Enflasyon faiz indirimini nasıl etkileyecek?

ALB Menkul Değerler Analisti Enver Erkan, Haziran ayından itibaren düşmesi beklenen enflasyonda beklenti ölçüsünde bir gerileme olmadığını belirterek, yılsonunda da kayda değer bir gerileme olmayacağını söyledi.

Enver Erkan, Merkez Bankası’nın faiz indirimi konusunda enflasyon verilerine bakacağını söylediğini hatırlatarak “Buna karşılık Mayıs ayında zirve yapıp, Haziran ayından itibaren düşmesi beklenen enflasyonda beklenti ölçüsünde bir gerileme olmadığını görüyoruz. Bu da faiz indirimlerinin mevcut konjonktür içinde ertelenmesine neden olabilir. Çünkü ileride döviz fiyatlarına bağlı enflasyonist baskı yeniden oluşabilir” dedi.

Erkan, son fiyatlamalara bakıldığında gelen verilerin piyasanın hoşuna gitmediğini gösterdiğini belirterek enflasyonda yılsonu için kayda değer bir gerileme görülemeyeceğini de şu tespitlerle aktardı: “İçeride Cumhurbaşkanlığı seçimi, dışarıda bölgesel jeopolitik riskler ve ilerleyen dönemde FED’in faiz artırma ihtimali Türk lirasının zorlu bir dönemece girdiğini gösteriyor. Döviz fiyatlarının gecikmeli etkisi, yılsonunda da TÜFE’ye yansıyabilir. Bu da, enflasyonda 2014 yılının sonu için kayda değer bir gerileme görmeyebiliriz demek olacaktır”  

Merkez Bankası’nın son beklenti anketinde Haziran ayının TÜFE artışı beklentisi aylık bazda yüzde 0,22, 2014 yılı sonu TÜFE beklentisi ise yüzde 8,29 olmuştu. Mayıs ayında aylık TÜFE yüzde 0,40 gelmiş, yıllık TÜFE ise yüzde 9,66 ile zirve yapmıştı. Aynı dönemde üretici fiyat endeksi aylık yüzde 0,52 azalırken, yıllık bazda yüzde 11,28 seviyesine ulaşmıştı.

ALB Menkul Değerler Analisti Enver Erkan, “Bugün açıklanan verilerde ise yıllık enflasyonun yüzde 9,16 ile piyasa beklentisi üzerinde geldiğini görmekle birlikte, aylık enflasyonun da yüzde 0,31 ile beklenti üzerinde arttığını görüyoruz. Çekirdek TÜFE ise yüzde 9,65 olarak gerçekleşti ve beklentinin altında kalmakla birlikte kayda değer bir gerileme göstermedi. TÜFE’de en fazla artış gösteren mal gruplarından bir tanesinin yüzde 0,36 ile gıda ve alkolsüz içecekler olduğunu, bunun TÜFE’nin yüksek çıkmasında etkili olduğunu görüyoruz” dedi.  

Enver Erkan, değerlendirmelerini şu şekilde sürdürdü: “Aynı zamanda TÜFE içerisindeki ağırlığı en fazla olan kalemlerden ulaştırma fiyatlarında yüzde 0,50, konut piyasası fiyatlarında da yüzde 0,24 artış görüyoruz. Yılın ilk yarısında, özellikle gıda fiyatlarındaki gerilemeye rağmen, döviz fiyatlarının gecikmeli etkisiyle enflasyonda yukarı yönlü baskı görmekteydik. Yılın ilk yarısında yüzde 10 seviyesine yakınsamış olan enflasyon, bu sefer de gıda fiyatlarındaki artışın da etkili olmasıyla yüksek kalmaya devam etmektedir. Tabii burada USDTRY’nin yılın ilk yarısında 2,1500 seviyelerinin üzerinde olduğunu, ilk çeyreğin sonundan itibaren volatilitenin azalarak 2,1500 seviyelerinin altına düşüldüğünü, aynı zamanda da enerji maliyetlerinin henüz tüketiciye yansıtılmamış olduğunu da belirtelim”.
 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.