E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Dünya ölümcül pandemiyle uğraşırken ve iklim değişikliği problemine nasıl cevap vereceğini düşünürken bir başka uzun vadeli küresel sorun konusunda hiç kimse ne yapacağını bilmiyor: Küresel nüfus yaşlanıyor. Bloomberg’in haberine göre insanoğlu gelişen ve nüfus patlaması yaşayan bir türden statik veya sayısı azalan bir türe dönüşürken dünya çapında ekonomiler de baskı altında kalacak.
Japonya bu konudaki felaket habercisi. Doğum oranı diğer birçok zengin ülkeninki kadar düşük olmasa da ülkede uzun süredir bu oran düşük seyrediyor. Bu nedenle Japonya büyük ekonomilerdeki en yaşlı ekonomi konumunda.
Diğer bir açıdan bakıldığında Japonya küçülen bir nüfusun otomatik olarak yoksullaşma anlamına gelmediğini de gösteriyor. Japonya nüfusu yavaş yavaş azalıyor ve ülkedeki nüfus 20 yıl önceki seviyesine geri dönse de verimlilik arttıkça ve daha fazla kadın işgücüne girdikçe ülkenin kişi başına geliri artmaya devam ediyor.
Yaşlı nüfus ekonomiyi neden baskılıyor?
Tıpkı Japonya'da olduğu gibi belirgin yaşlanmanın ekonomik bir bedeli var. Her yıl, azalan sayıdaki çalışma çağındaki Japon nüfusu genişleyen ak saçlı tüketiciler havuzunu desteklemek zorunda kalıyor. Bu nedenle Japonya'nın yaşam standartları artan nüfusa sahip zengin ülkelerin gerisinde kalıyor.
Somut açıdan bakıldığında, bu durum daha fazla yetişkinin yaşlı bakımı, emeklilik için daha fazla zaman harcaması ve sağlık için ödemeleri için daha fazla vergi ödemesi ve yaşlılar için de daha düşük yaşam standartları anlamına geliyor.
Aşırı yaşlanmanın başka bir potansiyel maliyeti de var: Makroekonomik işlev bozukluğu. Standart makroekonomik teoriye göre, her ülkenin doğal bir faiz oranı vardır. Faiz oranları bu doğal seviyenin üzerinde kaldığında, bir ülke deflasyona girer. Doğal oran bir ülkenin gelecekteki genel büyüme oranına bağlı olduğundan, çoğu makroekonomik teori düşük nüfus artışının doğal oranı düşürüp merkez bankalarının deflasyondan uzak durmasını zorlaştırdığı konusunda hemfikirdir.
Japonya'nın nüfusu azaldıkça, ekonomisi de görünüşe göre kalıcı bir deflasyon ya da deflasyona yakın bir duruma düşmüşe benziyor.
Mali politikalar işe yaramıyor
Eski Japonya Başbakanı Shinzo Abe’nin 2010’ların başlarında göreve gelmesinin ardından Japonya merkez bankası deflasyondan kaçabilmek için kahramanca bir girişimde bulundu ve eşi görülmemiş miktarda ve hızda varlık alımı yaptı. Bu durum bir süre işe yaramış gibi göründü ve enflasyon neredeyse hedef oran %2’ye kadar yükseldi. Fakat bir süre sonra bu oran tekrar sıfıra yakın seviyelere düştü.
Şimdiyse salgın nedeniyle Japonya tekrar deflasyona geri dönüyor gibi görünüyor. Bazı makro ekonomistler, sürekli deflasyonun ekonomik büyümeyi tehdit ettiğine inanıyor. Bu şartlardaki bir ülkede, fiyatların asla yükselmeyeceği ve süreli artan işsizliğin olduğu durumu ifade eden "devamlı durgunluğun” ortaya çıkması ise teorik olarak mümkün. Japonya henüz devamlı durgunluğa düşmüş gibi görünmüyor; işsizlik hala çok düşük seviyelerde. Fakat Japonya’daki söz konusu durum üretkenliği etkiliyor olabilir. Zira daha fazla Japon daha düşük ücret veren düzensiz meslekler için işe alınıyor. Dahası, ekonomistlerin sürekli durgunluğa çare olarak sundukları mali teşvikler, yakın tarihli bir IMF raporunda da belirtildiği üzere, yaşlanan bir toplumda daha az etkili olabilir.
Toplumsal yaşlanmanın verimlilik üzerinde başka bir aşındırıcı etkisi de olabilir. Özellikle Japonya gibi insanları kıdeme göre tanıtan ülkelerde, dinamik, yenilikçi düşünen gençlerin açığı şirketleri daha yavaş ve yeni fikirlere daha az açık hale getirebilir. Nüfus küçülmesi aynı zamanda büyüyen, üretken şehirler ağını sürdürmeyi zorlaştırarak ekonomik kümelenmenin gücünü de azaltıyor.
Hangi politikalar uygulanabilir?
Ülkeler toplumsal yaşlanmanın etkilerini telafi etmek için bazı politikalar yürütebilir. Yaşlılar daha uzun süre çalışabilir ya da daha fazla ebeveyn çocuklarıyla evde kalmak yerine çalışmayı tercih edebilir. Ülkeler ayrıca otomasyona yatırım yapabilir. Japonya’nın robotik alanında lider ülke olmak için çabalaması rastlantı değil. Ancak robotlar daha iyi hale gelmedikçe bu önlemlerin toplumsal yaşlanmanın oluşturduğu sorunlarla savaşabilmesinin de bir sınırı var.
Şimdilik küresel popülasyon büyümeye devam ediyor. Bu da yaşlı nüfusu artan bir ülkenin iç siyaset engellerinin üstesinden gelmesi durumunda çalışma çağındaki genç göçmenleri kabul ederek büyümeye deva edebileceği anlamına geliyor. Kanada, ABD, İngiltere ve Almanya bu sayede Japonya’dan daha hızlı büyüdüler ve Japonya da bu yüzden göçü destekliyor.
Fakat bu çözüm de sürekli değil. Zira çekirdek ailelere dönüşüm dünyanın dört bir yanında yaşanıyor. Dini nedenlerden dolayı bir zamanlar yükselen dünya nüfusunun kalesi olarak görülen Müslüman ülkelerdeki doğurganlık son yirmi yılda sert bir şekilde düştü. Yüksek doğurganlığın son kalesi olarak görülen Sahra Altı Afrika’da bile nüfusun hızla düştüğü görülüyor.
Ülkeler acilen çözüm üretmeli
Bu durum dünyanın 2006 yılı yapımı Son Umut (Children of Men) filmindeki gibi çocuksuz bir geleceğe doğru gittiği anlamına gelmiyor. Ancak bu, birkaç gelişmiş ülkenin nüfus yaşlanmasının zorluklarını aşmaya devam edebilmesi için süresinin azaldığı anlamına geliyor.
Japonya gibi toplumlar önünde sonunda küresel bir sorun haline gelecek bu sürecin ön cephesi olacaklar. İnsanoğlu bugüne kadar hiç uzun süreli ve devam eden yaşlılıkla başa çıkmak zorunda kalmadı. Bu eşi görülmemiş geçiş sürecini kolaylaştırmak için ülkeler özellikle otomasyon gibi teknolojik düzenlemeler yoluyla agresif çözümler aramaya devam etmek zorunda.
Türkiye’de nüfusun yenilenme hızı düştü
Rusya ile ABD nükleer silah konusunda anlaşmaya yakın
Cerrahpaşa'da vakalar ve hastane başvuruları 2 kat arttı
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
Kovid-19 u çıkardılar ya!!!
ILERİ YAŞTA OLANLARA BİLGİLİ TECRÜBELİ OLDUKLARI İÇİN SAYGI DUYULURDU ŞIMDİ SORUN OLARAK GÖSTERİYORLAR
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (10:57)