Destek Yatırım’dan ‘1 dakikada ekonomi’

SERAP SÜRMELİ – BORSAGUNDEM.COM / ÖZEL

Bu kadar desteksiz atışın kol gezdiği piyasalarda yatırımcıya güven ve Destek veren bir kurum burası. Burada boşa konuşmak yok. Boşu boşuna koşturmak da. Alınteri de zaman da çok kıymetli. Çünkü küresel gelişmeler o kadar hızlı ki...

Biliyorsunuz, görüyorsunuz; ortalık savaş alanı gibi... Bir yanda Fed’in darmadağın ettiği analizler, beklentiler; bir yanda kredi derecelendirme kuruluşlarının kasıtlı yakıp yıkan kararları; bir yanda freni tutmayan kurlar; bir yanda güvenli liman denizinde batıp çıkan altın. Avrupa’daki ekonomik sarsıntılar, banka krizleri. Üstüne de tüm dünyanın pür dikkat izlediği ABD başkanlık seçimleri.

Diğer yanda ise bunca darbeden kendini sakınan, krizler karşısında kazanmak için ter döken yatırımcılar. Aslında emin ellerden yardım bekleyen bir cephe burası. Kurtlar sofrasında mücadele yuvası.

5 yılda nereden nereye...

İşte bu mücadelenin içinde olan Destek Yatırım’ın değeri sürekli katlanıyor. Değeri katlandıkça kurum büyüyor. Büyüdükçe hamleler çoğalıyor. Çoğaldıkça seçenek artıyor, risk dağılıyor, azalıyor.  Azaldıkça küresel tuzakların hedefi, yaylım ateşi altındaki yatırımcı cephesi, onca toz duman arasında nefes alabiliyor. Gözyaşları diniyor. 

Borsagundem.com’u Genel Müdürlük ofisinde ağırlayan Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Müdürü Murat Tufan, birden 5 yıl geriye gidiyor. Şimdi varılan nokta, mazinin ufak tefek görüntüsünü silmiş süpürmüş bile. Forex tarafındaki yatırımcı sayısı binken 15 bine çıkmış. Ofisler açılmış. Çalışan sayısı o gün 15-20’yken bugün 270’i aşmış. Yatırımcı istekleri, kaliteyi de beraberinde getirmiş. Ürünler çeşitlenmiş; şartlara uygun, ortama yatkın, gelişmelere paralel değişmiş.

 Yatırımcı cephesine Destek: Araştırma Bölümü

Bu değişimin arkasındaki güce gelince, genç, dinamik, heyecanlı, yeniliklere açık, analiz ve eğitim fırtınasıyla yatırımcı cephesini besleyen, en büyük silah ‘bilgi’yle donatan Araştırma Bölümü, öyle bir fark yaratmış ki inanılmaz.

Bir kere ustaların tecrübesiyle, uzman kadronun enerjisi harmanlanmış. Ekibinin yazı dili ve iletişim dilini öven Murat Tufan çok önem verdikleri bir noktanın altını hemen çiziyor. Kurum kültürüne sadakat.

Online eğitim, whatsapp’tan analiz

Webinar’la online eğitimi anlatırken gözleri parlıyor Tufan’ın. Türkiye’nin dört bir köşesinde yaşayan ama İstanbul’a gelemeyen yatırımcılarına, önemli bir veri için internet üzerinden nasıl canlı seminerler verdiklerini, whatsapp’tan analizleri nasıl paylaştıklarını, eğitimleri nasıl organize ettiklerini nefes almadan anlatıyor. “Facebook ve Twitter’dan canlı yayın yapıyoruz” dediği an sosyal medyaki güçleri fark ediliyor. Sohbet sırasında Destek’in üç silahşörü Murat Tufan-Ahmet Mergen-Adnan Çekçen eşliğinde ‘Destek Akademi Salonu’nda Forex dersi verildiği de ortaya çıkıyor. Üstelik ücretsiz...

Bu röportajda, gizli saklı kalmıyor.

 1 dakikada ekonomi

Ve bomba:  1 dakikada ekonomi. Tıpkı hap gibi. Ama çiğnemek, yutmak yok.  Çünkü bu videoyu  izliyorsun, dinliyorsun, faizin, doların, altının sırlarını öğreniyorsun.

Bu artıya büyük bir çentik atarak, güne geçiyoruz. Yellen ve adamları Aralık’ta faiz artırırsa Türkiye ve global piyasalarda oluşması muhtemel manzaraya bakıyoruz. Forex’teki son durumu ele alıyoruz. 15 Temmuz hain darbe girişiminin ekonomiye etkisini masaya yatırıyoruz. Türkiye’ye antipatisi tescilli Moddy’s’in not kararını irdeliyoruz. Türkiye adına derine iniyoruz. Üstünkörü değil, özenle, samimi.

 Dolar, endeks ne olur?

“Endeks, dolar, altın, petrol, faiz 2016 yılını nasıl kapatır? 2017 yılı için öngörünüz nedir?” diye soruyorum, Murat Tufan iki senaryo ile karşıma çıkıyor. İkisi de kıran kırana çarpışıyor. Endekste 69.000-85.000, dolarda 2.95-3.10 rakamları dile geliyor.  Sesinde milim titreme yok, aksine netlik dikkatimi çekiyor.

Peki, Tufan, yatırımcıya nasıl bir Destek verecek? “Bir sepet hazırlar mısınız?” diyorum. Hisse, dolar, tahvil, mevduat ve altından oluşan ‘tutucu’ bir portföy koyuyor önüme. 

Piyasalardaki fırtına bitmiyor ama bizim konuşmamız bitiyor. Son bir söz. “Zor koşullar altındaki yatırımcılara nasıl bir mesaj vermek istersiniz?”.

Murat Tufan’ı dinliyorum...

FED FAİZ ARTIRIRSA NELER OLUR?

 -FED Aralık ayında faizi artırır mı? Artırırsa Türk ve dünya sermaye piyasalarında nasıl bir manzara görmeyi bekliyorsunuz?

Murat Tufan: Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) Eylül ayı toplantısında FED’in faiz artışına yönelik önemli gelişmeler elde ettik. FED üyelerinin yılsonu faiz artışı beklentilerine baktığımızda, yıl içinde bir tane faiz artışının olabileceğini işaret edilmişti. ABD’den açıklanan son veriler ise ekonominin üçüncü çeyrekte ivme kazandığını gösteriyor. Kasım ayında ABD seçimlerini görmek isteyecek olan FED, Aralık ayında 25 baz puanlık faiz artışı gerçekleştirebilir. Faiz artışı sonrası küresel piyasalarda endekslerde satıcılı görüntü yaşanabilir. Doların ise küresel olarak güçlü görüntüsüne devam ettiğini görebiliriz. Yurtiçi piyasalarda ise Dolar/TL paritesi 3.00 seviyelerinin üzerinde tutunmayı sürdürebilir. 

 DÖVİZ BORCU YÜKSEK OLAN ŞİRKETLER BİR MİKTAR OLUMSUZ ETKİLENDİ

  -FX piyasalarında son durum nedir? 15 Temmuz darbe girişiminin şirketler ve yatırımcı dünyasına nasıl bir etkisi oldu?

Murat Tufan: FX piyasasında başta FED’in faiz artış hızının nasıl olacağına yönelik fiyatlamalar yapılırken aynı zamanda İngiltere’nin Avrupa Bölgesi’nden ayrılma sürecinin hızlanması ve Almanya’da yaşanan bankacılık sektörüne yönelik endişeler ön plana çıkıyor. Bu gelişmeler sonucunda Dolar küresel olarak değer kazanırken Dolar endeksi yeniden 96 seviyesinin üzerine çıktı. Önümüzdeki süreçte bu etkilerin fiyatlanmaya devam ettiğini görebiliriz. 15 Temmuz günü yaşanan darbe sonrası açıklanan ilk verilere baktığımızda sanayi üretimi bir önceki aya göre % 7 azalış gösterdi. İmalat sektörü bir miktar olumsuz etkilense de yurtiçi tüketiminde ciddi düşüş yaşanmaması bu sektörün ilk etkiyi çabuk atlattığını gösteriyor. Döviz borcu yüksek olan şirketlerin bir miktar olumsuz etkilendiğini ifade edebiliriz. Büyük yatırımların önemli ölçüde etkilenmediğini, özellikle konut sektörüne yapılan yatırımların devam ettiğini görüyoruz. Ancak, önümüzdeki süreçte açıklanacak olan sanayi üretim ve perakende satış rakamları darbe girişiminin sektöre olan etkilerinin daha net görebilmemiz için önemli olacaktır.  

 YAPISAL REFORMLAR AĞIRLIK VERİLİRSE MOODY’S’İN KARARI ETKİSİZ KALIR

-Moody's’in Türkiye’nin notunu  indirmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Murat Tufan: Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in not indirimiyle ilgili kararı, zamanlama konusunda belki doğru karşılanmayabilir. Ekim ayı içerisinde kararını açıklayacağını belirten kuruluşun, beklenmedik bir şekilde Eylül ayında değerlendirme yayınlaması piyasalarda şok etkisi yarattı. Uzun süredir Türkiye’yi negatif izlemede tutan kuruluştan not ile ilgili aşağı veya yukarı yönlü bir güncelleme bekleniyordu. 15 Temmuz darbe girişimini piyasalar atlattı ancak dış finansman ihtiyaçlarındaki riskler ve kurumsal yapıdaki bozulma kısa vadeli görülse de Moody’s bu gerekçelere dayanmayı tercih etti. Fakat büyüme kompozisyonu üzerinden bakıldığında Rusya-Brezilya gibi aynı not seviyesinde olup da, son 3 yıllık ortalama büyüme rakamlarına göre bu ülkelerden daha yüksek bir konumda olduğumuzu belirtebiliriz. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in de söylediği gibi yapısal reformlara ağırlık verilmesi durumunda bu kararın etkileri oldukça sınırlı tutulabilir. 

 FİTCH NE YAPAR?

-Sizce Fitch’in Türkiye’nin notuyla ilgili kararı ne olur?

Murat Tufan: Diğer iki kuruluşa nazaran (S&P ve Moody’s) daha olumlu değerlendirme yapan ve bizi yatırım yapılabilir seviyede tutan tek kuruluş konumundaki Fitch, ülkenin güçlü bütçe dengesi ve mali disiplinine vurgu yapmıştı. Söz konusu kuruluş son olarak Eylül ayı Küresel Ekonomik Görünüm (GEO) raporunda, Türkiye’nin gelecek birkaç yılda ekonomik büyümesinin ivme kazanacağını ve enflasyonun düşeceğini öngördü. Tahminler olumlu ancak diğer iki kredi derecelendirme kuruluşunun etkisi altında karar verme olasılığını da dışlamamak gerekiyor. Yılın son çeyreğine girerken Fitch’in takvimde Türkiye değerlendirmesi bulunmuyor fakat S&P gibi takvimde yer almasa da not ile ilgili açıklama yapma ihtimali risk unsuru olarak görülebilir.

 EĞİTİM VE ANALİZ... DOĞRU YATIRIMIN TEMELİ

-Yatırımcılara doğru yatırım kararı almaları konusunda nasıl yardımcı oluyorsunuz?

Murat Tufan: Şirketimiz misyonu gereği, haftanın 5 günü 24 saat, yatırımcılarımızın küresel piyasalara ilişkin her türlü sorularını telefon ve web üzerinden olduğu gibi yüz yüze verdiği seminerlerle de yanıtlayarak, yatırım kararlarına etkide bulunmadan oluşabilecek piyasa hareketleri konusunda bilgi sağlamaktadır. Bunun yanında, yatırımcıların yatırımlarına başlamadan önce kapsamlı bir eğitim alması gerektiğine inanarak bu anlamda eğitim programlarımızı geliştirerek uygulamaya devam ediyoruz. Yatırımcılarımız için piyasayı en iyi şekilde öğrenmeleri ve anlamaları için Forex piyasasının işleyişini, nasıl yatırım yapılması gerektiği, işlem platformunun nasıl kullanılacağını, temel analiz ve teknik analiz yöntemlerini ve bunun gibi çok sayıda konu içeren eğitimler organize ediyoruz. Genel Müdürlük ofisimizde gerçekleştirdiğimiz eğitimlerimizin yanı sıra, online eğitim programları, Periscope ve Facebook hesapları üzerinden de analiz ve eğitim programları gerçekleştiriyoruz. Ayrıca haftada iki kez Periscope üzerinden eğitim ve analiz içerikli ForexLarge programı da gerçekleştirmekteyiz.  Bu sayede eğitim programlarımızın daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlamaktayız. Böylece doğru yatırımın temelini oluşturan “bilgi”yi yatırımcılarımıza ulaştırıyor ve onların doğru yatırım kararları almalarına yardımcı oluyoruz.

 YATIRIMCI TEMKİNLİ VE SABIRLI OLMALI

-Yatırımcılara bu zor piyasa koşullarında nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

Murat Tufan: Öncelikle döviz piyasalarının yüksek volatiliteye sahip olduğunu ve riskinin de yüksek olduğunu hatırlatalım. Dünyada gerçekleşen tüm gelişmeler parite ya da emtiaları etkilediğinden yatırımcıların piyasa dinamiklerini iyi gözlemlemeleri ve takip etmeleri gerekmektedir. Ayrıca işlem yapılacak parite ya da emtiayı ilgilendiren ülkelerin makroekonomik koşullarının iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Sözün özü, buluttan nem kapan Forex piyasasında temkinli ve sabırlı olmak zor piyasa koşullarıyla baş edebilmenin en önemli kurallarındandır.

İŞTE KÖTÜ SENARYO-İYİ SENARYO

-Endeks, dolar, altın ve faiz 2016 yılını nasıl kapatır? 2017 yılı için öngörünüz nedir?

Murat Tufan: Endeks dolar ve faiz hakkında iyimser ve kötümser senaryolar dahilinde bir banttan bahsedersek ;
1-Kötümser senaryoda fiyatları etkileyebilecek faktörler :
*Geçen hafta açıklanan OVP’ye göre %4.5’dan aşağıya %3.2’ye  revize edilen büyüme verisi ,
*Hükümetin ekonomik aktiviteyi desteklemek ve büyüme hızını yükseltebilmek amacıyla paranın daha kolayca kullanılabilir hale getirilmesine yönelik tedbirler alması sonucu dövizdeki yukarı yöndeki hareketlenmenin dış dünyadaki değer artışı ile senkronize olması endişesi,
*Moody’s’in not indirimi sonrası Türkiye hakkında “yatırım yapılabilir ülke konumunu” koruyan Fitch’in de verdiği olumlu mesajlara rağmen diğer değerleme kuruluşları  gibi not indirimine gidebileceği endişesi,
*ABD başkanlık seçimlerinde Trump’ın seçilmesi ve dünya ticaretinin daha değişik bir ortam içinde kötü yönde etkilenmesi, FED Başkanı’nın istifa etmesi ihtimali ve paranın güvenli liman olarak altın ve daha sağlam para birimlerine yönlenmesi,
*ABD başkanlık seçimlerinde Hillary Clinton’ın seçimi kazanması ve şimdilik FED politikalarının devamı sonucu muhtemelen Aralık ayında FED’in faiz artışına gitmesi,
*Giderek düzelen ABD ekonomisinde FED faiz artışının doları değerli kılmaya başlaması ve dünya yüzündeki paranın gelişmekte olan ülkelerden kalkarak gelişmiş ülkelere doğru yönelmesi, risk iştahının azalması,
*Avrupa’da Deutsche Bank ve Commerzbank üstünde oluşan endişeli durumun İtalyan bankaları ile büyüyerek çözüme erişmeden daha kompleks bir hale dönüşmesi,
*Avrupa’nın toparlanamaması ve tüm bu banka sorunlarına ek olarak  İtalyan referandumu sonucu ezkaza İtalya’nın da Avrupa’dan ayrılma isteğinin oluşması dolayısıyla ihracatımızı olumsuz etkileyecek gelişmeler...
Yukarıdaki belirtilen çok kötü senaryoda endeksin sene sonunda  69.000-71.000 aralığında, doların 3.10-3.15 aralığında, euronun 3.45-3.50 aralığında, faizin de dövizdeki çıkışı durdurabilmek amacıyla yapılan düzenlemelerle 10.00-10.50 aralığında oluşması beklenebilir. Gram altında ise dünyada altına yönelik bir akın gerçekleşecekse  bizde de 132 TL seviyesi yeniden gündeme gelebilir.

2-İyimser senaryoda fiyatları etkileyebilecek faktörler ;
*Hükümetin beklediğinden daha iyi performans gösteren bir ekonomik aktivite sonucu büyüme hızının %3.2’den daha fazla gelmesi ve %4’e yakın değerlere ulaşması,
*Avrupa’nın problemlerinin halledilmesi, Almanya başta olmak üzere diğer ülkelerin de büyüme hızının artması, Türkiye’nin ihracat kapasitesinin artması,
*ABD ekonomisinin büyümesi ve FED faiz artışlarının dünya piyasalarını sarsmayacak şekilde ufak  oranda ve zamana yayılacak şekilde gerçekleşmesi,
*Petrol fiyatlarının 30 dolar seviyelerine doğru çekilmesi ve o seviyelerde dengelenerek Türkiye’nin dış dünyaya olan ödemelerinde kısıntıya sebep olması, enerjiye ödenecek döviz ihtiyacının azalması,
*Mülteci sorununun çözülmesi konusunda AB ile olan ilişkilerin ilerlemesi ve güneydeki uluslararası sorunun çözümlenerek mültecilerin orta vadede ülkelerine dönmesine yönelik gelişmelerin yaşanması,
*Terörün azalması,
*Turizm sektöründe Rusya ile olan ilişkiler dışında Avrupa ve Arap dünyasından gelen turistlerin sayısının ve ülkeye bıraktıkları dövizin geçtiğimiz senenin ilk 6 ayına  göre artış göstermesi,
*Yeni kurulan Türkiye fonundan yatırımlara ayrılacak paranın dış kredilere olan ihtiyacı azaltacak boyuta erişmesi...
Bu durumda endeksin sene sonunda 85.000-87.000 aralığında, doların 2.95-3.00 aralığında, euronun 3.33-3.36 aralığında, faizin de 8.50-9.00 aralığında oluşması beklenebilir.
 
2017 senesi için ise dünya ekonomilerinde 2008’e yakın derecede yeni bir global kriz ortamına girilmezse Türkiye bu seneki  performansını  artırarak ekonomideki yaşanan zararı azaltacak bir dengelenme ve yeniden yatırım yapılabilir ülke değerini kazanmak için yapısal reformların hız kazanmasına yönelen çaba içinde olabilir. Endeks olarak iyi senaryoda 95.000-100.000 aralığı, kötü senaryoda ise (global kriz dışında ) 2016 senesinin dipleri olan 68.000-70.000 civarı bandın üst ve alt çizgileri olarak ele alınabilir.

Son yaşanan düşüş dolayısıyla 1300 doların altına giden “Altın”da ise dünya ekonomilerinin kötüye gitmesi ve Trump’ın seçilmesi altına yönelişi tetikleyebilir. ABD başkanlık seçimleri ve FED kararı sonrasında doların alacağı yön fiyat üstünde etkili olacaktır. Artan faiz, altını olumsuz yönde etkileyecektir. Oluşan şartlara göre altın fiyatı alt tarafta 1200, üst tarafta da 1400 dolar olmak üzere bir bant içinde dolaşabilir.

 YATIRIMCIYA TUTUCU BİR PORTFÖY

-Bir yatırımcı sepeti hazırlar mısınız?

Murat Tufan: Yatırım yapılabilir ülke statüsünü kaybetmemiz portföy girişleri ve yatırım için gelebilecek para fonların gelişini bir miktar engelleyebilir. Dışarıdan elde edilecek krediler de de faiz artışları ve dolayısıyla maliyetlerin yükselmesi, dış piyasalarda risk iştahının ne şekilde gelişeceğinin kestirilememesi, doların FED faiz artışları ihtimali dolayısıyla değer kazanabileceği ortamda biraz daha tutucu bir portföy hazırlanabilir.

Hisse                                                    %20
Dolar                                                    %30
Özel sektör tahvilleri                     %20
Mevduat                                            %20
Altın                                                     %10

“SPOR HİSSELERİ GÖZDE”

-Hisse bazında hangi sektörler cazip?

-Yılbaşından bu yana en çok kazandıran sektörlerin başında yaklaşık % 69 yükseliş ile Spor hisseleri geliyor. Ardından Finansal Kiralama ve Faktöring hisseleri % 34,75 yükseliş ile ikinci sırada yer alıyor. Bist Metal sektörü hisseleri ise % 33 yükseliş ile en çok artan üçüncü sektör olarak dikkat çekiyor.  Endeksteki ağırlığı yüksek olan bankacılık sektörü ise yılbaşından bu yana % 10,5 yükseliş kaydetti. Bankacılık sektörü yıl başından bu yana kıyasladığımızda potansiyelinin altında performans sergilediğini ifade edebiliriz. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının teşvik beklentileri bankacılık endeksini destekleyebilir.

Hisse bazında baktığımızda ise yıl başından bu yana en çok değer kazanan hisselerin başında % 140 ile Trabzonspor ardından % 105 Galatasaray ve % 95 ile Beşiktaş geliyor. Holding sektöründe ise Tekfen % 87.90, Petkim % 62 değer kazanımıyla ön plana çıkıyor. Önümüzdeki süreçte bankacılık sektörü hisselerinin yanı sıra holding şirketleri takip edilebilir. Olumlu bilançosuyla dikkat çeken Akbank ve Garanti bankası yükseliş potansiyeli taşıyan hisseler olabilir. Öte yandan Sabancı, Koç holding teknik görüntüye baktığımızda portföylerde yer alabilir.

 ARAŞTIRMA BÖLÜMÜNÜN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ

-Destek Menkul Araştırma Bölümü’nü anlatır mısınız? 

Murat Tufan: Forex piyasasının, Türkiye sermaye piyasalarının derinleşmesinde ve istihdam anlamında çok şey kattığını düşünüyorum. Bizim Araştırma Bölümümüz de buna paralel olarak gelişti. Bizim şu anda kurum olarak 15 binin üzerinde yatırımcımız var. Hatırlıyorum, ben Destek Yatırım’da işe ilk başladığım zaman yani 5 yıl önce, Forex tarafında bine yakın yatırımcısı olan ve 15 -20 çalışanı bulunan bir kurumduk. Şimdi ise 270’den fazla çalışanımız var. 

Biliyorsunuz zaman içinde yatırımcının istekleri ve seçtiği ürünler değişebiliyor. Bizim Araştırma Bölümü  olarak amacımız, yatırımcıya her krizde faydalanabileceği ürünleri platformuna eklemek. Biz bunu yaptıkça da araştırma ekibi de çok uzmanlık alanı gerektiren bir departman oldu ve 2 kişiden 10 kişinin üstüne çıktık. Daha da kurumsal yapıya döndük. Tabi biraz algı da değişti. Mesela eskiden kurumsal iletişim, basın iletişimi ve sosyal medyayı kullanma gibi kanallar pek yoktu. Bizim şu an vizyon olarak baktığımızda yatırımcıyla kontak kurmak için, basın çok önemli bir argüman ve burayı çok iyi kullanmamız gerekiyor. Sonuç olarak yardım ve bilgi verebileceğimiz her servisi etkin kullanmak istiyoruz. 

Araştırma Bölümümüzün çoğunluğu genç arkadaşlardan oluşuyor. Çünkü 7/24 bilgiyi kovalaması, yazı dilinin, iletişim dilinin çok iyi olması ve en önemlisi kurum kültürüne sadık kalması bizim için önemli. Destek olarak bu enerjiyi yakaladığımızı düşünüyorum. 

Ekipte uzmanlık alanlarına göre bir yapılandırma söz konusu. Araştırma Müdür Yardımcımız Adnan Çekçen, iç piyasadaki gelişmeleri takip ediyor ama esas alanı TL ve borsa. Araştırma Uzman Yardımcımız Aysun Göksu ise borsa muhabirliğinden geldiği için şirketlerin bilançoları, KAP açıklamaları, SPK süreçleri ve TL varlıkları ile endeks görünümleriyle ilgili çok güzel analizler yapıyor. Kutay Gözgör Araştırma Uzmanı ve ilgilendiği alanlar Asya piyasaları. Aramıza yeni katılan Araştırma Uzman Yardımcısı Lina Barokas ise dünyada çok duyulmamış haberleri yapıyor. Mesela Pokemon, Nintendo hisseleri ile ilgili bir analiz yaptı ve Türkiye’nin önemli gazetelerinde haberi çıktı. Ama esas ilgilendiği alan Euro Bölgesi. Araştırma Uzman Yardımcımız Kaan Obakan ise bir iç transferimiz oldu. Şirket kültürünü çok iyi bilen bir arkadaşımız. Daha yeni olduğu için biraz oryantasyon sürecinde. Ve Ahmet Mergen. Onu tanıtmaya hiç gerek duymuyorum o bizim duayenimiz ve koçumuz. Ahmet Hocamızın uzmanlık alanı borsa ve teknik analizler. Selin Şen Saltaş Kurumsal İletişimimizden sorumlu. Bütün yazılı, sözlü mecraları tarayıp, orada en uygun içerikle neler yapabilirizi takip ediyor. Sosyal medya tarafında Barbaros Görgü var. Herhalde sosyal medyayı en iyi kullanan aracı kurumlardan birisiyiz. İçerik editörümüz İzlem Küsmen’i de unutmayalım. İşte her yönüyle araştırma ve organizasyon yapan böyle bir kurumuz. 

BURADA HİZMETTE SINIR YOK

-Destek Menkul olarak yatırımcılara ne gibi hizmetler sunuyorsunuz?

Murat Tufan:  Araştırma Bölümü olarak öncelikli hizmetimiz yatırımcılarımızı memnun etmek. Bizler yatırımcılarımızla ne kadar empati kurabilirsek o kadar mutlu oluyorlar. O yüzden yatırımcılarımıza en başta çağrı kalitesi ve bilgi yoğunluğu yüksek analizler vermeye çalışıyoruz.
Diğer taraftan webinar’la online eğitim veriyoruz. Neredeyse Türkiye’nin bir çok ilinde yatırımcılarımız var ve buraya gelemiyorlar. Biz de onlara günün her saatinde, önemli bir veri geldiğinde internet üzerinden canlı seminer veriyoruz. Bu da yatırımcının işini çok kolaylaştırıyor. Bunun dışında Whatsapp servisimiz var. Mesela yatırımcı Whatsapp’tan, “Dolar ne olur?” diye yazdığı zaman, bültenimize yazmış olduğumuz tüm analizlerimizi birebir paylaşabiliyoruz. Facebook ve Twitter’dan canlı yayın yapıyoruz. Bir de yatırımcılarımıza ‘1 dakikada ekonomi’ hap niteliğinde videolar hazırlıyoruz. İşte faiz, dolar, altın ne olacaktan tutun da ekonomiyle ilgili aklınıza zor kolay ne geliyorsa hepsini 1 dakikada anlatmaya çalışıyoruz. 
Diğer yandan eğitim videoları çekiyoruz. Bu eğitim videolarımızda teknik formasyonlarımız var. Görsellerle yatırımcılarımıza birebir anlatıyoruz. Ve bununla da yetinmiyoruz. Ayda üç defa Ahmet  Mergen, Adnan Çekçen ve ben yatırımcılarımıza ücretsiz 15 kişilik ‘destek akademi salonunda’ platformun kurulumundan tutun da forex’in risklerini ve nasıl doğru kullanılacağını anlatıyoruz. İnanın bunlar hizmetlerimizin bir kısmı. Ekip olarak canla başla çalışıyoruz ve işimizi severek yapıyoruz... 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.