E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
Çin ekonomisi 1949 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’nin ilanından bu yana birçok defa önemli boyutlarda değişime uğramıştır. Özellikle 2003 yılından sonra Çin’de büyüme stratejilerinin uygulandığı dönemden günümüze geldiğimizde Çin ekonomisi dünya ekonomisinde büyümeye yaptığı yaklaşık %40 oranındaki katkı ile dünyanın en büyük ekonomilerinden biri…
2017 yılının başlarında Trump’ın ABD başkanlık koltuğuna oturacak olması sonrasında Çin ekonomisi yine önemli ölçüde değişime uğrayacağa benziyor. Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olan Çin ekonomisi 2017 yılının akibeti en belirsiz olan ekonomi olabilir.
Çin ekonomisi 1978 yılında dışa açılma stratejisi ve reformların başlatılmasından sonraki büyüme performansı ile adından oldukça söz ettirmiştir. Çin ekonomisi 1980–2010 yılları arasında ortalama olarak %10 oranında büyüme kaydetmiş, aşağıdaki grafikten de görüldüğü üzere 2010 yılı sonrasında da büyüme hızı yavaşlamıştır. 1978 yılı sonrasında Çin’de görülen sosyalist piyasa ekonomisi sisteminde devlet elinin baskın karakter olma özelliğini sürdürülürken, 2004 yılında Çin’de büyüme performansında
görülen ısınma dikkat çekmiş hükümet ekonomiyi soğutmak için tedbirler almıştır. Bu kapsamda banka kredilerine sınırlandırmalar ve yatırım projelerine de daha sıkı denetimler getirilmiştir. Söz konusu sınırlamalara rağmen ihracatta meydana gelen artış nedeniyle Çin’in yıllık büyümesi 2005 yılında %11’e, 2006 yılında %12’ye ve 2007 yılında %14’e ulaşmıştır.
Çin ekonomisinin büyüme performansındaki söz konusu iyileşmenin en önemli unsurlarını; yapılan kentsel ve kırsal reformlar sonrası
endüstriyel üretimde iyileşme ve açık kapı politikası ile ülkesine çekmeyi başarabildiği yabancı yatırımlar oluşturmaktadır.
Çin ekonomisine büyümenin temelinin imalata dayalı ihracata ve yabancı yatırımlar kaynaklı olması birçok defa büyümenin sürdürülebilirliğinin tartışılmasına neden olmuştur. Çin’de sanayi sektörünün ekonominde anahtar rolü oynaması ve hizmet sektörünün sanayi sektörü kadar gelişmemiş olması nedeniyle Çin’de hizmet sektörü Dünya Ticaret Örgütü üyesi olma gereğince bir dizi reforma tabi
tutulmuştur. Çin’in 2015 yılından bu yana hizmet sektörünü canlandırmaya yönelik adımları nedeniyle imalat cephesinde yaşanan durgunluk birçok defa Çin kaynaklı küresel büyüme endişelerinin telaffuz edilmesine neden olmuştur.
Çin ekonomisinin dünya ekonomisi içerisinde adından söz ettirebiliyor olması dış ticaret kaynaklıdır. 1978 yılında dışa açılma politikasının uygulanması öncesinde Çin’in dış ticareti oldukça düşük seviyelerdeydi. 1978 yılında 9,75 milyar dolar ihracat ve 10,89 milyar dolar ithalat rakamları ile oldukça dair bir dış ticaret hacmine sahip olan Çin’in açık kapı politikası sonrası dış ticaret hacmi önemli ölçüde artış göstermiştir.
2015 yılsonu verileri ile ele aldığımızda Çin’in dünyaya ihracatı 2,2 trilyon Dolar olup, ithalatı ise 1,6 trilyon dolar tutarındadır. Çin dışa açılma politikası kendi coğrafyasının dışına çıkmayı başarmış olup, gelişmiş ülkeler ile dış ticaret ilişkileri oluşturmuştur.
Çin’de büyüme modelinde üretime dayalı büyüme modelinden hizmet ve tüketime dayalı büyüme modeline geçiş süreci ve 2008 yılın küresel finansal krizin tüketime ket vurduğu dönemde Çin hükümeti daha fazla borçlanma yoluyla yatırımlarına devam etmeyi tercih etti.
Küresel krizin atlatılması sonrası Çin’de ortaya çıkan görünümde daha fazla borçlanma maliyetine katlanılmış olması nedeniyle yüksek borçluluk, aşırı kapasite ve iç talebe dayalı ılımlı büyüme modeli yer alıyordu. İlgili dönemlerde yaşanan geçiş sürecini Yuan’ın performansı resmediyor.
Aşağıdaki grafikten de görüldüğü üzere Yuan özellikle 2004-2014 yılları arasında %27 oranında değer kazanmış ve para birimindeki söz konusu değer kazancı büyüme oranlarında daralmayı beraberinde getirmiştir. Yakın dönemde Çin ekonomisine ilişkin büyüme endişeleri ile birlikte Yuan’da değer kaybı görülürken Son 2 yılda Yuan USD’ye ve rakip paralara (EURO,YEN, WON) %15 değer kaybetti.
Bugüne geldiğimizde Trump ABD’nin dış ticaretinde korumacı bir politika izleyeceğini uzun süredir belirtmekte. Söz konusu korumacı duvarları örmeye de Çin ile yapılan ticarete set çekerek başlayacak gibi görünüyor. Çin’in en fazla ihracat yaptığı ülkenin ABD olduğu göz önünde bulundurulduğunda, ABD’nin dış ticarette Çin’in mukayeseli üstünlüğünü bozacak olması Yuan’ın değer kaybetmeye devam
edeceği anlamına gelebilir. Bunu paralelinde ABD’ye ihracatın azalma Çin’in diğer pazarlara yapacağı ticarette fiyat rekabetinin kızışacak olması kaynaklı Yen ve Euro daki değer kayıplarını da beraberinde getirmesi beklenebilir.
Alan Yatırım www.alanyatirim.com.tr
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsagundem.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsagundem.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsagundem.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsagundem.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (12:06)