Cumhurbaşkanlığı kavga yeri değildir

Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, CNBC-e yayınında soruları yanıtladı.

AYRIMCILIK EKONOMİYİ ETKİLER

İhsanoğlu, Cumhurbaşkanı ve ekonomi yönetimi ilişkisini şöyle açıkladı: "Cumhurbaşkanı o ülkede siyasi istikrarı sağlıyorsa, o ekonomi büyüyecektir. Ben size bir örnek vereyim. İtalya kısa süre önce hem siyasi hem de ekonomik krize girdi. Bu krizi kim çözdü. Yetkileri bizim cumhurbaşkanımızdan daha az olan İtalya Cumhurbaşkanı" dedi. İtalya'daki son ekonomik krizi ülkenin cumhurbaşkanının aldığı uzlaşmacı tavrın çözdüğü örneğini veren İhsanoğlu, "Yeter ki Cumhurbaşkanı dünyayı tanısın, kanunların kendisine verdiği hakların sınırlarını bilsin. Dünyayı tanısın. Halkın verdiği yetkilerle zaten bir gücü olacaktır. Bu da zaten milletin lehine olur. Halkın verdiği gücü milletin lehine kullanırsa yapıcı olur ama elindeki gücü ayrımcı kullanırsa, sen şusun busun şeklinde ayrım yaparsa, ekonomiyi en çok etkileyecek şeydir" diye devam etti.

EN BÜYÜK RİSKLER

İhsanoğlu ekonomiye dair endişelerini açıkladı. Cumhurbaşkanı Adayı, "Benim en büyük endişelerimden biri ekonominin yapısı. Bütün yatırımların inşaat sektörüne yönelmesi. Burada ciddi şekilde balon oluşuyor. Herkes bunu söylüyor. İkincisi ise borçlar. Son 11 yılda, dış borç stoku 130 milyar dolardan, 368 milyar dolara çıktı. Bir de vatandaşın bankalara borcuna baktığınızda, AK Parti iktidarı döneminde yüzde 50 arttı. 2002 senesiden bu sene 30 misli arttı" diye devam etti. İhsanoğlu, "Herhangi bir hadise ve endişe anında Türk ekonomisini bu kaldırmaz sanırım" diye devam etti.

ORTA GELİR TUZAĞINA DÜŞTÜK VE ÇIKAMIYORUZ

İhsanoğlu, Türkiye'nin orta gelir tuzağına girdiğine ve çıkamadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Adayı, "Güney Kore'ye gittim, 1980'li yılların başında. O zamanlar bizim orta gelirli şehirlerimiz daha iyi durumdaydı. Güney Kore şimdi bizimle yarıştıkları yok, Japonya ile yarışıyor. Şimdi Brezilya'ya bakın, önümüze geçti. İspanya, Yunanistan bizim önümüze geçti. Ekonomimizin yapısı değişti. Biraz ranta geçti. Silikon Vadisi benzeri planlar yaptık ama hayata geçiremedik. Ar-Ge'ye yatırım yapmamız lazım. O zaman ekonomimiz bundan yararlanacaktır" dedi. İhsanoğlu, ekonominin büyümesi için istikrar, huzur ve güven ortamının yerleşmesi gerektiğini söyledi.

2001 KRİZİ ÖRNEĞİ

İhsanoğlu, 2001'de Anayasa kitapçığının fırlatılmasıyla ekonomide yaşanan krizi hatırlatan İhsanoğlu, "Orası kavga yeri değildir. Orası insanlara öfkeyle yaklaşma yeri değildir. Düşünsenize cumhurbaşkanı bir Merkez Bankası Başkan'ın faiz kararını beğenmiyor ve onu haşlıyor. Merkez Bankası Başkanı bu şekilde nasıl çalışabilir. Devletin mekanizması nasıl çalışabilir. Cumhurbaşkanı bir orkestra şefi gibi çalışmalı ama kendi görüşlerini zorla kabul ettirecek şekilde olmamalıdır. Siyasetten anlayan ama siyaset üstü olmalıdır" diye devam etti. İhsanoğlu, bunun özellikle halkın da istediği bir şey olduğunu ifade etti.

İSLAM DÜNYASINDA ÇOK LİKİT PARA VAR

İhsanoğlu, Türkiye'nin İslam dünyasındaki likiditeden yeteri kadar faydalanamadığını söyledi. Cumhurbaşkanı Adayı, "Körfez Bölgesi dediğimiz bölgede çok likit para var. Likit para bize yatırım sağlar. Ben içinde olan birisi olarak biliyorum ki Türkiye bu paradan yararlanamadı. Türkiye dış politikasını karşılıklı menfaatler yaratarak, iç işlere karışmayarak devam ettirme kararı almıştı. Ancak Ortadoğu'daki ithilafa taraf olunca, yatırımlar geri çekildi" dedi. İhsanoğlu, "Türkiye taraf tutmazsa, bu yatırımları yeniden çekebilir. Türkiye bu yatırımları ileri teknoloji gibi sektörlere yönlendirse herkes kazanacaktır. Ama bunu dış politikayı ısla etmeden yapamazsınız" diye devam etti.

DIŞ POLİTİKANIN SAĞLAMA ALINMASI LAZIM

Cumhurbaşkanı Adayı, Türkiye'nin dış politikada taraf tutar hale geldiğini ve böylece dostlarını kaybettiğini söyledi. İhsanoğlu, "Dış politika kalibre edilirse, biz de kazancağız, Avrupa'da kazanacak" diye devam etti.

GÜMRÜK BİRLİĞİ TÜRKİYE'YE İTİCİ GÜÇ OLDU

İhsanoğlu, Gümrük Birliği'nin uzun bir süre Türkiye ekonomisi için itici güç olduğunu söyledi.

İTALYA'DAKİ KRİZ ÖRNEĞİ

İhsanoğlu, "Ekonomik aktörlerin birbirine bağlı hareket ettiği bir sistemdir ekonomi. Cumhurbaşkanı'nın sürekli müdahale etmesi, negatif bir tavırdır. Bunun bir de pozitif tavrı var. Cumhurbaşkanı bunu başarmalıdır" dedi.

CUMHURBAŞKANLIĞI BİR DOĞAÇLAMA YERİ DEĞİLDİR

Cumhurbaşkanının yetkilerine yönelik konuşan İhsanoğlu, "Türk devletinin asırlar boyu devam eden gelenekleri var, Anayasa var. Cumhurbaşkanı, Anayasa'nın uygulanmasını koruyan, devletin farklı kurumlarındaki ahengi sağlayan, devletin başıdır, ailenin reisidir" dedi.

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.