HSBC Yatırım Menkul Değerler tarafından hazırlanan günlük bülten: "TCMB haftalık repo faizini 75 baz puan indirerek %9.50’den %8.75’e çekti. Fitch, Akbank, Garanti Bankası ve İş Bankası’nın kredi notlarını düşürerek Türkiye’nin ülke kredi notu ile paralel hale getirdi. Anadolu Hayat Genel Müdürü Mete Uğurlu 30 Haziran itibariyle görevinden ayrılıyor. Merkez Bankası Mayıs’ta başlattığı faiz indirim sürecini devam ettirirken, dünkü Para Politikası Kurulu toplantısında haftalık repo faizini 75 baz puan indirerek %9.50’den %8.75’e çekti. Hatırlatmak gerekirse Merkez Bankası’nın faiz kararına ilişkin piyasa beklentilerin orta noktası 50 baz puanlık indirime işaret ediyordu. Bununla birlikte Merkez Bankası, gecelik borçlanma ve gecelik borç verme faizlerinde değişikliğe gitmezken, sırasıyla %8.00 ve %12.00 (piyasa yapıcı bankalar için %11.50) sabit bıraktı. Toplantı sonrası yayımlanan kısa bildiri notunda Banka, haftalık repo faizinde yapılan 75 baz puanlık indirimde son dönemde global likidite koşullarında yaşanan toparlanmanın etkili olduğu ifade edilirken, enflasyon
görünümündeki belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisinin yataya yakın tutulacağı belirtildi. Türk lirasındaki değer kayıplarının enflasyon üzerindeki yansımalarının kademeli olarak azalmaya başlayacağını tahmin ederken, olumlu baz etkisine bağlı olarak yıllık enflasyondaki düşüş eğiliminin Haziran ile birlikte belirginleşeceğini öngördü. Banka, ayrıca, toplam talep koşullarının enflasyon üzerindeki baskıları sınırlayacağını belirtti.
Bugün bültenimize TCMB’nin Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında aldığı kararları değerlendirip mali piyasalar üzerindeki olası etkilerini analiz ederek başlamayı uygun buluyoruz. İlk olarak, TCMB’nin aldığı kararları somut olarak sıralamak gerekirse:
a) Politika faizi olarak nitelendirilen 1 haftalık repo faizi 75 baz puanlık indirimle %8.75’e çekildi. Piyasa beklentisi 50 bazpuanlık bir indirim üzerinde yoğunlaşıyordu.
b) Faiz koridorunun alt ve üst kısmı, yani gecelik borçlanma ve borç verme faiz oranlarında herhangi bir değişikliğe gidilmedi.
c) Döviz kurundaki gelişmeler kaynaklı enflasyonist baskıların azalmaya başladığı, baz etkisinden dolayı Haziran’dan itibaren yıllık TÜFE enflasyonunun düşüşe geçeceği vurgulandı.
d) Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisinin yataya yakın tutulmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği ifade edildi. Karara ilk bakışta, beklentilerin üzerinde bir faiz indirimine gidildiği görüşü çıkıyor. Ancak, daha detaya girildiğinde ve TCMB yetkilileri tarafından son dönemde yapılan açıklamalarla da
birleştirildiğinde daha derin bir analiz imkanı olduğunu görüyoruz. TCMB hem politika metinlerinde hem de sunumlarda faiz eğrisinin şekli ile ilgili son dönem içerisinde sıklıkla yorumlarda bulunuyor. Öncelikle, dik faiz eğrisinin yüksek enflasyon beklentilerini
gösterdiğini ve göreceli olarak güvercin bir para otoritesine işaret ettiğini yatay faiz eğrisinin nötr enflasyon beklentisi ve nötr para otoritesine vurgu yaptığını negatif eğimli faiz eğrisinin ise enflasyona karşı savaşan şahin bir para otoritesini gösterdiğini vurgulamakta yarar var. TCMB’nin, 2012 yılındaki şahince para politikası sonrasında faiz eğrisinin uzunca bir süre ciddi anlamda negatif eğimli kalmasına neden olması ekonomik büyüme üzerinde önemli
bir baskı oluşturmuştu. Bu nedenle TCMB’nin negatif eğimli bir faiz eğrisinin tercih etmediğini görüyoruz. Dik bir faiz eğrisinin mevcut konjonktür ile uyumlu olmadığını açıkça biliyoruz. Geriye kalan yatay eğimli faiz eğrisi ise TCMB’nin şu an ki tercihi ve bunu sıkı para
politikası duruşu olarak değerlendiriyor. Bu bağlamda, uzun vadeli faizler aşağı geldikçe TCMB’nin kısa vadeli faizleri de aşağı çekme yönünde bir strateji izlediğini öngörüyoruz. Bu yorum paralelinde faiz eğrisinin orta ve uzun vadesinin aşağı gelmesi (%8’e doğru) TCMB’nin
politika faizinde de benzer yönde bir indirime gitmesini beraberinde getirebilir.
Türk mali piyasalarının PPK toplantısına tepkisi karışık oldu ve bir süre yön bulmakta zorlandı. Ancak, Irak ve Suriye’deki gelişmeler ile petrol fiyatlarındaki yukarı yönlü eğilim de dikkate alınınca kar satışı yönünde bir strateji izlemeye karar verdiğini gözlemliyoruz.
Ayrıca, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in bazı büyük Türk bankalarının kredi notunda indirime gitmesini de bu eğilimi destekleyen bir adım olarak öngörüyoruz. Karar sırasında 2.13 civarında olan USDTRY kuru kararın ardından 2.1250-2.1350 bandında salındıktan sonra akşam saatlerinde yönünü yukarı çevirerek 2.1450’ye varan bir yükseliş kaydetti. Dün de belirttiğimiz üzere, TCMB’nin faiz indirimi kısa vadede piyasalarda olumlu bir hava yaratsa da orta ve uzun vadede Türk Lirası’nın koruma kalkanını gevşetiyor. Yani, TL’yi olası risklere savunmasız hale getiriyor. Bundan dolayı da TCMB’nin faiz indirimlerinin USDTRY kurunda yukarı yönlü bir eğilimi desteklediği aşikâr. Hisse senedi piyasası da kar satışlarına sahne
olurken BİST-100 endeksi günü %0.4 oranında kayıpla tamamladı. Bono ve tahvil piyasasında ise faiz indiriminin 10-15 baz puan civarında aşağı yönlü bir etki yarattığını gözlemledik. Yüksek petrol fiyatları, Türkiye başta olmak üzere Kırılgan 5’li
ülkelerin piyasaları üzerinde satış baskısına yol açabilir. Bu ihtimal son günlerde uluslararası bankaların yatırım önerilerine de yansımış durumda. Alternatif olarak, kısa Türkiye-uzun Rusya pozisyon önerilerine de önayak oluyor. ABD’de ise FED’in gevşek politika
duruşuna rağmen güçlü makro ekonomik verilerin devam etmesi gelişmekte olan ekonomilere yönelik fon akışlarında etkili olabilir. Bu kapsamda
bugün açıklanacak olan nihai GSYH büyümesi ve fiyat deflatörü ile dayanıklı tüketim malı siparişleri yakından izlenecektir. USDTRY kurundaki gelişime yönelik görüşlerimizde hiçbir değişiklik yok. 2.10 düzeyinin altından alım yönünde uzunca bir süre görüş bildirmiştik. Son dönemde, aşağıda 2.1100 civarında bulunan 200 günlük ortalama ile yukarıda 2.1490’dan geçen 100 günlük ortalama arasındaki dengelenme (ya da sıkışma) hareketin yukarı yönde kırılması ihtimalini kuvvetli görüyoruz. Kurdaki bu hareket alternatif piyasalarda da kar
realizasyonlarını beraberinde getirebilir.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.