PwC Türkiye Enerji Sektörü Danışmanlığı tarafından hazırlanan "Türkiye Enerji Sektöründe Birleşme ve Satın Almalar 2013" raporuna göre, özelleştirmeler, geçen yıllarda olduğu gibi 2013'te de birleşme ve satın alma işlemlerinde önemli bir paya sahip oldu. Toplam işlem değerinin büyük kısmını elektrik dağıtımı ve perakende şirketleri, Kangal ve Hamitabat elektrik santralleri ve Başkent Gaz için yapılan özelleştirme ihaleleri oluşturdu. Petrol ve gaz segmenti ise 2013 yılında durgun bir seyir izledi ve bu segmentte yalnızca üç işlem gerçekleşti.
Rapora göre, geçen yıl şirket birleşme ve satın almalarına yerli şirketler hakim olurken, yüzde 98 yerli yatırımcıya karşılık yüzde 2 yabancı yatırımcı oranlarıyla gerçekleşen işlemlerde, yabancı yatırımcı ilgisi rüzgar enerjisi alanındaki birkaç işlemle sınırlı kaldı.
Rapor, 2013'ün işlem değeri ve sayısı bakımından 2012'ye göre daha durgun bir yıl olduğunu ortaya koydu. 2012 yılında 9,5 milyar dolar olan toplam işlem değeri 2013 yılında 7 milyar dolarla sınırlı kalırken işlem sayısı 45'ten 40'a düştü. Ortalama işlem hacmi de 2012 yılında 211 milyon dolar iken 2013 yılında 175 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Altyapı hizmetleri sektöründeki toplam işlem sayısı 37 olurken Başkent Gaz ile özelleştirme portföyündeki elektrik dağıtım şirketleri Ayedaş ve Toroslar, işlem değerlerini yükseltti. Yenilenebilir enerji şirketlerini hedef alan çok sayıda küçük satın alma işlemi yaşandı. Abu Dabi ulusal enerji şirketi TAQA'nın Afşin Elbistan enerji santrallerine ve linyit sahalarına yapacağı yatırımı ertelemesiyle, Türkiye bu varlıklar için yeniden ortak arayışına girdi.
"Petrol ve gaz sektöründe işlem faaliyetleri azaldı" Rapora göre, petrol ve gaz sektöründe işlem faaliyetleri belirgin bir şekilde azaldı. Küçük akaryakıt dağıtıcıları ve depolama şirketlerine yönelik satın almalarda bir işlem gerçekleşti. Gaz sektöründe ise Kalyon İnşaat, Socar Gaz'ın yüzde 12 dolaylı hissedarı oldu.
Elektrik ve doğalgaz dağıtım ve elektrik üretim şirketlerini içeren özelleştirmelerle, kamu şirketlerinin yer aldığı işlemlerin toplam işlem değeri içindeki payı ise 2012 yılında yüzde 67 iken 2013 yılında yüzde 92'ye çıktı.
Rapor, 2014 yılının beklentilerini de proje bazında ortaya koyuyor. Buna göre, Türkiye'nin en büyük gaz dağıtım şirketi İGDAŞ'ın özelleştirme ihalesinin belediye seçimleri ve genel seçimden dolayı ileri bir tarihe ertelenmesi olasılığı bulunuyor.
Özelleştirilme kapsamında, Yatağan, Çatalağzı, Yeniköy ve Kemerköy kömür santrallerinin ömürlerinin yarısını tamamlamış olmaları ve düşük verimlilik oranları nedeniyle çok yüksek teklifler almaları beklenmiyor. Yeniköy ve Kemerköy santrallerinin ve Kemerköy liman alanının işletme hakkının bir paket halinde ihaleye çıkarılması ve Çatalağzı Santrali'nde yerli kömür kullanma zorunluluğunun olmayışı, bu varlıkların çekiciliğini artırmaya yönelik önlemler olarak ortaya çıkıyor.
Petrol ve gaz piyasasında büyük sürprizler beklememek gerektiğine dikkati çeken rapor, yabancı yatırımcı için daha olumlu olarak görülen yeni Petrol Kanunu'nun geçen yaz onaylandığını ancak, yabancı şirketlerin kayda değer lisans satın alma anlaşmaları yaparak pazara hareket kazandırmaları için biraz daha zamana ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Akaryakıt dağıtım ve satış tarafında ise birleşme ve satın almaya alternatif hacimsel büyüme modellerinin ortaya çıktığı kaydediliyor.
Rapora göre, hükümetin enerji üretimi için yerli kömür kaynaklarının daha verimli kullanılmasına yönelik çalışmaları devam ediyor. Katar, Çin veya Güney Koreli yatırımcılarla Afşin Elbistan kömür madeni ve santrali için yeni bir yatırım anlaşması yapılması beklentisi bulunuyor.
Afşin Elbistan'dan sonra Türkiye'deki ikinci en büyük linyit rezervine sahip Konya Karapınar kömür sahaları için ise EÜAŞ ve Suudi enerji şirketi ACWA arasında bir mutabakat zaptı imzalandığına dikkatin çekildiği raporda, Abu Dabi ulusal enerji şirketi TAQA'nın Afşin Elbistan yatırımını ertelemesinin ardından, böyle gelişmelere son yatırım kararı verilinceye kadar temkinli yaklaşmakta fayda olduğunun altı çiziliyor.
Rapora göre, olumsuz gibi görünen işlem ortamının özellikle yabancı şirketlerin gözlerini Türkiye'deki değerli yenilenebilir varlıklara sahip enerji şirketlerine çevirmesiyle bir ölçüde değişmesi mümkün. Raporda yenilenebilir enerji lisanslarına ilişkin zorluklar, projelerin vaktinde tamamlanmasına yönelik denetimlerin sıkılaştırılması, finansman konusunda yaşanan problemlerden dolayı satıcının elinin zayıflaması ve gelecek vaat eden enerji talebi bu varlıkların cazibesini artırabilecek etkenler olarak öne çıkıyor.
"Petrol ve gaz alanında durgunluğun devamını bekliyoruz" Açıklamada görüşlerine yer verilen PwC Türkiye Enerji Sektörü Danışmanlık Hizmetleri Ortağı Engin Alioğlu, 2013 yılının geçen yıllara göre durgun geçtiğini belirterek, 2014 yılının da çok hareketli geçmeyeceğine dair sinyaller olduğunu kaydetti.
Alioğlu, rapor sonuçlarını şöyle değerlendirdi:
"Siyasi ve ekonomik belirsizlikler ile özelleştirme portföyünde eskiye göre daha az çekici varlıkların bulunması nedeniyle 2014 yılıyla ilgili öngörülerde temkinli olmakta fayda var. Bununla birlikte, Afşin Elbistan kömür madeni ve enerji santraline yönelik yeni bir yatırım kararı sektöre hareketlilik getirebilir. Diğer yandan, petrol ve gaz alanında durgunluğun devam edeceğini bekliyoruz. Akaryakıt sektöründe birleşme ve satın alma işlemlerini gerektirmeyen alternatif hacimsel büyüme modellerinin ortaya çıkması, işlem ortamının hareketlenmesini engelleyebilir."
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.