E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaMakro EkonomiDeutsche Bank: Resesyonun 4 temel tetikleyicisi de kırmızı alarm veriyor---

Deutsche Bank: Resesyonun 4 temel tetikleyicisi de kırmızı alarm veriyor

Deutsche Bank: Resesyonun 4 temel tetikleyicisi de kırmızı alarm veriyor
29 Eylül 2023 - 14:33 borsagundem.com

Deutsche Bank’a göre, ABD ekonomisinde resesyona neden olan tetikleyiciler bugün de devrede ve alarm veriyor.

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD’de uzmanlar, yeniden ve yüksek sesle resesyon olasılığını konuşuyor. Bir süre ‘yumuşak iniş’ anlatısına sarılan yatırımcılar ise ABD ekonomisinin ve borsaların geleceğine dair endişeli.

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, ABD ekonomisinin resesyona gireceğini ilk öngören banka olan Deutsche Bank, geçmiş verilerden elde ettiği 4 tetikleyicinin de bugün alarm verdiğini söylüyor.

Yükseliş ve çöküş döngüsü

Fortune’dan Will Daniel’ın haberine göre, Deutsche Bank, temel uyarı işaretlerini belirlemek için geçmişteki 34 ABD durgunluğunu inceliyor ve 4 temel tetikleyicinin de şu anda kırmızı renkte yanıp söndüğünü tespit ediyor.

Resesyonları tahmin etmek oldukça zor kabul ediliyor. Ukrayna'daki savaşta ve pandemi sürecinde görüldüğü gibi, en saygın ekonomistlerin tahminlerini bile altüst edebilecek birçok hesaplanamayan değişken bulunuyor. Fransız yatırım bankası Société Générale'de stratejist olan Albert Edwards'ın yakın tarihli bir notunda açıkladığı gibi, “Tarih, ekonomistlerin sınırlı ölçüde bir resesyon öngördüğünü gösteriyor ve resesyonun gecikmesi de genellikle tam geldiği noktada beklemekten vazgeçtikleri anlamına geliyor.”

4 temel tetikleyici

Ancak Deutsche Bank'ın ekonomistleri, ABD ekonomisinin devam eden dayanıklılığına rağmen resesyon tahminlerinden vazgeçmiyor. 2022'de ABD'de bir durgunluk olacağını tahmin eden ilk büyük yatırım bankası olan 153 yıllık Alman kurumundaki uzmanlar, bu yıl da silahlarına sadık kalarak başka bir nahoş ve kaçınılmaz Amerikan ‘yükseliş ve çöküş döngüsü’ konusunda uyarıda bulunuyor.

Tahminlerini desteklemek için, küresel ekonomi ve tematik araştırma başkanı Jim Reid liderliğindeki Deutsche Bank ekibi, bu ayın başlarında, ekonomi tarihindeki pattern’leri ve benzerlikleri arayarak, geçmişi 1854'e kadar uzanan 34 ABD durgunluğunu analiz ediyor. Araştırmada grup, geçmişte resesyonlara neden olan ‘dört temel makroekonomik tetikleyici’nin altını çiziyor: “Hızla artan kısa vadeli faiz oranları, yükselen enflasyon, getiri eğrisinin tersine dönmesi ve petrol fiyatı şokları.”

Reid ve ekibi, her bir tetikleyici için tarihsel bir ‘isabet oranı’ veya durgunluğa yol açan bu olayların meydana gelme yüzdesini hesaplıyor. Ve hesaplama sonrası ekip, tek bir makroekonomik tetikleyicinin bir durgunluğu doğru bir şekilde tahmin edemeyeceğini, ancak durgunluklarla en sık ilişkilendirilen dört tetikleyicinin hepsinin ‘şu anda gerçekleştiğini’ bulguluyor.

Reid, çalışmanın devamı niteliğindeki bir tartışmada, “Makro tetikleyicileri kullanarak her durgunluğu doğru bir şekilde tahmin etmek imkansız. Ancak en önemli tetikleyicilerin bu döngünün ihlal edildiğini ve ABD'nin tarihsel olarak bunlara karşı daha duyarlı olma eğiliminde olduğunu söylemek doğru olur” diyor. İşte söz konusu 4 tetikleyici ve isabet oranları…

Faiz oranlarındaki hızlı artış – Yüzde 69

Her şeyden önce artan faiz oranları, işletmeler ve tüketiciler için borçlanma maliyetini artırarak ekonomik büyümeyi olumsuz etkiliyor ve bu da genellikle durgunluğa yol açıyor. Deutsche Bank'ın araştırmasına göre ABD'de kısa vadeli faiz oranlarının 24 aylık dönemde yüzde 2,5 puan arttığı 1854'ten bu yana yaşanan örneklerin yüzde 69’unda üç yıl içinde bir durgunluk yaşanıyor.

Geride kalan 18 ay boyunca Fed, enflasyonu dizginlemek amacıyla Fed fon oranını kabaca yüzde 5,2 puan artırdı. Deutsche Bank'ın çalışmasında gösterdiği gibi, tarihsel olarak bu durum ekonomi açısından iyi sonuçlar vermiyor.

Veriler hakkında yaptığı paylaşımda Reid, “ABD'nin en fazla faiz oranlarına karşı hassasiyete sahip olduğu görülüyor. ABD döngüsü tarihsel olarak G7'deki diğerlerine göre daha fazla yükseliş ve düşüş yaşıyor” diyor.

Enflasyonda artış – Yüzde 77

Enflasyon, 2022 yılının Haziran ayında yüzde 9'un üzerine çıkarak son 40 yılın en yüksek seviyesine yükseldi ancak o zamandan beri çok daha hafif bir seviye olan yüzde 3,7'ye kadar geriledi. Yine de tarihsel olarak ABD ekonomisi enflasyondaki yükselişleri pek iyi yönetemiyor. 1854'ten bu yana, 24 aylık bir dönemde enflasyonda yüzde 3 puanlık bir artış, üç yıl içinde yüzde 77 oranında durgunluğa neden oluyor.

Reid, ABD ekonomisinin enflasyondaki yükselişlere karşı oldukça yüksek bir duyarlılığa sahip göründüğünü belirterek, yüksek enflasyonun resesyona neden olma sıklığı söz konusu olduğunda Fransa, İngiltere ve Almanya'nın daha düşük isabet oranlarına sahip olduğunu belirtiyor.

Ters getiri eğrisi – Yüzde 74

Tipik olarak, uzun vadeli tahvillerin getirisi kısa vadeli tahvillerin getirisinden daha yüksek olur çünkü yatırımcılar paralarını daha uzun bir süre için borç vererek daha fazla risk alırlar. Ancak bazen bu denklem çeşitli nedenlerden dolayı tersine dönebilir. Bu gerçekleştiğinde ve kısa vadeli tahviller uzun vadeli tahvillerden daha fazla getiri sağladığında buna getiri eğrisinin tersine dönmesi  adı verilir.

ABD Hazine tahvilleri Temmuz 2022'den bu yana tersine çevrilmiş durumda ve Deutsche Bank'a göre bu, tarihsel olarak ekonomi için iyi bir işaret değil. Reid, “Verim eğrisinin tersine çevrilmesinde ABD yine yüzde 74,1 ile en yüksek isabet oranına sahip. Ve sadece 1953'teki durgunluktan bu yana geçen döneme odaklanıldığında bu oranın yüzde 79,9'a çıktığı görülüyor” diyor.

Petrol fiyatı şoku – Yüzde 45

Brent ham petrol fiyatları Haziran ayından bu yana kabaca yüzde 33 oranında artarak varil başına 95 doların üzerine çıktı. Bu da pek çok ekonomistin enflasyonu kontrol altına almanın Fed'in hayal edebileceğinden daha zor olabileceğinden korkmasına neden oldu.

Ancak Deutsche Bank aslında, en azından ABD'de, petrol fiyatı şoklarının diğer makroekonomik tetikleyicilere kıyasla durgunluk sinyali verme ihtimalinin daha düşük olduğunu bulguluyor. Deutsche Bank’ın analizine göre, petrol fiyatları iki yıllık bir dönem içinde yüzde 50 oranında arttığında bile, tarihsel verilere bakıldığında ABD’de yalnızca yüzde 48,2 oranında durgunluk yaşanıyor.

David Rosenberg: Resesyon öncesi en önemli sınav petrol fiyatları

 

Navlundaki düşüşler resesyon göstergesi

 

ABD sanayi hisselerindeki düşüş resesyon belirtisi mi?

 

Piyasalarda resesyon endişesi artıyor

 

Ed Yardeni: Resesyon olasılığı yükseliyor

 

‘Aşırı korku’ borsalara geri döndü

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)