E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemDünyanın ilk kilisesi Antakya'da değil Konya'da---

Dünyanın ilk kilisesi Antakya'da değil Konya'da

Dünyanın ilk kilisesi Antakya'da değil Konya'da
21 Şubat 2021 - 10:02 borsaningundemi.com

Saint Pierre Kilisesi veya Aziz Petrus Kilisesi, birçok kaynakta dünyadaki ilk kilise olduğu ifade ediliyor

Antakya'daki ilk Hristiyanların gizli toplantıları için kullandıkları, kayalara oyulmuş 13 metre derinliğinde, 9,5 metre genişliğinde ve 7 metre yüksekliğinde oluşan bu mağara Hristiyanlığın en eski kiliselerinden biri olarak kabul ediliyor.

Antakya'daki St. Pierre, Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere, neredeyse her kaynakta Hristiyanlığın ilk kilisesi olarak geçiyor.

Ancak bu bilgiye itiraz eden biri var. Anadolu tarihçisi, yazar ve Türkolog Ali Canip Olgunlu, buraya ilişkin açıklamasıyla yeni bir tartışma başlatıyor.

"Ayasofya / Karadaki En Büyük Yelkenli" isimli kitabında St. Pierre'nin dünyanın ilk kilisesi olmadığına yer veren Olgunlu, ilk kilisenin bulunduğu yerin de Antakya değil Konya olduğunu iddia etti.

"St. Pierre bir kilise değil 'kenise'"
Independent Türkçe'ye açıklamalarda bulunan Olgunlu, bu konudaki iddialarına farklı argümanlarla destekledi.

Olgunlu'ya göre Antakya'daki St. Pierre bir kilise değil kenise.

"Kenise" ise bir bina ismi değil, gizli gizli ibadet edilen yer anlamına geliyor.

"Anadolu'da birçok yerde gizli gizli mağaralar var" diyen Olgunlu, "İsa'dan sonra havarileri cemaat oluşturmak için her yerde özellikle de saklanabilecekleri mağarada hem ibadet ediyorlardı hem de bu dini yaymaya çalışıyorlardı. Mağaraların tercih edilmesinin ana sebebi barınmak olmakla birlikte İsa'nın bir mağarada dünyaya gelmesiyle de öne çıkan tarihsel bir yöneliştir. İnançsal sebeplerle gizli gizli ibadet edilen bu yerlere ‘kenise' denir. Dolayısıyla St. Pierre ilk keniselerden bir tanesidir. Oralar günümüzde anlaşıldığı anlamda kilise değil kenisedir. Ayrıca o tarihte Hristiyanlık meşru değildi. Roma Hristiyan değildi. Roma bu yüzden Hristiyanlara karşı hoşgörülü değildi. Yani bir kilisede açıkça ibadet etmeleri mümkün değildi" diye konuştu.

İlk 7 kilise arasında yok
Antakya'daki St. Pierre'nin, dünyanın ilk yedi kilisesi arasında yer almadığını savunan Olgunlu, "Yalnızca kenise olmakla birlikte ilk kilise olarak sayılan kiliseler; Efes, İzmir (Smyrna), Bergama, Thyateira (Akhisar), Sardes (Salihli), Philadelphia (Alaşehir) ve Laodikeia (Denizli). Görüldüğü gibi Antakya St. Pierre, ilklere dâhil edilmemekle birlikte dünyanın ilk kilisesi olarak işaret edilmesi anlaşılır gibi değildir" ifadelerini kullandı.

"Dünyanın ilk kilisesini Helena Konya'da yaptırdı"
Yıllardır Anadolu'yu karış karış gezerek tarihi eserleri hakkında bilgi veren ve kitaplar yazan Olgunlu, dünyanın ilk kilisesinin, Konya yakınlarındaki Sille yerleşkesinde olduğunu söyledi.

Bu kilisenin 'Hristiyanların annesi' olarak bilinen Constantin'in Annesi Helena tarafından sağlanan serbestlik ile 327 yılında inşa edildiğini savunun Olgunlu, "Dünyanın ilk kilisesi günümüzde de Azize Helena adıyla bilinen kilisedir. Bu kilise, Roma'nın Hristiyanlığı serbest bırakmasından üç yıl önce inşa ediliyor" dedi.

Olgunlu'nun verdiği bilgiye göre Helena, Kudüs'e yaptığı hac yolculuğu sırasında Sille'ye uğrar ve orada bulunan inananlar için ibadethane yapma imkanı sağlar. Olgunlu, bu savı içinde "Bunu sadece Helena gibi güçlü ve inançlı bir imparatoriçe yapabilirdi" yorumu yaptı.

Türkolog Olgunlu, şunları kaydetti:

"Bu bağlamda Sille, Azize Helena Kilisesi dünyanın ilk, birinci Ayasofya olarak isimlendirilen Megale Ekklesia ise Anadolu'nun dolayısıyla dünyanın ikinci kilisesidir. Megale Ekklesia, inşa edilmesinden 44 yıl sonra İmparator Arkadios zamanında çıkan bir ayaklanma neticesinde yanarak yok olur."

'Hristiyanların annesi' olarak kabul edilen Helena kimdir?
Peki açıklamalarıyla zihinlerde yer edinmiş bir konuyu tartışma konusu eden Türkolog Ali Cenip Olgunlu'nun bansettiği Helena kim?

Tarihi kaynaklara göre Helena, M.S. 250 yılında Drapene'de dünyaya geldi.

Kocasının kendisini asil bir aileden olmadığı gerekçesiyle boşamasına rağmen oğlu Constantin imparator olunca Helana İmparatoriçe unvanına kavuştu.

Seksenli yaşlarında Kudüs'e hac yolculuğuna çıktı. Hz. İsa'ya ait kutsal eşyaları bularak beraberinde Constantinapolis'e getirdi.

Bu kutsal emanetlerden bir tanesi, Hristiyan dünyası için ilk şehit sayılan Aziz Stefanos'un kemikleri olarak biliniyor.

Aziz Stefanos, Hristiyanlığa inandığı için Kudüs'ten kovulup taşlanarak öldürülen ilk kişi.

Zamanı belli olmamasına rağmen 26 Aralık bu olayın gerçekleştiğine inanan Hristiyanlar için azizin yortu günü 26 Aralık olarak anılır.

Dindar, hayırsever, bağışlayıcı bir hayat süren Helena'ya, İznik konsil babaları ‘Hristiyanların annesi' unvanını verdi.

M.Ö. 31 yılından sonra Roma imparatorları "Caesar Augustus" unvanını alırken imparator eşlerine de "Augusta" unvanı verilmesi bir gelenek olarak kabul edildi.

İlk kez Helena, imparator eşi olmamasına rağmen oğlu vasıtasıyla bu unvanı alan kişi olarak biliniyor.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Önce Allah gerisi boş 21 Şubat 2021 17:11

    Mağaranın suyundan içip hacı mi oluyorlar :)))) Allah akıl fikir versin.

  • Burhan21 Şubat 2021 11:54

        Hz.İsanın doğduğu mağara dünyadaki ilk kilisedir ve bu mağara  Ispartanın Eğirdir İlçesinin Bedire köyün de bulunan dağın yamacında bulunur. büyük bir mağaradır. Kırmızı toprak renginde büyük bir mağaradır.Bu yörede Hz. Meryemin Hz İsayı bu mağarada dünyaya getirdiğine  inanılır.Mağaraya köyden dağa doğru 2-3 kilometre tırmanarak ulaşabilirsiniz.Mağara köyden görünebilecek kadar büyüktür .Mağaraya girdiğinizde  sarkıklar vardır ve bu sarkıklardan damlalar şeklinde sular akar.Bu su sayesinde Hz Meryem bu mağarada kalabilmiş Hz.İsayı dünyaya getirmiştir.Efsaneye göre Hz Meryem ve beraberindekiler  Hz İsa seyahat edebilecek büyüklüğe ulaşıncaya   kadar (4-5) ay  birlikte bu mağarada kaldıkları söylenir.Buradan tarihçileri , dağcılarımızı bu mağaraya görmeye davet ediyorum..Burayı bilen turistler her yıl çoğalarak gelmektedirler.Mağaranın suyundan içerek hacı olmaktadırlar.

  • Mustafa21 Şubat 2021 20:43

    Amma atmışsın yaa

  • kızgın kuzgun21 Şubat 2021 19:09

    turist gelsin kazıklayalım diye atmadığınız takla kalmadı sahtekarlar sizi. Hz. isa nın doğuşu kuranda anlatılırken, hz meryem hurma ağacını sallayıp hurma yediği anlatılır. tabi şimdi siz bu kafayla hurmanın ana vatanı ısparta bile dersiniz. biraz okuyun.çok fazla değil biraz.