Döviz mevduatları artıyor

"TCMB verilerine göre yurt içi yerleşiklere ait döviz mevduatları ve kurlar arasındaki ters yönlü hareketler son aylarda gözlenmiyor ve kurlardaki yükselişe karşın döviz mevduatları da artıyor. FED’in mayısta parasal genişlemeden çıkış sinyali vermesi sonrasında, yabancı yatırımcıların gelişen piyasalardaki portföy yatırımlarını azaltmasıyla yükselmeye başlayan kurların seviyelerine ilişkin algının bozulması, yani yükselişin süreceği beklentisi ile döviz biriktirme eğiliminin baskın olduğu görülüyor. Dolayısıyla, döviz mevduatlarının, kurların seyrine karşı Rezerv Opsiyon Mekanizması’na (ROM) yardımcı olmadığı da belirtilebilir.
Dünkü Para Politikası Kurulu toplantısında parametreleri değiştirmeyen TCMB’nin gelecek ayki kararına ilişkin beklentimizi şöyle özetleyebiliriz: FED’in parasal genişlemesini sonlandırmakta olmasına küresel finansal piyasalarda verilmiş olan aşırı tepkinin düzeltmesinin başlamış olması yanında TCMB’nin efektif politika faizinin (bankaların fonlamasının) kayda değer biçimde yükseltilmiş olmasının ve TCMB’den yeni bir faiz artırımı yapılmayacağı yönündeki net açıklamaların sonucunda, yılın kalanında yeni bir faiz artırımı olasılığının düştüğünü düşünüyoruz. Bu açıdan, FED’in bugün açıklayacağı karar piyasalar açısından kritik bir eşik oluşturacaktır  aylık 85 milyar USD’lik tahvil alımının sert biçimde azaltılmaması durumunda halihazırdaki düzeltmenin sürmesi beklenebilir.
Bu bağlamda, USD/TRY’nin yıl sonunda 1,92 seviyesine gerileyeceği tahmininin vurgulanmasının beklenti yönetimi açısından anlam taşıdığını düşünüyoruz. Gelişen piyasalara yabancı yatırımcıların artması muhtemel risk iştahıyla birlikte yeniden girmeye başlamasıyla bu seviyenin görülmesi mümkün. Öte yandan, FED’in ‘çıkışının’ halihazırda fiyatlanandan daha sert gerçekleşmesi durumunda (aylık 85 milyar USD tahvil alımının 70 milyarın altına çekilmesi, örneğin) kurların çok daha fazla yükselmesi riski de bulunuyor. Dahası, mevcut faiz seviyesiyle bu böyle olmakla birlikte, faiz artırımına karşın da kurların yükselişi önlenemeyebilir.
Ek olarak, TL’nin son aylardaki değer kaybı reel kur endeksini ağustosta 111 seviyesine çekmiş bulunuyor. Halihazırda gündemden düşmüş olan bu değişkenin gelecek yıldan itibaren yeniden gündeme gelmesi mümkün görünüyor, zira TL’nin değer kaybı enflasyonu yükseltirken kurların yatay kalması veya gerilemesi yeniden TL’nin reel değerini yükseltmeye başlayacaktır. Ayrıca, TCMB’nin endeksin 110 seviyesinin TL’nin reel değeri açısından alt sınır olduğu yönünde sinyal vermiş olduğu da belirtilebilir.
Döviz mevduatları verilerinin ayrıntıları şöyle:
* Yurt içi yerleşiklerin USD ve EUR mevduatları ait oldukları para birimi cinsinden, 30 Ağustos itibarıyla incelendiğinde: USD mevduat ağustosta 62,9 milyar USD’den 64,8 milyara yükselirken USD/TRY 1,92 seviyesinden 2,01’lere yükseldi  yani mevduatın kura duyarlığı gözlenmedi. EUR mevduat ağustosta 33,1 milyar EUR’dan 35,5 milyara yükselirken EUR/TRY 2,53 seviyesinden 2,69’lara yükseldi  yani mevduatın kura duyarlığı gözlenmedi.
30 Ağustos sonrasına ilişkin öncü göstergelere göre, genel olarak, USD/TRY’nin oldukça sınırlı yükselmesine karşın USD mevduat yatay kalırken, EUR/TRY’nin gerilemesiyle birlikte EUR mevduat oldukça sınırlı arttı  yani mevduatların kurlara duyarlığı gözlenmedi denebilir.
* USD cinsinden mevduatla ilgili ayrıntılar: 2012 sonunda 66,8 milyar USD iken 30 Ağustosta 64,8 milyar USD oldu. Şubat 2013’te 68,6 milyar ile son yıllardaki en yüksek seviye görülmüştü.
* EUR cinsinden mevduatla ilgili ayrıntılar: 2012 sonunda 30,9 milyar EUR iken 30 Ağustosta 35,5 milyar EUR oldu. Temmuz 2012’de 35,4 milyar EUR son yıllardaki bir önceki en yüksek seviye görülmüştü.
* Diğer döviz mevduatı 2 milyar USD düzeyinde yatay seyrini sürdürüyor."
ŞEKERBANK

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.