Eczacıbaşı'ndan başkanlık sistemi tavsiyesi

Geçtiğimiz hafta Frankfurt’taki ISH Fuarı’nın ardından sohbet ettiğimiz Eczacıbaşı Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı sözü dolandırmadan Türkiye ekonomisine getirdi ve ilk cümle olarak şunu söyledi: "Türkiye’nin önünde önemli fırsatlar var." Bülent Bey'e göre, Türkiye için en büyük fırsat reformlarda: "Türkiye reform yorgunluğunu üzerinden attığını ve bunu toplumsal atılıma dönüştürebildiğini gösterebilirse ciddi bir pozitif ayrışma sürecine girebilir. İstikrarlı bir hükümet ve önümüzde seçimsiz bir süreç var. Yeni başarı hikayesi için şartlar hazır." 

BUNU YAPAN POZİTİF AYRIŞIR 

Bülent Eczacıbaşı, ‘reform’ tespitinin ardından, Başbakan Davutoğlu’nun açıkladığı ‘25 maddelik öncelikli dönüşüm’ programına değindi. Hükümetin birtakım reform çabaları içinde olduğunu hatırlatan Eczacıbaşı, Ekonomide Dönüşüm Programı’na dikkat çekerek ve şunları paylaştı: “Ayrıca 1.200 maddelik reform programı da var. Bunları uluslararası alanlarda tanıtmalıyız. Reform yapabilmek dünyada büyük sorun. Paranın bol olduğu dönemde reformlar yapılamadı. Şimdi para az. Bunu başarabilen ülke ayrışacak. Hükümetin son adımları, Türkiye’yi reform yapan bir ülke olarak öne çıkaracaktır." 

EKSİKLER DE VAR

Peki son dönemde yapılanlar yeterli mi? Bülent Bey, bu noktada eğitim sisteminde acil reforma ihtiyaç duyulduğunu da söyledi. 
“Matematik ve fen bilimleri ele alınmalı” diyen Bülent Eczacıbaşı’ya göre iş piyasasında istihdam esnekliği sağlayacak reformlar hayata geçirilmeli. Bunların arasında yargı reformu da mutlaka olmalı. 

UFUKTA KRİZ YOK!

Kurdaki oynaklık da sohbetin başlıkları arasındaydı. Dolardaki yükselişe gönderme yapan Eczacıbaşı, “Yılbaşındaki beklentilerimiz rakamlarla doğrulanmayınca bir şaşkınlık yaşadık açıkçası. Ancak dünya konjonktüründe yaşanan bu gelişmelerin Türkiye'ye yansıması geçici” dedi ve ekledi: “Türkiye'de kur oynaklığına bakıldığında bunun yurt dışı kaynaklı olduğunu görüyoruz. Çok sorun etmemek lazım. Ufukta kriz yok.”

Formül: Düşük faiz, düşük enflasyon, rekabetçi kur

Kurlar üzerinden oluşturulmaya çalışılan kriz algısı ve faiz tartışmalarına da değinen Bülent Eczacıbaşı, “Artık aşırı değerli TL'den Türkiye vazgeçmeli bizim en kötü alışkanlığımız düşük kur” dedi ve şu yorumu 
 yaptı: “Düşük kur, belirli kesimlere yarar getirebiliyor. Ama uzun vadede sakıncaları çok. Aslında olması gereken; düşük faiz, düşük enflasyon ve rekabetçi kur. Düşük faizin kalıcı olması çok önemli. Büyüme ve enflasyona olumsuz yansıyor."

İş Kazaları:

“İş kazaları Türkiye işin utanç konusu. Sanayici olarak utanmamız gerekiyor. Mevzuat ve yaptırımların şirketler tarafından yeterince uygulanmadığı kanaatindeyim. Daha duyarlı davranılmalı, insan hayatı her şeyden önemli.”  

BAŞKANLIK SiSTEMi:

“Bu konu kişilerden bağımsız tartışılmalı. Cumhurbaşkanı da tercihini bu yönde belirtti. Benimle ilgili bir konu değildir dedi. Önemli olan demokrasinin güvence altına alınmalıdır. Denetim ve denge mekanizmaları en sağlam biçimde yerinde olmalıdır. Parlamenter sistemin çok başarılı olmadığı da bir gerçek. Örneğin seçim barajı ve hukuk sistemi gibi… Parlamenter sistemin eksiksiz bir pürüzsüz bir ortam sağlayamadığını bugünkü koşullarda görüyoruz. O nedenle demokrasinin temele oturduğu yeni bir sistem düşünülebilir."

RiSKLER:

“İşsizlik ve orta gelir tuzağı aslında risk arz eden konular. Bunların üstesinden gelebilmek için reformların devam etmesi gerekiyor. Orta gelir tuzağını aşmak, yatırım ortamının geliştirilmesi, katma değer yaratan ürünlerin üretiminin desteklenmesi ve Ar-Ge destekleri gerekli ki devletin de bu konuda destekleri zaten var.” 

FIRSATLAR: 

“Türkiye'yi güçlü kılan yönlerine baktığımızda; Reform yorgunluğunu üzerimizden atacak adımlar atılıyor. Jeopolitik durum, enerji koridorları, genç nüfus, güçlü bankacılık sistemi ve kamu maliyesindeki sağlam duruş avantajlarımız. Uluslararası gelişen olayların (kurlardaki yükseliş vb.) geçici unsurlar olduğunu düşünüyorum.”

ÇÖZÜM SÜRECi: 

“Karşılıklı iyi niyetle ilerleyecek ve mutlak suretle başarıya ulaştırılması gereken bir süreç. Türkiye açısından oluşturulacak 'yeni hikayenin' temel taşlarından biri de aslında toplumsal refah ve huzur. Uzun yıllardır hem maddi hem manevi Türkiye'ye büyük zararlar vermiş bu sürecin artık başlarıyla sonuçlanması lazım.”

Babacan’ın gidişi sorun yaratmaz

“Seçim dönemlerinde yatırımcılarda bir tedirginlik olması çok doğal. Bekleyelim görelim havası oluşuyor.  Seçimin ardından biraz daha rahat bir ortam oluşur. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başarılı işler yaptı ve uluslararası alanda da büyük güven kazandı. Ne kamu da ne de özel kesimde vazgeçilmez isimlerin olmaması lazım. Dolayısıyla Babacan’ın gidişi ekonomide herhangi bir sorun yaratmaz.”

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.