E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemDavutoğlu: Demokrasilerde parti kurmak bölücülük değildir---

Davutoğlu: Demokrasilerde parti kurmak bölücülük değildir

Davutoğlu: Demokrasilerde parti kurmak bölücülük değildir
18 Temmuz 2019 - 15:48 borsaningundemi.com

Bir süredir AK Parti'den ayrılıp parti kuracağı ifade edilen Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu "Demokrasilerde parti kurmak bölücülük değildir" dedi.

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Yavuz Oğhan'ın YouTube kanalı "BideBunuİzle"de Oğhan'la birlikte İsmail Saymaz ve Akif Beki'nin sorularını yanıtladı. "Demokrasilerde parti kurmak bölücülük değildir" diyen Davutoğlu kendisinin hiçbir zaman "Şam'da Emevi Camii'nde namaz kılacağım" diye bir ifadesi olmadığını söyledi.

Yeni bir parti kurma çalışmaları yürüttüğü belirtilen Davutoğlu'nun yaptığı açıklamalar şöyle:

"İçeriden bir eleştiri olarak söyleyeyim, otosansürün en yoğun olduğu dönemden geçiyoruz. Özgürce konuşursanız her türlü problemi çözersiniz. 'Pelikan çetesi' denilen çete, herkes tarafından malum oldu. Bu bildirinin arkasındakileri biliyorum, kimlerden talimat aldıklarını biliyorum. 'Ben ne yaptım bu insanlara? Acaba kendimde bir şey var mı?' dedim. Beni istifaya zorlamak istenen bildiri beni Alman ajanı ilan ediyordu. Ben ne yaptım ki bu kadar ağır bir ithamla karşı karşıya kaldım?

"MKYK'da bir muhtıra vari bir tavır yaşadım. Ondan 2 gün sonra böyle bir bildiri yayımlandı. Ola ki yanlış bir takım politikalar geliştirmiş olabilirim. Hepsine açığım ama niye bu şekilde hedef alındım? Bu bağlamda 3 yıl sonra ilk defa konuşuyorum. 3 yıl boyunca ben susmadım aslında, Cumhurbaşkanına hep düşüncelerimi aktardım. Hep düzelir umuduyla böyle bir açıklama yapmamıştım.

"MKYK ile bana, 'Sen başbakan gibi görün ama başkan olma, başbakanmış gibi yap ama yetki kullanma' dendi. Bunu benden Cumhurbaşkanı ve MKYK'ya imza atanlar istiyordu. Ben kendimi bilirim benden her şey olur da düşük profilli olmaz."

Eylül 2015'teki AKP 5. Olağan Kongresi sırasında Davutoğlu, parti genel başkanı olarak MKYK listesini oluştururken, itiraz ettiği isimlerin de Recep Tayyip Erdoğan tarafından listeye eklendiği yönünde haberler çıkmıştı. Kongre öncesi Erdoğan'la görüşen Davutoğlu, görüşme sonrasında, partiyle o dönem resmi bağı olmayan Cumhurbaşkanı'yla görüşmesine atfen, "MKYK listesini ele aldık" açıklaması yapmıştı.

Bundan birkaç ay sonra, Nisan 2016'da Erdoğan'ın AKP Genel Başkanlığı döneminde parti içinde elinde olan olan yetkiler, Ahmet Davutoğlu'nun elinden alındı. Yetkiler MKYK'ya devredildi.

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, NTV'de katıldığı programda dönemin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda ismin MKYK'ya girmemesi konusunda "Bunları AK Parti, çok liyakatli insanları ekonominin başına getirdi. Onun için dışarıda kalmasına (MKYK'nın) üzgünüm, çünkü görünmeyen çok büyük hizmetler yaptılar" demişti.

AKP ile MHP'nin kurduğu ittifaktan rahatsız olduğunu söyleyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"AK Parti'nin ittifak ilişkilerine girmesinden rahatsız olduğumu hep söyledim. Mart ayında bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da aktardım. Bu ittifak ilişkisi AKP'nin doğasını bozmakta olduğunu ve MHP'ye oy kaçırmaya neden olacağını anlatmaya çalıştım. Bundan dolayı Bahçeli'nin bana öfkelenmesini anlarım. Ama benim anlayamadığım şey, kendileri için makamımdan ayrılmayı göze aldığım kişilerin hedefinde olmam. Benim yakınlarımın, eşimin konferansının iptal edilmesini anlayamam.

"15 Temmuz gecesi sokağa inip, beyaz gömlekleriyle direnmiş İstanbul, Ankara il başkanımız sadece 'Davutoğlu döneminde atandı' deyip, görev teslimlerde konuşmasına bile izin vermeyip atmak nedir? Beni gönülden yaralayan bir şeydir bu.

"2 Kasım 2015 günü bu ülke yeni bir umuda uyanmıştı. 4 yıl seçimsiz yıllar. 3 ay içinde bütün sözlerimizi yerine getirmişiz. Bütçe açığı yüzde 1,8'lere inmiş, ÜFE yüzde 3,2 idi. Böyle bir ortamdaki Türkiye'nin yaşamasını istemeyen kimlerse, bunu sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan'la aramda gibi görmeyin lütfen. Özünden koparılan bir başkanlık sistemiyle Türkiye'nin yüzde 50+1'e mecbur edildiği bir koalisyon için benim devre dışına bırakılmam gerekiyordu."

"Ben kırgın değilim"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 2 hafta önce Bosna Hersek ziyareti dönüşü uçaktaki gazetecilerle sohbetinde "Babacan'a, Davutoğlu'na Gül'e kırgınlığınız var mı?" sorusuna "Bu soru sorulur mu Allah aşkına… Bunlara kırgınlık olmayacak da kime olacak?" yanıtını vermesi hatırlatılınca, Davutoğlu, "Kırgınlığı keşfetmiş olmak güzel şey" dedi:

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, 'Gelin Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile konuşayım, onları parlamenter sistemine ikna edelim, bütün yetkileri başbakanda toplayalım. Siz başbakan olun ve bütün yetki sizde olsun. İsterseniz ben danışmanınız olayım, istemiyorsanız ben akademisyenliğe döneyim' dedim. 'Perşembe gününe kadar siz tefekkür edin, istediğiniz arkadaşlarla konuşun. Benim size meydan okuma gibi bir kaygım yok' dedim. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Böyle devam edelim' dedi. Eğer onu yapmış olsaydık sonraki birçok tıkanma yaşanmayabilirdi. Aramızdaki hukuk zedelenmezdi.

"Kırgınlığı keşfetmiş olmak güzel bir şey ama önce hepimiz karşı tarafı ne kadar kırdığımıza bakalım. Ben kırgın değilim. Ben bayram tebriği için aradım Cumhurbaşkanını. Ben hukukları gözetirim. Benim kırgınlığım şahsıma yapılan şeylerden kaynaklanmıyor. Bana o iftiraları atanlara şahsi kul hakkım helal olsun.

"Aile hayatına özen gösterilmeli. Kimsenin özel hayatı üzerinden eleştirmemesi gerekir. Berat Albayrak'a yapılan aile eleştirisi değildir, bakandır bunları göğüslemesi lazım.

"Genel başkanlık ayrılmalı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı kesinlikle seçimle gelmeli. Bakanlar mutlaka meclisten onay alarak göreve başlamalı. Yargı bağımsızlığı teminat altına alınmalı.

"MHP ile ittifakla Kürt oylarını kaybetme ihtimalimiz olduğu için Meclis'teki çoğunluğu kaybedeceğimizi Cumhurbaşkanına ilettim.

"Ali Babacan ve Abdullah Gül ile neden beraber olmadığımızı bilmiyorum"

AKP'nin içinden gelerek yeni parti kurma çalışmaları yapan diğer isim de Ali Babacan. Babacan'a eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün destek verdiği biliniyor.

İki hareketin neden birlikte hareket etmedikleriyle ilgili soruya Davutoğlu, bunun nedenini bilmediğini söyleyerek yanıt verdi:

"Ali Babacan ile aramızdaki hukukun ölçüsü yoktur. Hep bir güven ilişkisi oldu aramızda. 1 Kasım'da ısrarla olmasını istediğim arkadaşlarımızdan biriydi. Çünkü Türkiye'nin Babacan gibi arkadaşlara ihtiyacı var. Yetişmiş devlet adamlarından bir kişiyi bile ihmal veya israf etmek bir milletin yapabileceği en ağır israftır. Hakkında herhangi bir olumsuzluk olmayan bir devlet adamının gitmesi en büyük israftır. O süreç içinde bir yıl içinde çok istişarelerde bulunduk. Muhtemelen Babacan benim manifestomu okuduğunda kendisi de imza atacak nitelikte görmüştür diye düşünüyorum. Ben bu konuda da elimden geleni yaptım, beraber olabilmek için. Parti içinde de dışında da, hep konuştuk.

"Benimle ilgili çalışmış herhangi bir arkadaşıma haksızlık yapılmasına tahammül göstermem. Ali Babacan'a soruşturma başlatıldığında aradım, destek verdim. Babacan'ın bürokratik ciddiyetine, titizliğine şahidim. Onun arkasında durmak benim görevim. Bu kim olursa olsun. Manifestodan sonra kendisiyle görüştük. Dostane bir görüşme oldu. Öneri götürmedim. 31 Mart öncesinde Ali Bey'e 31 Mart'tan sonra Türkiye'yi kritik bir zaman beklediğini, hepimizin konuşması gerektiğini, beklemek gerekmediğini, 31 Mart'ta AK Parti çok büyük oranda bir zafer kazansa da kazanamasa da yanlış gidenleri söylememiz gerektiğini söyledim.

"Şam'da Emevi Camii'nde namaz kılacağım diye bir ifadem yok"

Ahmet Davutoğlu, Suriye politikası konusunda kendisine yöneltilen eleştirilere de yanıt verdi. "Suriye'de tek bir yürek yıkıldıysa onun hüznünü içimde hissediyorum ama gereken her şeyi yaptık. Elimizden geleni yaptık. Yetersiz kaldığımız yerler de oldu" dedi:

"Şam'da Emevi Camii'nde namaz kılacağım' diye bir ifadem yok. Algı operasyonu yapılarak bütün bunlar bizim üzerimize yapılıyor.

"Sayın Esad'la ilk görüşmemiz Şubat 2003. Irak Savaşı başlarken gittim. Irak Savaşı'nı engellemek için ilk önce Suriye ile temasta bulunduk. O zaman da bana 'Türkiye'nin eksenini kaydırıyor' deniyordu. O zamandan sonra Esad'la aramızda güven ilişkisi oldu.

"62 kere gittim ben Suriye'ye, vizeleri kaldırdık. Arap Baharı başladığında biz Suriye'yi korumak için her şey yaptık. Suriye'nin yanında olduğumuzu küçük reformlarla bunu yönetilmesi gerektiğini söyledik. Beşar Esad'ın ve Suriye'nin böyle bir facia yaşamaması için bütün uyarıları yaptık.

"Esad'la benim yaptığım 6,5 saatlik görüşmede Esad bana beyaz kağıt vermiş de ben reddetmişim gibi iddialar var. Bunlar doğru değil."

Recep Tayyip Erdoğan, başbakan olduğu dönemde, 5 Eylül 2012'de Ankara'daki AK Parti Genel Merkezi'nde genişletilmiş grup toplantısında konuşmada, "CHP yarın Şam'a gidecek yüz bulamayacak göreceksiniz ama inşallah biz en kısa zamanda Şam'a gidecek, oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız. O gün de yakın. İnşallah Selahaddin Eyyubi'nin kabri başında Fatiha okuyacak, Emevi Camisi'nde namazımızı da kılacağız" demişti.

Ahmet Davutoğlu ise Yavuz Oğhan, İsmail Saymaz ve Akif Beki'nin sorularını yanıtlarken, "Uluslararası toplum dediğimiz toplumun Suriye konusunda bu kadar riyakar bir tutum takınacağını düşünemedik" diye konuştu. Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İdealist davrandığımız doğrudur. Kimyasal silah kullanımı tespit edildi. Hiçbir şey yapılmadı. Bu uluslararası hukuk meselesi. Uluslararası hukukun bu kadar ayaklar altına alınacağını kimse tahmin etmedi."

Davutoğlu, Şubat 2015'te yani Başbakanlığı döneminde Süleyman Şah Türbesi'nin IŞİD bölgesi yakınlarda tehdit altında olduğu gerekçesiyle alınıp PYD'nin kontrol ettiği bölgeye taşınmasının ise, Milli Güvenlik Kurulu kararı olduğunu söyledi:

"Süleyman Şah Türbesi'nin taşınması konusu Milli Güvenli Kurulu'nda alınan karardır. Sanki 1921'de taşınan toprak ile bizim taşıdığımız toprağın aynı olduğu düşünülüyor.

"PYD ile yürütülenler Sayın Erdoğan'ın başlattığı çözüm süreci devam ederken yürümüştür. Kürt halkını rencide eden her türlü söylemin karşısındayım. Bunun Türkiye'nin birliğine zarar verdiğini söylüyorum."

'Rus uçağını düşürdük' açıklamasını televizyondan gördüğüm anda beynimden kaynar sular döküldü
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Rusya'dan satın alınan S-400 füze savunma sistemlerinin "haklı tedbirler" olduğunu söyledi:

"Türkiye'nin kendi egemenliği içinde alacağı her tedbir (S-400 hava savunma sistemi satın alınması) haklı tedbirdir. Türkiye-Rusya ilişkileri derinleşmesi doğrudur ama alternatifler üretilmeden bu ilişkinin derinleştirilmesi ileride sorunlar doğurabilir. Amerika ile ilişkilerin yeniden masaya yatırılması, kurumsal düzeyde aradaki ilişki nereye gidiyor diye konuşmak gerekir. Avrupa ile ilişkiler mutlaka rehabilite edilmeli."

Kasım 2015'te Rus uçağının düşürülmesi ve iki Rus pilotun ölümüyle ilgili de açıklama yapılmaması talimatı verdiğini anlatan Davutoğlu, "Cumhurbaşkanlığı'ndan bir işgüzarın 'Rus uçağı düşürdük' açıklaması yaptığını" söyledi:

"2012 Haziran'ında Suriye uçağı bizim uçağı düşürdü. Başbakanımız o dönem angajman kuralları ilan etti. 'Türk sınırına 5 km yaklaşan uçaklar vurulur' şeklinde. Bu andan itibaren yerine getirilen talimatlar başbakandan alınmış sayılır. Ben başbakan olunca bu angajman kuralları yenilendi. Rus uçağı düşürüldüğünde 'Kesinlikle açıklama yapmayacaksınız, Sınırlarımızda kimliği belirsiz bir uçak düşürülmüştür diyeceksiniz' dedim. Rusya ile de bu durumu paylaşmamız lazım dedim. O arada da Rusya'dan aynı şeyi düşünmüşüz gibi 'Uçağımız düşürülmüştür' diye açıklama yapıldı. Hangi işgüzar bilmiyorum ama 10 dakika sonra Cumhurbaşkanlığı'ndan 'Rus uçağını düşürdük' diye bir açıklama yapıldı. Televizyondan gördüğüm anda beynimden kaynar sular döküldü. Hemen Genelkurmay Başkanı'yla görüştüm, bir iletişim hatası olduğunu söyledi ve o açıklama 2 dakika içinde geri çekildi."

24 Kasım 2015'te ilk açıklama Anadolu Ajansı'nda gelmiş; "Cumhurbaşkanlığı kaynakları, Türkiye'nin hava sahasını ihlal ettiği ve uyarılarına da aldırmadığı için angajman kuralları gereğince düşürülen uçağın SU-24 tipi Rus uçağı olduğunu açıkladı" ifadesi kullanılmıştı.

Kısa bir süre sonra yapılan düzeltmede "İlk bilgilendirme notunda uçağın Rus uçağı olduğuna dair ifade, basındaki haberlerden hareketle kullanılmıştır. Yani Rus uçağı olduğu tahmin ediliyor anlamında" denilmişti.

Ardından Genelkurmay Başkanlığı yaptığı açıklamada uçağın hangi ülkeye ait olduğuna dair bir bilgi vermemiş, "24 Kasım 2015 tarihinde saat 09.20 civarında Hatay Yayladağı bölgesinde Türk Hava Sahasını ihlal eden milliyeti bilinmeyen bir uçak defalarca (beş dakika içerisinde 10 kez) ikaz edilmesine rağmen Türk Hava Sahasını ihlal etmiştir" ifadelerini kullanmıştı.

'Dışişleri Bakanlığı'nda soruşturma geçirenlerin sayısı bir elin parmağını geçmez'
Davutoğlu, 2015'te IŞİD'e karşı ilk operasyonların emri verildiğinde Başbakan olduğunu da hatırlattı:

"DEAŞ'a karşı operasyon emrini veren de 2015'te biziz. Şöyle bir bakın Allah aşkına benden DEAŞ'a destek çıkacak bir şey var mı?"

Dışişleri Bakanlığı döneminde Gülen yapılanmasının bakanlık içindeki etkinliğine dair soruya yanıt verirken ise Davutoğlu, bakanlık içinde soruşturma geçirenlerin sayısının, İçişleri Bakanlığı'nın sorumlu olduğu emniyet birimlerine göre çok daha az olduğunu belirtti:

"Aynı dönemde emniyetteki ordudaki FETÖ yapılandırmasını göz önünde bulundurun. Bakana arkadaşlarını, bana yapılan gibi, hedef göstermek istemem. İçişleri Bakanlığı'na bunu neden yaptınız, diye sorulmuyor ama Dışişleri Bakanlığı'na soruluyor. Sınır güvenliğini sağlamak benim görevim mi?

"Dışişleri Bakanlığı'nda bu konudan ("FETÖ yapılanması") dolayı soruşturma geçirenlerin sayısı bir elin parmağını geçmez. Somuttan kaçamayız. Varsa bir hata hepimiz bunları eleştirmeliyiz. Ama Dışişleri Bakanlığı'ndakiler KPSS üzerinden gelmiştir.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (25)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • : )19 Temmuz 2019 14:17

    Erdoğan değil, her doğan dedilier.... seçme seçilme hakkı vardır dedilier... yeni parti kuracak olanada hain dediler :D 

  • Volkan19 Temmuz 2019 12:58

    Maddi imkanı veya desteği olan herkes parti kurabilir. Ev kirasını bile zor ödeyen kurulmuş partilere bakar kim ondan yana ise ona oy verir.

  • ben19 Temmuz 2019 12:40

    Ahmet sende o karizma yok be gülüm

  • muahahah19 Temmuz 2019 12:08

    erdoğan değil, her doğan cumhurbşaknıda olur, partide kurar, muhtarda olur... NE OLDU SLOGANA ? ERDOĞAN DEİL, HERDOĞAN olabilir diye yasa değişmedi mi ??? hahaha

  • BORSACI19 Temmuz 2019 06:16

    kurmak isteyen herkes kurabilir önemli olan seçmen oy verecekmi.ülkede yüzlerce parti varda kendileri bile kurdukları partiye oy vermiyor.kimden oy alacaksın ben küskünüm deyip oy istersen kimse oy vermez.

  • İstikşafi görüşmeler BAŞLIYOOOOOR 19 Temmuz 2019 05:35

    Sanırsın ki İSTİKŞAFİ görüşmelere başlıyor. Eeee hala kendisini Başbakan sanıyor olmalı. Birisi hatırlatmalı artık BAŞKANLIK SİSTEMİ VAR ve o çok anlaşılır kitabı değil askeri akademilerde üniversite amfilerinde dahi okutulmaz oldu. Halbuki onu dinleyecek bir sürü kalabalık vardı bir zamanlar . Nerde mi ? Mecburen dersini almak zorunda olan üniversite talebeleri. Hocam sen git ve en iyisi talebelerine anlat masalları ne de olsa onlar seni dinlemeye mahkumlar hah hah ha

  • emre2318 Temmuz 2019 23:54

    Şunu sen ve senin gibi avaneler iyi bilsin ki Tayyip olmadan sizi kimse adam yerine koymazdı. Hayatın boyunca ne dışişleri bakanı ne de başbakan olacaksın. Madem adamdın neden her defasında Erdoğan ı övüyordun simdi mi kötü oldu? Hani çok sevdiğin akademisyenlige dönmek istiyordun koltuk sıcak geldi anlaşılan. Parti kurda ne kadar senin kalibren hemen görelim.

  • Kedi18 Temmuz 2019 23:23

    Davutoğlunu görünce aklıma nedense fare geliyor.

  • Amfide ders vermek 18 Temmuz 2019 22:56

    Demokrasilerde yemin billah edip ben partime zarar verecek bir iş yapmam yalanını söylemek değil bölücülük hatta birleştiriciliktir ... Birleşirken bu HDP ile olursa işte o zaman tam da kaynaşmacılık olur dersen daha da güzel olur? Ne mi tabii ki senin için her şey güzel olacak...

  • Nihat18 Temmuz 2019 21:26

    1-2015 yılı sonlarında  Bir tv kanalında İngiliz derin devleti teşhir edilmeye başlandı 300 yıllık sömürge sistemi ve faili meçhul cinayetler açıklanmaya başlandı. 2- Putin de aynı şekilde İngiliz derin devletine ileri geri konuşmaya başladı ancak Türkiye dahil 4-5 yerde dış temsilcilik görevlileri suikasta uğradı!  3-Davutoğlu apar topar Londra ya davet edildi 1 hafta misafir edildi! 4- Döndüğünde  ne Bakanlar kuruluna ne de Cumhurbaşkanına dahi bilgi vermedi  4- Israrla pkk ya çiçek böcek muhabbeti yapmaya devam etti yani çözüm sürecini devam ettirmek istedi. 5- Cumhurbaşkanı gelişmelerin tehlikesini görerek görevden aldırdı!  Dikkatli bir medya izleyicisi olarak bu kronolojik gelişmelerin  hiç bir olayın bilhassa Türkiye de kendinden bağımsız olarak gelişmediğinin ispatıdır. Anlayana sivrisinek saz Anlamayan angutilerle  zaten uğraşmıyoruz.

  • Nihat18 Temmuz 2019 20:53

    Türk Milleti uyanışta!  Şimdi sen sırıtarak parti kurma gerekçesini bile net olarak izah etmek yerine 2 sayfa laf salatası yaparsan hiç kimse sana inanmaz!  Senden ve diğerlerinden şüphelenmemiz için yeteri kadar çok sebep var!  Sadece insanları etkilemek ve algı yönetiminde başarılı olmak için müsait ortam ve talimat bekliyorsun! Malum talimat aldığın yer bu konuda uzman!   Al-i İmran Suresi 105. ayet Allah ın ipine sımsıkı sarılın, dağılıp paramparça olmayın''  Bu ayet  son derece açık ve nettir!  Değil mi Ahmet!  

  • Güven18 Temmuz 2019 20:37

    Parti kurabilecek güçte olan bir siyasetçi, başını eğip başbakanlık görevini bırakmazdı.

  • nazım yılmaz 18 Temmuz 2019 18:56

    **  Kusura bakma , sizin bu konjonktürde  ayrılmanız , bölücülük...Sen bu partide BAŞBAKANLIK YAPTIN.. Bizler yakınen olayları izliyoruz..Tamamen projesiniz..KİN VE HINÇ VE İNTİKAM DUYGUSUNA TESLİM OLMUŞSUNUZ..

  • Talha18 Temmuz 2019 19:45

    Acaba akp yi kuranlar nerden kopup geldiler. Rahmetli Erbakan hocanın partisi refah partisinden değil miydi . O zaman demek ki ........ noktalı yerler sizin yazınızın aynısı mı olmalı.

  • komik18 Temmuz 2019 18:27

    Kaypak bir adam olduğun yüzündeki sahte gülüşte görünüyor o zaman konuşmadın da şimdi niye konuşuyorsun belki düzelir ne demek ya o zaman sen düne kadar bir umut oturup bekledin beni yine çağırır diye çağırsaydı her şey güllük gülistanlıktı birde demogoji yapıyor sana kim oy verecekse ali babacan bile partisine almamış seni..

  • AhmetK18 Temmuz 2019 18:27

    Ne acı ki bunu adam yerine koyduk. Kimsenin tanımadığı bir adamdı, hayalinin otesinde makam gordu RTE sayesinde. Partiye hiçbir kişisel katkısı olmadı şimdi nankorler cetesine katıldı. Ahde vefası olmayandan, adam olmaz. Tarih hain olarak hatırlatacak bu tipleri..

  • Akis 18 Temmuz 2019 23:18

    İlelebet TC sen ihaneti bölücülüğü terör seviciliğini başka yerlerde ara... Bu arada aynaya bakmayı da ihmal olur mu ?

  • İlelebet TC18 Temmuz 2019 19:48

    Hainliği tarifi sizin orda bu mu... Fetö nün siyasi ayağı araştırılsın bakalım ne hainler çıkar ama işinize gelmez...

  • Kamil18 Temmuz 2019 17:46

    Boşuna uğraşma, kuracağın partinin yaşama şansı yok, sen zaten yoksun

  • BİR DOST18 Temmuz 2019 17:36

    Ak partide kolay mevki kazanınca ne oldum delisi oluyorlar, Türkiye Cumhuriyeti makamlarının kolay kazanıldığını düşünüyorlar. Siyasi hayatları boyunca  bilgi ve seviyesi üst düzeyde, Bakan bile olamamış nice vatandaşlar var. En üst mevkilere hiç emek sarf etmeden gelmişsin, Ülkeni seviyorsan otur yerine  isimsiz birisi olarak hizmet et...

  • Düşük profil 18 Temmuz 2019 17:23

    Başbakan oldun"pelikan çetesi " ile (kendi tabiri) mücadele etseydin ya.Niye eyvallah ettin ve gittin. Her şeyi açıkca izah etseydin bu millete. Niye sustun.

  • Meto18 Temmuz 2019 17:20

    Sen anca chpkk dan oy alırsın

  • emekci18 Temmuz 2019 16:23

    açıkça söyle Erdoğan istemese, kimse beni başbakanlıktan istifa ettiremezdi. O zaman boyun eğdim ama bugün dikleniyorum diye. ama suçu pelikancılara atıyor, kim bunlar?

  • Cekic18 Temmuz 2019 15:58

    Acaba sana kim oy verecek merak konusu rus uçağını ben talimat verdim dedin tvlerde esede istifa et dedin mahfettin ülkemizi az daha ruslar ile savaş çıkacaktı senin yuuznde binlerce kayıtsız gocmen sokaklarda sana oy vermektense ak parti chp daha mantıklı

  • alid18 Temmuz 2019 16:45

    İmlaya dikkat edelim.