Tüketici elektrik faturalarının kabarıklığından şikayet ederken dağıtım şirketlerinin durumu ne? Merve Erdil, Hürriyet'teki haberinde bu sorunun yanıtını veriyor. İşte o haber:
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, geçtiğimiz günlerde bir demecinde dolar kurundaki artışı ‘olağanüstü’ olarak niteleyerek, elektrik dağıtım şirketlerinin ‘zordayız’ dediğini ve sektörün çözüm beklediğini söylemişti. Edindiğimiz bilgilere göre, yalnızca elektrik dağıtım ve perakende sektörünün ihale bedeli kaynaklı 7.7 milyar dolarlık borç yükü bulunuyor. Sektör yetkililerince EPDK’ya yapılan sunumda, Türkiye’de elektrik dağıtım sektörünün finansal sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri olduğuna dikkat çekilerek, “Bu da gelecekte sektörün gelişimi ve yatırımları açısından ülke ekonomisinde, bankalardan devlet kuruluşlarına birçok farklı noktaya dokunan riskler yaratıyor” deniliyor.
YÜZDE 63 KUR ZARARI Elektrik üretim ve dağıtım sektörü, son 6-7 yılda gerek özelleştirme yoluyla gerçekleştirilen, gerek de sıfırdan yapılan yatırımlarda rekor kırdı. Uzmanların hesaplamalarına göre, bu dönemde elektrik kurulu gücü, yüzde 67 oranında arttı. Toplam kurulu güç 70 bin megavatı (MW) aştı. Ancak, son dönemde bilhassa dolar kurunda yaşanan rekor artış ve bozulan ekonomik göstergeler nedeniyle sektörde sıkıntılı günler yaşanıyor. Son bir yıl içerisinde dolar kurunda yaşanan artış, elektrik dağıtım ve perakende şirketlerini bünyesinde bulunduran şirketlerin, dolar borçlarının TL cinsinden karşılıklarında önemli artışlara neden oldu. Elektrik dağıtım sektörü tarafından EPDK’ya yapılan sunum, piyasadaki sorunları ortaya koyuyor. Buna göre, sadece elektrik dağıtım şirketlerinin bankalara olan borcu 7 milyar dolar civarında. Sunumda, özelleştirmelerin finansmanına yabancı bankaların ilgisinin düşük kaldığı, bu nedenle borçlanma yükünü yurtiçi bankaların döviz cinsinden üstlendiğine işaret edilerek, “Özelleştirme kredileri dolar olarak alındı ve ihale tarihlerinden itibaren ortalama yüzde 63 kur zararı doğdu” deniliyor.
BEKLEYEN RİSKLER İhale tarihinden bu yana yüzde 63 devalüasyon ile oluşan kur riski sonucunda ihale bedeli üzerinden toplam 13.5 milyar lira zarar oluştuğuna işaret edilen sektör değerlendirmesinde, “Mevcut tarife yapısında 2015-2023 arasında tahmini 7.1 milyar dolar nakit açığı çıkıyor ve sektör acil olarak desteğe ihtiyaç duyuyor” deniliyor. Mevcut yapıda devam edilmesi durumunda sektörün taşıdığı bazı riskler şöyle sıralanıyor: “Yatırımların tamamlanamaması, hizmetlerin aksaması ve TETAŞ, PMUM, Vergi Dairesi ve diğer kurumlara olan ödemelerin yapılamaması; Türkiye’de birçok sektörde önemli projelerde yer alan yatırımcıların diğer işlerinin zarar görmesi; hizmet kalitesinin düşmesi ve hizmetlerin aksaması sonucu elektrik kesintileri ile mesken, ticari ve sanayi tüketicilerinin maddi ve manevi zararlara uğraması; sektöre ve Türkiye’ye yabancı sermaye
akışının azalması, Enerji sektörünün diğer oyuncularının domino etkisi ile iflaslarının tetiklenmesi; Üretim özelleştirmelerinin fiyatının düşmesi ve finansmanının sağlanamaması...”
Dağıtıma 12.7 milyar dolar ENERJİ IQ’nun haberine göre, 6.5 yılda elektrik dağıtım özelleştirmelerine 12.7 milyar dolar, aynı süre içerisinde elektrik üretim özelleştirmelerine 8.4 milyar dolar ödendi. 2009 yılından bu yana özelleştirmelere ödenen 21.1 milyar dolar ve yatırımlar için yüklenilen yaklaşık 30 milyar dolar ise enerji şirketleri için bugünkü ve gelecekteki piyasa koşullarının önemini kritik seviyelere taşıyor. Elektrik dağıtım özelleştirmelerinin büyük bir kısmının kredi ödemelerinin bu yıl başlaması ve yatırımların kredi ödemeleri ile eş zamanlı ilerlemesi de firmaların finansman yüklerini arttıran bir unsur olarak dikkat çekiyor.
Müsaade edilmez EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, Habertürk gazetesine verdiği röportajda, elektrik dağıtım şirketlerinin kur artışı nedeniyle zor durumda olduğu ve sektörde iflas endişelerinin dile getirildiğinin anımsatılması üzerine “Biz üzerimize düşen ne varsa yaparız. Hiç kimse bir sektörün ciddi şekilde zarar görmesine müsaade etmez. Tarife düzenlemesi ve piyasa yapılanmasına ilişkin düzenleme yapılabilir. Biz bu konuda çalışma yapıyoruz. Kreditörler de bu olağanüstü şartları dikkate alacaktır” demişti.
YABANCI ORTAK ÖZELLEŞTİRMELERİNE 2009 yılında başlanılan ve 2013 yılı içerisinde tamamlanan elektrik dağıtım ve perakende satış şirketleri, işletme hakkı devir yöntemiyle özelleştirilmişti. Özelleştirme bedelleri dolar cinsinden, buna ilişkin ödemelerin çoğu da yine döviz cinsinden borçlanarak gerçekleştirilmişti. Uzmanlar, makroekonomik verilerin giderek kötüleşmeye devam ettiği bir senaryoda, şirketlerin borçlarının geri ödemelerini zamanında gerçekleştirebilme olasılıklarının giderek azaldığını kaydediyor. Bir uzman, “Maruz kalınan kur riskine karşı zamanında hedge enstrümanlarıyla önlem alamamış olan şirketlerin ilerleyen dönemde yabancı para birimi kredi risklerini azaltacak şekilde sermaye artırımı veya yabancı ortak vb. alternatiflerle sermaye yapılarını güçlendirmeleri gerekiyor” diyor.
BANKACILIK RİSKİ SEKTÖR kaynakları, bankaların kullandırdığı krediler içinde enerji sektörünün 50 milyar dolar civarında pay sahibi olduğuna dikkat çekerek, 2023’e kadar ek ihtiyaç duyulan 100 milyar dolarlık kredinin risk yarattığına dikkat çekiyor. Elektrik şirketlerinin yüzde 90’ından fazlası Türk bankalarından olan 7.7 milyar dolarlık kredilerin geri ödenmemesi ve bir bankacılık krizinin tetiklenmesi de korkulan senaryolar arasında.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.