Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Hazine Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurumu (SPK), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun (TMSF) 2015 yılı bütçelerinin görüşmeleri sırasında yaptığı sunumda, dünya ekonomisinde küresel kriz sonrası ılımlı büyüme eğiliminin devam etmekle birlikte henüz geneli kapsayan dengeli ve sürdürülebilir bir toparlanma sağlanamadığını belirtti.
Küresel büyüme ve dünya ticaretindeki artışın kriz öncesi dönemin altında seyrettiğini dile getiren Babacan, son bir yıllık gerçekleşmelerin beklentilerin altında kaldığını söyledi.
Ekonomik aktivitedeki toparlanma sürecinin bölgeler ve ülkeler arasında önemli farklılıklar gösterdiğini ifade eden Babacan, ABD ekonomisinde hızlı bir toparlanma görülürken Avro Bölgesi ve Japonya ekonomilerindeki büyümenin düzensiz ve yavaş seyrettiğini kaydetti.
Gelişmiş ülkelerdeki para politikalarına da değinen Babacan, ABD'nin para politikasının normalleşme sürecinde olmasına karşın Avro Bölgesi ve Japonya'nın genişleyici para politikalarına devam ettiğini anımsattı.
Gelişmekte olan ülke ekonomilerinde genel olarak bir yavaşlama eğilimi olduğuna dikkati çeken Babacan, "2009 krizinden sonra küresel büyümeyi sürükleyen gelişmekte olan ülkelerin önümüzdeki dönemde küresel büyümeye daha sınırlı bir katkı sağlaması beklenmektedir" diye konuştu.
1 MİLYON 262 BİN İLAVE İSTİHDAM SAĞLANDI Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Babacan, yılın ilk yarısında ekonominin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,3 büyüdüğünü hatırlattı.
Yılın ikinci yarısına ilişkin öncü göstergelerin ekonomide ilk yarıya benzer bir büyüme eğiliminin devam ettiğine işaret ettiğini anlatan Babacan, bu yıl ekonominin yüzde 3,3 seviyesinde büyümesinin beklendiğini söyledi.
Yılın 6 ayında önemli ölçüde istihdam artışının gözlendiğinin altını çizen Babacan, "Temmuz ayı itibarıyla bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 262 bin ilave istihdam sağlanmıştır" ifadesini kullandı.
Babacan, istihdamdaki güçlü seyre rağmen iş gücüne katılım oranının artış eğilimini sürdürmesi sonucunda işsizlik oranının bu yıl yüzde 9,6 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiğini kaydetti.
ENFLASYON VE DIŞ TİCARET Geçen yılın ortalarında başlayan döviz kuru hareketleri ve gıda fiyatlarındaki yüksek seyrin 2014 yılı enflasyonu üzerinde olumsuz etkide bulunduğunu belirten Babacan, ekim ayında enflasyonun yüzde 8,96 seviyesinde gerçekleştiğini dile getirdi.
Enflasyonun yıl sonu itibarıyla yüzde 9,4 olarak gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini anlatan Babacan, Merkez Bankasının, yıl sonu enflasyon oranının yüzde 8,4-9,4 arasında gerçekleşmesini beklediğini ifade etti.
Bu yıl, Türkiye'nin ticaret ortaklarının beklenenden düşük seyreden büyüme eğilimlerine rağmen, pazar ve ürün çeşitlendirme politikaları neticesinde ihracatın olumlu bir performans sergilediğini belirten Babacan, yıl sonunda ihracatın yüzde 5,7 artarak 160,5 milyar dolar olmasını beklediklerini söyledi.
Makro ihtiyati tedbirler ve altın ihracatının uzun dönem seyrine dönmesinin etkisiyle bu yıl ithalat artışının önemli ölçüde yavaşladığını anlatan Babacan, "Toplam ithalatın yüzde 3 azalarak 244 milyar dolar düzeyine gerilemesi tahmin edilmektedir" dedi.
Geçen yıl 99,9 milyar dolar olan dış ticaret açığının bu yıl 83,5 milyar dolar seviyesine inmesinin beklendiğini kaydeden Babacan, dış ticaret açığındaki olumlu gelişmeye paralel olarak cari işlemler açığının bu yıl 19,1 milyar dolar azalarak 46 milyar dolar, milli gelire oranının da yüzde 5,7 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiğini dile getirdi.
Babacan, altın dahil Merkez Bankası brüt döviz rezervlerinin, ihracat reeskont kredilerinin katkısıyla, bu yılın nisan ayı sonundan 24 Ekim tarihine kadar 3 milyar dolar artarak 132,7 milyar dolara ulaştığını belirtti.
DÖNÜŞÜM PROGRAMLARININ UYGULANMASI KONUSUNDA KARARLIYIZ 10. Kalkınma Planı ile gündeme alınan ve 25 alanda hazırlanan öncelikli dönüşüm programları ile ülkenin yapısal sorunlarına çözüm üretilmesi ve ülkenin içinde bulunduğu dönüşüm sürecine katkıda bulunmasının amaçlandığını ifade eden Babacan, "62. Hükümetimiz önümüzdeki dönemde 10. Kalkınma Planının daha etkin uygulanmasını sağlayacak olan dönüşüm programlarının hayata geçirilmesi konusunda kararlılık ve hassasiyet göstermektedir" değerlendirmesinde bulundu.
Maliye politikasında önceki dönemlerde olduğu gibi sıkı duruşun devam ettirileceğine işaret eden Babacan, "2014 yılında yüzde 1,4 seviyesinde gerçekleşmesi beklenen merkezi yönetim bütçe açığının gayrisafi yurt içi hasılaya oranının program dönemi boyunca kademeli olarak düşmesi ve 2017 yılında yüzde 0,3 olması hedeflenmektedir" dedi.
Bu yıl Hazine Finansman Programı'nda beklenenden daha iyi bir performans gerçekleştiğini kaydeden Babacan, öngörülenden yüksek gerçekleşen faiz dışı fazla neticesinde 2014 yılı Hazine iç borçlanmasının öngörülen düzeyin altında kaldığını söyledi. Babacan, bu çerçevede, yılbaşında yüzde 86 olarak açıklanan toplam iç borç çevirme oranının yıl sonu itibariyle yüzde 81,6 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiğini kaydetti.
YURTDIŞINDAN 10 AYDA 2.3 MİLYAR DOLAR FİNANSMAN SAĞLANDI 2014 yılında Dünya Bankasından bütçe finansmanı amacıyla 367,4 milyon avro tutarında program kredisi sağlandığını bildiren Babacan, Avrupa Yatırım Bankası ve Fransız Kalkınma Ajansı'ndan toplam 275 milyon avro tutarında program kredisi temin edildiğini kaydetti.
Hazine Müsteşarlığının yurt dışından sağladığı krediler ile tahsis, ikraz ve garanti yöntemlerini kullanarak altyapı projelerine finansman imkanı sunmakta ve KOBİ'lerin finansmana erişimini kolaylaştırdığını anlatan Babacan, şu ifadeleri kullandı:
"2014 yılı Ocak-Ekim döneminde muhtelif sektörlerde gerçekleştirilen projeler için yurt dışı kaynaklardan toplam 2,3 milyar dolar tutarında finansman sağlanmıştır. Bu dönemde finansman sağlanan önemli projeler arasında Doğalgaz Sektörünü Geliştirme Projesi, Marmaray Projesi ve Yenilenebilir Enerji Entegrasyonu Projesi bulunmaktadır. 2014 yılı sonu itibarıyla sağlanacak toplam proje finansmanı tutarının 4,1 milyar dolara ulaşması öngörülmektedir."
Ali Babacan, IMF bünyesinde Türkiye'nin oy gücünün yüzde 0,61'den 0,95'e yükseleceği, böylelikle Türkiye'nin fonun en büyük 20 üyesinden biri haline geleceği reform çalışmalarında da sürecin devam ettiğini dile getirdi.
Dünya Bankası nezdinde 2014'de imzalanan yeni "Ülkeler Grubu Anlaşması" ile Türkiye'nin 2014-2016 yılları arasında İcra Direktörü Vekili, 2020-2024 yılları arasında ise İcra Direktörü görevini üstleneceğine işaret eden Babacan, böylelikle Türkiye'nin, IMF'nin ardından Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu'nda da ilk defa yer alacağını belirtti.
G-20 Dönem Başkanlığı'nın 1 Aralık itibarıyla Türkiye tarafından üstlenileceğini anımsatan Babacan, bu kapsamda 2015 boyunca G-20 platformunda küresel ekonomi, yatırım, finans, kalkınma, istihdam ve enerji gibi birçok önemli alanda geliştirilecek politikaların Türkiye'nin belirlediği çerçevede ele alınacağını belirtti.
Babacan, Türkiye'nin başkanlığının, 4 yıl boyunca küresel büyümede ilave 2 puanlık artış beklenen bir ortamda, küresel ölçekte kapsayıcı politikaların oluşturulduğu ve bütün çalışma alanlarında uygulamaların ön plana çıktığı bir dönem olacağını vurguladı. Babacan, bu dönemde küçük ve orta ölçekli işletmelerin ve en az gelişmiş ülkelerin karşılaştığı sorunlara yönelik çözümler geliştirilmesinin temel öncelikleri arasında yer alacağını kaydetti.
Türkiye'nin uluslararası donör profilinin, bölgesel kalkınma bankaları ve ikili işbirliği kapsamında arttığını, özellikle 2013'te gerçekleştirilen Afrika Kalkınma Bankası ve Afrika Kalkınma Fonu'na üyelikle birlikte Afrika'nın kalkınmasına ve insani gelişmişlik düzeyine ilişkin sağlanan kalkınma yardımlarının önemli ölçüde arttığını söyledi.
3,3 MİLYAR DOLAR RESMİ KALKINMA YARDIMI Türkiye'nin güçlenen uluslararası rolüyle paralel olarak son yıllarda kalkınma yardımları alanında görünürlüğünün oldukça arttığını ifade eden Babacan, resmi kalkınma yardımlarının 2013'te 3,3 milyar dolar olarak gerçekleştiği, bu rakamın 2012'ye kıyasla yüzde 30’luk bir artışı gösterdiği bilgisini verdi.
Babacan, Türkiye’nin 2013'e ait resmi kalkınma yardımları içerisinde Hazine Müsteşarlığı tarafından sağlanan kalkınma yardımlarının tutarının ise 678 milyon dolar olduğunu belirtti.
KÂRLI, VERİMLİ KİT'LER Ali Babacan, Hazine Müsteşarlığının pay sahipliği fonksiyonunu icra ettiği kamu iktisadi teşebbüslerinin (KİT) karlılık, verimlilik ve kurumsal yönetim ilkelerine uygun olarak işletilmesinin temel hedefleri olduğunu vurguladı.
KİT’lerde uluslararası standartlara uygun iç denetim birimleri oluşturulması ve iç kontrol sistemlerinin geliştirilmesi için gerekli adımların atıldığını dile getiren Babacan, 2015'te de sürecin devamlılığı için gerekli tedbirlerin alınacağını bildirdi. Babacan, 2015'ten itibaren KİT’lerin bağımsız denetime ilişkin gerekli tedbirleri alması ve Türkiye Muhasebe Standartları ile uyumlu finansal raporlama yapma hususunda gerekli kurumsal altyapıyı oluşturmasının sağlanacağını söyledi.
Hazine Müsteşarlığı, portföyünde bulunan bazı KİT’lerin yatırım ve diğer finansman ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla sermaye transferi gerçekleştirildiğine işaret eden Babacan, ayrıca KİT’lere sosyal, bölgesel ve sektörel amaçlarla verilen görevler nedeniyle oluşan zararların Hazine Müsteşarlığı bütçesinden karşılandığını anımsattı. Babacan, şöyle konuştu:
"KİT’lere yapılacak sermaye transferi tutarının 2014'te 5,1 milyar lira, 2015'te ise 5 milyar lira olması beklenmektedir. 2014'te 1,9 milyar lira olarak gerçekleşmesi beklenen KİT’lere yapılacak görev zararı ödemesinin, 2015 yılında da yaklaşık aynı tutarda gerçekleşmesi öngörülmektedir.
2014'te KİT’ler, iştirakler ve kamu sermayeli bankalardan (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası hariç) elde edilecek temettü gelirinin 5,9 milyar lira, KİT’lerden elde edilen hasılat payının ise 621 milyon lira olacağı tahmin edilmektedir. 2015'te KİT’ler, iştirakler ve kamu sermayeli bankalardan (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası hariç) elde edilecek temettü gelirinin 2,6 milyar lira, KİT’lerden elde edilen hasılat payının ise 668 milyon lira olacağı öngörülmektedir."
590 BİN ÜRETİCİYE DÜŞÜK FAİZLİ KREDİ Babacan, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından çiftçilere ve tarımsal üreticilere konularına göre halen yüzde 0 ile yüzde 8,25 arasında değişen faiz oranları ile sübvansiyonlu kredi kullandırıldığına değinerek, bu yılın eylül ayı itibarıyla Ziraat Bankasınca kullandırılan düşük faizli kredi bakiyesinin 19,5 milyar liraya, Tarım Kredi Kooperatiflerince kullandırılan düşük faizli kredi bakiyesi ise yaklaşık 1,5 milyar liraya ulaştığını bildirdi. Babacan, yılın 9 ayında söz konusu uygulamadan yaklaşık 590 bin üreticinin faydalandığı bilgisini verdi.
Çiftçilere düşük faizli kredi kullandırımı nedeniyle oluşan gelir kayıplarının karşılanması amacıyla yapılacak ödeme tutarının bu yıl 1,15 milyar lira olması beklendiğini dile getiren Babacan, bu amaçla 2015 bütçesinde ayrılan ödenek tutarının ise 1,3 milyar lira olduğunu söyledi.
124 BİN ESNAFA KREDİ DESTEĞİ Esnaf ve sanatkarlarımızın desteklenmesi amacıyla, Halk Bankası tarafından halen yüzde 4 ile yüzde 5 arasında değişen faiz oranları ile sübvansiyonlu kredi kullandırıldığını anımsatan Babacan, bu yılın eylül ayı itibarıyla bu kapsamda kullandırılan esnaf kredilerinin bakiyesinin 12 milyar liraya, bu krediden faydalanan esnaf sayısının 124 bine ulaştığını ifade etti.
Babacan, bu kapsamda oluşan gelir kayıplarının karşılanması amacıyla bu yıl yapılacak ödeme tutarının 528 milyon lira olması beklendiğini, bu amaçla 2015 yılı bütçesinde ayrılan tutarın ise 600 milyon lira olduğunu belirtti.
6 BİN 355 FİRMAYA FİNANSMANA ERİŞİM KOLAYLIĞI Ali Babacan, Hazine destekli kefalet sistemi çerçevesinde Kredi Garanti Fonu üzerinden reel sektörün desteklenmesine de devam edildiğini, 2009'dan bu yana 6 bin 355 firmanın finansmana erişimi kolaylaştırılarak 3,8 milyar lira tutarındaki krediye kefalet desteği sağlandığını dile getirdi.
KATILIM BANKASI ÇALIŞMALARI Kamu sermayeli bankalar tarafından katılım bankası kurulmasına yönelik çalışmaların devam ettiğine değinen Babacan, şunları kaydetti:
"Bu kapsamda, BDDK hakim kurucu ortak TC Ziraat Bankası AŞ ile bankanın iştirakleri olan diğer kurucu ortaklar tarafından Türkiye’de 300 milyon dolar karşılığı Türk Lirası sermayeli katılım bankası kurulmasına izin vermiştir. Katılım Bankasının kuruluş sermayesi olarak Ziraat Bankasına Hazine tarafından sermaye artırımı şeklinde aktarılmak üzere 2015 yılı bütçesinde 675 milyon lira ödenek teklif edilmiştir."
ÖZEL EMEKLİLİK SEKTÖRÜ BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR Mali sistemin önemli bileşenlerinden biri olan sigortacılık ve özel emeklilik sektörlerinin, 2013 yılı içerisinde de büyümeye devam ettiğini belirten Babacan, şöyle konuştu:
"Sigortacılıkta 2013'te prim üretimi, 2012 yılına göre yüzde 22 artış göstermiştir. 2014 sonunda prim üretiminin yüzde 10 civarında artması ve 26,6 milyar liraya ulaşması tahmin edilmektedir.
Yurt içi tasarrufların artırılması, ekonominin ihtiyaç duyduğu fonların vadesinin uzatılması ve vatandaşlarımıza emeklilik döneminde ilave gelir sağlanması bakımından bireysel emeklilik sisteminin geliştirilmesi amacıyla uygulamaya konulan 'devlet katkısı' teşviki, sistemin büyümesine önemli bir ivme sağlamıştır.
2013'te katılımcı sayısı 1 milyon 50 bin kişi artarak yaklaşık 4 milyon 150 bine ulaşmıştır. 2014 yılında da katılımcı sayısındaki büyüme devam etmiş ve 9 ayda yaklaşık 700 bin kişi artarak 4 milyon 850 bine ulaşmıştır. Bu yılın 9 ayında, katılımcılar tarafından ödenen katkı paylarına karşılık olarak, katılımcılara yaklaşık 1 milyar 193 milyon lira devlet katkısı ödemesi yapılmıştır. Bu yıl sonu itibariyle bireysel emeklilik sistemindeki katılımcı sayısının 5 milyonu aşmasını bekliyoruz."
SİGORTALI KONUT SAYISI 6 MİLYON 700 BİNE ULAŞTI Ali Babacan, 2012'de çıkartılan Afet Sigortaları Kanunu ile Zorunlu Deprem Sigortası kontrolü uygulamasının daha etkin hale getirildiğine işaret ederek, "Kanunun yürürlüğe girdiği tarih olan Ağustos 2012’de 4 milyon olan sigortalı konut sayısı 30 Ekim itibarıyla yaklaşık yüzde 68’lik artışla 6 milyon 700 bin seviyesine ulaşmış bulunmaktadır" dedi.
Devlet destekli tarım sigortalarında ise ekim ayı itibarıyla toplam poliçe sayısının 1 milyon 58 bin, sağlanan teminat tutarının ise 12,5 milyar liraya ulaştığını belirten Babacan, yıl içerisinde çeşitli bölgelerinde yaşanan doğal afetler nedeniyle sigortalı çiftçilere ödenen tazminat tutarının 402 milyon lira olduğu bilgisini verdi.
Babacan, ekim ayı itibarıyla Türkiye'de 261 yatırımcının lisans aldığını ve 5 Bireysel Katılım Yatırımcısı ağının akredite edildiğini söyledi.
Devlet Destekleri Bilgi Sistemi'ne ilişkin mevzuatın yayımlandığını anımsatan Başbakan Yardımcısı Babacan, 2015 başından itibaren sisteme ilgili kuruluşlar tarafından veri aktarımı başlayacağını ifade etti.
Babacan, Türkiye'nin, demografik özellikleri, nitelikleri artan işgücü, sanayileşme deneyimi, geniş iç pazarı, gelişmiş pazarlara yakınlığı ve gelişmekte olan pazarlara erişim imkanı açısından yeni bir atılım yapma ve yüksek gelirli ülkeler arasında yer alma potansiyeline sahip olduğunu vurgulayarak, bu nedenle önümüzdeki dönemde, ekonominin dünya standartlarında üreten, değer zincirinin daha üst basamaklarında yer alan ve ithalat bağımlılığını azaltmış daha istikrarlı bir yapıya kavuşmasının önem arz ettiği belirtti. Babacan, Orta Vadeli Program ve 2015 Yılı Bütçesi'nin bu hedeflere yönelik hazırlandığını kaydetti.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.