E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Küresel ekonomiler 2022 yılının başından bu yana oldukça belirsiz bir ortamla karşı karşıya. Kovid-19’un çok daha bulaşıcı olan Omikron varyantı insan sağlığı için önceki varyantlara göre çok daha az tehdit edici olmasına karşın ekonomiler üzerindeki etkisini sürdürüyor. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre bu risklere enflasyon, işgücü kıtlığı ve jeopolitik krizler de ekleniyor.
Cambridge Üniversitesi Ekonomi Profesörü ve Allianz Baş Ekonomisti Mohamed El-Erian piyasaları derinden sarsan belirsizliklerin tek tek bakıldığında çözülebilecek sorunlardan oluştuğunu belirtiyor. Ancak El-Erian’ın Financial News’teki yazısına göre tüm bu krizlerin aynı anda çözülmesi için ekonomide karar verici pozisyonda olanların çok daha fazlası yapması gerekiyor. İşte ünlü ekonomistin yazısı:
“2022'nin başlangıcına giderek derinleşen bir tedirginlik hissi damgasını vurdu. Bu sadece sağlık, ekonomi, jeopolitik ve bazı durumlarda ulusal ve finansal güvenlikle ilgili zorluklarla karşı karşıya olan hükümetler için de değildi. Haneler ve çok farklı alanlardaki şirketler de bu tedirginliği hissediyor. Herkes beklenenden çok daha uzun bir süre ‘normalliğin’ dışında kaldı veya dışına itildi.
Kovid-19 elbette bir faktördür. Ancak artan jeopolitik gerilimler ve enflasyon kaynaklı hane halkı kırılganlığına, işgücü kıtlığına ve piyasa oynaklığına birçok yeni gelişme de katıldı.
Omikron varyantı, Kovid bulaşma oranlarını Alpha veya Delta gibi önceki baskın varyantlara göre çok daha tehlikeli kabul edilecek seviyelere taşıdı. Neyse ki, Omikron'un daha az şiddetli olduğu kanıtlandı, yeni vakaların hastaneye yatış veya ölüme yol açma olasılığı çok daha düşüktür. Gerçekten de birçok kişi Omikron’un sonunda pandemiden daha az yıkıcı endemi sürecine doğru bir geçişe izin vereceğini umut ediyor.
Yine de Omikron şimdilik hala önemli bir istikrarsızlık kaynağı. Omikron kaynaklı izolasyon istihdam ve arz sorununa sebep olarak toplumların daha has segmentlerinde gelirlerin azalmasına neden oluyor. Ancak istikrarsızlığın tek kaynağı birçok insanın testlerde pozitif çıktıktan sonra izolasyona zorlanması değil. Omikron ayrıca ülkelerin farklı Kovid yönetim stratejileri benimsemesine yol açarak küresel olarak daha önceden de yeterli seviyede olmayan koordinasyondaki eksiklikleri güçlendiriyor.
Aşı eşitsizliği özellikle ciddi bir sorun olarak devam etmekte. Zira küresel nüfus aşılanıncaya kadar yeni varyantların ortaya çıkma ihtimali her zaman açık kalacaktır. Benzeri bir şekilde Çin’in sıfır-Kovid politikası da tedarik zincirindeki bozulmalara yenilerini ekliyor.
Bu tür aksaklıklar tıpkı enflasyonun ABD halkının bir numaralı endişesi haline gelmesi gibi fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı yaratacaktır. Birçokları için kontrol altındaki fiyat şoku olarak görülen şey çok daha geniş çaplı bir olguya dönüştü. Sonuç olarak tüketici duyarlılığı düştü ve hanehalkı kırılganlığı özellikle de halihazırda zor durumda olan nüfus segmentlerinde yükseliyor.
İşgücü kıtlığının kalıcılığının her iki yönde de yayılma etkileri gösterir. Şirketler tüketicilere daha yüksek işgücü maliyetleri aktardıkça enflasyonist baskılara katkıda bulunur ve reel bilançolardaki onlarca yıllık erozyonla birlikte de maaşlardaki artışlara yardımcı olur. Bu ikinci etki, özellikle ücret kazançları uzun yıllardır verimlilik artışının gerisinde kalan gelir yelpazesinin alt ucundakiler için önemlidir.
İstikrarsızlığın bir diğer kaynağı ise piyasa oynaklığıdır. Bu yıl şimdiye kadar, varlık fiyatlarındaki volatilitede rahatsız edici belirgin bir artış oldu. Zira jeopolitik ve ekonomik kaygılarla birlikte büyük merkez bankalarının ciddi bir politika değişikliğinin eşiğinde olmasıyla volatilite de güçlü bir şekilde desteklendi. ABD Merkez Bankası (FED) varlık fiyatlarına yıllarca büyük bir destek sağladıktan ve Kasım 2021’in sonuna kadar enflasyonun “geçici” olduğunda ısrar ederek büyük bir hata yaptıktan sonra daha az uzlaşmacı bir politika duruşuna sert bir şekilde dönmek zorunda kaldı. Şimdiyse, daha önce anlayamadığı ve ele alamadığı yüksek enflasyona güçlü bir şekilde tepki vermesi ve böylece enflasyonun daha yerleşik hale gelmesine izin vermemesi gerekiyor.
Aşırı derecede baskılanmış faiz oranları ve rekor düzeyde aylık likidite enjeksiyonlarını içeren para politikasının bu şekilde geri çekilmesi benzeri görülmemiş derecede serbest finansal koşulların önemli bir sıkılaşmasını tetikleme riskini taşıyor. Geride kalmış bir FED’in aşırı bir daralma politikasında zorlaması özellikle de geçim kaynaklarına yönelik riskleri belirginleştirecektir.
Bu, FED’in çok kısa bir süre içinde sadece aylık varlık alımlarını sona erdirmekle kalmayıp aynı zamanda faiz oranlarını yükselttiği ve devasa bilançosunu gevşetmeye başladığı üç uçlu bir yaklaşım anlamına gelebilir. Söz konusu politika, FED'in varlık fiyatlarını son derece desteklediği, volatiliteyi sürekli olarak bastırarak ve daha fazla risk almayı teşvik ederek varlık fiyatlarını desteklediği bir sürecin ardından geliyor.
Eğer FED politik sorumluluklarını yerine getirmekte tekrar tökezlerse, daha öncesinde önlenebilmesi mümkün olan durgunluğa sebep olabilir. Toplumu yüksek enflasyona ve daha düşük gelirlere maruz bırakabilir.
Son olaraksa jeopolitiğin neden olduğu ek huzursuzluklar var. Artan Rusya-Ukrayna gerilimi belirsizlik ve enflasyonist baskılara katkıda bulunuyor. Durumla ilgili değerlendirmelerin çoğu, açık bir askeri çatışmayı veya dayanıklı bir diplomatik çözümü güvenli bir biçimde tahmin edemezken, çoğu kişi karışık bir ortamda sıkışmış hissediyor.
Benzer bir fenomen Çin-Amerika ilişkisinde daha az derecede de olsa görülebiliyor. Bu gelişmelerin her biri kendi başına önemli bir belirsizliğe neden olacaktır. Söz konusu gelişmelerin tamamı derin, yaygın bir huzursuzluk ortamı yarattı ve toplumun her kademesinde hata ve yanlış değerlendirme olasılığını artırdı. Günümüzün sorunlarının çoğu birbirinden bağımsız olarak aşılabilir nitelikte olmasına karşın bu sorunların büyümüş bir kombinasyonundan toparlanmak zor olacaktır.
Geçmişte, esneklik, hız ve isteğe bağlı kalmanın sağlam bir karışımı, alışılmadık belirsiz koşullar altında sağlam karar verebilmek için gerekli olmuştu. Toplumlarımızdaki en savunmasız kesimleri korumak için daha fazlasını yapmamız, üç konudaki yetkinliğimizi de iki katına çıkarmamız gerekiyor.”
Bank of America bu yıl FED’den 7 faiz artışı bekliyor
5 ekonomistten emlak piyasası tahminleri
El-Erian: FED gerekeni yapamadı
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (07:02)