E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemEkmel Bey'e şaşırdım, sevindim---

Ekmel Bey'e şaşırdım, sevindim

Ekmel Bey'e şaşırdım, sevindim
22 Temmuz 2014 - 00:32 borsaningundemi.com

Erdoğan ATV ve A Haber ortak canlı yayınında soruları yanıtladı. Paralel yapıdan Ortadoğu'ya bedelli askerlikten seçimlere önemli açıklamalar yaptı

Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan ATV ve A Haber ortak canlı yayınında Mehmet Barlas'ın sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı seçiminden yeni anayasaya, paralel yapıyla mücadeleden Ortadoğu'ya birçok konuda sorular yöneltilen Erdoğan'ın yanıtları şöyle::

Nasıl bir Cumhurbaşkanı olacak?

Çankaya'nın arkasında güçlü bir parlamentonun olması çok önemli. Turgut Özal'a Çankaya'yı zul ettiler. Bir kararı alırken yürütme olarak ne kadar süratla çıkarırsanız o kadar çabuk yol alırsınız.
Bize zaman zaman soruyorlar nasıl cumhurbaşkanlığı yapacağımızı.
Nihai kararı tabi ki Cumhurbaşkanı verir. Cumhurbaşkanı istemediği sürece üst düzey bürokratı atayamazsınız. Ahmet Necdet Sezer zamanında özgürlükler konusunda sıkıntı yaşadık. Abdullah bey döneminde bunları yaşamadık. Bir çok konuyu önceden istişare ettik.

Putin modelini devam mı ettireceksiniz?

Öyle bir özlemim yok. Yapılacak 2015 seçimlerinde anayasayı yapabilecek güce kavuşursak parlamentodaki çoğunlukla böyle bir uyum yeni Anayasaının hazırlanmasını getirir. Bu anayasa da bizim arzurumuzu yerine getirir. Bunu ne ana muhalefetle ne de diğerleriyle yapamadık. 2015 seçimlerinede milletimiz bu teveccühü gösterirse inanıyorum ki partimiz milletimizin beklediği Anayasayı çıkartacaktı.

Türkiye tam başkanlık sistemine mi geçecek?

Ben partinin başı değilim. Benim bu konudaki arzum Türkiye'yi Başkanlık sistemine geçirmek. Partinin karar mekanizmaları bunu kabul eder mi etmez mi kestiremem. Ama bu Türkiye'ye çok şey kazandırır. Biz 0 km yepyeni bir Anayasa istiyoruz.

Siyasette beraberlik olur mu? Yol ayrılıkları oldu.

Tepe noktada olan bizimle ters düşenler bittiler. Bunun içinde Başbakan yardımcısı olanlar oldu. Bunlar ihanet etmişlerdir hatta parti kurmuşlardır. Dürüst hareket etmediler. Şu an onları kimse hatırlamıyor birileri onlara farklı makamlar teklif ettiler.

Ak Parti'nin başına kimin geçeceği konusunda yol ayrılıkları olur mu?

Böyle bir şey olamaz, olmaması gerekir. Böyle bir şeyi temenni etmem. Bu hareketin bazı kutsalları var. Bu davaya gönül vermiş insanlar böyle bir ihanetin içine giremezler, girmemeliler. 3 dönem kuralını Tayyip Erdoğan kafasından uydurmadı. 3 dönem nihai bir çizgi değil. 1 dönem ara versin daha sonra gelebiliyorsa yine gelsin.

Bazı arkadaşlarım tahrike uğruyor. Biz 3 dönemi getiriken seçilme yaşını aşağı çekelim dedik. Seçilme yaşını 18'e indirelim dedik. Parlamentonun içinde bunların olması çok önemli. Avusturya seyahati yaptık. Dışişleri Bakanı 27 yaşında. Geçenlerde MHP'li zat sağına soluna iki genç aldı 'Parlamentoyu çoluk çocuğa mı bırakacağız' dedi. Bu ayıp. Sen gençlere güvenmiyorsun.

28 Ağustos'a kadar Başbakan mı kalacaksınız?

Son düzenelemelerde 28'ine kadar devam eder bu süreç. Mazbata Meclis Başkanlığı'na gönderilidir. Yeminin yapıldığı gün mazbatayı alacaksınız.

Yeni bir Başbakan atamanız gerekecek?

Kafamızda oluşturduğumuz alternatiflerden bir tanesini istişareleri de yapıp ataycağız. İlk turda seçilirsem parti genel başkanlığını o anda bırakmıyorsunuz. 45 gün içinde. O andan itibaren Başkanvekilimiz var vekaleten yürütecek. Mehmet Ali Şahin bey.

Erken seçim olur mu?

Erken seçim niye gündeme gelsin ben onu merak ediyorum. Bu tür erken seçim anlayışı ülkeyi zarara sokar. 4 yıllık hükümetsiniz mart seçime geçti şimdi cumhurbaşkanlığı seçimi. Kalkar genel seçimi koymaya çalışırsanız 1 yıl içine 3 seçimi koymuş olursunuz. Zaten 10 ay kalıyor. Kaldı ki burda bir koalisyon hükümeti yok, oturmuş bir hükümet var. Benim kanaatim şudur o da genel başkanı ayrı başbakanı ayrı bir ülke sağlıklı yürümez. Genel Başkan aynı zamanda Başbakan olursa güçlü olur.

CEMAATLE SORUN DERSANELERLE BAŞLADI

Dersaneler kapatılmasaydı kuzu gibi sizin peşinizde miydiler?

Aynen öyle, dershaneler onların en büyük kaynağı idi. Ama bizim vatandaşımızın en büyük sıkıntısı da bundan kaynaklanıyordu. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum. Alt yapı çalışmalarını tamamlamak üzereyiz. Yurt dışına dahi gitmeye gerek kalmadan Türkiye'de bu alanda büyük bir patlama yaşanacak.

Bu bizi ürkütmüyor aksine kırbaçlıyor. Sivas'ın ilerisine gidemiyorlar. Diyarbakır'da ancak salon toplantısı yapabildi. Ben onların da Türkiye'nin her yerinde var olmalarını istiyorum. Cumhurbaşkanı adayı olarak muhalefetin adayı oralarda miting gibi hiçbirşeye girmiyor.

OBAMA'YI ANLAMIYORUM

Ortadoğu'da Sünni politika güttüğünüz söyleniyor. Esed, Sisi sünni ama onlara karşısınız. Siz neden anlaşılmıyorsunuz Kötü niyet mi başka bir amaç mı?

Benim Esed ile ileri derecede dostluğum vardı. Bu zulümler olmasaydı dostluk sürerdi. Kendisine elemanları gönderdik. Herşeyi tartıştık. Ahmet bey 6 saat kendisiyle görüştü. Bir ramazan akşamı idi yarın cuma bir talimat verin bombalar bitsin dedim. Ertesi gün, cami çıkışında insanları bombaladılar. O günden bugüne süreç farklı şekilde gelişti. Sisi konusuna gelince, Sisi Mursi'nin Milli Savunma Bakanı idi. Mursi ile görüşmede resmi elbiselerle onun yanında idi. Sünnilikse mesele Mürsi sünni. Demokrasi diyenler demokrasiyi katlediyorlar. Veya güdümlü demokrasiden yanalar. Ben bu yüzden Obama'yı Mısır, Suriye Irak meselesinde anlamıyorum. Biden ile bu konuyu görüşüyorum. Ben adalet bekliyorum. Putin ile görüşüyorum. Putin ile de ABD'nin arası açık. Ukrayna'da gelişmeler malum. Ukrayna'nın lideri ile temaslar kurduk. Sorunu nasıl çözeriz arayışındayız.

GEZİ'DE ASIL KIRILMA NOKTASI ATATÜRK HAVALİMANI OLDU

Gezi'de, yakın çevremdeki arkadaşlarımın "yıkıldık, gidiyoruz" düşüncesine girdiklerini zannetmiyorum. Ama benim o süreçte bir yurtdışı seyahatim oldu. Arkdaşlardan bazıları "ya bu geziyi iptal etsek" diyenler oldu. İptal etmedik.

Yurtdışı dönüşümde, Atatürk Havalimanı'nda büyük bir kalabalık karşılamaya geldiğinde, orası bir kırılma noktası oldu. Böylece, Türkiye'nin sadece o Gezi'de toplanan insanlardan ibaret olmadığı ortaya çıktı.

KIRMIZI BÜLTEN ÇIKARTTIĞIMIZDA O ŞAHIS BULUNDUĞU YERDE ARTIK DURAMAYACAKTIR

Paralel yapı, paralel yargı, ulusal güvenliği tehdit eder hale gelmiştir. Bu tehdit karşısında bununla mücadele etmek sadece benim görevim değil.

Dershane olayında irine toplu iğneyi dokundurduk, orada irin patladı. Şimdi ise temizlik aşamasındayız.

Amerika'nın Gülen konusunda tavır almasını bekliyorum. Obama'ya bunu söyledim. Bir kırmızı bülten çıkardığımız andan itibaren, şu anda bulunduğu yerde duramayacaktır. Bununla ilgili kararlılığımızı sürdüreceğiz.

ARTIK DIŞ KONJOKTÜR TÜRKİYE ÜZERİNDE ETKİN DEĞİL

Dış konjoktür Türkiye'nin iç konjoktörü kadar önemli. Geçmişte bunun çarpıcı örnekleri var. 

Dış konjoktör o dönemler Türkiye içinde etkili olmuştur. Ancak bu dönem için geçerli değil. AK Parti'nin kapatılma davası, 27 Nisan süreci, dış konjoktörün yansıması olmuş ama hiçbiri başarılı olamadı. Hatta 'Kapatın şu partiyi' demişler. Ama onların hesabını halk bozdu. Dış konjoktör iktidardakı partiyi kapatma girişimi hüsranla bitti. 17 Aralık ve 25 Aralık dış konojoktör bağlantılıdır Ama istedikleri olmadı. 

17 ARALIK'TA ÇOK ŞEYLER HESAPLANMIŞTI AMA 

17 Aralık dönemi sırasında bizim Afrika ziyaretimiz vardı. Bazı arkadaşlarımız ziyaretin iptalini istediler biz gitme kararı verdik. Ancak o dönem İçişleri Bakanımız bu işin altından kalkamadı. Bizim ziyaretimiz dönüşünde havaalanında karşılama ve milletin gösterdiği teveccüh olayın çok farklı olduğu ortaya çıktı. Onlar kendi kalabalıkların Türkiye gibi göstermeye çalıştılar. Ama istedikleri olmadı. 

O dönemin bir savcısı twtter üzerinden tehditler savuruyor. Böyle bir adam adalet dağıtamaz. Parelel yargı bu ülkenin ulusal güvenliğini tehdit eder hale gelmiştir. Hükümet millet bu işin mücadelesini vermeye mecburuz. Aksi takdirde bunun bedelini çok daha ağır öderdik. Dershane meselesi bu yüzünden iyi oldu. Biz irine toplu iğneyi dokundurduk. İrin patladı, şimdi temizleme aşamasındayız. 

Yargının bu konu ile ilgili alacağı karar çok önemli. Kırmızı bülten kararı çıkması halinde yerinde duramayacaktır. Bununla birlikte, böcek soruşturmasında ismi geçen birisi yurt dışına kaçmış.

TÜRKİYE'DE MUSEVİLERE YÖNELİK TEPKİLER 

Türkiye'deki Museviler bizim vatandaşımızdır bizim güvencemiz altındadır. Bunlarla ilgili zaman zaman bize yakışmayan açıklamalar var. Bu derneklerin bizim vatandaşlarımıza yönelik yaptıkları açıklamaları asla kabul etmiyorum. Bizim bu konuda attığımız adımlara zarar veriyorlar. İsrail devletine ve yönetimine ne yapacaklarsa yapsınlar yönetime ne diyecekse desinler. 

Antisemitizme karşı olduğumuz ABD'deki saldırıdan sonra söyledik. Ama İslamafobiaya da karşı olduğumuzu da söyledik. Bugün İsrail'de bir kadın milletvekili çekinmeden Filistinlilere yönelik ahlaksız ifadeler kullanıyor. Bugün, Güney Amerika kıtası, Katar, Çin'den tepkiler geldi. 

ABD'nin Ortadoğu'daki politikaları yüzünden Türkiye'nin eleştirilmesi konusunda ise

Biz Biden ile Irak konusunda görüşüyoruz. Irak'ta yeni hükümet kurulması çalışmaları yürüyor. Barzani de biran önce hükümetin kurulmasını istiyor. 

Rehineler konusunda çok hassas gidiyoruz. Tahrik edemeyiz. Tahrik durumunda oradaki vatandaşlarımızın başına birşey gelirse bu çok sıkıntı doğurur. Bizim onlara dolaylı yollardan ilettiğimiz mesajlar var. Temennim sağ sağlim bu vatandaşları Türkiye'ye getirmekten yanayız. 

BEDELLİ ASKERLİKLE İLGİLİ SON DÜŞÜNCELER

Yıllardır Türkiye'de bedelli askerlik konuşuluyor. Türkiye'de profesyonel askerlik konusu hep konuşuluyor ama bir adım atılmıyor. Siz bu konuda bir söz söylemiyorsunuz. Söylediğinizde o işi yapıyorsunuz. Bu iş ne olacak. Türkiye'de yurt dışında çalışanlara kolaylık getiriliyor, ama içerdekilere bu sorun halledilmiyor.

Bu konuyla ilgili gerekli çalışmaları yaparız. Zaman zaman bunu Genelkurmay Başkanımızla görüştüğümüz de oldu. Bizim ordumuz yarı profesyonel durumunda. Bugün asker sayımız jandarmayı da kattığımızda rakam ciddi boyutlarda. Tam profesyonel orduya gidince ne kadar asker gerek 300-400 bin mi o sayıda asker var. Ama asker sadece askeri eğitimle sınırlı değil.

"TÜRKİYE'DE JANDARMA SORUNU VAR"

İngiltere'nin hava kara deniz asker sayısı 99 bin dolayında. Ege'de bir sorun olsa asker yüzerek geçecek değil. Teknik imkan için dışarıya muhtaç değil miyiz?

Patriot füzesi, kullanıcılar tarafından kurulur. Biz istesek de onları alırız. Ama Nato çerçevesinde atılan adımlar var. Türkiye'de bir jandarma sorunu var. Bunun çözümü için adımlar atmak durumundayız. Jandarma tamamen İçişleri Bakanlığı'na devredilmek durundadır. 30 tane büyük şehir var. Güvenliği sadece polisle çözülemez. Sınırları da kara kuvvetleri ile güvenlik altına alınmalıdır.

"ADI AÇIKLANINCA MEMNUN OLDUM"

Başbakan Erdoğan, ATV A Haber ortak canlı yayınında CHP ve MHP'nin 'Çatı Aday'ı olan Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığı için de yorumda bulundu. Başbakan Recep Tayiip Erdoğan, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adının açıklandığı an şaşırdığını söylerken, "Doğrusu hiç beklemiyordum. Ancak adı açaklanınca memnun oldum. Bize başka türlü istihrabat gelmişti. Ekmel beyin babası CHP zulmünden kaçarak Türkiye'den gitmişti. Bunlar tamamen geçmiş dönemin figürleri, Ama Özal'ın Erbakan'ın mazarını ziyaret etmesi güzel şeyler. Ama yeni Türkiye yeni şeyler bekliyor. Vatandaş artık istismarı çok iyi anlıyor. Seçime dayalı olarak bunları yapmak vatandaşı etkilemez. Vatandaşa olduğun gibi görüneceksin" dedi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (5)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Muratoglu22 Temmuz 2014 11:10

    Osmanli tarihini okuyorum.Hayretler icinde kaldim Baba ogula,ogul babaya,kardes kardese savas aciyor hakliliklarini ispat icin zamanin ulemalarindan fetva aliyorlar nicin devletin bekasi icin,Hükümetimize bakiyorum ayni osmanlinin taktigini uyguluyor bazi din adamlarinin fetvasina dayanarak her seyi bir savas gibi alt üst ediyor.Fakat bunlar osmanli gibi inancli olsalar gam yemem.Bu fetvayi baskalari verse acaba hükümetin hali nice olur.

  • stratejik derinlik22 Temmuz 2014 11:07

    abd-israil ikilisi nereye koşturursa oraya koşuyor türkiye hadi libya işi var gel koşa koşa, hadi ırak işi çıktı koş tamamdır, gel suriyeyi parçalayacağız esadı indiricez sen de halepde cumayı kılarsın hemen geliyorum, barzaniyi idare et bağımsızlaşmasına ses çıkarma size de petrolden % 5 veririz tanker manker taşırsınız lafı mı olur, kıbrısda adım at orda gaz çıkarıyoruz sizden taşırız üç beş kazanırsınız ama akdenizde savaş geminiz bulunmasın çekilin akdenizden bak bunu neden düşünmedik harika fikir, içerde açılım devam ederken ermenistan açılımını da yap şöyle iç dış sizi bir çevreleyelim karadenizden de beklentimiz var unutma lafı mı olur

  • hakan277222 Temmuz 2014 10:58

    Başbakan da kin ve nefret olmaz.O adam gibi adam onun tek hedefi ülkeyi bağımsız kimseye muhtaç olmadan Atatürkün hedeflediği muasır medeniet seviyesine ulaştırmak,halkını müreffeh bir şekilde yaşamasını sağlamak.Dışa karşı ve iç düşmanlara karşı devleti güçlü kılmak.Halkına zulmeden değil halkının yanında halkı gibi düşünen bir devlet portresi.Bugün Obamaya esed e ve sisi ye ver yansın ediyoruz ama bizde de daha önce öyle değilmiydi.Darbecilerin hangisi SİSİ den farklıydı.Hepsi aynı ama hepsi Derin Devletlerinden aldıklar (yani arkasında Yahudi siyonizmin kendisi olan Güçlerin yönetiminde)emirleri uyguladılar.Halkına zulmetmiş bomba yağdırmış onlar için hiç önemli değil

  • kenan22 Temmuz 2014 08:55

    Doğrusu çok ciddi şekilde yabancılaşarak kendimizden uzaklaştık ve “eski-yeni” deyip birbirimizin kurdu haline geldik; öyle ki düşüncelerimiz sürekli kin ve nefret üretiyor.. mülâhazalarımız şeytanın vesveselerine denk.. kararlarımız da tam ona göre. Oturup kalkıp her zaman nifâka, şikâka kürek çekiyoruz.. etrafımızı yakıp yıkmayı marifet sayıyor ve hesaplarımızı hep ihtilaf ve iftirak yörüngesinde götürüyoruz. Yok özbeöz kardeşlerimize insafımız, olduğu kadar can düşmanlarımıza.. yok en küçük bir şefkatimiz öz vatandaşlarımıza. Öyle ki, bazen en küçük menfaat mülâhazası veya makam, şöhret sevdası gibi bir his, en sevdiklerimize karşı münasebetlerimizi kesip atmamıza yetiyor.

  • asya22 Temmuz 2014 08:48

    Bu böyleydi, zira bu dünya insanları, hemen herkesi kendileri gibi düşünür, başkalarından bekledikleri saygı ölçüsünde ve daha fazlasıyla onlara karşı saygılı olmaya çalışır; bir adım daha atarak onların elem ve lezzetlerini paylaşır ve arzu eden herkese kalblerinin kapılarını ardına kadar açarlardı. İnsaflıydı onlar; adalete önem verir ve hakkı tutup kaldırmada adeta yarışırlardı. Evet onlar, önce kendi millet ve vatandaşlarına, sonra da bütün insanlığa karşı fevkalâde âdil ve merhametliydiler; başları sıkıştığında kurt-kuş gelip onların şefkatlerine sığınırdı. Ne kendi aralarında ne de başkalarına karşı kat’iyen hır-güre sebebiyet vermez ve hır-gür çıkaranları da önce diplomasiyle sonra da insanî bir zecirle yola getirmesini çok iyi bilirlerdi.