El Bab'da işlem tamam mı

TSK desteğindeki ÖSO güçleri, El Bab'da büyük ölçüde kontrolü sağladı. Serpil Çevikcan, Fırat Kalkanı Operasyonu ve El Bab'daki son durumu köşesine taşıdı. İşte o yazı:

El Bab operasyonunda taarruza dayalı aşamanın büyük ölçüde sona erdiği, artık ‘temizlik’ aşamasına geçildiği belirtiliyor.

Buna karşılık, El Bab için “bu iş bitti” gibi ifadeler yerine Genelkurmay Başkanlığı temkinli bir yaklaşım sergiliyor.

Sahadaki gerçek şu:

El Bab büyük ölçüde kontrol altına alındı.

Ancak şu anda yürütülen harekâtın, bölgenin bir daha aynı sarmala girmemesi açısından önemi çok büyük.

“Halihazırda El Bab’ta TSK ve ÖSO ne yapıyor?” sorusunun yanıtını askeri kaynaklar şöyle veriyor:

“Hassasiyet arz eden belli bölgelere unsurlarımız zaman zaman girip gerekli kontrolleri yapıyor, sonra tekrar geri çekiliyorlar. Kritik mahallelerde operasyon böyle sürdürülüyor. Çünkü her an o mahallenin bir bölümünden bombalı araç çıkabiliyor. O yüzden bir tarama faaliyeti icra edildikten sonra, geri çekilip taranan bölge uzaktan gözetim altında tutuluyor. İnsansız hava araçlarıyla da bu bölgeler sürekli izleniyor. Sonra tekrar gidiliyor ve taranan bölgenin ateşle keşfi yapılıyor, mayınlar, EYP’ler temizleniyor. Böyle çok mahalle var.”

El Bab’ta DAEŞ’in beli kırılmış durumda. Ancak bundan sonrası da kritik.

İki hassasiyet

Ankara’da karar alıcıların bundan sonrası için gözettiği iki durum var:

1) Emniyetli sanılan bölgelerde kayıp vermemek için ihtiyatlı ilerleme. Yukarıda izah etmeye çalıştığım operasyon tarzı bunun sonucu.

2) El Bab’ın normalleşmesi için uygun zemini hazırlamak.

Bu nedenle, “El Bab operasyonu bitti” denilemiyor.

Bunun için, “yerinden edilmiş insanların peyderpey dönmesine başlanıyor” denilmesi lazım.
El Bab merkezinin belli yerlerine girilmiş durumda. TSK’nın operasyonun bundan sonraki aşamaları için kesin veri olarak kabul ettiği göstergeler var.

Telsizler sustu

Askeri kaynaklar, “Halihazırda, 3 gün evvelkine göre birliklerimizin üzerine havan ya da roket atılmıyor. Keskin nişancılarla ateş edilmiyor. Telsiz konuşmaları da 3 gün önceye göre susmuş durumda. Bunlar büyük ölçüde kontrol altına aldığımız anlamına geliyor. Ancak içeride hâlâ teröristler var. Tüneller kontrol ediliyor, delikler-dehlizler ve evler açısından henüz neyle karşılayacağımız tam olarak belli değil” bilgisini veriyor.

Genelkurmay’ın ihtiyatlı açıklamalarına hak vermek gerekiyor.

Kaynaklar, “temizlik aşamasındayız” diyor.

Temizlik aşaması meskûn mahallelerin, evlerin, tünellerin, dehlizlerin, bölgedeki bütün deliklerin gözle, ateşle aranması-taranması, el yapımı patlayıcıların ortadan kaldırılması demek.
Kaynaklar, DAEŞ’lilerin ya çatışma esnasında öldürüldüğünü ya da kendisini patlattığını, teslim olma oranının çok düşük olduğunu vurguluyor. Bu gerçeğin bundan sonraki aşamanın zorluklarından biri olduğunu kaydediyor.

1.5 ay sürer

“El Bab’da temizlik aşaması ne kadar sürer?” sorusuna, askeri kaynakların verdiği yanıt da şöyle:
“1-1.5 ay alır. Ondan sonrası kontrollü biçimde bölgeye halkın yerleştirilmesidir. Bu aşamada da çok dikkatli olmak gerekecek. Yerinden edilmiş insanların içinde de DAEŞ’e müzahir olanlar var. Bunların ileride potansiyel terörist haline gelebileceği düşünülerek hareket etmek zorundayız.”
Fırat Kalkanı Operasyonu’nda 68 şehit verdik.

Bu ülkenin güvenliği için başka bir ülkenin toprağında can veren kahramanlarımızın haklarını ödemek mümkün değil.

Çok zor bir coğrafyada, çok zor bir operasyon yürütüldü bugüne kadar.

Bu sayede sınırımıza terörist saldırılar kesildi. DAEŞ’i yerinde bitirmenin mümkün olduğu nazlanan dünyaya gösterildi.

2000’e yakın eğitilmiş ÖSO gücü sahadaydı. TSK ise sadece özel kuvvetleriyle değil, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın 2000’i aşkın gücüyle harekatı yürütüyor.

Bu gücün içinde Tunceli’deki tugay da var, Gaziantep’teki tugay da, İslahiye’deki birlik de.
Bolu’dan, Kayseri’den askerlerimiz var.

Bunların bir kısmı Güneydoğu tecrübesine sahipler. İçlerinde hendek operasyonları sırasında görev alanlar da var. Şimdi bundan sonrası için planlamalar yapılıyor.

Membiç planları hazır

Bu noktada, bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın vurguladığı “Membiç ve Rakka” süreçlerinin nasıl, ne zaman ve hangi koşullarla ilerleyeceği sorusunun yanıtı önemli.

300 bin civarında bir nüfus barındıran, PYD’nin Kürt nüfusu artırma çabaları sonucunda demografisi değiştirilen Membiç, El Bab’a göre 3-4 kat daha fazla tahkimat yapılmış bir bölge.

TSK’nın Membiç’le ilgili planlamaları hazır.

“Ne tür bir hareket tarzı izlenecek, eğer girilecekse girmeden önce neler yapılacak?” sorularının yanıtları ayrıntılarıyla çalışılmış durumda.

Askeri jargonla; “ihtimaliyat planlamaları” masada.

Ancak, Membiç konusu da olası Rakka operasyonu da siyasi masada verilecek nihai kararları bekliyor.

Membiç, ABD’nin PYD-YPG konusundaki duruşunu ne oranda değiştireceğiyle doğrudan ilgili. Henüz iyimser olmak için beklenen işaret alınmış değil.

Ankara, Membiç’te kimle karşı karşıya gelecek, mesele bu.

Rakka’ya operasyon konusu ise kağıt üzerinde hazır görünüyor.

El Bab operasyonundan tasarruf edilecek bir kısım ÖSO unsuru, eğitimleri süren 4 bin kişilik ÖSO gücü, Suriye Demokratik Güçleri’nden 2000 kişilik Arap gücünün katılımıyla oluşacak 10 bin kişilik bir güç konuşuluyor.

Peki, Rakka’ya girildiğinde TSK’nın sahadaki gücü, işlevi ne olacak? DAEŞ’in başkentinde, El Bab modelini işletmek ne kadar mümkün?

Ankara bu soruların yanıtlarını çalışıyor.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.