu gücünü sürdürmesine engel olabilir. Bu yüzden Eylül itibariyle işsizlik oranlarında düşüşün sona erdiğini ve son çeyrekte işsizlik oranının yeniden iki haneli oranlara yükseldiğini görebiliriz.
Hazine’nin 3 tane daha ihalesi var
Hazine dün gerçekleştirdiği 7Y FRN (03.10.2029) ihalesinde 2.5 milyar TL’si rekabetçi olmayan teklif (ROT) olmak üzere toplam 4.8 milyar TL borçlandı. İhalede ortalama dönem faiz yüzde 9.9 olarak gerçekleşti. Hazine Ağustos’ta yüzde 12.24, Eylül’de yüzde 9.78 faizle borçlanmıştı. İhalede tekliflerin yüzde 53.8’i karşılandı. Hazine ayrıca 11.5 milyar TL tutarında 5 yıl vadeli sabit kira getirili kira sertifikası (06.10.2027) ihracı gerçekleştirdi. Hazine Pazartesi de 5Y vadeli 6 ayda bir sabit kupon ödemeli devlet tahvili (15.09.2027) ihraç etmiş ve toplam 21.2 milyar TL borçlanmıştı. İhale öncesi 13.5 milyar TL ROT satışı gerçekleşti; ihalede tekliflerin yüzde 77.5’i karşılandı. Geçtiğimiz ay aynı vadeli tahvil ihalesinde 5Y tahvil ihalesinde yüzde 10.56 olan ortalama bileşik faiz bu ayki ihalede yüzde 10.73 olarak gerçekleşti. Hazine’nin bu ay toplam 61.6 milyar TL itfası bulunurken 3 tane daha ihalesi bulunuyor.
Enflasyon beklentileri yükseliyor
Ekim’de Piyasa Katılımcıları Anketi yılsonuna dair enflasyon beklentisinin yüzde 6.73’ten yüzde 6.78’e yükseldiğini gösterdi. 12 ve 24 ay ileriye dönük enflasyon beklentileri ise yüzde 67.73 ve yüzde 36.74’ten yüzde 67.78 ve yüzde 37.34’e yükseldi. Önceki ay yüzde 12.59 olan önümüzdeki 3 ay içerisinde politika faizi beklentisi faiz indirimlerinin devam edeceğinin anlaşılması üzerine ortalama yüzde 9.41’e geriledi. Ancak önümüzdeki 12 ayda faiz artış beklentileri devam ediyor. Buna göre önümüzdeki 3 ayda tek haneye gelmesi beklenen politika faizinin önümüzdeki 12 ayda yüzde 15.53’e yükselmesi bekleniyor. Gelecek 24 aya dair politika faizi beklentisi ise yüzde 13.48 seviyesinde. Ankete göre yılsonunda USDTRY kurunun 19.817, büyümenin yüzde 5.1, cari açığın 49.2 milyar dolar olması bekleniyor. Önceki ay bu değerler 19.506, yüzde 4.77 ve 45.9 milyar dolar düzeyindeydi.
Rezervler yılbaşından bu yana artıda
Merkez bankası tarafından açıklanan verilere göre 7 Ekim haftasında brüt rezervler 6.9 milyar dolar artarak toplam rezervlerin 114,0 milyar dolara yükselmesine neden oldu; artışın 5.2 milyar doları döviz rezervlerinden kaynaklandı. Böylece yılbaşından bu yana rezervler 2.9 milyar dolar arttı. Öte yandan TCMB’nin net rezervleri 5.9 milyar dolardan 8.5 milyar dolara yükselirken artış munzam karşılıklardaki artıştan kaynaklandı. Öte yandan TCMB'deki Hazine mevduatı dahil net rezervler 12,3 milyar dolardan 14,8 milyar dolara yükseldi.
Yabancı yatırımcı satış tarafındaydı
Yabancı yatırımcılar 7 Ekim haftasında 126 milyon dolarlık hisse senedi, 128 milyon dolarlık DİBS satışı gerçekleştirdi. Yılbaşından bu yana bakıldığında, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi pozisyonu 3,5 milyar dolar, tahvil pozisyonu 2,4 milyar dolar azaldı. 52 haftalık bazda incelediğimizde ise 3,5 milyar doları Hisse senedi, 3,6 milyar doları tahvil satışı olmak üzere 7,1 milyar dolarlık sermaye çıkışı gerçekleşti.
Döviz mevduatları artış kaydetti
7 Ekim haftasında yerleşiklerin döviz mevduatı önceki haftaya göre sadece 3 milyar dolar artışla 213.3 milyar dolar oldu. Gerçek kişilerin mevduatı 268 milyon Dolar artarken kurumsal mevduatlar 2.7 milyar dolar arttı. Parite etkisinden arındırılmış mevduat değişimi ise tüzel kişilerde 366 milyon dolar düşüş, gerçek kişilerde 2.6 milyar dolarlık artış şeklinde gerçekleşti. Son 4 haftada parite etkisinden arındırılmış DTH değişimi 786 milyon dolar artıştan 2.4 milyar dolar artışa gerilerken yılbaşından bu yana parite etkisinden arındırılmış DTH düşüşü ise 12.3 milyar dolar oldu.
Bu hafta yurt içi piyasalarda ne bekliyoruz?
Önümüzdeki haftanın yurtiçi veri gündemi geçtiğimiz hafta kadar yoğun olmasa da PPK toplantısı ve bütçe verileri haftanın en önemli gelişmeleri olacak. Perşembe saat 14:00’te açıklanacak TCMB PPK kararının politika faizinin indirilmesi yönünde olması bekleniyor. Bizim beklentimiz de politika faizinin 100 baz puan indirimle yüzde 11.0’e getirilmesi yönünde. Ekonomik aktivitedeki zayıflama ekonomi yönetiminin faiz indirimlerine başlamasına neden olmuştu. Aktivitede yavaşlamanın devam etmesi ekonomi yönetiminin yılsonuna kadar faiz indirimlerine devam edeceğini ve tek haneli oranlara düşüreceğini düşündürüyor. Pazartesi açıklanacak Eylül bütçe dengesinin geçen senenin aynı ayındaki 23.6 milyar TL’lik açığın üzerinde bir açık vermesini bekliyoruz. Hatırlatmak gerekirse Eylül ayında nakit bütçe dengesi geçen senenin aynı ayındaki 32.9 milyar TL açığa karşılık 79.3 milyar TL açık verdi. KİT’lere borçlar, KKM dahil transferler gibi kalemlerin bütçe harcamalarına yaptığı katkı
ile ekonomik yavaşlamanın tüketim vergilerine yaptığı etki önemli olacak. Haftanın son günü TUIK Ekim tüketici güven endeksini açıklayacak. Tüketici güven endeksi ikinci çeyrek sonunda 63.4’e geriledikten sonra memur maaş zamlarının açıklandığı Temmuz ayından beri artış göstererek Eylül ayında 72.4’e yükselmişti. Artışta mevcut dönemin dayanıklı mal almak için uygunluğu endeksindeki artış ile gelecek 12 aylık dönemin konut alma ya da inşa ettirme için uygunluğuna dair endeksler etkili oldu.
Bilanço döneminde borsada çıkış trendi korunuyor
Yılbaşından bu yana hangi hisseler ne kadar kazandırdı
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (06:59)