Enerjide serbestliği sağlayacak olan Enerji Borsası’nın (EPİAŞ) kurulması için belirlenen 6 aylık yasal süre doldu. Ancak Enerji Borsasının ne zaman kurulacağı henüz belli değil. Sektör temsilcileri, EPİAŞ’ın hukukî statüsü, sermaye ve teknik altyapısıyla ilgili tartışmalar sonuçlanmadığı için gecikme yaşandığını belirtiyor.
Türkiye uzun zamandır enerji sektöründe tam serbestliği hedefliyor. Sektörün hedeflediği serbestliğin gerçekleşmesi için ise elektrik ve doğalgaz alım ve satımlarının serbestçe yapılabildiği Enerji Borsası’nın oluşturulması gerekiyor. 30 Mart 2013’te yürürlüğe giren 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na göre Enerji Borsası’nın diğer bir deyişle Enerji Piyasaları İşletme Anonim Şirketi’nin (EPİAŞ) Ekim 2013’te kurulmuş olması gerekiyordu. Ancak yasanın öngörmüş olduğu 6 aylık zaman dolduğu halde sürece ilişkin belirsizlik devam ediyor. Bu durumun enerji sektörüne maliyet olarak yansıdığını belirten sektör temsilcileri, Enerji Borsası ile elektrik piyasasında oluşacak referans fiyat uygulamasının yerli ve yabancı yatırımcının karar verme sürecini hızlandıracağı ve uzun vadede elektrik fiyatlarına olumlu yansıyacağı görüşünde.
Konuya ilişkin Zaman’a değerlendirmede bulunan Enerji Ticareti Derneği Başkanı Mustafa Karahan, EPİAŞ’ın tek başına tam bir Enerji Borsası olmadığı görüşünde. 2013’te yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Kanunu’yla enerji piyasalarının ikiye bölündüğünü belirten Karahan, “Şu anda TEİAŞ çatısı altındaki Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi (PMUM) tarafından işletilen spot, fiziki elektrik piyasasının EPİAŞ tarafından işletilmesi kararlaştırılmıştır. Borsa kavramına dâhil olan finansal ve türev ürünler ise mevcut durumda olduğu gibi Borsa İstanbul (BİST) bünyesinde işlem görmeye devam edecektir.” dedi.
EPİAŞ’ın kurulum süreci ile ilgili olarak Karahan, içinde bulunulan durumun gecikme olarak görülmemesi gerektiğini söyledi. Bu durumun sadece sürecin beklenenden biraz daha yavaş ilerlemesi olarak algılanması gerektiğini belirten Karahan şu ifadeleri kullandı: “Bilindiği gibi EPİAŞ’ta bir devlet kuruluşu olan TEİAŞ yüzde 30 oranında hissedar olacaktır. Devlet kuruluşlarının hisse değerlerinin belirlenmesinde Yüksek Planlama Kurulu’nun (YPK) kararı gerekmektedir. Şu anda sürecin yavaşladığı kısım YPK kararının imzalanmamasından meydana gelen yavaşlamadır.”
Şirketin ana sözleşmesi ve çalışma esaslarına ilişkin tüm hazırlıkların Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından tamamlandığını ifade eden Karahan, YPK kararı imzalandıktan sonra şirket ana sözleşmesinin EPDK tarafından ilan edilebileceğini belirtti. Karahan, sürecin nasıl devam edeceğine ilişkin, “Ana sözleşme EPDK tarafından ilan edildikten sonra şirkete hissedar olmak isteyen özel sektör piyasa katılımcılarının yüzde 40 hisseden alacakları pay için başvuruları ve bu başvuruların değerlendirilmesi süreci tamamlanacak ve EPİAŞ tescil edilerek çalışmalarına başlayacaktır. Daha sonra piyasa işletim lisansının alınması, yönetim ve şirket organlarının oluşturulması ve son olarak faaliyetlerin PMUM’dan fiili olarak devralınması sürecine gelinecektir.” dedi.
Ekim 2013’te kurulması gereken Enerji Piyasaları İşletme AŞ ile ilgili belirsizliğin devam ettiğini o nedenle EPİAŞ’ın ne zaman kurulacağını öngöremediklerini belirten Enerji Gündemi Yayın Yönetmeni ve Dünya Gazetesi enerji uzmanı Mehmet Kara ise gecikmenin nedenlerini şöyle sıralıyor: “Enerji Borsası’nın Borsa İstanbul bünyesinde kurulması benimsenmişti. Bu konuda geçtiğimiz nisan ayında çıkan kanuna göre, EPİAŞ’ın şimdiye kadar kurulmuş olması gerekiyordu. Aldığımız duyumlara göre konuya ilişkin şu anda Hazine tarafında bir çalışma yürütülüyor. Ve EPİAŞ’ın hukuki statüsü, sermaye yapısı ve teknik altyapısıyla ilgili tartışmalar bir sonuca bağlanmadığı için gecikme yaşanıyor.” Kara’ya göre bir diğer belirsizlik konusu ise hâlâ işler durumda olan elektrik borsası denilebilecek olan PMUM’un kullandığı teknik altyapının yeni yapıya bedelsiz aktarılıp aktarılmayacağı konusu. Kara, söz konusu belirsizliklerin neredeyse bir yıla yakın süredir bir türlü ortadan kaldırılamamasının mantıklı bir izahının olmayacağı görüşünde. Kara, elektrik piyasasında tam serbestlik sağlayacak olan Enerji Borsası’yla belirlenecek referans fiyatlamanın gecikiyor olmasının orta ve uzun vadede elektrik sektörüne yatırım yapmak isteyen yatırımcının planlarının askıda kalması anlamına geldiğini söyledi.
Enerji piyasasında yatırım yapmak ve yatırımdan geri dönüşüm için de uzun yılların geçmesi gerektiğini dile getiren Kara, “Bu nedenle yatırımcı için fiyatların belirli ve öngörülebilir olması kritik önem taşımaktadır. Bu sebeple yatırımcının önünü görmesi için referans fiyat uygulamasının başlaması ve yatırımcının kararsızlığının giderilmesi gerekmektedir.” dedi. Enerji Borsası’nın tek başına elektrik fiyatlarının ucuzlamasına katkı sağlamayacağını belirten Kara, tüketiciye ucuz elektriğin ulaşması için serbest piyasa koşullarında tam rekabetin oluşması gerektiğini söyledi.
Hazar Strateji Enstitüsü uzmanı Fatih Macit ise Türkiye’de kurulacak olan Enerji Borsası’nın ilk etapta spot ve türev piyasada sadece elektrik ticaretinin yapılacağı bir borsa olmakla birlikte orta-uzun vadede doğalgaz ve petrol piyasalarının da devreye sokulması ile daha da önemli hale geleceğini söyledi. Macit, Enerji Borsası ile fiyatların daha öngörülebilir hale gelmesinin sadece yatırımcılar açısından değil nihai tüketici için önemli faydalar getirmesi bakımından da çok önemli olduğunu belirtti.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.