E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaEkonomik teşvik paketlerinin bedeli ne olacak?---

Ekonomik teşvik paketlerinin bedeli ne olacak?

Ekonomik teşvik paketlerinin bedeli ne olacak?
07 Eylül 2020 - 10:25 borsaningundemi.com

Ekonomik teşvik paketlerinin sağladığı para bolluğuna dikkat edilmeli. Tarihe bakıldığında teşvik paketlerinin uzun vadede sonuçları tehlikeli olabilir

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Borsalar ve kredi piyasaları için son aylarda, merkez bankalarının gevşek para politikaları ve hükümetlerin devasa harcamalarının bir araya gelmesi bir katalizör görevi gördü. Finans piyasalarında bir güven oluşturarak bunun, özellikle de ABD’de teknoloji hisselerinde, bir ‘aşırı mutluluk’ hali almasını sağladı. Geçtiğimiz hafta bu hisseler sonunda sınırlarına ulaştıklarının sinyallerini vermeye başladı.

Şimdilerde ABD’nin politikları, nakde geçen ve kenarda bekleyen yatırımcıları cezalandırıyor, zira faiz oranları düşük ve boğa piyasasının her sakinleşmesi yatırımcılar için bir fırsat olarak gösteriliyor. Birçokları için bu bir “dipten alma” fırsatı. Fon yöneticilerinin birçoğu, hisse piyasalarını korumak için yapılan agresif politika hamlelerinin onları orta vadede borsada kalmaya zorladığını söylüyor.

Bu tip bir düşünce, hisse fiyatlarının geniş bir ekonomik iyileşme dönemi öncesinde yükseldiğine dair tarihteki kanıtlarla destekleniyor. Parayı yöneten kişilerin S&P 500 endeksi için önümüzdeki beş yılda yıllık %5 civarında getiri sağlayacağı tahmini çok da heyecan verici değil. Ancak bu performans, sabit gelirlerin düşük getiri sağladığı bir dünyada oldukça iyi görünmeye başladı.

Ancak finans piyasalarının tarihinde dikkat edilmesi gereken dersler de var. Piyasalarda bir artıştan sonra, “bedeli ne olursa olsun” diyen politika hamleleri, borsaları zayıf düşürebilir. Japonya’da, Güney Kore’de ve Tayvan’da 1980’li yılların sonunda ve Tayland, Malezya, Filipin ve Endonezya’da 1990’lı yıllarda hisse fiyatlarında oluşan balonlar, ekonomik teşvik paketlerinin ardından gelen yıkımın bir hatırlatıcısı olabilir.

Çin’in ekonomik kriz öncesi yaptığı devasa harcamalara bakalım. Bunun sonucunda 2015 yılında borsalarda çöküş gerçekleşmişti. Bugün CSI 300, Pekin’in bu yıl gerçekleştirdiği teşvik çabalarına rağmen, o dönem kaydettiği yüksek seviyelerin onda biri seviyesinde. Teknoloji, medya ve telekomünikasyon haricinde, Çin’in piyasa performansı 2011 yılından beri küresel rakiplerinin gerisinde.

Bazı stratejistler, dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin’de, geçtiğimiz 10 yılda sermayenin kitlesel olarak yanlış yönlendirilmesine ve üretimin yavaşlamasına sebep olarak devasa harcama insiyatiflerini gösteriyor. Tüm bunlar, borsaların performansının üzerine gölge düşürmeye devam ediyor.

BCA’nın Baş Stratejisti Arthur Budaghyan, Financial Times’a yaptığı açıklamada, zamanla aşırı cömert ekonomik teşvik paketlerinin ve kolay para politikalarının ya hisse balonlarına ya da enflasyon patlamalarına neden olduğunu iddia etti. Her iki durumda da “uzun vadede hisse fiyatları için kötü sonuçlar” doğacak, dedi.

Bu anlamda başka hiçbir ekonomi ABD kadar öne çıkmıyor. Güncel resmi projeksiyonlar bu yıl için 3,3 trilyon dolar bütçe açığı ya da gayri safi yurt içi hasılanın %16’sı olduğunu gösteriyor. Bu da 1945 yılından bu yana kaydedilen en yüksek rakam. Hükümet borcunun gelecek yıl ekonomiden daha büyük olacağı tahmin ediliyor. 2023 yılındaysa, borçların gayrisafi yurtiçi hasılaya oranının %107 olması bekleniyor. Bu ABD tarihinde bir ilk olacak.

Birçok ABD şirketinde de görülen bu aşırı borçlanma, uzun vadede gevşek para politikaları tarafından destekleniyor. ABD Merkez Bankası’nın bilançosunun mart ayındaki 4,15 trilyon dolardan, 7 trilyon dolara çıkması bunun yalnızca başlangıcı. Fed’in enflasyonu arttırmak ve işsizliği azaltmak için odaklandığı bu ortamda, teşvik paketlerinin potansiyel kötü sonuçlarına dikkat edilmiyor.

Peki bu durum yatırımcıları nasıl etkileyecek?

Bir anlamda, ABD borsalarında önümüzdeki beş yılda, getirilerin hayal kırıklığı yaratma ihtimali göz ardı edilemez. Özellikle de Wall Street’in geçtiğimiz aylarda nasıl yükseliş gösterdiği düşünülürse. S&P 500’ün mevcut 12 aylık fiyat-kazanç oranı büyük oranda gelecek iyi haberlerin beklentisiyle oluşuyor. Piyasalar gelir büyümesinde ve üretimde hızlanma beklentisi içinde.

Bazıları bunun gerçekleşeceğine dair umutlu. Leuthold Group’un Baş Piyasa Stratejisti James Paulsen, dünya çapında parasal desteğin “küresel durgunluk ve deflasyon trendini kırabileceğini” düşünüyor.

Böyle bir sonucun Wall Street için önemi, ABD hisselerinin hem yerli hem yabancı yatırımcılar tarafından oldukça tercih edilmesiyle vurgulanıyor. ABD’nin politikaları böyle devam ederse, dolar varlıklarında bu şekilde bir konumlandırma oldukça korunmasız olacak. Ve rezerv para birimi statüsünü de sınavdan geçirecek.

BCA’dan Budaghyan, sermaye dönüşlerini hızlandıran, üretimdeki artış döneminin hisse fiyatlarındaki balonu ve enflasyonu kontrol altında tutabileceğini söyledi. Ancak böyle bir sonuç “söylemesi kolay, yapması zor” diyerek uyarıda bulundu. ABD’nin politika yapıcılarının teşvik paketlerinin gerekenden uzun süre yürürlükte kalmamasını sağlamak gibi bir görevi var. Aynı zamanda, yatırımcılar da, korona virüs şokunu atlatırken teknolojik gelişmelerin, ekonominin etkinliğini arttırmasını ümit etmesi gerekiyor.

Global piyasalarda yön arayışı devam ediyor

 

ABD hisse senetleri 'teşvik' beklentileri ile yükseldi

 

Borsalar için hükümet teşvikleri aşıdan daha önemli

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)