E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaŞirket HaberleriDÜNYA YENİ BİR DURGUNLUĞA MI GİRİYOR?---

DÜNYA YENİ BİR DURGUNLUĞA MI GİRİYOR?

DÜNYA YENİ BİR DURGUNLUĞA MI GİRİYOR?
29 Ağustos 2010 - 02:14 borsaningundemi.com

Dünya ikili dip resesyon tartışmaları sürerken ABD Merkez Bankası (FED) son toplantısında vadesi dolan ipotek tahvillerinin yerine uzun vadeli hazine tahvili alımları yapacağı kararı aldı.

Ağustos ve eylül ayı boyunca 18 milyar dolarlık bir alım planlayan banka geçen hafta 2,55 milyar dolarlık ilk tahvil alımını gerçekleştirdi. Bu alımın ardından ABD faizlerinde yükselişler görülürken borsalarda satıcılı seyrin yönü ise değişmedi. 2008 yılında ABD'de başlayan büyük küresel krizi engellemek amacıyla 1,3 trilyon dolarlık müdahalede bulunan FED, ABD ekonomisinde kimilerine göre suni de olsa önemli bir canlanmayı sağlamıştı. 2010 yılında Yunanistan'ın başını çektiği borç krizinde Avrupa'nın zayıf ama sorunlu bölgelerinde başlayan kemer sıkma önlemleri ABD'de yavaşlamayı tetiklerken zaman zaman olumsuz gelen işsizlik ve konut satışları gibi önemli verilerin yanı sıra borsaların aşağı yönlü baskılara maruz kalması kriz kahinlerinin yorumlarına destek veriyor. Bu endişelerle 17 Ağustos'tan itibaren tahvil alımlarına başlayan FED, bir bakıma gevşek para politikasına devam etmek zorunda olduğunu kabullenmiş gözüküyor. Bu durumu piyasalar temkinli karşılıyor. FED'in faizleri aylardır 0,25 gibi çok düşük bir seviyede bırakmasına rağmen ekonomide istenilen canlanmayı sağlayamaması ekonominin yeni bir durgunluk riski ile karşı karşıya olduğuna işaret ediyor. Hatta Japonya'daki gibi bir deflasyon endişesi de son zamanlarda dile getiriliyor. ABD ekonomisi, Avrupa'nın kemer sıkmasının sıkıntılarını ihracat ve dış ticarette yaşamaya başladı bile. Haziran ayı dış ticaret açığı beklentilerin 7,2 milyar dolar üzerinde 49,9 milyar dolar olarak gerçekleşirken ihracat yüzde 1,3 düştü. Avrupa ise Euro'nun değer kaybetmesiyle beklentilerin üstünde 2,3 milyar dolar fazla verdi. Enflasyonda ise beklentiler doğrultusunda gerçekleşmeler yaşandı. Ekonomik büyüme verilerinde ise Almanya'nın lokomotifliğinde Avrupa şimdilik daha aktif gözükürken ABD beklentilerin altında bir büyüme sergiliyor. Japonya ise bu dönemde yükselen yen sebebiyle sıkıntılı günler geçiriyor. Japonya ikinci çeyrekte durma noktasına gelen büyüme verileri sonrası ekonomik büyüklükte dünya ikinciliğini Çin'e kaptırmış durumda. Yendeki yükseliş ihracatın yavaşlamasına ve üretimde sıkıntılar yaşanmasına yol açıyor. Küresel ekonomide 2007-2009 yıllarında maruz kalınan ekonomik kriz sonrası özellikle 2009 Mart ayında başlayan toparlanmalar yavaş yavaş da olsa sürüyor. Ancak bu yıl Avrupa'nın yaşadığı borç krizi birçok şeyi sil baştan yenilemeyi gerektirdi. Avrupa büyük bir risk altına girerek 1 trilyon dolarlık acil yardım fonunu devreye soktu. Bu karar sonrası piyasalardaki endişeler bir nebze azalsa da sorunlar devam ediyor. Bu problemlere bir de ABD ekonomisinde yaşanacak yeni resesyon eklenirse 2010 yılının sonundan itibaren yeni gelişmeler ortaya çıkacaktır. Son gelişmeler ışığında genel olarak borsaların düşüş eğilimini sürdürdüğü görülüyor. Avrupa borsaları hafta boyunca yüzde üçlere varan kayıplar yaşarken ABD borsaları FED tahvil operasyonunun ardından hafif kayıplarla aşağı yönlü hareket etti. İMKB 100 endeksi ise denetimden geçmiş 6 aylık bilançoların olumlu performansın etkisiyle 0,46 değer kazandı. Teknik göstergelerin aşağı yönlü olması nedeniyle borsalardaki düşüş trendini sona erdirmedi. Lokomotif borsa Dow Jones 10.200 puanı aşağı kırarsa kritik bir süreç borsaları bekleyebilir. FED'in tahvil alım kararı dolara destek verdi Haziran ayında son 4 yılın en düşük seviyesine gerileyerek 1,1876'ya kadar gerileyen parite, ABD ekonomisinden gelen olumsuz sinyallerle yeniden yükselişe geçerek üç hafta içinde 1,33'ü aşmıştı. Bu noktada yükseliş yeterli görülmüş olacak ki paritede yön aşağı döndü ve geçen hafta içinde 1,2664'e kadar geriledi. FED'in tahvil alımlarına başlaması bu yükselişte etkili oldu. Teknik göstergeleri değerlendirdiğimizde parite için aşağı yönlü baskıların devam etmekte olduğunu görüyoruz. Önümüzdeki hafta ABD ikinci el konut satışları ve tüketici güven endeksleri paritedeki yön konusunda fikirler verebilir. Paritenin 1,2733 seviyesinin altında kalması durumunda 1,25 gündeme gelecektir. Aksi durumda ise 1,2922'ye doğru kısa süreli bir tepki yükselişi söz konusu olabilir. ABD ekonomisinin karışık sinyaller vermeye devam etmesi durumunda dolar zayıflamaya devam edebilir. Avrupa ekonomilerinin ılımlı toparlanma sürecine girmesi Euro'nun şok bir düşüş yaşamasını şimdilik engelledi. Pari-tede 1,25-1,33 aralığı takip edilmelidir. SELİM IŞIKLAR - ZAMAN

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)