E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaDoğru hisseyi seçmek için gerçekten en uygun zaman mı?---

Doğru hisseyi seçmek için gerçekten en uygun zaman mı?

Doğru hisseyi seçmek için gerçekten en uygun zaman mı?
19 Ağustos 2024 - 16:36 borsaningundemi.com

Borsalar son dönemde az sayıdaki büyük sermayeli hissenin değil daha fazla hissenin kazandırdığı bir döneme girdi. Ancak ünlü borsa yazarı Mark Hulbert’e göre bu tablo doğru hisseyi seçenin kazanacağı anlamına gelmiyor

BORSAGUNDEM.NET – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Son piyasa krizi birçok analistin hisse senedi seçimlerinde borsa endekslerini yenme olasılığının daha yüksek olduğu bir piyasa ortamına girdiğimizi iddia etmesine sebep oldu. Bunun nedeni tek tek hisse senetlerinden elde edilen getirilerin daha geniş bir alana yayılması ve kazanan ve kaybeden Hisse senetleri arasındaki farkın açılmasıydı.

Ancak ünlü borsa yazarı Mark Hulbert’in Barron’s’taki makalesine göre borsanın kazananları ve kaybedenleri arasında farkın büyümesi doğru hisse senedini toplama işini daha kolay hale getirmiyor. Zira borsalardaki kazançların hisse senetleri arasında yoğun farklılık göstermesi yatırımcıların bir endeks fonunu yenebilmesi anlamına gelmeyebilir.

Son birkaç yıldır borsalara bir avuç büyük sermayeli teknoloji hissesi hakim ve endeks fonları da pozitif getiri sağlıyor. Doğru hisse senetlerini toplamayı hedefleyen yatırımcılarsa temmuz ayında bu tablonun değişebileceğine dair öngörülerle birlikte heyecanlandı. Bu süreçte az sayıdaki büyük sermayeli hisse senedi tökezledi ve daha küçük sermayeli şirketlerin hisseleri canlandı.

ABD’nin küçük ve orta ölçekli hisse senetlerinin performansını gösteren Russell 2000 Endeksi, ay boyunca büyük sermayeli şirketlerin hakim olduğu S&P 500’ü %10 farkla geride bıraktı ve Şubat 2000'den bu yana en iyi aylık performansını gösterdi.

Bununla birlikte yükselişin daha fazla sayıda hisse senedine dağılması doğru hisseleri seçmeye odaklanan yatırımcıların daha fazla kazandığı anlamına gelmiyor.

Daha fazla hissenin yükselmesi daha fazla risk anlamını taşır. Bu yöntemler piyasa ortalamalarını geride bırakan bir portföy seçmek teorik olarak daha yüksek olasılıkta olsa da aynı zamanda piyasanın büyük oranlarda gerisinde kalma ihtimali de yükselir. Hulbert’e göre doğru hisse senedi seçmeye odaklanan birçok yatırımcı bu ikinci ihtimali göz ardı ediyor.

Borsa yazarı bu yöntemi benimseyen yatırımcıların performanslarını ölçmek için aktif olarak yönetilen fonların performansına odaklanıyor. Hulbert’in araştırması 1999’dan bu yana hisse senetleri getiri dağılımının geniş çaplı olduğu takvim yıllarında fonların getiri dağılımının da fazlasıyla geniş olduğunu buluyor.

Fonların bu dalgalı performansı ise borsa yazarına göre sürpriz değil. En iyi ve en kötü hisse senedi arasında geniş bir fark olması en iyi hisse senedinin en kötüden ayrılmasının daha basit hale geldiği anlamını taşımıyor. Doğru hisseleri seçen yatırımcılarsa piyasayı yenen daha fazla sayıda Hisse senedinin yanlış hisselerden kaçınmayı kolaylaştırdığını varsayıyor.

Ancak tek başına hisse dağılımının yükselmesi yeterli değil. Dağılım ancak daha küçük ve orta ölçekli hisse senetleri büyük hisse senetlerinden daha yüksek performans gösterdiğinde seçerek doğru portföyü oluşturmaya çalışan yatırımcılara yardımcı olabiliyor.

Hulbert’e göre bu nokta kolayca gözden kaçırılabilir. S&P 500 gibi performans ölçütleri üst sınır ağırlıklara göre belirlenen endeksler en büyük sermayeli şirketler tarafından domine edilir. Ancak büyük sermayeli hisseler aynı zamanda en iyi performans gösteren hisselerse kazanan ve kaybedenler arasındaki büyük fark hisse senedi seçmeye çalışan yatırımcılara yardımcı olmaz.

Söz konusu argüman kafa karıştırıcı gibi görünen bir tabloyu açıklıyor. S&P 500 hisselerinin sonraki 30 gün içerisindeki beklenen dağılımını ölçen CBOE S&P 500 Dağılım Endeksi 2021’den 2023’e kadar bugün olduğundan daha yüksek bir dağılımı gösterdi. Bu üç yıla yine de büyük sermayeli hisse senetleri damgasını vurdu ve doğru hisseleri seçmeye çalışan yatırımcılar zor durumda kaldı.

Küçük sermayeli hisse senetleri her ne kadar temmuz ayında canlansa da büyük sermayeli hisse senetlerini geride bırakacak bir sürece girdiklerinden bahsetmek şüpheli. Hulbert küçük sermayeli hisselerin uzun vadede büyük sermayeli hisselerden daha iyi performans gösterme eğiliminin istatistiksel olarak dikkate alınmayacak kadar küçük bir seviyede olduğunu belirtiyor.

Hisse senetlerindeki dağılım dönemleri uzun da sürmüyor. Doğru hisseyi seçmeye çalışan yatırımcıların yanıldığı bir diğer nokta da yüksek dağılım seviyelerinin çoğunlukla düşük dağılım seviyeleri tarafından takip edilmesi. Dolayısıyla çok fazla hisse dağılımı bu tip yatırımcıları heyecanlandırsa da devam etmesi pek olası değil.

Hulbert önümüzdeki aylarda doğru hisseye yatırım yaparak piyasayı yenmenin pek olası olmadığını belirtiyor. Borsa yazarı hisse senedi portföylerinin büyük bir kısmını geniş kapsamlı endeks fonlarına yatırmayı öneriyor.

Ters getiri eğrisinin rolü değişiyorTers getiri eğrisinin rolü değişiyor

 

Felaket tellalları neden resesyon bekliyor?Felaket tellalları neden resesyon bekliyor?

 

Mark Spitznagel: Ağustos ayındaki borsa fiyaskosu açık bir kırmızı bayraktıMark Spitznagel: Ağustos ayındaki borsa fiyaskosu açık bir kırmızı bayraktı

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)