E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaMakro EkonomiÇin pazarı kentlerden ibaret değil---

Çin pazarı kentlerden ibaret değil

Çin pazarı kentlerden ibaret değil
13 Ekim 2022 - 15:50 borsaningundemi.com

ABD ve Çin arasındaki jeopolitik gerilimler, Çin’de faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerin bazılarını pazarı terk etmeye zorluyor. Ancak çok uluslu şirketlerin Çin pazarından çekilmelerinin daha önemli stratejik nedenleri olabilir.

BORSAGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD, özellikle Çinli teknoloji şirketlerine yasak ve kısıtlamalar getirmeyi sürdürürken çok uluslu şirketlerin bazıları da Çin pazarını terk ediyor. Belki de iki büyük ekonomi arasındaki sorunun jeopolitik nedenleri olduğu gibi, stratejik nedenleri olduğunu da düşünmek gerekiyor. Bunda, Çin pazarının doğru analiz edilmemesi ve bundan kaynaklı olarak doğru stratejilerin uygulanmaması etkin rol oynuyor gibi görünüyor. The Harvard Business Review’dan Christopher Marquis, yazısında, örneklerle eğildiği bu soruna başka bir açıdan bakıyor.

Jeopolitik mi stratejik mi?

Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre, LinkedIn ve Carrefour da dahil olmak üzere çok uluslu şirketler, uzun yıllara dayanan faaliyetlerinin ardından Çin pazarından rekor sayılarda çıkmaya başlıyor. Aralarında Walmart ve McDonald's'ın da bulunduğu pek çok başka şirket, Çin operasyonlarında büyük hisseler satıyor ve mağazalarını kapatıyor.

Elbette bunun bazı açık nedenleri bulunuyor. Çin'in süper güç hırsları ile geleneksel olarak baskın Batılı kapitalist demokrasiler arasındaki artan siyasi ve ekonomik sürtüşmeler, Çin'e yatırım yapma riskini şirketler için artırıyor. Bugünlerde her yerde bu iki büyük dev ekonomi arasında büyük ayrışma ve sürtüşmelerden söz edildiği duyuluyor.

Ancak jeopolitik nedenler, çok uluslu şirketlerin pazarı terk etmelerinin ardında yatan hikayenin tamamını anlatmıyor olabilir. Batılı çok uluslu şirketler, mevcut gerilimlerin öncesinden beri Çin piyasalarında mücadele ediyor. Ve bazı Batılı şirketler bu gerilimlere rağmen orada hala çok iyi bir konumda bulunuyor. Belki de çoğu durumda sorunun jeopolitik olduğundan çok stratejik olduğu fikrini dikkate almak gerekiyor.

Jeopolitik nedenler, çok uluslu şirketlerin pazarı terk etmelerinin ardında yatan hikayenin tamamını anlatmıyor olabilir.

Best Buy ve AMD örnekleri

Örneğin, 2006'da elektronik devi Best Buy, Çin'in 2008 Olimpiyatları öncesinde büyük şehir merkezlerini hızla geliştirdiği bir zamanda ülkenin yükselen tüketici sınıfını çekmeyi amaçlayan Çin'in Pekin ve Şanghay gibi en büyük şehir merkezlerinde geniş showroom'ları olan devasa mağazalar açmaya başladı. İlk bakışta kulağa kazanan bir strateji gibi geliyor. Ancak Best Buy önemli kayıplara uğradı ve Çin'deki pazar payı sadece yüzde 1,8'de kaldı ve sadece birkaç yıl içinde on milyonlarca dolar kaybettikten sonra, 2011 yılında Çin pazarından çıkmaya karar verdi.

Yarı iletken üreticisi AMD'nin rekoru ise Best Buy’a keskin bir tezat oluşturuyor. 2020 yılına kadar Çin, 2,3 milyar dolarlık satış katkısıyla şirketin en büyük pazarı konumunda bulunuyordu. AMD, Intel'den pazar payını aldı ve ürünleri için on milyonlarca meraklı tüketiciyi teşvik etti, hatta sayıları giderek artan ‘hayranları’ için özel mağazalar açtı. AMD'nin başarısı, Intel'i benzer bir stratejiyle yanıt vermeye, kırsal pazar için düşük kaliteli işlemciler ve telefonlar geliştirmeye zorladı.

Çinli şirketlerin kopyalanması

Bu iki örnek arasındaki temel fark, jeopolitik değil, pazara giriş stratejisi seçimleriydi. Best Buy, Çin'in daha zengin ama hararetli çekişmelerin olduğu şehir merkezlerine odaklanmayı seçti. AMD ise 2004 yılında Çin'e girdiğinde, kırsal pazarlarda fiyata duyarlı tüketicileri çekmek için daha ucuz ürünler satmaya odaklandı. Bu şekilde, o zaman pazar lideri olan Intel ile rekabet etmekten kurtulabilirdi, kurtuldu da. AMD'nin Çin'deki üst düzey yöneticisi Pan Xiaoming'in belirttiği gibi, kırsal kesimdeki 200 milyon hanenin yalnızca yüzde 10'u bir PC satın almak istese bile, bunun, piyasaya giren çiplerle birlikte 20 milyon PC satışıyla sonuçlanacağını öngördü. AMD ayrıca, bu bölgelerdeki satışlarını daha da hızlandıran ‘Kırlara giden cihazlar’ adlı bir hükümet programına da katıldı.

AMD, Çin'e kırsal pazardan girerken bilinçli veya bilinçsiz olarak Çin'in mevcut şampiyonlarının çoğunun başarısının arkasında yatan bir stratejiyi kopyalıyordu. 2015 yılında kurulan ve Çin'deki en büyük etkileşime sahip e-ticaret platformu olan Pinduoduo buna bir örnek. Kurucu Huang Zheng, başlangıçta Çin'in daha az varlıklı şehirlerine veya köylerine hizmet etmeye odaklandı, böylece Alibaba ve JD.com'un rekabetinden kaçındı. Şirket, ucuz fiyatlara odaklanarak düşük gelirli tüketicileri kendine çekti ve bu sayede yüz milyonlarca müşterisi olan bir segmentte epey ilgi gördü. Marka arzuladığı itibarı kazandıktan sonra kentsel alanlara taşındı ve daha sonra tüm ulusu fethetti. Şirketin artık Çin'de Alibaba ve JD'den daha aktif kullanıcısı bulunuyor.

Huawei, çok uluslu şirketlere karşı savaşı kazandı

Artık devasa bir telekomünikasyon sağlayıcısı olan Huawei de işe kırsal kesimde başladı. Şirket, 1990'ların başında ağ anahtarları satan genç bir firmayken, yerleşik çok uluslu şirketler olan Alcatel, Lucent ve Nortel Networks'ün zorlu rekabetiyle karşı karşıya kaldı. Kurucu Ren Zhengfei, Huawei'nin bu devlere karşı bir şansı olmayacağını anladı ve onlardan kaçınmak için düşük gelirli ve erişilmesi zor niş pazarları hedef aldı. Satış gücü köyden köye hızla yayıldı. Çin'in kırsal pazarını işgal etmeyi başardıktan sonra Huawei daha büyük şehirlere ve nihayet tüm ülkeye taşındı. 1993 yılına gelindiğinde Huawei, Çin'deki pazara hakim hale geldi ve bugün dünyanın en büyük telekom şirketlerinden biri konumunda bulunuyor.

İronik olarak, bu başarıların arkasındaki strateji, Çin komünizminin kurucu babası ve Batı kapitalizminin baş düşmanı kabul edilen Mao Zedong'un kitabında da yer alıyor. 1920'lerde genç bir askeri komutan olarak Mao, şehirlerdeki fabrika işçilerini siyasi iktidarı ele geçirmek için seferber etmeye yönelik geleneksel Marksist-Leninist devrimci stratejilerin Çin'de işe yaramayacağını erkenden fark etmişti. Ezici bir çoğunlukla kırsal bir ekonomiye sahip olan ülke, çok az sanayiye ve çok az fabrika işçisine sahipti. Böylece, Sovyet silah arkadaşlarının onaylamamasına rağmen, Mao yönetimindeki Çin Komünist Partisi, kalıcılığını ilk olarak Çin'in köylüleri ve çiftçileriyle inşa etti ve şehirlere taşınmaya teşebbüs etmeden önce onları partinin askerlerine dönüştürdü. İronik olsa da, Çin Komünist Partisi için kötü bir giriş stratejisi olmayan bu hamle, AMD için de başarıyla sonuçlanmış gözüküyor.

Çin'de İstihdam Güven Endeksi rekor seviyede düşük

 

Elektrikli araç piyasası ısınıyor, pil yarışını Çin kazanıyor

 

Çin'de hizmet sektöründe daralma sinyali

 

Çin’den dünyaya çağrı: Afrika’ya verilen yatırım sözlerini tutun

 

Çin ihracatta dünya ikincisi oldu

 

Çin'in küresel etki gücü katlanıyor

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)