Endeks 90 bin puana ulaşabilir

Türkiye’nin ‘kader sandığı’ diye baktığı 1 Kasım seçimleri tüm analistlerdi yanılttı. Koalisyon beklenirken tek başına iktidar çıktı. Sandıktan zaferle ayrılan AK Parti, 4. döneme de damgasını vurdu. Sonuçla birlikte faiz geriledi, dolar düştü, TL değer kazandı. Borsa ile uzun zaman sonra yüzde 5.35’lik primle açılış yaptı. Piyasalarda “Tek başına, iş başına” rüzgarı hakim. Peki, bundan sonra ne olur? Alan Yatırım'dan Burçak Gezgin, gelişmeleri Borsagundem.com için yorumladı.

İşte o çarpıcı görüş…  

Dün yapılan seçimlerden sonunda, Türkiye’de 7 Haziran seçimlerinden farklı bir tablo oluştuğunu gördük. AKP’nin bu seçim sonuçlarına göre tek başına iktidar olacak milletvekili sayısına ulaşması, burada piyasaların, siyasi taraftan alacağı en olumlu senaryo olarak gözüküyordu. Özellikle burada 1 Kasım seçimleri sonrasında, yurtiçi piyasalar için yeni bir hikayeden bahsedebilir. Önümüzdeki dönemde oluşacak kabinede yer alacak ekonomi kurmaylarının kimler olacağı ise; bu hikayenin başlıca konusu olacaktır. 7 Haziran’dan sonra ekonomik olarak, bir zayıflama sürecine girmemiz, ancak acil bir şekilde iyi bir ekonomi yönetimiyle toparlanabilir. Tabi dün Dolar/TL tarafında akşam saatlerinde başlayan düşüşün bugün ilk işlemlerde Borsa’nın oldukça pozitif açılmasıyla devam ettiğini görüyoruz. Geçen hafta 79.300 seviyesinin üzerinde bir kapanış bugün açılışın bu kadar yüksek olmasında etkili oluyor. İlk işlemlerde 84.000 seviyesi test edilmesine rağmen kırılamadığını görüyoruz, yükselişin devamı içinse 84.000 seviyesinin üzerinde kapanış görmemiz önemli. Burada 84.000 üzeri kapanışlarda kademeli olarak 86.000 ve 90.000 seviyeleri önümüzdeki dönemde oluşabilecek ekonomi yönetimine göre hedeflenebilir. 84.000 seviyesinin aşılamaması halinde ise; Kasım ayında kar satışları görsek de 80.000 üzerinde bir taban oluşumu takip edebiliriz. 

Dolar/TL’de ise; günlük bazda çok volatil bir seyir görüyoruz. Baktığımızda ilk hareket sonrası gelen satış dalgasının 2.7730 seviyelerine kadar gerilemeye neden olduğunu gördük. Dolar/TL bir kar topu etkisi oluşmuş olsa da, yurt dışı bazlı risklerinde devam ediyor olması 2.75 altına gerilemeleri desteklemeyebilir. Burada Dolar/TL’nin bugün hareketinin seçime dair bütün pozitif beklentileri fiyatladığını söyleyebilir. Ancak FED’e yönelik beklentiler ve gelişmekte olan ülkelerin risklerin 2.75 seviyesinin dip seviye olarak fiyatlanmasını destekleyebilir. Burada hareketin ilk düzeltmesinin çıkacağı seviyede önemli olacaktır. Düzeltme sonrası satış gelmesi halinde 2.75 hedeflenebilir. Yukarı yönlü hareketlerde ise; öncelik 2.8240 üzerinde kapanış görmemiz gerekiyor. 2.8240 seviyesinin üzerinde 2.8650 seviyesine doğru bir hareket görmemiz mümkün.

Euro/TL tarafına baktığımızda da TL’deki güçlenmenin etkisiyle, sabah saatlerinde başlayan bir volatilite görüyoruz. Kısa vadede, Euro/TL’nin seçim sonuçları sonrası 3.04 seviyesine kadar gevşeme öngörüyorduk. Bu seviye Euro/TL içinde, uluslararası risklerin devam etmesi nedeniyle dip seviye olarak takip edilebilir. Ancak Euro/TL’de büyük oranda seçimin fiyatlandığını söyleyebiliriz. Bu seviyenin ilk hareketin ardından tekrar test edilmesi, düzeltme hareketine bağlı olarak şekillenebilir. Euro/TL yükseliş içinse; 3.11 seviyesinin üzerinde bir fiyatlanmayı ve kapanışı ilk aşamada test edebiliriz.

Faizlerde ise seçimlerin 9.60 seviyelerine doğru bir gevşemeye neden olduğunu görüyoruz. Özellikle siyasi istikrar sonrası bu hareket beklendiği gibi kısa vadede faizleri çift hanelerin altında tutabilir. Ancak burada faizler içinde dip seviyenin 9.50 seviyesi olduğunu söyleyebiliriz. Kısa vadede bir hikayeye tutunmuş olsak da, orta vadede FED ve küresel bazlı risklerin devam ediyor olması 9.50 seviyelerinin altında bir fiyatlamanın zor olacağını gösteriyor. 

Kısa vadede özellikle Türkiye için şuan yeni bir hikaye var gibi gözüküyor. Kasım ayında piyasaların öncelikli konusu, yeni kurulacak olan ekonomi yönetiminin kimlerden oluşacağı olacaktır. Özellikle yabancı yatırımcılar bu konuyla yakından ilgilenerek, güven duyulabilecek bir ekonomi yönetimi kurulması halinde, alım pozisyonlarını artırabilirler. Burada hali hazırda AKP’nin için uzun yıllardır bu direksiyonda olan kişilerin olması bu güveni artırarak, beklentilerin ekonomik reformlar tarafına çevrilmesini sağlayabilir. Ancak her şartta şuan karşımızda bulunan senaryo Borsa İstanbul için olumlu olacaktır. Zaten baktığımızda Borsa İstanbul’daki bir çok hissenin de emsallerine göre ucuz olması bu olumlu fiyatlamada seçici olmak koşulu ile ciddi bir ralli sağlayabilir. Seçime bağlı olarak kredi derecelendirme kuruluşlarının yapacağı değerlendirmelerde pozitif olmaları da endekse ayrıca güç katabilir. Ancak Kasım ayının ardından ise; gözler tekrar FED beklentilerine çevrilecek ve Aralık toplantısına dair fiyatlamalar ön plana çıkacaktır. Burada Türkiye için en olumlu senaryo FED’in faizleri artırmaması olacaktır. Ancak kötü senaryo bile gerçekleşse, Türkiye tarafında kabine hikayesi, TL varlıkların gelişmekte olan piyasalardan pozitif ayrışmasını sağlayabilir.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.