E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
FED'in ardından Avrupa ve İngiltere merkez bankalarının da şahinleşen söylemleri ile başlayan volatilitedeki artış, geçtiğimiz hafta da devam etti. Piyasalar net bir yön bulmakta zorlanırken, ABD ve Almanya başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde faizlerdeki yukarı yönlü hareketin devamı, hisse senetleri endeksleri için negatif sinyaller üretmeye devam ediyor. Bu nedenle bu hafta için izleyeceğimiz en önemli göstergelerin başında bu faiz oranlan yer alıyor. Özellikle Çarşamba ve Perşembe günü Yellen'in Temsilciler Meclisi ve Senato’da yapacağı konuşmalar önemli. ABD ekonomisinin ilk yarıyılının değerlendirmesini yapacak olan Yellen'in konuşma metni piyasalarda hareketliliğe neden olabilir.
KURLARDAKİ YÜKSELİŞ DEVAM EDER Mİ?
Geçtiğimiz hafta dolar/TL kurunun 3.5150 civarından başlayan yükselişi, haftanın son günü 3.6450'nin üzerinin test edilmesine neden oldu. Kurdaki bu yükselişte yurtdışı gelişmelerin etkisi olsa da hareketin şiddeti TL'yi emsallerinden negatif ayrıştırdı. Önceki haftalarda Dolar Endeksi’ndeki düşüş devam ederken, dolar/TL kurunun 3.50 üzerinde tutunması, gelen talebi gösteren önemli etkenlerden biriydi. Parite etkisinden arındırılmış bir şekilde, sepet kura baktığımızda ise TL'nin bu dönemde negatif ayrışmaya geçtiğini görüyoruz. Dolar/TL kuru 3.50 üzerinde tutunmaya çalışırken, önceki hafta Draghi etkisiyle güçlenen euro/dolar paritesi, euro/TL kurunun da hızlı bir yükseliş sergilemesine neden olmuştu. Euro/TL'deki bu değişimi de göz önünde bulundurduğumuzda TL'deki negatif ayrışma bayram sonrasında başladı demek daha doğru. Bu nedenle TL'nin bu dönemdeki hareketin başlangıcını Draghi'nin açıklamaları olarak almak daha doğru. TL'deki değer kaybının hızlandığı geçtiğimiz hafta ise, içeride açıklanan en önemli gelişmenin enflasyon rakamı olduğunu görüyoruz. Enflasyon rakamlarının beklentilerin altında gelmesi ile TCMB'nin para politikasını gevşetebileceğine yönelik algı da kur hareketlerini desteklemiş olabilir. Pazartesi günü enflasyon açıklandıktan sonra kurdaki hareketlerin sertleşmiş olması bu ihtimali akla getiriyor.
BORSA PAHALI DEĞİL AMA TREND DESTEĞİ ÖNEMLİ
BIST-100'ün piyasa çarpardan son dönemdeki sert yükselişe rağmen hala son beş yıl ortalamalarım yakalayabilmiş değil. Piyasa çarpanlarının ortalama seviyeleri üzerinde ve altında oluşabilen dalgalar yani geçmiş dönemlerde görülen zirveler göz önünde alındığında ise çarpanlar zirvelerin oldukça gerisinde. Bu nedenle ortalamalara yaklaşan çarpanları BIST'in pahalılaşüğı şeklinde değerlendirmek çok mümkün değil. BIST'in pahalı mı yoksa ucuz mu olduğuna, emsalleri ile kıyaslama yoluna giderek baktığımızda da hala gidilecek yer olduğu sonucunu çıkarıyoruz. BIST 100"de 2015 ve 2016'da yaşanan kayıplar çarpanların son beş yıldaki ortalamasını aşağıya çekerken, emsallerinde bu dönemde görülen pozitif performansın etkisi ile çarpan ortalamaları yukarı yönlü kaymış durumda. Bu nedenle BIST çarpanlar bazında kıyaslandığında emsallerine kıyasla hala oldukça iskontolu seyrediyor.
BIST-100'ün son yıllarda MSCI Gelişmekte Olan Ülkeler Endeksi'ne göre iskontolu bir seyir izlediği bir gerçek. Bununla birlikte bu iskontonun yüzde 10 üzerine çıktığı dönemleri negatif ayrışma olarak değerlendirmek mümkünken geçtiğimiz yıl yüzde 35'e varan bir ıskonto ile karşı karşıya kaldık. Son dönemde BIST-100'de yakalanan güçlü trend bu iskontoyu yüzde 27'lere çekmiş olsa da hala oldukça yüksek bir ıskonto olduğunu, bunun da BIST'in orta ve uzun vadede yukarı yönlü potansiyelinin artırdığını düşünüyoruz.
Gelinen seviyeler Borsa İstanbul'un gerçek potansiyelini tam olarak yansıtmasa, yani hala yukarı yönlü potansiyel bulunsa da son dönemdeki yükselişin ardından zaman zaman sert sayılabilecek düzeltmeler görülme ihtimali de göz ardı edilmemeli. Bu nedenle endeksteki güçlü yükseliş momentumu devam ettiği sürece trendden kopulmamalı ancak olası bir düzeltmeye karşı da mutlaka bir stop-loss stratejisi oluşturulmalı.
BIST-100'de trendin devamı için hangi seviyeler önemli?
Borsa İstanbul'da sene başından bu yana oluşan yukarı yönlü trend genel olarak korunmaya devam ediyor. Endeks Mayıs sonu ite Haziran ayı başlarında ağırlıklı olarak 96.900-99.300 araitğındaki yaklaşık 2400 puanlık bant: aralığında dalgalanmıştı. Teknik olarak, bu kanalın kırılması ve 100.000 psikolojik direncinin aşılması sonrasında, kırılma yönünde yaklaşık kanal boyu kadar bir hareket görülmesi bekleneceğinden 101.700 teknik hedef" konumuna gelmişti Endekste sena başından bu yana gözlenen prim ve tarihi zirve seviyelere gözlenebilecek olası kâr satıştan normal karşılanabilir. Bu durum ayrıca, endeksin son günlerde yurtdışı piyasalarla olan korelasyonunun ve kur tarafındaki seyre olan hassasiyetinin de bir miktar artmasına neden oldu. Olası geri çekilmelerde endeksteki yukarı yönlü eğilimin korunması açısından sene başından bu yana devam eden yükseliş 'trendine karşılık gelen ve psikolojik önemi olan 100.000 üzerindeki kapanışların korunması önemi. Anca 22 günlük kısa vadeli ortalama ve 21 günlük Ussal Boilrtger bandının orta eğrisi 99.500 civarında bulunuyor. Bu nedenle gün içi sarkmalarda da buraya kadar olacak geri çekilmeler sarkma olarak değerlendirilebilir. Bu seviyelerin üzerinde kalındığı sürece 101700 ve devamında radara girecek olan 104.000-105.000 civarı takip edilebilir. 99.500 altında ise endekste düzeltme hareketinin sertleşebileceği göz önünde bulundurulmalı. 99.500 atandaki hareketlerin 95 civarına kadar olacak bîr düzeltmenin başlangıcı olabileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla, küresel olarak lokal bazlı biriken riskler ve endeksin bulunduğu seviyeler dikkate alınarak zirvelerden gelecek düzeltmenin sertleşebilme ihtimaline karşı BISTin taşıdığı potansiyeli takip ederken, mutlaka bir stop-loss (zarar kes) stratejisine bağlı kalınması gerektiğini düşünüyoruz.
TL'nin negatif ayrışması sürer mi?
Haziran ayında kurun ağırlıklı olarak 3.50-3.55 aralığındaki 5 kuruşluk bantta dalgalandığı görüldü. Ayrıca, fiyat kısmında haziran ayında gözlenen dibin nisan ayında gözlenen dipten daha aşağıda olmasına karşın; aşırı alım-satım göstergesi olan RSI'daki diplerin daha yukarı olması pozitif aykırılığa, yani teknik olarak yukarı yönlü olası harekete işaret etmekte idi. Yakın dönemde doların küresel olarak yaşadığı değer kaybına ve enflasyondaki yükseliş trendinin durmuş olmasına karşın dolar/TL'nin 3.50 TL'nin altında kalıcı olamaması da bu seviyeyi son derece kritik bir hâle getirdi. Önceki haftalarda Dolar Endeksi’nin (DXY) 96'nın da altına sarkarak geçtiğimiz yıl eylül ayından sonraki en düşük seviyeleri gerilemiş olmasına rağmen, dolar/TL kurunun 3.50'nin üzerinde kalmaya devam etmesinin 3.50 ve altında dolar satış iştahının azaldığını net bir göstergesi olduğunu vurgulamıştık. Kurun 3.55'teki kritik direncinin aşılması ile birlikte de mayıs ayı içinde test edilen 3.64 civarı önemli bir hedef konumuna geçmişti. Kur 3.55'in asılmasıyla birlikte de bu hedefi kısa sürede tamamladı.
Kurda bu hafta gözlenen hareketlerin büyük ölçüde teknik bir tepki olduğunu ve TL'nin benzer ülke para birimlerine kıyasla ciddi manada negatif ayrışmasını gerektirecek çok önemli bir gelişme olmadığını düşünüyoruz. Küresel ölçüde gelişmekte olan ülkelere yönelik bir atak ya da Türkiye özelinde sürpriz negatif bir gelişme yaşamaz isek TL'deki bayram sonrası oluşan negatif ayrışmanın sonuna yaklaşmış olabileceğimizi düşünüyoruz. Özellikle piyasanın TCMB'nin sıkı duruşundan taviz vermeyeceğine ikna olmasını sağlayacak bir açıklama gelmesi durumunda TL hızlı bir şekilde yeniden değer kazanabilir. Bununla birlikte, olası gerilemelerde 3.50-3.55 TL aralığın hâlen en kritik destek bölgesi olarak izlenmeye devam edileceğini ve 3.50 TL aşağısında kalıcı olunmasının giderek güçleştiğini düşünüyoruz. Tüm bunlara karşın 3.65'in aşılması durumunda teknik gerekçelerle hareketin yeniden hız kazanabileceği ve 3.70-3.73 aralığına kadar yeni bir hızlı yükseliş görülebileceği de göz önünde bulundurulmalı.
ÜZEYİR DOĞAN - PARA DERGİSİ
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (03:28)