DEİK'ten büyük atak

17 Aralık operasyonunun ardından iş dünyasında hükümetle ilişkiler konusunda büyük değişiklikler yaşandı. Önceleri hükümetin büyük desteğini alan ve cemaate yakınlığıyla bilinen TUSKON'un operasyon sonrası hükümetle arası açıldı. Özellikle Afrika'da etkin olan TUSKON'un boşluğunu şimdi kim dolduracak? Hürriyet'in Ekonomi Müdürü Sefer Levent analizinde bu sorunun yanıtını veriyor. İşte o yazı:

TOBB bünyesindeki DEİK'te de yeni yapılanmaTürk iş dünyasında ‘dış ilişkilerinin’ önemli örgütlerinden  Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) yeni bir yapılanmaya gitti. Balıkesir Sanayi Odası başkanlık seçimini kaybeden ve koltuğundan olan Rona Yırcalı’nın başkanlığını yaptığı İcra Kurulu tamamen kaldırıldı. Yeni organizasyon yapısında DEİK Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu yanına Ayhan Zeytinoğlu, Erdal Eren, Şeraffetin Aşut, Tuncay Özilhan, Zeynel Abidin Erdem’i başkan yardımcısı olarak aldı. Özellikle 2001-2003 yılları arasında Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği’nde (TÜSİAD) başkanlık görevini yürüten Özilhan’in DEİK yönetimde görev alması sürpriz oldu. Peki ama Özilhan başta olmak üzere TÜSİAD’ın önemli isimlerinin DEİK’te aktif olarak görev almasının anlamı ne?

TUSKON İLE REKABET

Taraflar açıkça itiraf etmese de son yıllarda Türk iş dünyasının dış ilişkilerini yürüten iki önemli örgüt arasında rekabet vardı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesindeki DEİK  ile cemaate yakınlığı ile bilinen Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) arasındaki bu yarışta hükümet desteğini almak çok önemliydi. Siyasi gerginliğin başladığı 17 Aralık tarihine kadar hükümette bazı bakanlar TUSKON’a daha yakın durdu. DEİK’in görevini DEİK’ten daha iyi yapan bir örgüt hükümet için de önemli bir avantajlar sağladı. Çünkü, Afrika başta olmak üzere cemaatin 150’ye yakın ülkede okulu ve faaliyeti vardı. Hükümetin Batı ile ticari ilişkilere alternatif olarak önem verdiği bu ülkelere düzenlenen ziyaretlerde TUSKON her zaman başroldeydi.
Ancak, 17 Aralık ile birlikte bütün dengeler değişti. Eğer sürpriz bir yumuşama olmazsa, cemaatle açıkça kavgaya tutuşan hükümetin bundan sonraki resmi dış ziyaretlerde TUSKON’u yanına alması pek mümkün görünmüyor. İşte bu gerçeği gören TOBB da önemli bir hamle ile DEİK’i derin bir uykudan uyandırmaya karar verdi ve yönetime sürpriz isimler aldı. Hiç şüphesiz yeni strateji bununla da sınırlı kalmayacak. 

DEİK önümüzdeki günlerde başta Afrika olmak üzere TUSKON’un etkin olduğu ülkelerde atağa kalkacak. Temsilcilikler kurulacak ilişkiler yapılandırılacak. Böylece DEİK bu coğrafyalardaki faaliyetleriyle hükümete destek olacak ağırlığa kavuşacak.

HİSARCIKLIOĞLU: AKTİF OLACAĞIZ

Dün açıklama yapan Rifat Hisarcıklıoğlu da yeni yönetim modeli ile DEİK’in daha aktif hale geleceğine dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: “DEİK son 5 yılda önemli gelişmeler kat etti. Kurucu kuruluş sayısı ikiye katlanarak 42’ye ulaştı. İş konseyi sayısı ikiye katlanarak 115 oldu. Aynı şekilde oda ve borsalarda DEİK temsilciliği kurduk. Bugün 148 odada DEİK temsilciliği var. Sadece nicelik olarak büyümedik. Aynı zamanda sektörel iş konseyleri, yerel ajanslarla iş birlikleri gibi yeni faaliyet alanları ortaya çıktı. Şimdi daha büyük hedeflerimiz var. Bu hızlı büyüme süreci ve koyduğumuz daha büyük hedefler mevcut yönetim yapısını daha dinamik bir hale getirmeyi zorunlu kıldı. Dolayısıyla yeni bir yönetim modeli oluşturmanın doğru olacağını düşündük. Yeni yönetim modelinde icra kurulunu kaldırıyoruz. Yerine görev ve sorumlulukları belirlenmiş beş başkan yardımcısı ve muhasip üyeden oluşan bir başkanlık divanı ihdas ediyoruz. İş konseylerimizi çok daha fazla çalıştıracağız ki, yeni müşteriler bulalım, yeni pazarlara açılalım. Bir gün gelecek, dünyada her evde, mutlaka Türkiye’de üretilmiş bir ürün kullanılıyor olacak.” 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.