E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaŞirket HaberleriDemirören, EGL ve BOTAŞ ile anlaştı---

Demirören, EGL ve BOTAŞ ile anlaştı

Demirören, EGL ve BOTAŞ ile anlaştı
25 Nisan 2011 - 11:57 borsaningundemi.com

İsviçreli enerji şirketi EGL, Demirören Grubu ile Ortak Girişim Anlaşması ve (BOTAŞ) ile de bir mutabakat zaptı imzaladı

Ankara Sheraton Otelinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile İsviçre Federal Enerji Dairesi Direktörü Walter Steinmann'ın himayesinde gerçekleşen törende konuşan Demirören Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Kıvanç Oktay, söz konusu ortaklığın hedefinin iki şirketin yerel ve uluslararası tecrübelerinden faydalanarak, hızla büyüyen enerji piyasalarına ürün ve hizmet sunmak olduğunu söyledi.
Oktay, ''Gelişmekte olan ülkeler kategorisinden çıkıp gelişmiş ülkeler ligine hızla yükselmekte olan ülkemizde Demirören Grubu olarak 55 yıldır olduğu gibi bundan sonra yatırımlarımızda en iyisini yaparak üzerimize düşen görevi yapmaya devam edeceğiz'' dedi.
EGL Üst Yöneticisi Hans Schulz ise Demirören Grubu ile ortaklıktan son derece mutluluk duyduklarını belirtirken, ''Türkiye'deki enerji piyasasını çok yakından izledikten sonra Demirören Grubu'nun en güvenilir ve bizimle iş yapabilecek en uygun grup olduğunu belirlemiş bulunmaktayız'' diye konuştu.
Demirören Grubunun yerel deneyimleri ile EGL Grubunun uluslararası ticaret etkinliğinin biraraya gelmesiyle mükemmel bir ortaklık ortaya çıktığını kaydeden Schulz, bu işbirliği sonucunda gaz ve elektrik piyasasında önemli adımlar atabileceklerini düşündüğünü bildirdi.
BOTAŞ İLE EGL ARASINDAKİ MUTABAKAT ZAPTI
BOTAŞ ile EGL arasındaki mutabakat zaptının imzalanmasının ardından konuşan BOTAŞ Genel Müdürü Fazıl Şenel de Türkiye'nin doğusundaki enerji kaynaklarını batısındaki enerji tüketim noktalarıyla buluşturma konusunda Türkiye'nin bir enerji köprüsü vazifesi gördüğünü hatırlatırken, Balkanlar ve Avrupa'nın enerji ihtiyaçları için her türlü gaz transferi için BOTAŞ olarak üzerlerine düşeni yapacaklarını söyledi.
BOTAŞ'ın Nabucco, ITGI projelerine her türlü desteği sağladığını, TAP projesine de ayrı bir önem verdiğini kaydeden Şenel, ''EGL ile imzalayacağımız her türlü işbirliğini değerlendirmek üzere bu mutabakat zaptını imzaladık'' dedi.
EGL ÜST YÖNETİCİSİ HANS SCHULZ
EGL Şirketi Üst Yöneticisi (CEO) Hans Schulz da BOTAŞ'la yapılan mutabakat zaptının imzalanmasının ardından yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Hazar bölgesi ile Avrupa arasında en etkin enerji köprüsü olduğunu belirterek, şunları söyledi:
''BOTAŞ EGL arasındaki bu işbirliği önemli bir kilometre taşını teşkil etmektedir. Sadece doğal kaynakların, gazın transferi değil, bunun dışında da işbirliği söz konusu olabilecek. Özellikle sıvı gaz konusunda birlikte hareket edebileceğiz. EGL EON ve diğer enerji aktörleriyle birlikte de farklı projelerde görev yapmaktadır. Bu konularda da BOTAŞ'ın rol üstlenebileceğini düşünmekteyiz.
Türk gaz piyasasının özellikle EGL için çok büyük öneme sahip olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Özellikle de bu sözleşmeyle piyasada daha güçlü bir aktör haline gelebileceğimizi şimdiden söyleyebilirim.''
ANLAŞMALAR NELER GETİRECEK?
EGL Grup'un alt kuruluşu olan EGL Türkiye ve Demirören Grubu'nun alt kuruluşu olan Milangaz LNG Toptan Satış Ticaret ve Sanayi A.Ş'nin adları, karşılıklı olarak eşit oranda hisse değişiminden sonra, Demirören EGL Enerji ve Demirören EGL Gaz olarak değiştirildi.
Demirören Grubu ve EGL Grup belirtilen şirketlerde eşit sermaye payına sahip olacak. Böylece, Demiröeren EGL Enerji, EGL Türkiye'ye ait elektrik ticareti lisansından, Demirören Gaz ise Milangaz LNG Toptan Satış Ticaret ve Sanayi Şirketinin doğalgaz ticareti lisansından yararlanacak.
EGL'nin BOTAŞ'la imzaladığı mutabakat zaptının da İsviçre ile Türkiye enerji bakanlarının enerji alanında daha güçlü bir işbirliğine yönelik olarak Kasım 2009'da imzaladığı anlaşmaya yönelik ilk somut adım olduğu belirtildi.
Söz konusu mutabakat zaptı ile Hazar bölgesinden ve Ortadoğu'dan gelen doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya taşınmasına yönelik iletim hakları hususunda doğrudan ve somut müzakerelerde bulunma fırsatının elde edildiği kaydedildi.
EGL, doğalgaz tedariki portföyünü daha da çeşitlendirmek için Azerbeycan'daki Şahdeniz doğalgaz sahasından önemli hacimlerde doğalgazı Türkiye üzerinden Avrupa'ya, Trans Adriyatik Boru Hattı (TAP) ile ihraç etmeyi planlıyor. Doğalgaz tedariki alanındaki olası ortaklıkları daha da güçlendirmek adına EGL, Haziran 2010 tarihinde Bakü'de de bir temsilcilik bürosu açmıştı. EGL halen Şahdeniz pazarlama konsorsiyumu ile görüşmeleri sürdürüyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çernobil gibi birinci nesil ve 40 yaşını aşmış santrallarla karşı olduğunu, fakat Akkuyu'da yapılacağı gibi güvenlik düzeyi üst noktada, üçüncü nesil santralların yapılması gerektiğini bildirdi.
İsviçre enerji şirketi EGL'nin Demirören Grubu ve BOTAŞ'la yaptığı anlaşmaların imza törenine katılan Yıldız, iki imza töreninin hem firmalara hem de iki ülke arasındaki ilişkilere olumlu katkılar koyacağı kanaatinde olduğunu bildirdi.
Avrupa'nın özellikle doğalgaz arz güvenliği ile alakalı probleminin çözümünün bir parçası olmak adına da söz konusu anlaşmaların önemli olduğuna işaret eden Yıldız, ''Türkiye, bu konuda bütün projeler karşısındaki pozitif tutumunu devam ettirecektir. Hem Nabucco, hem ITGI hem de TAP projeleriyle alakalı gelişmeleri hem ortak, hem partner olarak dikkatle takip etmektedir'' dedi.
BOTAŞ ile EGL arasında imzalanan mutabakat zaptının bir çerçeve anlaşma olduğunu belirten Yıldız, doğu ve güneyden girebilecek gaz kaynaklarının, Yunanistan ve Bulgaristan üzerinden Avrupa'ya aktarılmasıyla ilgili temel prensipleri içerdiğini söyledi.
Yıldız, ''Bu, ikili anlaşmalara zemin oluşturabilecek bir anlaşma taslağıdır. Farklı güzergahlarla farklı firmaların, farklı korelasyonlarına açık bir anlaşmadır. Kaynak ülkelerinden 3-4 tanesini içerebildiği gibi, tüketim ülkelerinden de en az o kadarını içerebilir'' dedi.
''ÇERNOBİL'E HAYIR, AKKUYU'YA EVET''
Gazetecilerin Akkuyu nükleer santral projeleriyle ilgili soruları üzerine Taner Yıldız, geçtiğimiz hafta Ukrayna'da Uluslararası Nükleer Güvenlik ve Çernobil Kazası Anma Konferansı'na katıldığını hatırlatarak, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun da bulunduğu 46 ülkeden üst düzey yetkililerin bulunduğu bir toplantı yapıldığını söyledi.
Fukuşima'dan sonra bu toplantının daha da önem kazandığını ifade eden Yıldız, şöyle konuştu:
''Toplantıda birçok konu konuşulmasına rağmen, iki cümle ile şu özeti yapabilirim. Nükleer santrallarda güvenlik önlemleri mutlaka artırılmalıdır ama nükleer santrallarla enerji üretimine devam edilmelidir. Türkiye'de bu görüşe katılmaktadır. Orada Greenpeace üyeleri çernobil aleyhine bir pankart açtılar 'Çernobil'e hayır' diye. Bu pankarta ben katılıyorum ama doğrusunun şu pankartla yapılması gerektiği kanaatindeyim; Çernobil'e hayır, Akkuyu'ya evet. Çünkü güvenlik önlemleri olmayan 40 yaşını aşmış bir santrala biz de şu anda karşıyız ve halen dünyada 26 tane bu şekilde santral var. Birinci nesil, 40 yaşını aşmış santrallerin kapatılması lazım. Fakat Akkuyu'ya yapacağımız gibi üçüncü nesil santralların da devam etmesi gerekiyor. Ben Greenpeace üyelerinin de bu tarzda düşüneceğine inanıyorum.''
Nükleer santraldan üretilen enerjinin 15 yıl alım garantisi bulunduğunu, bunun da 12,35 sent/dolardan alınacağını hatırlatan Yıldız, söz konusu fiyatın bugüne indirgenmiş değerinin 6,4 sent olduğunu vurguladı. Yıldız, ''Bizim bahsettiğimiz rakam 2035 yılına kadar kamunun alacağı eskalasyonsuz rakamdır'' dedi.
İSVİÇRE FEDERAL ENERJİ DAİRESİ DİREKTÖRÜ
İsviçre Federal Enerji Dairesi Direktörü Walter Steinmann ise enerji tedarikinin artık ulusal değil küresel bir konu haline geldiğini ifade ederken, Türkiye'nin ve İsviçre'nin AB üyesi olmadığını, buna rağmen Avrupa'nın enerjiyle beslenmesi konusunda her iki ülkenin de özellikle transit, elektrik iletimi konularında büyük roller üstlendiğini kaydetti. Steianmann, ''Avrupa'ya karşı konumumuzu birlikte daha da fazla geliştirmemiz gerekir'' dedi.
Özellikle son haftalarda İsviçre'den Türkiye'ye birçok kişinin gelerek yenilenebilir enerji kaynakları üzerinde görüşmelerde bulunduğu da belirten Steinmann, ''Bugün sabah İstanbul'dan Ankara'ya gelirken uçakta önümdeki yolcunun bir çuval dolusu portakalı vardı. Tabii ki bu çuvalla kastettiğim bir poşettir ve poşetin üstünde M harfi bulunmaktaydı. M Migros'u temsil etmekte, bu da 50 yıldır iki ülke arasında çok iyi bir işbirliği yapıldığının göstergesidir'' dedi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)