ABD tarım dışı istihdam verisi piyasalarda dengeyi buldurdu. Beklentilerin altında kalan veri nedeniyle borsalar yükselirken,
dolar düşüşe geçti, parite yükselişe geçti.
Vatan Gazetesi yazarı Ali Ağaoğlu konuyu köşesine taşıdı. İşte o yazı: ABD tarım dışı istihdam verisi piyasalar için güzel bir düzeltme fırsatı sundu. Tahminim dolar/TL’de 2.5210’un test edileceği yönünde. Eğer bu seviye aşağı yönde kırılır ve dolarda 2.5090’a kadar geri çekilme yaşanırsa birçok açık pozisyon kapanacak.
İran ile Batı “çerçevede” anlaştı. Tarihi öneme sahip bu anlaşmanın bizim için bir tehdit mi, yoksa fırsat mı olacağını bundan sonra atacağımız adımlar belirleyecek. Geçtiğimiz Cumartesi günkü yazımda bu konudaki görüşlerimi paylaşmıştım. Umarım dış politikamızı “yapanlar” bu anlaşmanın “din fakötürünün” dışında kalan unsurlarını iyi analiz ederek fırsata çevirebilirler. Yoksa bölgemizin yeniden şekillendiği bir dönemde yine “seyirci” kalabiliriz ki, gelecek nesiller bizi asla affetmeyeceklerdir.
Politik alandaki bu gelişmenin dışında ABD’nin Paskalya nedeniyle tatil olduğu bir günde ”
Tarım Dışı İstihdam (TDİ)” verileri açıklandı. 245 bin kişilik bir artış beklenirken, 126 bin kişilik yeni istihdam yaratıldığı bildirildi. Uzun zamandan bu yana ilk kez 200 bin kişinin altında bir artış gerçekleşti. Daha önce açıklanmış Ocak verileri 38 bin, Şubat verileri de 31 bin kişi aşağı yönde revize edilmiş.
İşsizlik oranı yüzde 5.5’te kalırken, saat başı gelirleri aylık bazda yüzde 0.2, yıllık bazda da yüzde 2 artmış durumda. Yeni yaratılan istihdamın düşük çıkması “Fed’in faiz artışını erteleyecek” beklentisini güçlendirdi ve ABD piyasalarının kapalı olduğu bir ortamda, açık olan piyasalarda “sevinçle” karşılandı. Türk piyasaları da sevinenler arasındaydı.
Enflasyon moralleri bozdu Türk lirası dolar karşısında 2.5580 seviyesine kadar değer kazanırken (kapanış 2.5720’de gerçekleşti) BIST 100 endeksi günü yüzde 1.61 yükselişle kapattı. Euro da dolar karşısından 1.10 seviyesine üzerine çıkmayı başardı ancak kapanış 1.0970’ten gerçekleşti. Geçtiğimiz Cuma günü; ABD TDİ verisine kadar Türk piyasaları, açıklanan Mart ayı enflasyon verisi nedeniyle keyifsizdi. Mart ayında TÜFE’nin yüzde 0.90 artacağı beklentisine karşın açıklanan yüzde 1.19 artış oldu. Yıllık TÜFE artışı böylelikle yüzde 7.61’e yükseldi. Bu durumda Merkez Bankası’nın faiz indirme ihtimalinin azalacağını düşünen piyasalar likiditenin az olduğu bir ortamda “çekimser kalmayı” tercih ettiler. Coşku TDİ verisinden sonra arttı.
Enflasyonda suçlu kim? Enflasyonda yine “suçlu” gıda fiyatlarındaki artış oldu. Gıda fiyatlarındaki artış aylık yüzde 2.47 olurken, yıllık artış yüzde 14.12’ye yükseldi. Tarım fiyatlarında “istikrarın sağlanabilmesi” için herkes bir şeyler yapılması gerektiğinden söz ediyor, kendimi bildim bileli (gençliğimde 3 yıl tarımla uğraşmış birisi olarak) bu konuda radikal adımlar atıldığına şahit olmadım. Sulamadan, gübreye, tarımda kullanılan enerjiden, ürünün pazara kadar ulaşımına kadar yapmamız gereken çok iş var ve hep erteliyoruz. Ondan sonra yüksek çıkan enflasyonun “suçlusu” hep gıda fiyatları oluyor. Eh madem bunu düzeltemiyoruz, o zaman enflasyon tahminlerimizi ona göre yapalım. Onu da yapmıyoruz, sonra “suçlu” arayışına girişiyoruz. Boşa kürek çekiyoruz…
Gelsin düzeltmeler ABD’de geçen hafta Cuma günü açıklanan tarım dışı verisi küresel piyasalar ve bizim piyasalarımız için “güzel bir düzeltme” fırsatı sundu. Aşırı değer kaybetmiş varlık fiyatları yükselirken, değer kaybetmiş para birimleri de bir nebze de olsa değer kazanacaklarıdır.
Sırayla bakalım… En hassas olduğumuz konudan başlarsak, TL’nin geçtiğimiz hafta sonlarına doğru başlayan değerlenmesinin bu hafta da devam etmesi olasılığı yüksek. Cuma günü Hristiyan dünyasının piyasalarının hemen hepsi tatildeydi. Avrupa bugün de tatil ancak ABD piyasaları açılacak ve Cuma günkü verinin kısa vadeli de olsa “pozitif ” yansımaları olacaktır.
Daha doğrusu, küresel piyasalar bu veriyi tam olarak “fiyatlamak” için tüm piyasaların açılmasını bekliyor. ABD piyasaları açıldıktan sonra daha net bir karar verilecek. Benim beklentim tüm piyasalarda bu verinin ilk aşamada olumlu fiyatlanacağı yönünde.
Dolar/TL kurlarında ilk aşamadan 2.56 (düz!) seviyesinin günlük kapanış bazında aşağı kırılıp kırılmadığını izlemekte fayda var. Benim tahminim aşağı kırılacağı ve 2.5285 ve/veya 2.5210 seviyesinin test edileceği yönünde. Eğer bu seviye; bu hafta veya önümüzdeki hafta aşağı yönde kırılır ve dolar/TL de aşağıda 2.5090 seviyesine kadar bir geri çekilme yaşanırsa birçok “açık pozisyon” kapanacaktır.
Hal böyle olursa (Euro/dolardaki etkinin sınırlı kalacağı varsayımıyla) “Sepet Kurda” kritik hale gelen 2.6920 seviyesinin de aşağı kırılması ihtimali güçlenecektir. Eğer bu seviye de aşağı kırılacak olursa birkaç haftadır beklediğim 2.6480 seviyelerine doğru bir “düzeltme” yaşanabilir.
Varsaydığım “dip” seviyelerinin aşağı kırılmalarını zor görüyorum. Bir yanda kurları daha aşağı götürecek “temel hikaye” yoksunluğu , diğer yandan 2.65’leri görmüş olan döviz açığı olanların bu seviyeleri “yeni normal” olarak kabul etmeleri ve son olarak da 2.65’lere yakın seviyelerden satanlar için iyi bir “kâr toplama” seviyesi olması açısından önemli.
Paritenin gözü Fed tutanaklarında Piyasalarda “ihtiyaç duyulan” önemli düzeltmelerden birisi de Euro/dolar paritesinde. Bu hafta için 1.1090 seviyesi önemli olacak. Bu seviyenin test edilmesi yeterli değil, günlük kapanış bazında da geçilmesi gerek.
Eğer bu seviye geçilecek olursa euroda önümüzdeki haftalara da sirayet edecek bir düzeltme hareketi yaşanabilir. Eğer TDİ verisi sonrasında da bu başarılamaz ise euroda yakın bir vadede (diyelim ki bir-iki ay) yeni bir dip görülme ihtimali artacaktır.
Euro/dolarda ilk hedef Çarşamba günü açıklanacak Fed tutanaklarında piyasaları “rahatsız” edecek bir faiz artış tartışması yoksa ve paritede 1.1090 seviyesi aşılırsa ilk önemli hedef 1.1300 (düz!) seviyesi olacak. Bu seviyenin ilk denemede aşılmasını beklemiyorum.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.