AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Shangri-La Bosphorus Hotel'de İş Dünyası Buluşması'na katıldı.
Başbakan Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, "Bizim devlet tecrübemiz muhalefetinki gibi değil. Muhalefet 13 yıldır devlet yönetiminden uzakta ve açık söyleyeyim, devlet ciddiyetiyle de bağdaşmayacak şekilde bir vaat rekabeti içine 7 Haziran'dan önce girdi. Biz ise 13 yıldır en zor şartlarda dahi bütçe disiplininden taviz vermeden yürüme örneğini sadece bu ülkeye değil, dünyaya da gösterdik. Hiç şüpheniz olmasın, hiç tereddüdünüz olmasın, bütçe disiplininde hiçbir gevşeme olmayacak bu taahhütler sebebiyle" dedi.
Davutoğlu, "Kısa dönemli bizim en önemli hedefimiz, şimdi ve seçim sonrasında olabilecek dalgalanmalar karşısında ülkenin mali ve finansal makro göstergelerini sağlam bir zeminde tutmak. Bu birinci hedefimiz ve bu konuda hiçbir şekilde popülist politika takip etmedik, etmeyeceğimizi de sizlerle bir kez daha paylaşmak isterim" ifadelerini kullandı.
"Aylarca neredeyse bu taahhütler üzerine konuştuk, düşündük, maliyetlerini hesapladık, getirilerini ve götürülerini hesapladık" diyen Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bütün toplam maliyeti bu paketin, taahhütlerimizin bir kısmı 7 Haziran'dan önce olan taahhütlerdi, bir kısmı yeni taahhütler, 19,3 milyar Türk lirasıdır. Bu, Türkiye'nin gayrisafi milli hasılasının yaklaşık yüzde 1'i mesabesindedir ve kesinlikle bütçe dengelerini etkileyecek mahiyette değildir. 1 Kasım seçimlerinden sonra bu vaatlerin yerine gelmesiyle kimse bütçe disiplininden sapacağımız gibi bir kanaate sahip olmamalıdır."
Başbakan Davutoğlu, "Son gelişmeler de gösterdi ki demokratik istikrarla ekonomik istikrar arasında bir ilişki var. Sürdürülebilir kalkınma ancak ve ancak demokratik istikrarla mümkün olabiliyor. Antidemokratik bir istikrar, yani düşüncenin, insan hak ve özgürlüklerinin hiçe sayıldığı, girişim özgürlüklerinin sınırlandığı, diktatöryal rejimlerin nasıl çökmekte olduğunu yanımızdaki ülkelerde görüyoruz" dedi.
"Teröre karşı mücadele son derece başarılı bir şekilde yürümektedir" Başbakan Davutoğlu, teröre karşı mücadelenin son derece başarılı bir şekilde yürümekte olduğunu dile getirerek, "Şehirlerimizde güvensizlik oluşturacak, şehirlerimizin mücavir bölgelerinde kendi düzenlerini kurmaya gayret eden ve Türkiye dışından Türkiye'yi tehdit eden bütün odaklar birer birer, bu çabaları etkisiz kılıncaya kadar, çökertilecekler. 1 Kasım seçimlerinin neticesi ne olursa olsun, bu mücadele sürmek zorunda ama aynı anda da 'Çözüm Süreci' irademiz de sürecek" şeklinde konuştu.
"Doğu ve Güneydoğu ülke ekonomisine entegre edilmeli" Davutoğlu, "Biz Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu ülke ekonomisine tam anlamıyla entegre edemezsek ve ülke ekonomisinin bir parçası haline getiremezsek, orada gittikçe büyüyen genç nüfusu istihdam edemezsek, Türkiye'nin bütününde de huzuru sağlayamayız. Bu açıdan hepimize düşen görev, süratle Doğu ve Güneydoğu'nun ülke ekonomisine entegre edilmesidir" dedi.
"Bir ülkenin savunması sınırlarda değil okullarda başlar" Başbakan Davutoğlu, "2016 bütçesinde eğitime ayırdığımız miktar, 106 milyar Türk Lirası. 2002'de 11 milyar Türk Lirasıydı ve 2002'de toplam bütçe büyüklüğümüz 116 veya 117 milyar Türk Lirasıydı. Yani 2002'deki bütün bütçemiz kadar neredeyse şu anda sadece eğitime kaynak ayırıyoruz. Bunu yapma sebebimiz, yani savunmanın da önüne alma sebebimiz, bir ülkenin savunması sınırlarda değil okullarda başlar, okullarda sağlamlaşır. Eğer okullarınızda iyi insan yetiştirmişseniz, sınırlarınızı savunmak için ayrıca bir çaba göstermeden de o insan o sınırları korur" ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin etrafındaki bölge jeopolitik riskleri beraberinde getiriyor" Türkiye'nin etrafındaki bölgenin jeopolitik riskleri beraberinde getirdiğini belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Etrafımızda en az 6-7 ülkede merkezi yönetimin ülkeyi kontrol etme, ekonomiyi yönetme kabiliyeti yok. Biz ihracatta genişleme stratejisi yaparken Avrupa'daki ekonomik durgunluğu çevre ülkelere ihracatla aşabilmiştik. Şimdi ise komşu ülkelerde pazar daralması ve emtia fiyatlarının düşmesi ve istikrarsızlıklar söz konusu."
Davutoğlu, "Irak, Suriye, Libya ve Ukrayna gibi önemli pazarlarımızda çok ciddi daralma ve riskler var. Rusya'da yaşanan kriz nedeniyle turizm başta olmak üzere birçok pazarımızı daraltan bir durum ortaya çıktı" diyerek, "Özellikle küresel ekonomide ve bölgesel jeopolitikte yaşananlara rağmen Türkiye'nin demokrasisinin ve ekonomisinin performansı bugün gelecekteki meydan okumalara çok güçlü cevap verecek nitelikte" ifadelerini kullandı.
"İstanbul'u güvenilir bir yatırım limanı haline getirelim" Başbakan Davutoğlu, "Biz İstanbul'u demokrasimizle, hukuk sistemimizle güvenilir bir yatırım limanı haline getirelim. Buraya para yatıran, bir gün bu parayı kazanarak geri dönebileceğini ve hukuki teminat altında olabileceğini hissetmeli" dedi.
"Bizim orta ve uzun vadeli ekonomik yapısal reformlar konusunda, tereddüt etmeden niteliksel bir mahiyet değişiminin önünü açmamız lazım" ifadelerini kullanan Davutoğlu, şunları kaydetti:
"Vizyonumuz; kısa dönemde ülke ekonomisinin olabilecek küresel şoklara, mali disiplin ve sağlam finansal sistemle dirençli halde tutulması, demokratik istikrar ile ekonomik istikrar arasında irtibatın sağlanması ve siyasal reformları kararlılıkla sürdürmek. Orta ve uzun vadede kalıcı, sürdürülebilir bir kalkınma için mutlaka süratle vakit kaybetmeden yapısal reformları gerçekleştirmek. Bunun için de 1 Kasım seçimleri önemli."
"Yeni anayasaya ihtiyacımız var" Başbakan Davutoğlu, "Bu anayasa getirdiği yetki karmaşasıyla güçler ayrımı esasına dayanmakla birlikte, güçleri birbirine karıştırmasıyla ve en önemlisi de milli iradeye duyduğu güvensizlikle ve insan hak ve özgürlüklerine dayanmama sebebiyle Türkiye'nin önündeki en önemli bariyerdir. Hep beraber bu yetki karmaşalarını ortadan kaldıracak, kime hesap sorulacaksa onun yetkili kılındığı ve herkesin görevini kendi mekanizması ve kuralları içinde yapabildiği bir yeni anayasaya ihtiyacımız var" dedi.
Yabancı yatırımların Türkiye'ye son 13 yılda gelişinin en önemli sebeplerinden birinin Türkiye'nin hukukuna, ekonomisine, siyasetine duyulan güven olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu:
Bu güveni sarsmak için uluslararası alanda da içeride de çok yoğun çabalar gösterildiğini görüyoruz. Hepimiz, hangi siyasi görüşe sahip olursak olalım, hangi siyasi partiye destek olursak olalım, hepimizin koruması gereken en öncelikli husus, ülkemizin itibarıdır"
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.