DEDAŞ soğukkanlılığını koruyor

Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Şırnak, Siirt ve Batman illerini kapsayan Dicle Elektrik, Türkiye’de kayıp kaçağın en yoğun olduğu bölge. Önceki gün bölgenin elektrik dağıtımını sağlayan Dicle Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi’ne (DEDAŞ) yönelik protestolarda, DEDAŞ binası basılarak ateşe verildi. Protesto eden bazı vatandaşlar, 45 derecelik sıcağa rağmen elektriklerinin iki gündür kesik olduğundan yakındı.

Merve Erdil'in Hürriyet'teki haberine göre DEDAŞ Şirket Sözcüsü Gökay Üstün, “Bölgede toplam olarak dağıtılan elektrik bedeli bir yılda 6.5 milyar lira. Yüzde 75’inin kaçak olduğunu düşünürsek, kaçak pazarının büyüklüğü 4.8 milyar liraya tekabül ediyor. Siz 4.8 milyar lirayı istediğinizde, bunu 30 yıl boyunca ödememiş, hatta tüm altyapısını ona göre şekillendirmiş belirli gruplar size direnç gösteriyor” yorumunu yaptı.

ELEKTRİK 86, FATURA 99’DA GELDİ

Bölgede 30 yıldan bu yana gelenekselleşmiş bazı yapılar olduğunu dile getiren Üstün, şöyle konuştu: “Bir Ziraat Odası Başkanı’nın sözleri şöyle: Bizim çevreye elektrik 1986’da, ilk fatura 99’da geldi. Abone tarafına da hak veriyorsunuz, elektrik gelmiş, kimse bunun bedelini istememiş. Kırsalda kayıp kaçak oranı yüzde 90’ın üzerine çıkıyor.”

28 BİN 500 ABONE İCRADA

Tarımsal sulamada ortalama kaybın yüzde 95 olduğunu kaydeden Üstün, “Olaylar genellikle kırsal nüfusu fazla ve bölgenin en fazla sulama ile tarım yapan illeri Urfa ve Mardin’in ilçelerinde oluyor” dedi. Üstün, şöyle devam etti:  “Kesintinin uzun süre yapılması ya da insanları cezalandırıcı şekilde yapılması zihniyetine sahip değiliz. Sokakta bize en fazla tepki gösteren insanların bir kısmı da bireysel olarak elektriği kesilmiş aboneler. 1 milyon 300 bin abonemiz var, hukuki işlem başlatılanların sayısı 28 bin 500’ü geçti.”

BEDELİ KİM ÖDÜYOR

Gökay Üstün, “Eylem yapan abone ‘Bu elektriği ben ödemeyeceğim’ dediği zaman komşusu ödüyor. Türkiye’de parasını ödeyen her aboneye, kayıp kaçaktan dolayı aylık 10 lira bedel ödettiriliyor” dedi.

Pişman değiliz

DEDAŞ’ı aldıklarına pişman olup olmadıklarını sorduğumuz Üstün, “Pişman değiliz. Alan ikinci şirketiz. Alıp durumu bir şekilde fark edip, geri çekilen şirket de oldu. Biz yapamazsak, devletin eline geçmesi durumunda, bu çözüm mü olacak?” dedi. Üstün’ün açıklamaları özetle şöyle:

“Klimanın düğmesine basmayıp, kapı-pencere açan bir bölgeden bahsediyoruz. Tarlada ürünleri olanlar da sulama yapmak zorunda. Sulamada yaptıklarında aşırı tüketim oluyor. Elektriği belli zamanlarda kesiyorsunuz diyorlar, sisteme aynı anda yüklenildiğinde sistem kendini kapatıyor.Birçok yatırımcı bölgeye gelmeden önce bize uğruyor. Elektriği düzenli sağlayamayaca-ğımızı hissettikleri vakit yatırımdan vazgeçiyor.”

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.