E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaDüşük petrol,yüksek kur hangi şirketleri etkiliyor---

Düşük petrol,yüksek kur hangi şirketleri etkiliyor

Düşük petrol,yüksek kur hangi şirketleri etkiliyor
20 Ekim 2014 - 14:28 borsaningundemi.com

Jeopolitik riskler sonrasında dolar kurunun 2,26 TL'yi görmesi ve düşen petrol fiyatları, Borsa İstanbul'da da etkisini hissettirdi

Jeopolitik riskler, yurtiçindeki yansı­maları ve dış piyasalardaki görünüm­le beraber doların ateşinin yeniden çıktığı bir ortamdan geçtiğimiz her­kesin malumu. 2015 yılının ortaların­da FED'in faizleri artırarak sıkı para politikasına geçmesi piyasalar tara­fından beklenirken, doların küresel anlamda değer kazanması yurtiçinde de kurlarda yukarı yönlü hareketlerin sertleşmesine yol açıyor. Hafta içinde 2,26'ları gören dolar/TL'nin BİST'e et­kisi de negatif oluyor.

Mustafa Gündoğdu’nun Ekonomist Dergisi’ndeki haberine göre BİST'in gevşe­me yaşadığı bir ortamda özellikle dör­düncü çeyrek bilançolarında etkisi hissedilecek yüksek kurun ihracatçı şirketlere yaraması beklenirken, dö­viz açığı yüksek olan şirketlerin de bu konjonktürde negatif bir etkiye ma­ruz kalacağı öngörülüyor. Fakat dü­şük Euro da ihracatçı şirketler için bir diğer soru işareti.

Tüm bunların yanında Brent pet­rolün varil fiyatında son dört ayda 115 dolar seviyelerinden 83 dolar seviye­lerine doğru sert bir iniş gözlenmesi de söz konusu. Bu durum petrol ihraç eden ülkelerin aleyhine bir gelişme olurken, uzmanlar Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı ülkelerin ise lehine olduğunu dile getiriyor.

DÖVİZ AÇIKLARINA DİKKAT!

Hafta içinde 2,26'ları gören do­lar/TL, hafta sonuna doğru 2,24'lere geri çekilmiş vaziyette, ithalatın bü­yük kısmının dolar cinsinden olması şirketlerin girdi maliyetlerini artırdığı için daha çok otomotiv, enerji ve in­şaat sektörlerinin olumsuz etkilendiği görülüyor.

Destek Menkul Değerler Analisti Adnan Çekçen. kur tarafında yaşanan bu sert yükselişte, sektör analizinden ziyade, döviz yükümlüğü döviz varlıklarından fazla olan ve hedge etme­yen şirket hisselerinin negatif ayrışa­bileceğim belirtiyor. Çekçen. bu nok­tada döviz pozisyonu artıda olan ve­ya yükümlülüklerine eşit şirketlerin ön plana çıkmasını bekliyor. "Fakat bir hisse yatırımında sadece döviz po­zisyonuna bakılarak yatının yapılmaz" diyen Çekçen, belirsizliğin fazla ol­duğu bu gibi konjonktürel ortamlarda mali yapısı güçlü, özvarlık kârlılığım istikrarlı artıran ve borçluluk oranı dü­şük olan şirketlerin portföylerde defansif görev göreceğini belirtiyor.

DÜŞÜK PETROLÜN ETKİSİ

Son zamanlarda petrol fiyatlarında yaşanan hareketlilik oldukça dikkat çekici. Petroldeki bu düşüşler, Türki­ye gibi enerjide dışa bağımlı ülkele­rin lehine bir pozisyon oluşturuyor. Burgan Yatırım Kıdemli Analisti Bu­rak İşyar, bu noktada özellikle düşük petrol fiyatlan ve düşük TL'den pozi­tif etkilenen havayolu şirketleri için üçüncü çeyrekte yüksek marjlar gö­rüleceğini söylüyor. İşyar, konuşma­sına şöyle devam ediyor: "Yılın son çeyreğinde, üçüncü çeyrek finansal­larına göre biraz düşük kalsa da özellikle THY ve Pegasus'un pozitif ayrışacağını söyleyebi­liriz." Yılın ilk yarısında yüksek seyreden petrol fiyatlarının et­kisiyle söz konusu şirketlerin bilançolarının maliyet baskısı ile karşılaştığını dile getiren ALB Menkul Değerler Araştır­ma Müdürü Yeliz Karabulut ise "Cari durum itibariyle, söz konusu şirketler petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte maliyetlerini azaltarak kârlılıklarını ar­tırma şansı yakaladı. Bu noktada akar­yakıt ve petrol ürünü satan şirketler ön plana çıkabilecek" diyor.

YATIRIMCIYA NE ÖNERİYOR?

Dövizin yüksek olduğu ortamda hissede yakalanmış olan yatırımcıların alabilecekleri önlemlerin risk algı­sına ve yatırım pozisyonuna göre de­ğişkenlik gösterebildiğini belirten Karabulut, endekste düşüş trendinde his­sede yakalanan yatırımcıların VİOP'ta kısa pozisyon alarak hedge uygula­malarını öneriyor. "Hisse pozisyonla­rında stop-loss kullanımı veya hisse­lerine güveniyorlarsa, özellikle finansal tablo kalemleri açısından, hiçbir aksiyon almadan uzun vade için bek­lemeleri önerilebilir" diyen Karabu­lut, mümkün olduğunca defansif sek­törler içinde hisse seçilmesi vurgusu­nu yapıyor. Karabulut, döviz kurları­nın yüksek seyrini avantaja çevirebilecek nitelikte olan şirketlerin gözden kaçırılmaması gerektiğini anlatıyor. Adnan Çekçen ise bu ortamda ya­tırımcıların kısa vadede dolar aleyhi­ne pozisyon almamalarını salık veri­yor. Çekçen, "Hisse senedi seçerken de şirketlerin döviz yükümlülüğünü dikkatli bir şekilde analiz etmek ge­rekiyor. Fakat hisse seçimi yapılırken tek kriter döviz pozisyonu olmamalı­dır" derken, T. Şişecam, Arçelik, Türk Traktör, Alarko Holding ve BİM gibi şirketlerin ön plana çıkabileceğini be­lirtiyor.

BIST'TE DİRENÇ SÜREBİLİR

TL'nin değer kaybetmeye devam etmesi, endeks üzerinde baskı oluş­turma potansiyeli taşıyan önemli un­surlardan biri. Ancak TL'nin üçüncü çeyreğin son dönemindeki değer kay­bının ardından dördüncü çeyrekte şimdilik çok önemli bir baskı hisset­mediği de görülüyor.

TL'nin performansı üzerinde be­lirleyici olan unsurun içerideki geliş­melerden ziyade küresel koşullara bağlı olduğunu belirten Burgan Ya­tırım Finansal Danışmanlık Mü­dür Yardımcısı Murat Akyol, kü­resel piyasalarda destek arayışı­nın büyüme kaygılan ile sonuç­suz kalırken gün içinde dalga­lanmaların da yükseldiğini söy­lüyor. Akyol, "Ancak küresel ekonomilerdeki zayıflık aynı za­manda bol ve ucuz likiditenin devamı anlamına geldiği için ge­lişmekte olan ülke piyasalarında za­man zaman pozitif ayrışmalar yaşa­nıyor" diyor. Murat Akyol, bu kapsamda yurt­dışındaki zayıflığa karşın TL ve faiz­lerdeki iyimserlik korunurken, BİST'te de pozitif ayrışmaların dikkat çektiği­ne ve dirençli görünümün devam edebileceğine vurgu yapıyor. Akyol, son olarak, üçüncü çeyrekte hem dü­şük petrol fiyatları hem de zayıf TL nedeniyle Tüpraş'ın net kârının baskı altında kalma ihtimalini yüksek bul­duklarını sözlerine ekliyor. 

DÜŞÜK EURO İHRACATI OLUMSUZ ETKİLER

Euro Bölgesi ekonomilerine ilişkin resesyon endişelerinin yüksek bir sesle dillendirilmesi ve gelen verilerin bu endişeleri körüklemesi nedeniyle, bu yılın son çeyreğinde bu gibi şirketlerin yılın ilk yarısına göre daha düşük performans gösterebileceği olasılığı hakim. Euro/dolar paritesinde yaşanan keskin düşüş ile Türkiye'nin Euro Bölgesi'ne yapmış olduğu ihracat maliyetinin arttığını aktaran Destek Menkul Değerler Analisti Adnan Çekçen, değersiz Euro'nun Avrupa ekonomilerinin ithalat maliyetini artırmasından dolayı Türkiye'nin bu kıtaya yapacağı ihracat miktarının da düşebileceğini belirtiyor. Perakende sektörü uzmanları da yılın son çeyreğinde ihracatta yüksek bir seyir beklemezken, ihracatçı şirketler için de en iyi dönemin geride kaldığını söylüyor.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)