"2002 Dünya Kupası’nda 3. olduk ama futbol ülkesi olamadık. Ne diyor Fatih hoca ‘Türk futbolu kötü...’ İnanın o gün de kötüydü, bugün de öyle. Ben genel futbol yapımızdan söz ediyorum. Başarı geldikten sonra kavgalar başlıyor. O iyi, bu kötü, bununla olmaz!... Başarısızlıkta ise fatura bir kişiye kesiliyor. Aradan 12-13 yıl geçti, sorunlar aynı, yerinde duruyor." İşte Milliyet'ten Bilal Meşe'nin Şenol Güneş ile yaptığı röportajda yaptığı tespitler:
Türk futbolunun bilenlerinden Şenol Güneş’in, Antalya’da kapısını çaldık... Dünya üçüncülüğü apoletini omzunda taşıyan Güneş’le Türk futbolunu masaya yatırdık, Bursaspor’u konuştuk, yabancı olayını irdeledik. Sorularımıza yanıt verirken, en fazla “adalet” sözcüğünü kullandı tecrübeli teknik adam. “Adaletin olmadığı yerde, huzur ve barış olmaz” diyerek gerekçesini de özetledi...
Hocam sürekli adalet dediniz. Bunu açar mısınız biraz?
- “Adaletli yönetim istiyoruz. Sadece futbolda değil, siyasette, ailede de. Ona ayrı, buna ayrı olmaz. Onun maçını tehir et, ertele, diğerine yok. Benim oyuncum aynı hata nedeniyle 2 maç ceza alıyor. Öyleyse diğeri de alacak, takıma bakılmayacak. Çifte standart olmayacak.”
Uzun yıllar sonra Anadolu’dan bir takım çıktı, Bursaspor şampiyon oldu. Deneyimlisiniz, bu işin tepesinde görev yaptınız. Bursaspor’u yeniden şampiyon görebilecek miyiz?
- “Uzun vadeli düşüncede var elbette, ama uygulamada biraz zor. Türkiye şartlarında pek de uzun vadeli düşünemiyorsunuz. Bu teknik adam için de, futbolcular için de geçerlidir. Tam tamına 47 yıldır bu işin içindeyim. Milli Takım ve Trabzonspor’da uzun süreli görev yaptım. Tecrübeliyiz, bir iş yaptık, artısıyla, eksisiyle geride kaldı. Çok takım da değiştirmedim. Ancak boşta kaldığım zaman rahatsız oluyorum. Niye mi? Çünkü çalışmayı seviyorum.”
Bursaspor’la sezon başı yollarınız nasıl kesişti?
- “Büyük takımlara baktığım zaman en uygun Bursaspor’u gördüm. Şampiyon olmuş bir takım. Kent büyük, futbol sevgisi üst düzeyde, kabul ettim. Buraya gelirken uzun vadeli bakmadım açıkcası, sözleşmeyi 1 yıl yaptım. İşler ters gittiği zaman 7 yıl sözleşme yapsan ne olur. İşler iyi giderse ayrılamayız, ters gittiği zaman sonuç ortada. Ben, ‘Şenol hoca Bursa’da ne yapar’, ona baktım.”
Ne yapabilirsiniz peki?
- “Futbol üretimi olan bir kent, şampiyonluğu görmüş bir camia. Belediye başkanı, sivil toplum futbolu seviyor. Kırılmaları kaldırdığınız zaman yarışmacı bir takım oldu yeniden Bursaspor. Benim deneyimlerim Bursa için elbette bir avantajdır. Bu etki sadece takım üzerinde gerçekleşti. Daha kulüp ve camia üzerinde yeterli mesafeyi almadık. Takımın iyi gidişi bir moral oldu, kentte bir kıpırdanma var. Umarım ki onu devam ettiriz. Yarışmacı bir takım olacağız. Şu an mutluyum, yaptıklarımızın, yani emeğimizin karşılığını alıyoruz. Oyun olarak iyiyiz, sonuç olarak yeterince iyi olmasak da umut veren bir takımız. Beğeniyle izlenen bir takım olduk. Bunun devam etmesi gerekir. Çünkü başarı bazen rakibiniz oluyor. Bunun altında kaldığınız zaman eleştiriler başlıyor.”
İlk devreyi 5. sırada bitirdiniz.
- “Evet ama bu ölçü değil. Birinci de olsak aynı şeyi söylerim. Önemli olan istikrar yakalamaktır. Şimdi iyi bir yerdeyiz. Rakibi zorlayan, oynatmamaya çalışan bir ekibiz, ancak maçı kazanma anlamında oyunu yönetemiyoruz, sıkıntı burada yatıyor. Tempolu başlıyoruz, oyunun sonlarında hem fiziksel, hem de moral olarak düşüyoruz. Sahamızdaki maçlarda seyirci desteğini de açıkcası doğru kullanmadık.”
Şampiyonluk şansınız...
- “Şimdiden şampiyonluk sözleri etmem, yapıma ters. Şampiyon olsak da farklı şeyler söyleyebilirim. Neyi iyi yaptık, neyi yapamadık? Dünya kupasında üçüncü olduk, değil mi... Olduk ama biz dünya futbol ülkesi olamadık. Biz oraya uygun değiliz.”
Biraz açar mısınız?
- “Almanya ve Fransa’yı geçersek, futbol ülkesi oluruz. Ne diyor Fatih hoca ‘Türk futbolu kötü...’ İnanın o gün de kötüydü, bugün de öyle. Genel futbol yapımızdan söz ediyoruz. Başarılı sonuçlar geldikten sonra kavgalar başlıyor. ‘O iyi’, ‘bu kötü’, ‘bununla olmaz...’ Arşivleri iyi karıştırın, eleştirileri, kavgaları anımsayın. Başarıdan sonra ‘Ben yaptım, sen yaptın’ kavgaları başlamadı mı? Başarısızlıkta ise fatura bir kişiye kesiliyor. ‘Hep senin yüzünden’ denmedi mi? 12-13 yıl geçti, ama sorunlar hâlâ aynı, hâlâ yerinde duruyor...”
Şenol hocanın tam damarına bastık! Hız kesmeden devam etti:
- “Eğitimde üst seviye miyiz? Hayır. Statlar, antrenman sahaları... Soruyorum mükemmel mi? Yok... Hâlâ suni çim olan çalışma sahaları var. Sahası iyi değilse, çalışma sahaları kötüyse, o kulübe lisans vermeyeceksin arkadaş...”
‘Sıkıntıları iyi biliyoruz’
Sürekli eğitim dediniz. Siz eğitimden geçtiniz mi?
- “Hayır, eğitimden geçmedim. Fatih hocanın da, Mustafa hocanın da eğitimden geçtiğini düşünmüyorum. O sıkıntıları en iyi bilen bizleriz, bu nedenle futbola katkımız daha fazla oldu. Yoksa aldığımız sonuçlara bakmayın, aldatır sizleri, neler yaptığımıza bakacaksınız. Sadece Türk insanını mutlu ettik, hepsi o kadar. Futbol eğitimi şartlarını oluşturmadık.”
‘İstikrar her şeyden önemlidir’
Hocam siz de baskı altında kalacaksınız, yanılıyor muyuz?
- “Beklentileri saygıyla karşılarım. Ama gerçekleri de unutmamak gerekir. Fenerbahçe, Galatasaray kötü giderken, Beşiktaş favori gösterildi. Oyun tabii ki bir göstergedir. Ama tecrübe... İşte hadise burada düğümleniyor. Ekonomik güç, lobiler, medya... Bunlar hepsi önemli. Üç büyükler şampiyonlukları hep tattılar, Bursa bunu bir kez gerçekleştirdi. Devam ederken de sıkıntı çekti. Tamam şampiyon olmak önemli, ama bunu devam ettirmek hepsinden önemlidir. Sonradan geriye düşmeyeceksin. O şampiyonluk tabii ki Bursa’da baskıyı da birlikte getirdi. Örnek Trabzonspor, geçmişteki başarıları hep Trabzonspor’a rakip olmuştur. Kötü yönetimler, hatalar var, ama bu baskı hepsinin önündedir.”
‘Bizim ömrümüz yetmez!’
2016 Fransa zora girdi. Sizin görüşünüz nedir?
- “Milli Takım’ın başında kim olursa olsun, kişileri yok ederek hiçbir sonuç alamayız. Türk futbolunun sancısı, hepimizin sancısıdır, dışında olamayız. O sancıyı bizler de derinden çekiyoruz. 2016 Fransa eleme grubuna baktığımız zaman Hollanda ile bizim çıkmamız gerekiyordu öyle değil mi? Ama kötü başladık, moral değerlerimiz dibe vurdu. Biz ülke olarak çok kolay demoralize olan, çok kolay motive olan bir ülkeyiz.”
Gelecekte yeniden Milli Takım olabilir mi?
-“Biz şu anda bile milli görev yapıyoruz. Bursa’da başarılı olmak, futbolcu üretmek, zaten Milli Takım’a hizmettir. Bizim görevimiz Terim hocaya iyi oyuncular hazırlamaktır. Bu da milli bir görevdir. Milli Takım’ın başında 7 sene Fatih hoca var, bizim ömrümüz yetmez!”
‘Beşiktaş’ın tek eksiği tecrübe’
Samet Aybaba ile başlayan, Bilic’le devam eden bir kadro yapılanması var. Artı bu sezon çok iyi top oynuyorlar. Beşiktaş’ın tek eksiği tecrübe. Bu alanda Fenerbahçe ve Galatasaray’ın gerisindeler. Derbilerde yaşanan sıkıntının temelinde yine bu var.
Şenol Güneş söyleşimizde Beşiktaş için ayrı bir parantez açarken, Fenerbahçe ve Galatasaray’la şampiyonluk yarışı veren siyah-beyazlı takımın tecrübe eksikliğine dikkat çekti:
- “Beşiktaş, Samet Aybaba ile başlayan bir yapılanmaya girdi, üç yıl sonra gelinen tablo ortada. Bilic’le de devam eden bir kadro yapılanması var. ‘FEDA’ yılını gördük, özveriyle iyi bir kadro oluşturuldu. İyi işler yapıldı, artı bu sezon da çok iyi top oynuyorlar. Takımın tek eksiği tecrübesi... Bu anlamda hazır değiller. Ama hazır hale de gelecekler. Açıkcası sadece tecrübe olarak Fenerbahçe ve Galatasaray’ın gerisinde Beşiktaş.”
Derbileri kazanamıyorlar!
- “Kolay olmuyor bu işler. Bizde ‘onu yendin, bunu yendin’ şampiyon ilan ediliyor takımlar. Bu da baskıyı getiriyor, oyuncular baskıyı kaldırmakta zorlanıyor, yani tecrübesizlik dediğim bu aslında... Örneğin Beşiktaş’ın statsız olması onların en büyük handikapı. Bu nedenle taraftarlarla bütünlüğünü sağlayamıyor. Sağladığı maçlarda da coşkulu oynadıklarını görüyoruz. Beşiktaş üç yılın meyvelerini alıyor.”
Şampiyonluk özlemi var...
- “Son maçta Beşiktaş, Galatasaray’ı yenseydi, puan farkı artacaktı. Bir maçla karar veremezsiniz fakat tabii ki derbiler önemlidir. Test maçları olarak düşünülebilir. Test maçlarında sıkıntı çekiyorsa, bunun da temelinde tecrübe eksikliği var. Yeterli deneyime sahip değiller ama olacaklar. O zaman daha farklı konuşacağız. Son maçta Galatasaray güvenle, Beşiktaş ise tedirgin oynadı. Ha bir de Fenerbahçe ve Galatasaray çok geniş kadroya sahipler.”
Size göre üç büyükler arasında hangisi ağır basıyor?
- “Devrede kim lider olursa olsun, şampiyonluk yarışında üç takımın da şansı eşittir. Beşiktaş daha renkli, daha coşkulu futbol oynuyor. Galatasaray ile Fenerbahçe de tecrübelerini konuşturuyor. Zaman zaman kötü oynamalarına rağmen kazanabiliyorlar. İkisi birbirine benzerler. Beşiktaş uzun soluklu lider oldu, ama taşıyamadı. Niye? Çünkü tecrübeleri eksik...”
‘Yabancı sayısının artmasına karşıyım’
“Türkiye’de büyük değişimler var. Ama kulüplerin borçları çoğaldı. Birçok külübün inanılmaz borçları var. ‘Borçlu kulüpler yabancı alamaz’ diye madde konuyor. Bu durumda çok sayıda kulüp yabancı alamaz. İstediğiniz kadar serbest bırakın. Kendimizi kandırmayalım, niye kafamızı kuma gömüyoruz. Madem yabancı oyuncu geliyor, yabancı hakemler de gelsin olmaz mı? Ben yabancı futbolcu sayısının fazla olmasına karşıyım. Bu daha çok kulüplerin kasalarını, yani ekonomilerini ilgilendiren bir konudur. Daha büyük sorunları da beraberinde getireceğini düşünüyorum.”
‘Volkan’a sahip çıktım’
“Kazakistan maçından sonra, ‘Hiçbir Milli Takım oyuncusu yuhalanmaz. Buna engel olmamız lazım’ dedim. Ha yuhalanıyorsa da gitmemesi lazımdı. Giderse kötü sisteme teslim olursunuz, alışkanlık yaratırsınız. Ben, Volkan’ı (Demirel) kötülemedim, tam tersi ona sahip çıktım. Biz de yuhalandık. Malta maçında sahaya taşlar yağdı. Galler maçında da dışarı diye bağırdılar. Volkan benim oyuncum, bugün Fener’de yarın bizde olur. Milli Takım kalecisi o, hepimizin kalecisi. Onu sahipleneceğiz tabii ki. Ben sadece Volkan’ı konuşmuyorum, Milli Takım kalesini konuşuyorum.”
‘Bilic, hakemlere çok baskı yapıyor’
“Hakemler işlerini biliyorlar, ama baskı altında doğru karar veremiyorlar. Ben de baskı yapıyorum zaman zaman, yapmamam gerekir. Örneğin Bilic çok fazla yapıyor. Bizden biri olsa, hemen tribüne gönderirler. Yanılıyor muyum? Bunu her antrenör yapmaya başladı. Hakemler etki altında kalıyorlar. Art niyet demek haksızlık olur. Herkes mağdur olduğunu söylüyor. Bu da beraberinde kaosu getiriyor. Ama büyük kulüplerin lehine çok kararlar veriliyor, bunu da söylemek durumundayım.”
‘Sinirli teknik adam konuşmasın’
“Maçlardan sonra teknik adam sinirliyse, gerginse konuşmama hakkı olmalı. Konuşmadı diye ceza veriliyor bizim ülkemizde, olmaz. Onu yapacağına sakin olduğu zaman al görüşlerini, ama sinirliyse zorlamamak lazım. Teknik adam, futbolcu ve medya üçgeninde daha samimi bir ortamı henüz sağlayamadık, hep fırsatçılığı öne çıkardık.”
‘Trabzon’da zenginlik var’
“Trabzonspor’un bu sezon inanılmaz bir kadro zenginliği var, fakat ilk yarıda istikrarlı bir ekibi yakalayamadı. Çok transfer yapıldı, hoca değişimi de beraberinde istikrara engel oldu. Bireysel bazda yetenekli oyuncular bir hayli fazla.”
Hamzaoğlu ve Kartal’a destek
“İsmail Kartal ve Hamza Hamzaoğlu üst düzey takımlar çalıştırıyorlar, işlerini de çok seviyorlar. Başarılı olmalarını gönülden diliyorum. Ama işleri çok zor.”
7 galibiyet
Bursaspor, Şenol Güneş yönetiminde Süper Lig’in ilk yarısında oynadığı 16 maçın 7’sini kazanırken, 5 beraberlik ve 4 yenilgi aldı.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.