E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaDemir-çelik sektörünü zor günler mi bekliyor?---

Demir-çelik sektörünü zor günler mi bekliyor?

Demir-çelik sektörünü zor günler mi bekliyor?
10 Ocak 2018 - 15:10 borsaningundemi.com

İthal edilecek olan inşaat çeliğine devletin uyguladığı yüzde 10'luk vergiyi kaldırması iç piyasadaki üreticilere darbe vurabilir

Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Başkanı Namık Ekinci, inşaat çeliği ithalatında yüzde 10 olarak uygulanan verginin 1 Ocak itibarıyla sıfırlanmasının Türk üreticilere büyük darbe vuracağını; artacak ithalata bağlı yaşanacak üretim düşüşleri nedeniyle istihdam kayıpları yaşanabileceğini söyledi. Ekinci, düzenlemenin müteahhitlerin beklediği şekilde inşaat çelik fiyatlarında bir düşüşü de sağlamayacağını ifade etti. Türkiye'nin 2017 yılı inşaat çeliği üretimi yaklaşık 15.7 milyon ton seviyesinde bulunurken; bunun 5.5 milyon tonu ihraç ediliyor, geri kalanı iç piyasada satılıyor. İnşaat sektörü temsilcileri, geçen yıl bahar aylarından itibaren çelik fiyatlarındaki artıştan ve iç piyasada istedikleri miktarda ürün bulamamaktan şikayet ediyordu. Söz konusu şikayetlerin ardından inşaat çeliği ithalatında yüzde 30 olarak uygulanan gümrük vergisi geçen yıl Temmuz ayında yüzde 10'a düşürülmüştü. Söz konusu indirimin ardından son olarak da, ithalata uygulanan söz konusu yüzde 10'luk vergi 1 Ocak'tan geçerli olmak üzere sıfırlandı.
MÜSİAD İnşaat, Çevre ve Yapı Malzemeleri Sektör Kurulu Başkanı Reha Yeltekin Kasım ayında yaptığı açıklamada, demir fiyatlarının inşaat projelerinin maliyet hesaplamalarında bozulmalara neden olduğunu ve sorunun çözülmemesi halinde şantiyelerin durma noktasına gelebileceği uyarısında bulunmuştu. İnşaat çeliği ithalatında verginin sıfırlanması ile ilgili bir basın toplantısı düzenleyen ÇİB Başkanı Namık Ekinci, fiyat seviyelerinin küresel piyasada oluştuğunu belirterek; bu nedenle ithalatta verginin sıfırlanmasının iç piyasada herhangi bir fiyat düşüşü sağlamayacağını, buna karşın üretim ve istihdam kayıplarına neden olacağını söyledi. Ekinci, "Elektrot, ferro alyaj, refrakter gibi üretimde kullanılan sarf malzemelerinde ve hurda, kömür gibi hammaddede gerçekleşen artışlar üretim maliyetlerini yükseltiyor. Ton başına hurdadan kaynaklanan 135 dolar, grafit elektrottan 50 dolar, ferro alyajdan 4 dolar ve refrakterden 1.5 dolarlık ek maliyet ortaya çıktı. Bu yükselişlerin inşaat çeliği fiyatlarına yansımaması mümkün değil. Sadece Türkiye değil tüm dünyada inşaat çeliği üretim maliyetleri artıyor" diye konuştu. Ekinci'nin verdiği bilgiye göre, mevcut durumda inşaat çeliği fiyatları ton başına KDV hariç 2150 lira seviyesinde bulunurken; bu seviye son bir yılda yaklaşık yüzde 30'luk fiyat artışına işaret ediyor. Türk müteahhitlerin şikayet etseler de dünyanın en ucuz ve kaliteli inşaat çeliğini kullandığını söyleyen Ekinci'nin verdiği bilgiye göre; Türkiye'de inşaat çeliği üreticileri yüzde 5.5'lik kâr marjı ile çalışırken, ABD'deki üreticilerin marjları yüzde 14 seviyesinde bulunuyor. İnşaat çeliğinde ithalat vergisinin sıfırlanması nedeniyle başka ülkelerden gelecek dampingli ürün tehdidi oluştuğuna dikkat çeken Ekinci, "İnşaat çeliği ithalatındaki vergilerin kaldırılması, Türk çelik sektörünü dampingli, teşvikli ve standart dışı üretim yapan ülkelerin tehdidine karşı açık hale getirmiştir. Bir sektörü korumaya çalışırken Türkiye sanayinin bel kemiği olan başka bir sektörün zarar görmesi kabul edilemez" dedi ve ekledi: "Tüm dünya haklı ya da haksız gerekçelerle yerli üreticisini koruyup gümrük duvarlarını yükseltirken Türkiye’nin inşaat çeliğinde gümrük duvarlarını sıfıra indirerek sektörün dış tehdit ve baskılara açık hale getirilmesi sanayimize vurulan önemli bir darbedir. Dampingli ürün tehdidine karşı savunmasız kaldık. Bu karardan sadece çelik sanayi değil Türkiye sanayisi ve istihdamı son derece olumsuz etkilenecektir." Türk çelik üreticisinin bu adımla birlikte, büyüyüp ihracat odaklı ve döviz kazandırıcı faaliyetlerden ziyade hayatta kalma ve pazar payını koruma çabasına gireceğini vurgulayan Ekinci, "Bu da öncelikle sektörde istihdam ettiğimiz direkt 40,000, dolaylı olarak 250,000 insanımızı olumsuz etkileyecektir" dedi. Ekinci, ithalat vergisinin sıfırlanmasıyla birlikte Türk üreticiler için en büyük riski Ukrayna, Rusya, İran ve Çin'in oluşturduğunu söyledi. Ekinci, bu ülkelerden ithal edilecek düşük kaliteli çeliğin ayrıca deprem riski altındaki Türkiye için bir başka tehlike daha oluşturduğuna da dikkat çekti. Yurtdışında Türk üreticileri aleyhine açılan ticari davalar, temel pazarlardaki siyasi karışıklıklar ve ülkelerin kendi sanayilerini kurmasının etkisiyle Türkiye'nin inşaat çeliği ihracatının 2017'de 7 milyon tondan 5.5 milyon tona gerilediğini belirten Ekinci, "2018 yılında da düşüşün devam edeceğini öngörüyoruz, 3.5-4 milyon tona gerileyebilir" dedi. Ekinci, Türk çeliğinin en büyük ihracat pazarı konumundaki ABD'de devam eden ticari davaların da, bu ülkeye ihracatı olumsuz etkilediğini belirterek; Türkiye'nin ABD'ye toplam çelik ihracatının 2017'de yüzde 22.5 düşüşle 1.8 milyon tona gerilediğini söyledi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

ETİKETLER :
YORUMLAR (5)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)