E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Varlık yönetimi ve yatırım bankacılığı alanının en tanınmış isimleri klasik portföy oluşturma konusunda iki zıt tarafta yer alıyor. Yüzde 60 hisse senedi ve yüzde 40 tahvil yatırımlarından oluşan klasik model portföyler geçen yıl felaket derecede kötü bir performans gösterdi. Tartışmanın bir tarafı klasik portföylerin miadını doldurduğunu söylerken diğer tarafsa geleneksel portföylerin yeniden ivme kazanacağını öngörüyor.
Yönetimi altındaki 8,5 trilyon doların üzerindeki varlıkla dünyanın en büyük para yöneticisi olan BlackRock 60/40 portföylerinin zamanın gerisinde kaldığı düşüncesini savunuyor. Zira söz konusu portföyler geçen yıl 2008 Küresel Finans Krizi’nden bu yana en kötü nominal getirisini sağladı.
Goldman Sachs ise büyük kayıpların herhangi bir borsa stratejisi için kaçınılmaz olduğunu ve 60/40 portföylerinin hâlâ geçerli bir temel yatırım yaklaşımı olmayı sürdürdüğünü söyledi. Diğer stratejistler ve fon yöneticileri de bu tartışmanın iki tarafında yer alıyor.
60/40 portföylerinin uzun yıllardır sağlamakta olduğu minimum getirinin ardından yatırımcılar bu klasik portföy stratejisini yeniden düşünmeye başladı. Bu stratejiyi terk edenlerse geçmişte daha egzotik ürünler olarak adlandırılan yatırım sınıflarına yöneldi. Blackrock hisse senedi ve tahvil yatırımlarının yanında özel şirket tahvillerini ve varlıklarını, emtiaları, altyapı yatırımlarını ve enflasyona bağlı tahvilleri tercih ediyor. BlackRock’ın stratejisi temelde klasik portföylere küçük eklentiler yapılması düşüncesine dayanıyor.
Klasik 60/40 borsa stratejisinin hem lehine ve hem de aleyhine verilebilecek mantıklı iyi argümanlar mevcut. Ancak bu argümanlara geçmeden önce 60/40 stratejisinin özüne eğilmek gerekiyor.
Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre yüzde 60 hisse senedi ve yüzde 40 tahvile dayalı olan klasik borsa stratejisi hisse senetlerinin ve tahvillerin birbirine göre negatif korelasyonla hareket edeceği beklentisine dayanır. Hisse senetlerindeki yükselişlerden sağlam getiriler elde eden yatırımcılar borsaların düştüğü dönemlerde genellikle tahvil getirileri de düşer ve tahvil fiyatları yükselir. Bu sayede yatırımcılar resesyon dönemlerine karşı bir güvenlik sağlamış olur. Üstelik söz konusu yatırım stratejisini uygulamak kolaydır.
Geçen yılsa hisse senetlerinde büyük paralar kaybedildiği sırada tahvil fiyatlarında da düşüş görüldü. Dow Jones ABD Tüm Hisse Senetleri Piyasaları Endeksi 2022 yılında temettüler dahil %19,5 düşüş gösterdi. Aynı yıl ICE BofA ABD Hazine Tahvilleri Endeksi %12,9 düştü.
Kayıp yılı istisna mı?
60/40 portföyleri de haliyle tarihinin en kötü yıllarından birini geçirdi. Zira tahviller yatırımcıların beklediği gibi hareket etmedi. Şimdiyse yatırım dünyasının aklındaki en önemli sorulardan birisi 2022’nin bir istisna olup olmadığı.
Klasik portföylerin lehine olan en temel argümanlardan birisi gelecekte neler olacağını tahmin edemediğimiz zamanlarda bu tür portföylerin iyi bir tarafsızlık sağlaması. Goldman Sachs tarafı tahvillerin geçmişte de uzun süreler boyunca hisse senetleriyle aynı anda para kaybettirdiğini hatırlatıyor. Ancak bu çok sık bir şekilde gerçekleşmiyor.
Financial News’in haberine göre, Goldman Sachs Yatırım Birimi Yatırım Stratejileri Grubu Başkanı ve Servet Yönetimi Birimi Baş Yatırım Sorumlusu Sharmin Mossavar-Rahmani, “Geçmişte de iki varlığın da aynı anda düştüğü durumlar yaşandı. Bu gelecekte de yaşanacak. Ancak bu nadir bir durum” dedi.
Goldman ABD hisse senetlerinin ve tahvillerinin 1926’dan bu yana 12 ay boyunca para kaybettirme ihtimalinin sadece %2 olduğunu hesaplıyor. Yatırımlarının bu kadar sıra dışı bir kayba maruz kalması yatırımcıları makul bir seviyede üzecektir.
Ilımlılık dönemi sona erdi
BlackRock tarafı daha farklı bir dönemin başlamakta olduğunu ve radikal bir portföy değişikliğine gidilmesi gerektiğini belirtiyor. BlackRock Yatırım Enstitüsü Portföy Araştırması Başkanı Vivek Paul "Bu tamamen farklı bir rejim. Büyük ılımlılık dönemi sona erdi" diyor.
10 yıllık ABD Hazinesi tahvil getirileri 1981'de %15,8 ile zirveye ulaştıktan sonra, kırk yıl boyunca düştü 2020'de %0,5'e kadar geriledi. Bu sayede tahvil sahipleri garantili gelirler üzerinden uzun vadeli sermaye kazançları sağladı. Dahası 2000’den itibaren hisse senetlerindeki kayıplara karşı günlük koruma da sağlandı. Zira tahviller ve hisse senetleri birbirine karşı zıt yönde hareket etti. Tahvillerin sunduğu koruma getirilerin feda edilmemesini sağladı.
Elbette, 10 yıllık tahvil getirileri önümüzdeki 40 yıl içinde yüzde 15 puandan fazla düşemez. Zira şu anda sadece %3,5 civarında getiri sağlıyorlar. Tahvil-hisse senedi bağlantısı aynı zamanda hisse senetleri için kötü olan daha ‘yüksek tahvil getirilerinin modeli’ne geri dönmüş gibi görünüyor. Bu aynı zamanda yatırımcılar için ekonomik büyüme yerine enflasyonist baskı anlamına geliyor. Küreselleşme, demografi ve iklim değişikliğiyle mücadele harcamalarından kaynaklanan enflasyon baskıları göz önüne alındığında bu durumun devam edeceğini düşünmek de mantıklıdır.
Diğer bir deyişle enflasyonist geleceğin yaklaşmakta olduğuna inananlar için sıradan tahvilleri tutmak daha az akılcı bir yöntem. Ancak piyasaların üzerine ‘yoğun bir sis’ çöktüğüne inananlar ve gelecek için aynı derecede emin olamayanlar için Goldman Sachs’ten Mossavar-Rahmani’nin açıklamaları da mantıklı. Zira 60/40 portföyleri başlangıç için iyi bir adım niteliğinde.
Alternatif yatırımlar ne kadar başarılı oldu?
Klasik yatırım portföylerini savunan bir başka argümansa tahvillere alternatif yatırımların da 2022’de korkunç bir sene geçirmesiydi. Enflasyon korumalı hazine tahvillerinin portföylerde koruma sağlayacağı düşünülebilir. Ancak yükselen reel getiriler nedeniyle enflasyon tahvilleri bile neredeyse tahvillerle aynı oranda kaybettirdi.
Özel piyasalar da 2022’deki çalkantılı atmosfere bağışık değildi. Özel piyasalarda yer almak fon yöneticinizin size para kaybettiğinizi söylememesi anlamına gelebilir. Ancak özel veya halka açık borsalarda listelenmiş olmasına bakılmaksızın tüm şirket hisseleri faiz oranlarının artmasıyla birlikte düşüşe geçti. Yüksek faizler şirket tahvillerinin güvenilirliğini veya şirketlerin değerini düşürdü.
Yükselen enerji fiyatları, metal kıtlığı ve enflasyonun hakim olduğu geçen yılda emtialar en basit yatırım tercihiydi. Ancak burada bile ham petrol, ABD doğalgazı, altın ve bakır gibi emtiaların spot fiyatları yılın başlangıcına çok yakın seviyelerdeydi. Hiçbir yatırım ürünü al ve tut yaklaşımına uygun değildi.
Asıl darbe FED'den geldi
Piyasalardaki temel sorun bir önceki yıl her şeyin fiyatının balonlaşmış olmasıydı. Hisse senetleri ve tahviller, enflasyon tahvilleri ve özel piyasa varlıkları gibi yatırım araçları yıla çok pahalı başladı. Zira yatırımcılar çok düşük faiz oranları varsayımını fiyatlandırıyordu. ABD Merkez Bankası’nın gerçeği kabul etmesinin ardından enflasyonun geçici olduğu varsayımı çöktü ve fiyatlar da düşüşe geçti. Financial News’in haberine göre hem hisse senetlerinin hem de tahvillerin değer kaybetmesi klasik portföyler için iyi bir başlangıç noktası oluşturabilir. Gelecek için endişelenenler bile standart bir enflasyon koruması ekleyerek klasik portföylere stratejilerinde yer verebilir.
İşte doğru yatırımın 10 altın kuralı
Klasik yatırımcı geleneği için 2022 yanlış zaman
BlackRock: Klasik borsa stratejisi artık mantıklı değil
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (02:56)