E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaMakro EkonomiÇin’deki kriz neden dünyayı ilgilendiriyor? ---

Çin’deki kriz neden dünyayı ilgilendiriyor?

Çin’deki kriz neden dünyayı ilgilendiriyor?
21 Ağustos 2023 - 14:12 borsaningundemi.com

Küresel piyasaların en önemli gündem maddelerinden birisi Çin’deki zayıf büyüme göstergeleri. Zira Çin ekonomisindeki çöküş dünyanın dört bir yanındaki ekonomilere önemli bir zarar verebilir

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Çin onlarca yıldır kaydettiği istikrarlı büyüme, devasa ticaret hacimleri ve genişleyen üretken nüfusu ile küresel ekonomide büyük bir etkiye sahip bir dünya gücü haline gelmişti.

Çin Devlet Başkanı Şi Jinping’in aralık ayında olağanüstü “Kovid Sıfır” politikalarını kaldırmasıyla ülke ekonomisindeki talebin ve işletmelerin güçlü bir geri dönüş yapması bekleniyordu. Üstelik uzmanlar bu geri dönüşün tüm dünya ekonomilerinde etkilerini hissettireceğini öngörüyordu.

Ancak bunun tam tersi gerçekleşti. Uzmanlarsa Çin ekonomisindeki tökezlemenin sınırlarının çok ötesinde yankılanabileceğini belirtiyor.

Dünyanın ikinci en büyük ekonomisi pandemiden çok daha zayıf çıkmış görünüyor. Ülkedeki sorunlar öyle bir noktaya ulaştı ki ABD Hazine Bakanı Janet Yellen geçen hafta Çin’deki zayıf ekonominin ABD’de oluşturabileceği riskler konusunda uyardı. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, aynı hafta ABD Başkanı Joe Biden da Çin ekonomisini “saatli bombaya” benzetti.

Çinli yetkililer ülke ekonomisinin aşırı karamsar bir bakış açısıyla incelendiği konusunda uyarıyor. Ancak Business Insider’ın haberine göre, göstergeler sıkıntıdaki bir ekonominin net bir resmini çiziyor.

Salı günü Çin Merkez Bankası’nın sürpriz faiz indiriminden bir saatten kısa bir süre sonra gelen ekonomik veriler Çin’in sanayi üretiminin, perakende satışlarının ve ihracatının beklentilerin altında performans gösterdiğine işaret etti. Raporlar ülkede bir ay önce %21,3 olarak kayda geçen genç işsizliğinin de göz ardı edildiğini gösteriyor.

Tüm bu ekonomik veriler dünyanın en borçlu emlak geliştiricisi olan Evergrande’nin iflas başvurusu ve Country Garden Holdings’in iki tahvil ödemesini kaçırması haberleriyle çalkalanan ülkedeki emlak sektörü kriziyle aynı zamana denk geldi.

Insider haberine göre tüm bu gelişmeler dünyanın geri kalanı için de ciddi önem arz ediyor:

Ticaret çöktü

Çin’in küresel ticaretteki büyük rolü göz önüne alındığında bu sorunların hiçbiri sadece Çin’i ilgilendirmiyor.

Kâr amacı gütmeyen iş dünyası araştırma örgütü The Conferance Board’un Çin Merkezi Başkanı Alfredo Montufar-Helu konuyla ilgili Insider’da yaptığı açıklamada ülkedeki büyümenin hâlâ küresel büyümenin yaklaşık %30’unu oluşturduğuna dikkat çekti. Araştırma uzmanı Çin’deki herhangi bir tökezlemenin küresel pazarlar üzerinde geniş kapsamlı etkileri olacağı konusunda uyardı.

Montufar-Helu, “Küresel Finans Krizi’ndekinin aksine Kovid-19 pandemisi sonrasında Çin küresel ekonomiyi toparlanmaya taşımayacak. Ülkedeki ekonomi aşağı yönlü baskılarla yüzleşirken büyüme momentumu daha da fazla yavaşlayabilir. Bununla birlikte küresel ekonominin halihazırda karşı karşıya olduğu önemli baskılar daha da kötüleşiyor” ifadelerine yer verdi.

Bu durumun halihazırda hissedilebileceği alanlardan bir tanesi Çin’deki yavaşlayan talebin ticarette sert bir düşüşe yol açması. Geçen hafta açıklanan rakamlar Çin’deki ihracat üç aydır üst üste üç aydır yavaşladığını, ithalatınsa beş aydır düştüğünü gösterdi.

Rakamların olumlu tarafı düşen talebin enflasyon baskılarını azaltması. Zira bu sayede ABD Merkez Bankası (FED) ve diğer büyük merkez bankaları yüksek fiyatlarla mücadelesi daha da kolaylaşabilir.

Ancak Montufar-Helu söz konusu gelişmelerin ABD ve diğer pazarlardaki üreticiler ve ihracatçılar için olumsuz etkiler yaratabileceğini, yavaşlayan talebin yeniden oluşturulmasının kolay olamayabileceğini söyledi.

Tedarik zinciri analitiği firması LevaData’nın CEO’su Keith Hartley Çin’in küresel emtiaların önemli bir bölümünün tüketici olduğunu söyledi. Hartley daha zayıf talebin şirketler için envanter fazlası ve zayıflayan şirket kârları anlamına gelebileceğini, dünya çapında birçok ülkedeki işletmelerin de emtia ihracatına bağımlı olduğunu söyledi.

Hartley, “ABD için tarım ve sanayi sektörleri gibi Çin ihracatına dayalı işletmeler satışlarında düşüş görebilir. Bu da ekonomide olası bir yavaşlama ve iş kayıplarına yol açabilir” ifadelerine yer verdi.

CEO’ya göre, Çin ihracatında uzun süreli bir çöküş ülkelerin imalat sektörlerini baskı altına sokabilir, tedarik zincirlerini bozabilir. ABD gibi diğer ülkelerin kaynak bulma stratejilerini çeşitlendirmeleri gerekebilir. Üretimin Çin dışına taşınması gündemini ortaya çıkarabilir.

Deflasyon ihracatı

Çin ile bağlantılı olan Amerikan şirketleri halihazırda ekonomik yavaşlamanın etkilerini hissediyor.

ABD bilanço sezonunda birçok kimya ve imalat şirketi ikinci çeyrekte satışlarında yavaşlama gördü. Bazı şirketler yılın geri kalanı için beklentilerini de düşürüyor.

Çin tüketici fiyatlarındaki geniş çaplı düşüşün sonucu olarak Amerikalılar daha pahalı otomobillerle ve kişisel bakım ürünleriyle karşı karşıya kalabilir. Bazı şirketler de gelir kaybına maruz kalıp işçi çıkarma yöntemlerine başvurabilir.

Atlantik Konseyi (Atlantic Council) Kıdemli Araştırmacısı Dexter Roberts, “Çin’de başlayan ithalat deflasyonunun dünya için oluşturduğu en büyük risk ABD’deki ve dünyanın dört bir yanındaki şirket bilançolarının zarar görmesidir” ifadelerine yer verdi.

Roberts, “Çin’deki çöküş hem gelirlerinin önemli bir bölümünü Çin’den elde eden birçok Amerikan şirketine hem de doğrudan Çin’e yatırım yapmayan veya Çin’e satış yapmayan ancak küresel deflasyondan zarar görecek olan şirketlere zarar verecektir” açıklamasında bulundu.

Konut krizi

Çin’deki iç talebin düşmesi ve zayıf tüketici harcamaları büyük ölçüde ülkedeki emlak piyasasındaki risklerden kaynaklanıyor. Ancak krizin diğer sektörlere yayılma riskleri de bulunuyor.

The Conference Board’dan Montufar-Helu konut varlıklarının Çin hane halkı servetlerinin yaklaşık %70’ini oluşturduğunu söyledi. Ekonomi araştırmacısına göre piyasadaki belirsizlik bireylerin harcama yapmak yerine nakit varlıklarına sarılmasına neden oluyor.

Montufar-Helu Çin emlak piyasasındaki kargaşanın ülkedeki genel büyümesi üzerinde baskı oluşturduğuna sanayi üretiminin kısıtlanmasına, harcamaların kısıtlanmasına, devlet gelir seviyelerinin aşınmasına ve finans sektöründeki risklerin artmasına sebep olduğuna dikkat çekti.

Ekonomist, “Son on yıldaki gayrimenkul patlaması ABD’dekiler dahil olmak üzere ciddi miktarda yabancı sermayeyi ülkeye çekti. Çinli gayrimenkul geliştiricileri önemli miktarda likidite sınırlamasına maruz kalıyor ve ABD cinsinden tahvillerin temerrüde düşmesi olasılıkları artıyor” dedi.

Konut piyasasındaki riskler derinleştikçe Çin’in toparlanması zorlaşacak ve gelecekteki küresel büyüme üzerinde kalıcı bir etki yaratacak.

Independent Strategy’nin Küresel Stratejisti ve Başkanı David Roche CNBC’deki röportajında Çin’in ekonomik modelinin artık tamamen tuzla buz olduğunu ve ülkedeki geri dönüş ihtimalinin çok düşük kaldığını söyledi.

Roche’ye göre küresel piyasalar da henüz gayrimenkul piyasasındaki sorunları tamamen fiyatlandırmış değil.

Roche Çin ile ilgili açıklamasında, “Batık borçlardan ve batık varlıklardan cerrahi olarak kurtulabilme yaklaşımına gerçek anlamda sahip değiller ve aynı zamanda geleneksel büyüme göstergelerine güvenmeyecekler. Bu büyük bir sorun” sözlerine yer verdi.

Çin'in beklenmedik faiz kararı Asya borsalarını karıştırdı

 

Çin'de deflasyon dünyaya kapı araladı!

 

Çin’de ikinci Evergrande vakası! Büyük iflas yaklaşıyor mu?

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)