Döviz ve emtia piyasalarında beklentiler

"Cuma gecesi piyasaların kapanmasının ardından yurt içi piyasalar için endişe verici bir gelişme yaşandı. Uluslararası derecelendirme kuruluşu Moody’s Türkiye’nin 18 Temmuz’da değerlendirmeye alınan kredi notuna ilişkin kararını açıkladı ve Türkiye’nin uzun vadeli yabancı para cinsinden notunu ‘Baa3’ seviyesinden ‘Ba1’ e çekerek yatırım yapılabilir seviyenin altına indirdi,not görünümünü de
‘durağan’ olarak belirledi. Yapılan açıklamada Moody’s Türkiye’nin yüksek seviyeli dış finansman ihtiyacına bağlı risklerde yaşanan artış ile birlikte özellikle büyüme ve kurumsal sağlamlıkta yaşanan
gerilemeye dikkat çekerken cari dengesizliğin yüksek olmaya devam etmesi halinde kredi notunun aşağı yönlü baskı altında kalmaya devam edeceğini belirtti. Moody’s’in Çarşamba günü 15 temmuz darbe
girişiminin ekonomi üzerinde yarattığı negatif etkinin büyük ölçüde atlatıldığının açıklamasına rağmen böyle bir karar alması yurt içerisinde tepki ile karşılanırken kararın siyasi kaygılarla alındığına yönelik açıklamaları takip ettik. Bu bağlamda Başbakan Binali Yıldırım değerlendirmelerin tarafsız olduğunu düşünmediğini belirtirken Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’de kararın ekonominin temel dinamikleri ile örtüşmediğini ifade ettiğini belirtelim. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek karara ilişkin bu tür hamlelere verilecek en güzel cevabın reformlara devam etmek olduğunu ve Türkiye ekonomisinin şoklara karşı dirençli olduğu yönünde açıklamalarda bulundu. Kararın ardınan üç büyük derecelendirme kuruluşundan sadece FITCH’in notunun Türkiye için yatırım yapılabilir seviyede kaldığını belirtelim. Pekii bu kararın Türkiye Ekonomisine ne gibi olumsuz yansımaları olacak ? Öncelikle TL de değer kaybının gündeme gelebileceğini belirtelim.Zaten kararın hemen ardında 2.9740 seviyelerine doğru bir yükseliş hareketi
yaşanmıştı.Bununla birlikte tahvillerde satış olasılığı ve bu sayede bazı fonların ülkeden çıkma durumunun söz konusu olabileceğini belirtmek gerekir.Aynı zamanda dış finansman maliyetlerinde de artış görebiliriz.Tabii bunlar senaryolar…Bu senaryoların gerçeğe dönüşüp dönüşmeyeceğini ve kararın yansımalarını dikkatle takip edeceğiz.Bu sürpriz gelişmenin öncesinde hafta boyunca gerek küresel gerek yurt içi piyasalar açısından son derece önemli gelişmelere şahit olduğumuzu söyleyebiliriz. Dilerseniz son zamanların en hareketli haftasında yaşanan gelişmeleri maddeler halinde hatırlatalım.

Çarşamba akşamı piyasaların merakla beklediği FOMC toplantısının sonuçları açıklandı. Toplantıdan piyasalar açısından endişe verici sonuçların çıkmadığını söyleyebiliriz. Bu bağlamda FED’in piyasaların beklentileri doğrultusunda faiz aralığını %0.25 – 0.50’de sabit tuttuğunu belirtelim. Yalnız bu karara üç üyenin itiraz ettiğini gözlemledik. Bu üyeler: Esther George, Loretta Master ve Eric Rosengren. Karar metninde yıl içerisinde faiz artırımı için koşulların güçlendiğini yalnız daha fazla kanıta da ihtiyaç duyulduğu dile getirilirken Ekonomik görünüme yönelik risklerin de bir önceki karar metninde olduğu gibi ‘’büyük oranda dengeli’’ olarak nitelendirildiğini gözlemledik.Noktasal grafik olarak da bilinen dot
plot grafiklerin de de piyasa lehine değişiklikler olduğunu söyleyebiliriz. Bu bağlamda Üyeler bu yıl tek çeyrek puanlık bir artış ile kapatılacağını düşünüyorlar ki bu zaten piyasanın beklentisi. Burada en önemli nokta 2017 yılı için faiz artırım beklentilerinin 3’den 2’ye revize edilmesi. Bu gelişmenin ABD dolarında yaşanan değer kaybını büyük oranda açıkladığını söyleyebiliriz. 2018 – 2019 yıllarında ise 3 faiz artırımı beklentileri korunuyor. Makro ekonomik çerçevede ise 2016 yılı büyüme beklentileri %2.0 seviyesinden %1.8’e revize edilirken enflasyon beklentilerinin dördüncü çeyrek için %1.4’den %1.3’e hafif bir revizyona uğradığını not edelim. Politika yapıcılar %2 hedefinin ise 2018 yılında yakalanabileceği düşüncesini korudular.Karar sonrası konuşan Başkan Yellen’in sürpriz olarak nitelendirebileceğimiz bir cümlesine rastlamadık. Yellen’in faiz artışı için daha fazla işaret beklemek gerektiğini ifade etmesinin
Banka’nın önümüzdeki ay yapılacak ABD seçimleri öncesi bir adım atmak istemediği ve faiz artırımı için aralık ayını beklediği görüşlerini güçlendirdiğini söyleyebiliriz. Yine de Yellen’in aralık ayında faizleri sabit tutmak için açık kapı bıraktığını göz ardı etmemek gerekir. Özellikle ABD seçimlerinde Trump’ın seçilmesi Fed’in faiz artırma planlarını bir süre daha ertelemesine sebep olabileceğini not edelim. Sonuç olarak genel itibariyle beklentilere paralel gelen karar ve açıklamaların ardından Eylül FOMC toplantısının küresel piyasalara olumlu yansıdığını söyleyebiliriz.

Küresel piyasaları destekleyen bir diğer karar da BoJ’dan geldi. Banka, çarşamba sabahı açıkladığı kararlarda beklenildiği gibi mevduat faiz oranını -%0.1 oranında sabit bırakırken getiri eğrisi kontrollü parasal genişleme uygulamasını getirdiğini duyurdu. Banka’nın 80 trilyon yen değerinde tahvil alım hedefini koruduğunu ve TÜFE’nin %2’yi aşana kadar parasal tabanda genişlemenin sürdürüleceğini açıklaması önemliydi. Bankanın ek seçeneklerinde ise mevduat faizinin ve 10 yıllık faiz oranında indirimler bulunuyor ve alınan kararların parasal genişleme adımlarına uygun olduğunu söyleyebiliriz. Bu bağlamda kararın ardından açıklama yapan Başkan Kuroda'nın BoJ’un sınırlarına gelmediğini ve bir önceki adımı güçlendirdiğini ifade ettiğini belirtelim.

Yurt içerisinde ise TCMB eylül ayı PPK toplantı sonuçları piyasaların gündemindeydi. Kararda piyasaları şaşırtan bir hamle olmadığını söyleyebiliriz. Koridorun üst bandında 25 baz puanlık indirimin devam ederek %8.25’e çekildiğini gözlemledik. %7.50 olan bir hafta vadeli repo faiz oranında ve %7.25 olan gecelik borçlanma faizinde değişikliğin olmadığını belirtelim. Geç likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalar arası Para Piyasası’nda saat 16.00–17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0 düzeyinde sabit tutulurken, borç verme faiz oranının yüzde 10’dan yüzde 9,75’e indirildiğini de not edelim. Karar metninde ise bir kez daha enflasyon rakamlarına vurgu yapıldığını gözlemledik.Bu bağlamda toplam talepteki yavaşlamanın çekirdek
enflasyondaki kademeli düşüşü desteklediği ve bu sayede gıda fiyatlarındaki gerilemenin etkisiyle kısa vadede enflasyonda düşüş beklentilerinin olduğu ifade edilmiş. Öte yandan üyeler akaryakıt
ürünlerindeki vergiler ve diğer maliyet unsurlarındaki gelişmelerin enflasyondaki iyileşmeyi sınırladığını ve bu nedenle para politikasındaki temkinli duruşun korunmasını gerektirdiğini düşünüyor.
Bu cümlede “sıkı duruş” yerine “temkinli duruş” ifadesinin yer
almasının dikkat çekici olduğunu belirtelim.Son olarak bu kararın
ardından koridorun üst ve alt bandı arasındaki farkın 100 baz puana
inmesiyle, koridorun şu ana kadarki en dar haline gelmiş olduğunu da
notlarımıza ekleyelim.

Geride bıraktığımız haftanın öne çıkan gelişmeleri bu şekildeydi. Pekii bu hafta piyasaları bekleyen gelişmeler neler? Dilerseniz bu sorunun cevabına geçelim..Küresel piyasalarda petrol kaynaklı gelişmelerin ön planda olacağı bir hafta bizleri bekliyor. 26-28 Eylül tarihleri arasında OPEC üyelerinin Cezayir’de yapılacak Uluslararası Enerji Platformunda bir araya gelerek petrol üretimi ile ilgili görüşmesi bekleniyor.

Dolayısıyla hafta içerisinde petrol fiyatlarında volatil hareketlerin bizleri beklediğini söyleyebiliriz.Bu kritik gelişmenin dışında hafta boyu takip edeceğimiz veriler şu şekilde ;

Pazartesi

Haftanın ilk işlem gününde veri akışının sakin olacağını söyleyebiliriz. Almanya tarafında eylül ayına ilişkin İşletme beklentileri, Almanya mevcut değerlendirme ve çok daha fazla önem verdiğimiz Ifo iş iklimi endeksi verileri açıklanacak. Piyasa beklentilerinin Ifo iş iklimi endeksi verisinin 106.4 olarak açıklanacağı yönünde olduğunu görüyoruz. Mevcut değerlendirme verisi için ise beklentiler verinin 113.0 olarak açıklanacağı yönünde.Ardından İngiltere tarafında BBA ipotek onayları verisini takip edeceğiz. Yurt içerisinde ise eylül ayına ilişkin kapasite kullanım oranı ve imalat güveni verilerinin dikkat çektiğini
belirtelim. ABD tarafında ise ağustos ayına ilişkin yeni konut satışları verisini takip edeceğiz. Piyasa beklentisinin verinin 600 K olarak açıklanacağı yönünde olduğunu görüyoruz.

Salı

Günün kritik gelişmesi Japonya Merekez Bankası Para Politikası Tutanaklarının açıklanması olacak.21 Eylül sabahı açıklanan kararlarda beklenildiği gibi mevduat faiz oranı -%0.1 oranında sabit kalırken
banka getiri eğrisi kontrollü parasal genişleme uygulamasını getirdiğini duyurmuştu. Kararın ardından açıklama yapan Başkan Kuroda'nın BoJ’un sınırlarına gelmediğini ve bir önceki adımı güçlendirdiğini ifade ettiğini hatırlatalım.Dolayısıyla tutanaklarda parasal genişlemenin devamına ilişkin sinyalleri
arayacağız.Tutanaklarda bu yönde ifadelerin yer almasının kürsel piyasaları destekleyeceğini belirtelim. Bu gelişmenin dışında ABD kaynaklı verilerin ağırlıkta olacağı bir günün bizleri beklediğini söyleyebiliriz.Bu bağlamda eylül ayına ilişkin hizmet PMI,CB tüketici güveni ve temmuz ayına ilişkin S&P/CS konut fiyt endeksi bileşik-20 mevsimsellikten arındırılmış verisinin ön planda olacağını belirtelim.
Piyasa beklentisinin CB tüketici güveni verisinin 99.0 olarak açıklanacağı yönününde olduğunu da notlarımıza ekleyelim.

Çarşamba

Gün içerisinde ABD kaynaklı verilerin ağırlıkta olacağını söyleyebiliriz. Fakat ilk olarak Almanya tarafında ekim ayına ilişkin GFK tüketici güven endeksi verisinin açıklanacağını not edelim. Beklentiler verinin 10.2 olarak açıklanacağı yönünde. ABD tarafında ağustos ayına ilişkin çekirdek dayanıklı mal siparişleri verisi ve dayanıklı malları siparişleri verilerinin ön planda olduğunu görüyoruz. Piyasa beklentilerin çekirdek dayanıklı mal siparişleri verisinde %0.4 daralma, dayanıklı malları siparişleri verisinde de %1.5 daralma yönünde olduğunu görüyoruz. Son olarak yine ABD tarafında haftalık ham petrol stok verilerinin açıklanacağını da not edelim.

Perşembe

Haftanın en kritik günlerinden biri olacağını söyleyebiliriz. Günün ilk saatlerinde Japonya tarafında perakende satışlar verisine odaklanacağız. Beklentiler yıllık bazda %1.8 daralma yaşanacağı
yönünde.Sabah saatlerinde ise Almanya işsizlik oranı değişimi verisinin ön planda olacağını belirtelim. Beklentiler 5K azalma yaşanacağı yönünde.İşsizlik oranlarında keskin bir değişiklik beklenmiyor. Beklentiler verinin %6.1 ile önceki veriye paralel açıklanacağı yönünde.Yine Almanya tarafında eylül ayına ilişkin TÜFE rakamları günün kritik gelişmelerinden biri konumunda olacak.

Beklentiler yıllık bazda %0.6 artış yaşanacağı yönünde. Yurt içerisinde ise ağustos ayına ilişkin yıllık yabancı turist girişi verisinin açıklanacağını not edelim ve ABD kaynaklı gelişmelere geçelim. ABD tarafında 2. Çeyreğe ilişkin GSYİH rakamları açıklanıyor.Haftanın en çok merak edilen verilerinden biri konumunda olduğunu not edelim. Piyasa beklentileri yılın 2. Çeyreğinde ilk çeyreğine göre GSYİH’da %1.3 artış yaşandığı yönünde.Yine GSYİH fiyat endeksi verisinin de %2.3 olarak açıklanmasının beklendiğini not edelim. Yine ABD tarafında ağustos ayına ilişkin mal ticaret dengesi,askıdaki konut satışları ve işsizlik haklarından yararlanma başvuruları verilerinin dikkat çektiğini de notlarımıza ekleyelim.

Cuma

Haftanın en yoğun günü olacağını söyleyebiliriz.Günün ilk saatlerinde Yeni Zelanda tarafına ağustos ayına ilişkin inşaat sözleşmeleri verisinin açıklanacağını belirtelim.Ardından Japonya tarafında ağustos ayına ilişkin hane halkı harcamaları,iş ilanı/iş başvurusu oranı,sanayi üretimi, işsizlik oranı, Ulusal ve Tokyo enflasyon rakamlarını takip edeceğiz.Ulusal çekirdek TÜFE’de yıllık bazda %0.4 daralma bekleniyor.Tokyo çekirdek TÜFE’de de %0.4 daralma beklentisinin hakim olduğunu belirtelim.Sanayi üretiminde aylık bazda %0.5 artış beklenirken hane halkı harcamalarında aylık bazda % 1.0 daralma beklentisinin olduğunu not edelim. Günün en kritik verilerinden biri de Çin tarafına açıklanacak. Bu bağlamda Caixin imalat PMI ve caixin hizmet PMI verilerinin dikkat çektiğini söyleyebiliriz.Almanya tarafında ise ağustos ayına ilişkin perakende satışlar verilerini takip edeceğiz.Piyasa beklentisinin aylık bazda %0.3 daralma yaşanacağı yönünde olduğunu belirtelim. İngiltere tarafında GSYİH rakamları,cari hesap,işletme yatırımı ve Nationwide konut fiyat endeksi verilerinin ön planda olacağını görüyoruz. Bu
bağlamda 2. Çeyreğe ilişkin GSYİH rakamlarında piyasa beklentisinin çeyreklik bazda %0.6 yıllık bazda %2.2 artış yaşanacağı yönünde olduğunu görüyoruz.Yine 2. Çeyreğe ilişkin cari hesap verisinin de
-30.4B olarak açıklanmasının beklendiğini belirtelim. Euro Bölgesi tarafında da oldukça önemli veriler bizleri bekliyor olacak. Eylül ayına ilişkin Çekirdek TÜFE,TÜFE ve ağustos ayına ilişkin işsizlik
oranı verilerini takip edeceğiz.Piyasa beklentisinin TÜFE’de %0.4 artış yaşanacağı yönünde olduğunu söyleyebiliriz.İşsizlik oranlarında ise %10 ile %10.1 olan önceki veriye göre azalma bekleniyor. Kanada
tarafında GSYİH ve ağustos ayına ilişkin ham madde fiyat endeksi verilerinin ön planda olacağını not edelim.Piyasa beklentileri temmuz ayına ilişkin GSYİH’da aylık bazda %0.3 artış yaşandığı yönünde.Günün ABD kaynaklı verilerine geçecek olursak ağustos ayına ilişkin çekirdek
kişisel tüketim giderleri, kişisel gider ve eylül ayına ilişkin Chicago PMI, Michigan tüketici beklentileri ve Michigan tüketici hissiyatı verilerinin ön planda olacağını söyleyebiliriz.Piyasaların beklentisinin çekirdek kişisel tüketim giderleri fiyat listesi verisinin aylık bazda %0.2 olarak açıklanacağı yönünde oluğunu
görüyoruz. Kişisel giderlerde de aylık %0.2 artış beklentisinin hakim olduğunu belirtelim.Son olarak Chicago PMI verisinde piyasa beklentisinin verinin 52.0 olarak açıklanacağı yönünde olduğunu
belirtmekte fayda var.

Cumartesi

Cumayı cumartesiye bağlayan gece sabaha karşı Çin tarafından önemli verilerin açıklanacağını görüyoruz.Bu bağlamda eylül ayına ilişkin imalat PMI ve imalat dışı PMI verilerinin önem derecesinin
yüksek olduğunu not edelim.

EUR/USD Analizi

1.1240 seviyesine ulaşmasının ardından kar satışlarının yaşandığını takip ediyoruz. Bu sayede gerileme hareketlerinde ilk olarak 1.1200 desteğini izleyeceğiz. Şayet bu destek seviyesi aşağı yönde geçilebilirse ilk olarak 1.1160ve ardından 1.1130 ile 1.1100 destekleri hedef konumuna yerleşecektir. Bunun yanında 1.1240 direncinin aşılması durumunda ise 1.1270 direncini dikkatle takip edeceğiz. Bu seviyenin yukarı yönde aşılması ve üzerinde kalıcılık sağlaması durumunda ise paritede 1.1330 ve 1.1370 seviyelerini takip edeceğiz.

Ons Altın Analizi

1340 direncinin aşılamaması soncu kar satışlarının yaşandığını görmekteyiz. Bu sayede sabah saatlerinde 1334 seviyesinin de altında işlemlerin oluştuğunu takip ediyoruz. Bu seviyenin altında
fiyatlamalar devam edebilirse ons altın fiyatlarında satış baskısı sertleşebilir. Böylelikle 1325 ve 1318 destekleri potaya girecektir. Buna karşılık 1340 ve özellikle d e1345 dirençlerini izlemeyi sürdüreceğiz. 1345 üzeri fiyatlamalarında ons altında yukarı yönde hareketleri güçlendirebileceğini ve bu durumda 1350 – 1353 ve 1358 seviyelerinin hedeflenebileceğini notlarımıza ekleyelim.

USD/TRY Analizi

Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü Moody’s Türkiye ekonomisinin başarısız darbe girişiminin şoklarını büyük ölçüde atlattığını belirtmesi TL üzerinde pozitif fiyatlanmıştı. Fakat aynı Moody’s Çarşamba günü yapmış olduğu açıklamayı baz aldığımızda Cuma günü sürpriz bir kararla Türkiye’nin yabancı para cinsi uzun vadeli yatırım yapılabilir notunu düşürdü ve yatırım yapılamaz bölgeye çekti. Bu kararın ardından doğal olarak TL’de negatif fiyatlama sert oldu. Bu noktada 3.00 seviyelerinin test edilmesi ile birlikte paritede bir miktar kar satışlarının yaşandığını görmekteyiz. Yalnız bu satış baskısının hızlanabilmesi için 2.9870 seviyesinin altında fiyatlama gerekiyor. Bu yönde bir fiyatlama oluşabilirse 2.9710 – 2.9660 bölgesi hedef konumuna yerleşebilir. Buna karşılık 3.00 direnci ise yükselişin devamı açısından önem teşkil ediyor. Bu direnci seviyesinin aşılabilmesi durumunda ise 3.0100 ve 3.0240 kısa vade içerisinde
seviyeleri takip edilmelidir.

GBP/USD Analizi

1.2930 desteğine ulaşılmasının ardından yukarı yönde hareketlerin sağlandığını gözlemlemekteyiz. Bu sayede ilk olarak 1.3000 direncini izliyoruz. Zaten fiyatlarında bu sabah itibari 1.3000 direncinin hemen
altında bulunduğunu takip etmekteyiz. Şayet gün içerisinde 1.3000 direnci aşılabilirse paritede 1.3060 – 1.3090 bölgesine doğru hareketler hız kazanabilir. Bunun yanı9nd a1.2930 desteğinin aşağı yönde geçilmesi ise GBP tarafında değer kayıplarının ivmelenmesini sağlayabilir. Bu durumda ise 1.2870 desteği oldukça önemli. Şayet bu seviyenin altında kalıcılığın sağlanabilmesi paritede çok daha keskin
düşüşlerin yaşanmasına olanak sağlayacaktır. Bu sayede ilk olarak 1.2800 desteğine kadar hareket sürebilir.

USD/JPY Analizi

100.60 desteğine yaklaşmasının ardından pariteye bir miktar alımların geldiğini görmekteyiz. Bu sayede fiyatlarından yeni haftada 100.90 seviyesinin üzerinde oluştuğunu takip ediyoruz. Gün içerisinde
yukarı yönde hareketlerin devamı açısından 101.45 direncini takip edeceğiz. Bu diren.ç seviyesinin kırılması ve üzerinde kalıcılığın sağlanabilmesi durumunda 102.00 seviyelerine kadar yükseliş
hareketlerini yaşanabilir. Bu seviyenin ise önemli olduğunu ve yukarı yönde geçilebilmesi durumunda hareketin daha da sertleşebileceğini düşünmekteyiz. Paritede gerileme hareketlerinin oluşması durumunda ise 100.60 desteği ön plana çıkacaktır. Bu destek seviyesinin kırılabilmesi durumunda psikolojik destek seviyesi olarak da takip edilen 100.00 ve ardından 99.50 seviyeleri ön plana çıkabilir.

Vadeli Ham Petrol Analizi

44.30 desteğinin test edilmesinin ardından yukarı yönde hareketlerin oluştuğunu izlemekteyiz. Fakat yükselişin devam edebilmesi için 45.20 direncinin aşılması gerektiğini düşünmekteyiz. Bu yönde bir fiyatlamanın gün içerisinde yaşanması emtiada yeniden 45.85 ve 46.50 dirençlerinin hedef konumuna yerleşmesini sağlayabilir. Bunun yanında 44.30 desteği ise gerilemenin devamı açısından önemli
olacaktır. Bu destek seviyesinin kırılması durumunda 43.85 ve 43.00 destekleri takip edilmelidir. "

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.