Genel seçimlerden koalisyonun çıkmasıyla birlikte partiler şimdiden bakanlıkları paylaşmaya başladı.
Seçilecek olan ekonomi yönetimi ile birlikte dolar ve borsada hareket meydana gelebilir.
Vatan Gazetesi yazarı Ali Ağaoğlu konuyu köşesine taşıdı. İşte o yazı: AKP-MHP koalisyonu olasılığının artması ve Durmuş Yılmaz’ın kabinede yer alacak olmasıyla dolar/TL ilk aşamada 2.66’ya düşebilir. AKP-CHP koalisyonunda ekonominin ‘kaptan köşküne’ Derviş çıkarsa 2.5850 olasılığı artacak.
Bu hafta içeride koalisyon kurma çalışmaları, dışarıdaysa Fed’in (bana göre) kritik toplantısı bu haftanın önemli olayları olacak. Fed’e geçmeden önce hepimizin merakla beklediği koalisyon çalışmalarına değinmekte fayda var. Zira Fed’in faiz kararından çok, kısa vadede iç politikada yaşanacaklar piyasalara yön verecek.
Gündemde olan AKP-CHP ve AKP-MHP koalisyonlarından birisi kurulacak mı, yoksa erken seçim olasılığı artacak mı? Erken seçim seçeneğinin gerçekten son seçenek olduğunu, şu andaki siyasi partilerin erken seçime yakın olmadıklarını düşünüyorum. Kaldı ki yakın bir gelecekte yapılacak erken seçim çözüm olacak mı? Oy verenler bu kadar mı çabuk karar değiştirecekler veya verdikleri oydan bu kadar kısa zamanda mı pişman olacaklar? Sanmıyorum…
Diğer yandan kurulacak olan koalisyon hükümetlerinde kimin kaç bakanlık aldığından çok, hangi bakanlığın hangi partide (yani hangi görüşü temsil edenlerde) olduğu ve ekonomi yönetiminin kimlerden oluşacağı önemli.
AKP-MHP koalisyonunda AKP’nin muhtemel adaylarını az çok biliyoruz. İbrahim Turhan isminin öne çıkacağı piyasalarda konuşuluyor. MHP tarafında piyasaların olmazsa olmazı eski MB Başkanı Durmuş Yılmaz olacaktır. Özellikle Yılmaz’ın kabinede ekonomi bakanlıklarından önemli birini üstlenmesi piyasalara güven verecektir.
AKP-CHP koalisyonunda da CHP adına Kemal Derviş’in adı anılıyor. Her ne kadar seçim çalışmalarına CHP adına katılmamış olsa da “yardım” konusundaki görüşlerini açıklamıştı. Belki de Derviş’in yanına veya yerine; yeni ses, yeni yüz ve başarılı akademik kariyeriyle; Selin Sayek Böke ismi de CHP adına ekonomi yönetimini üstlenebilir.
Koalisyonun bu hafta içinde kurulmasa bile şekillenmesi piyasaları bir nebze de olsa rahatlatacaktır. Ancak sonrasında piyasalar; ekonomi yönetiminde kimlerin olacağına, daha da önemlisi Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı konusundaki muhtemel stratejilere odaklanacaktır. Piyasalar açısından koalisyonun varlığı ‘evet’ ama TCMB’nin konumu olmazsa olmaz bir konu. Bağımsız Merkez Bankası ile hükümetin “nezaretindeki” bir Merkez Bankası arasında piyasalar açısından önemli bir fark var ve bu konudaki “muhtemel algı” kaçınılmaz şekilde fiyatlara yansıyacaktır.
Fed’in kararı ne olacak? Fed’e gelince… Dikkatinizi çekmiştir eminim, BIST’te yeni zirvelerden, hatta seçimden önce görülen 88.651 seviyesinin test edilme olasılığından söz etmiyorum. Zira artık koalisyonu kurduysak, Fed’in ne diyeceğine daha fazla dikkat edeceğiz.
16-17 Haziran tarihlerinde Fed toplantısı yapılacak. Janet Yellen’den piyasalar herhangi bir faiz artışı beklemiyor, bunu fiyatlamıyor. Benim 1 yıl önce yaptığım tahmine göre bu toplantıdan bir faiz artışı gelebilir. Ancak ben de son ABD verilerinden sonra faiz artışının Eylül’e kalma olasılığını kabul etmeye hazırım.
Ancak Fed’den ister bir faiz artışı gelsin (gelirse benim beklentim 15 baz puanlık, göstermelik bir artış) isterse de ne zaman artışa başlayacağına dair bir ipucu versin, piyasaların ilk tepkisi olumsuz olacaktır.
Koalisyon kurul(a)maz ve Fed faizleri yükseltirse... Piyasaların hiç mi hiç istemediği bir seçenek. Bu durumda BIST’te 73.500, dolar/TL kurunda ilk aşamada 2.7650, sonrasında da yeni “zirveler” görülebilir. Koalisyon çözümünün olmadığı bir ortamda bir de dışarıdan gelecek “dalgayı” nasıl göğüsleriz, merak ediyorum…
DOLAR VE BIST 100 İÇİN FARKLI SENARYOLAR AKP-MHP koalisyonu olasılığının artması ve Durmuş Yılmaz’ın kabinede yer alacak olması; hatta gerçekleşmeden önce dedikodular bile; dolar/TL kurunu ilk aşamada 2.6650-2.6860 bandına indirebilecek. Hükümet programına dair taslakta TCMB’ye dair “piyasa dostu” bir söylem dile getirilecek olur ise dolar/TL kuru 2.6450 seviyelerine kadar dahi gerileyebilir.
AKP-CHP koalisyonunda ekonominin “kaptan köşkünde” Derviş olursa 2.5850-2.6050 olasılığı artacaktır. Eğer bu hafta boyunca koalisyon olasılığının azaldığına dair haberler gelirse dolar/TL kurlarında 2.7650 seviyesi kritik eşik olacaktır. Tabii ki tüm ekonomi dolar/TL kurlarından ibaret değil. Yine de piyasaların olası tepkisinin ne olacağını anlatmak için “kolay bir gösterge” olduğundan, dolayı dolar/TL kurları ile olasılıkları ifade etmek daha kolay anlaşılabilir geliyor. İşin birde BIST tarafı var tabii ki… Durmuş Yılmaz’lı bir AKP-MHP koalisyonu BIST 100’ü ilk aşamada 82.500 ve ardından da 83.900’lü seviyelere taşıyabilir. Derviş’li bir AKP-CHP koalisyonu bu seviyelerin de üzerine çıkılmasına 87.250’nin resmin içine girmesine katkısı olacak.
Dolar yeni güvenli liman ABD ekonomisindeki iyileşme ve buna bağlı olarak faiz artırım beklentileri, dolara olan talebin artmasına yol açarken, yatırımcının güvenli liman şeklinde nitelendirdiği altının cazibesini kaybettiği görülüyor. ABD ekonomisindeki iyileşmeye paralel, tahvil alımlarını sonlandıran ve faiz artırımına ilişkin sinyaller veren ABD Merkez Bankası’nın (Fed) bu adımları, piyasalarda dolara olan talebin artmasını beraberinde getirdi. Başta gelişen ülke para birimleri ile emtia fiyatları baskı altında kalırken, dolar endeksi hızlı yükseldi. Mayıs 2011’de yükseliş trendine giren dolar endeksi, 74 seviyesinden,Mart 2015’te 100.39’e çıkarak 12 yılın zirvesini gördü. Altının onsu Eylül 2011’de 1.921 dolarla tarihi rekorunu kırmış ve bu dönemden sonra 1.132 dolar seviyelerine kadar gerilemişti. Uzmanlar, dolar endeksindeki yüzde 35.7’lik yükselişe karşın, altındaki yüzde 41’lik düşüşe işaret ederek, tüm bu gelişmelerin sarı metalin cazibesini kaybetmesine neden olduğunu, altının güvenli liman unvanını dolara kaptırdığı yorumunu yaptı.
Oxford Economics Varlık Yönetim Müdürü Gabriel Stein, “Altın, getirinin olmadığı bir ortamda sadece fiyat yükselişini devam ettirirse yatırımcılar için çekicidir. Uzun bir süreden beri doların güçlendiği bir dünyada yaşıyoruz. Bu da altının çekiciliğinin azaldığı anlamına gelir” dedi.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.