E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye konulu dörtlü zirvenin ardından Rusya, Almanya ve Fransa liderleriyle ortak basın toplantısı düzenledi.
"Toplantımızın ve aldığımız kararların, Suriyeli kardeşlerimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum." sözleriyle konuşmasına başlayan Erdoğan, "Sahada tam olarak ateşkesin sağlanması ve hakim kılınması ile akan kanın bir an önce durdurulması hedefimiz var." dedi.
Erdoğan, "Suriye ihtilafının küresel bir sorun haline dönüşmesinin en önemli sebebi, uluslararası toplumun meseleyi yeterince sahiplenmemesidir." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün gerçekten verimli ve samimi istişareler gerçekleştirdik." diyerek şöyle konuştu:
"Suriye halkının meşru talepleri doğrultusunda bir siyasi çözüme ulaşılmasını, ülkede istikrarın sağlanması noktasında neler yapılabilir, bunları ele alma fırsatını bulduk. Çok uzun bir dönem Suriye krizinden kaynaklanan sıkıntıların yükünü, Suriyeli sivillerle komşu ülkeler, çekmek zorunda kalmıştır. Bugün Fransa ve Almanya'nın da katılımıyla Astana'da yakalanan sinerjiyi daha ileriye taşıyabileceğimizi gördük. Erdoğan: "Birçok ülke, durumun vahametini (Suriye) krizin etkileri sınırlarına ulaşınca idrak edebilmiştir, bu kayıtsızlığa son verilmesi gerekiyor."
"Suriyeli mültecilerin geri dönüşü konusunu ele aldık"
Erdoğan, "Gerek 4 ülke arasında gerekse uluslararası toplum düzeyinde iş birliğinin artırılması noktasında mutabık kaldık. Anayasa Komitesinin kuruluş sürecinin en kısa sürede şartları gözeterek, tamamlanması çağrısında bulunduk. Suriye halkına insani yardımın sürdürülmesi gerektiği konusunda mutabık kaldık. Bugün Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri dönüşü konusunu da ele aldık. Geri dönüş sürecinin, uluslararası hukuka uygun olarak, gönüllülük esasına göre, güvenli biçimde ve BM ile eş güdüm halinde yürütülmesi gerektiği hususunda fikir birliğine vardık." açıklamasında bulundu.
"Tehditleri kaynağında bertaraf edeceğiz"
"Fırat'ın batısında olduğu gibi doğusunda da milli güvenliğimize yönelik tehditleri kaynağında bertaraf etmeyi sürdüreceğiz." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, ne sınırlarında ne de Suriye'nin herhangi bir bölgesinde terör gruplarının palazlanmasına müsamaha göstermeyecektir." diye konuştu.
Suriye konusunda çağrıda bulunan Erdoğan şu açıklamalarda bulundu:
"Zirve katılımcıları olarak gerek sahadaki durumun iyileştirilmesine gerek siyasi süreçte ilerleme sağlanmasına yönelik çabalarımızı artıracağımıza inanıyorum. Diğer ülkeleri de bu gayretlere destek vermeye çağırıyorum. Soruna çözüm bulmaya yönelik mücadelemizi hem Astana platformunda hem de bugünkü gibi daha geniş platformlarda sürdürmekte kararlıyız."
Erdoğan Suriyeli sığınmacılara yardım konusunda da "Adil yük paylaşımı hususunda AB'nin taahhütlerinin yerine getirilmesini beklediğimizi hatırlatmak isterim." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şüphesiz ki bu kararlılığımız aynı şekilde Astana sürecinin bir diğer üyesi konumunda olan İran'ı da ilgilendirmektedir. Bu attığımız adımdan, yaptığımız görüşmelerden tabii ki İran'ı da bilgilendireceğiz." şeklinde konuştu.
'Çözüm ancak diplomasi yoluyla mümkün'
Suriye konulu dörtlü zirvenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Rusya Devlet Başkanı Putin, "Suriye'de çözüm ancak diplomasi yoluyla mümkün olabilir." dedi. Putin Suriye konusunda uluslararası toplumun el ele çaba sarfetmesi gerektiğini söyledi. Putin şöyle konuştu:
"Rusya'nın Türkiye'nin İran'ın Astana formatı çerçevesinde yürüttükleri faaliyetler sayesinde Suriye topraklarının büyük bir bölümü teröristlerden arındırıldı. Ve ülke adım adım barışa ilerliyor. Suriye'de barış, sadece diplomatik yollarla mümkün olabilir. Suriyeliler kendi kaderlerini kendileri tayin etmelidirler.
Radikal unsurların temizlenmesi gerekiyor. Bu hedef de güncel bir hedeftir. Sayın Erdoğan ile bizim Avrupalı meslektaşlarımızı, Rus-Türk muhtırasının hayata geçirilmesiyle ilgili bilgilendirdik. Orada çatışmasızlık bölgesi gibi geçici bir tedbir olduğunu düşünüyoruz.
Türkiye'nin bu silahsızlanmış olan bölgeden, hem muhaliflerin hem ağır silahların çekilmesi için çaba sarf edeceğini ümit ediyoruz. Bizim Türk partnerimiz elinden geleni yapıyor. Silahlı saldırıda bulunacaklarsa Rusya, Suriye hükumetinin bu terör tehdidinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olacaktır.
Mültecilerin ülkesine dönüşü görüşüldü. Rusya bir çok şey yapıyor. Ülkedeki durumu iyileştirmek için, ekonominin kalkınması için uluslararası toplumun el ele çaba sarf etmesi lazım. Son derece faydalı görüşmeler için teşekkür etmek istiyorum. Türk halkını yaklaşmakta olan milli bayramınızla tebrik etmek istiyorum."
'Sürdürülebilir ateşkes için elimizden geleni yapmayı hazırız'
Almanya Başbakanı Merkel ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada Merkel İdlib konusunda, "Sürdürülebilir bir ateşkes olması için elimizden geleni yapmayı hazırız." dedi. Angela Merkel Suriye halkının geri dönebilmesi için de siyasi bir çözüm gerektiğini söyledi. Merkel şöyle konuştu:
"Burada sadece askeri açıdan değil, siyasi açıdan bir çözüm bulmak gerekiyor. Suriye'de bir çok insani felaket gördük, nüfusun yarısından fazlası ya yurt içinde ya da yurt dışında, Ürdün, Türkiye'de olan mülteciler bulunmaktadır. Daha fazla insani felaket olmaması için elimizden geleni yapmak istemekteyiz.
Türkiye ve Rusya arasında İdlib konusunda verimli bir çalışma gerçekleşmiştir. Zaten silahsızlandırma açısından İdlib bölgesinde büyük bir başarı elde edilmiş bulunmaktadır. Kesinlikle kimyasal silahların kullanılmaması doğrultusunda kararlı olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Ve gerekli olan siyasi çözümün ne kadar önemli olduğunun altını çizmek istiyorum. Anayasa Komitesi'nin yıl sonuna kadar bir araya gelmesinin önemli olduğunu düşünmekteyiz.
Diğer taraftan ele aldığımız konu; sığınmacıların ülkelerine geri dönebilmeleri. BM ile sıkı bir işbirliği yapılması gerekiyor. Geri dönen insanların tutuklanmaması gerekiyor. Belli insani altyapının yerine getirilmesi gerekiyor. Bu şekilde bir sükunetin olması, insanların geri dönebilmeleri için siyasi bir çözüm gerekmektedir. Suriye'nin yine bütün halkı için güvenli bir vatan olması gerekmektedir. Ortak bir irademiz vardı. Çünkü çözüm aciliyeti hepimizin gördüğü bir gereksinim. Bu açıdan siyasi sürecin özellikle de şimdi tam da bu zamanda bulunması çok çok önemli. Ve bizlerin İdlib'in barışçıl bir çözüm kapsamında insani bir felaket olmadan barışçıl çözüm bulunması yolunda çalışmaya devam edilmeli."
'Suriye halkı kendi geleceği hakkında söz hakkına sahip olmalı'
Fransa Cumhurbaşkanı Macron da konuşmasında, "Bu zirve gerçekten de son derece yararlı bir aşama oldu, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tekrar teşekkürlerimi sunmak istiyorum." dedi.
Macron, "Hem bölgede hem dünyanın diğer bölgelerinde kimyasal silahların kullanılması, kim kullanırsa kullansın kabul edilemez." şeklinde konuştu.
Macron şunları söyledi:
"Bugünkü önceliğimiz tabi ki terörle mücadele. Bu mücadele alanda devam ettirilen bir mücadele. Ve hiçbir zaman bunun askeri ve siyasi bir numaralı öncelik olduğunu unutmamak gerekiyor. Terörist gruplara karşı mücadelemiz var. Bu gruplar çok vahim saldırılar gerçekleştirdi.
Terörle mücadeleyi sürdürürken aynı zamanda bugün yapılacak askeri harekatların insani yardım konusunda saygı göstermemiz gerektiğini unutmuyoruz. İdlib konusunda açık şekilde söyledik. Rejimin İdlib'e yapacağı askeri saldırı kesinlikle kabul edilemez olacaktır. Burada Türkiye'nin Avrupa'nın istikrarı söz konusu.
Rusya ve Türkiye, harfiyen yerine getirilmesi gereken bir mutabakata vardılar. Biz bunu sonuç bildirgemizde de belirttik. Gerçekten İdlib'de kalıcı ateşkesin test edilmesi son derece önemli. Kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkes olmasına çok önem veriyoruz. Kimyasal silahların kullanılması kabul edilemez.
Siyasi süreç konusu... Suriye'de aslında iki savaş süre geliyor. Hep birlikte teröristlere karşı sürdürdüğümüz bir savaş var. Bir de Suriye'deki rejimin kendi muhaliflerine yönelik sürdürdüğü bir çatışma. Ve bunun sonucu olarak milyonlarca sığınmacı. Bu süreç sürdürülebilir değil. Tüm Suriyelilerin ülkelerine dönüşü sağlayacak bir siyasi çözüm gerekiyor.
Biliyoruz ki bugün rejim askeri olarak yeniden fetih mantığında davranıyor. Bu da Suriye'nin istikrarını sağlayacak bir adım değil. Henüz Anayasa Komitesi toplantısını yapmış değil. Sene sonuna kadar Anayasa Komitesi ile listenin onaylanmasını ve bu toplantının yapılmasını istiyoruz. Bu konuyla ilgili irademiz tamdır. Bunun mutlaka hayata geçirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Bu sığınmacıların ülkelerine geri dönmesi inandırıcı ve kapsayıcı olamaz siyasi çözüm getirilmediği sürece. Bu kişiler rejimin gasplarından kaçan kişiler. Yeni mülteci dalgalarını görüyoruz. Burada her birimizin İdlib ile ilgili yaptıklarımızı ülke ile ilgili yapmazsak başka mülteci akınlarını göreceğiz. Bugün Yüksek Mülteciler Konseyi'nin belirlediği şartlar çerçevesinde gönüllü bir şekilde sığınmacıların geri dönüşünü; gerekli şartlar sağlandıktan sonra sağlayabiliriz. Konuyla ilgili olarak bir kaç milyon Suriyeliden bahsediyoruz. Aslında tüm bölgeyi ilgilendiren bir mesele bu."
4 lider imzayı attı: İşte ortak bildiri
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Vahdettin Köşkü'nde gerçekleştirilen Suriye konulu dörtlü zirvenin ardından ortak bildiri yayımladı.
Bildiride, Dörtlü Zirve'de Suriye ihtilafına dair son gelişmelerin ele alındığı ve Suriye ihtilafından kaynaklanan bölgesel ve küresel güvenlik ile istikrara yönelik risk ve tehditler karşısındaki ortak kaygıların ifade edildiği belirtildi.
Liderler, Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği, bağımsızlığı, birliği ve toprak bütünlüğü ile Birleşmiş Milletler Şartı'nın amaç ve ilkelerine olan kuvvetli taahhütlerini teyit etti.
Süregiden ihtilafa askeri çözüm getirilemeyeceğine ve ihtilafın yalnızca BM Güvenlik Konseyi'nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu olarak müzakere edilmiş bir siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğine dair güçlü inançlarının altını çizen liderler, bu çerçevede, Suriye ihtilafına muteber ve sürdürülebilir çözüm bulunmasına katkı sağlamayı amaçlayan tüm uluslararası girişimler arasında eşgüdümün artırılmasının önemini vurguladı. Bildiride, şu görüşlere yer verildi:
"BM Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan DEAŞ, Nusra Cephesi ile El Kaide veya DEAŞ'la bağlantılı tüm diğer bireyler, gruplar, teşebbüsler, oluşumlar ve diğer terörist grupların tamamen ortadan kaldırılması amacıyla terörle mücadelede kararlılıklarını teyit etmişlerdir. Suriye'nin egemenliği ve toprak bütünlüğü ile komşu ülkelerin ulusal güvenliğine zarar vermeyi amaçlayan ayrılıkçı gündemleri reddetme kararlılıklarını ifade etmişlerdir.
Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu tarafından 17 Eylül 2018'de Soçi'de imzalanan İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin Muhtıra'yı memnuniyetle karşılamışlardır. Ağır silahların ve radikal grupların Muhtıra uyarınca tesis edilen silahtan arındırılmış bölgeden çekilmesinde sağlanan ilerlemeyi takdir etmişlerdir."
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
Amerika-pentagona yanaşık ingiltere karşısına bu rusya-fransa-almanya-türkiye ve çin (arkada tabii ki rothschildslar) şeklinde yeni bir dünya kuruluyor sanırım. Buna amerika-pentagon zorluyor.Özellikle amerika-pentagon türkiyeyi kendinden uzaklaştırıyor.Bu bakalım dünyanın geleceği için ne getirecek ne götürecek kestirmek mümkün görünmüyor. Umarım bu durumdan Türkiyemiz gelişmiş ülkeler arasına girerek kazançlı çıkar.Türkiye bundan sonraki yoluna kiminle giderse kazançlı çıkar.Türkiyenin birlikte yürüdüğü devletler çin ve rusya hariç almanya ve fransa biraz kaypak bir ülke gibi görünüyor ama bu iki ülkede rothschildsların büyük ağırlığı var.Bakalım ne olacak.
Suriye'ye tır tır silah gönderen ülkeler; rusya, İran, abd ve Türkiye.
Pufff baydınız 4lü zirve 5li zirve hep aynı. Boş yapmayın hadi haberleri bitirin spor haberlerini beklioz GS Niasse ile anlastı mı o onemli
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (10:21)