CEO'lar Davos'a koşuyor

Rekor sayıda CEO’nun katıldığı zirvenin iş dünyası için bir ‘terapi grubu’ gibi işlediği belirtiliyor. Zirvenin önemli gündem maddeleri arasında Avrupa’daki borç krizi de var
Davos Zirvesi’ olarak bilinen Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) 41. yıllık toplantısı, yarın İsviçre’nin Davos kasabasında başlıyor. Dünyanın önde gelen siyasetçi, ekonomist ve işadamlarını bir araya getirecek zirvenin ana teması ‘Yeni Gerçek İçin Paylaşılan Normlar’ olacak. Ancak zirvede tartışılacak en önemli konular arasında Avrupa’da yaşanan borç krizi ile Çin’in giderek artan siyasi ve ekonomik gücü de var. Bankacılık düzenlemeleri ile kur politikaları da zirveye damgasını vurması muhtemel konular arasında.
Davos’a aralarında devlet ve hükümet başkanlarının da yer aldığı 2500 katılımcının gelmesi bekleniyor. Bu yılki zirvede küresel ekonomiye yön veren rekor sayıdaki 1400 CEO ve üst düzey yönetici yer alacak. İngiliz ekonomi gazetesi Financial Times, kriz sonrası tasarruf tedbirlerinin hâlâ yürürlükte olduğu bir ortamda Davos’a yönelik bu ilginin kökeninde psikolojik nedenlerin yattığını savunan bir analiz yayınladı.
Sosyal eşitsizlik masada
FT’nin görüşlerine başvurduğu Blackstone Group yöneticisi, ünlü yatırım bankacısı John Studzinski, yıllardır Davos toplantılarını takip ettiğini ve gözlemlerine göre CEO’ların tepe noktada görev aldıkları için ‘yalnız’ insanlar olduğunu söyledi. Studzinski’ye göre Davos, CEO’lar için adeta bir ‘terapi grubu’ gibi işliyor. Buraya gelen üst düzey yöneticiler, kendisine benzeyen insanlarla görüş alışverişi yapma şansı buluyor.
Davos öncesi yayınlanan birçok CEO anketinde, üst düzey yöneticilerin şirketlerinin geleceği hakkında oldukça iyimser olduğu gözlemleniyor. Buna gerekçe olarak da artan kârlar ve gelişmekte olan ülkelerin liderliğinde toparlanan küresel ekonomi gösteriliyor. Ancak yapılan anketler arasında bir tanesine göre Davos katılımcılarının en çok tartışmak istediği konu sosyal eşitsizlik.
Euro’nun geleceği kritik
Bunun yanı sıra gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru hızla güç dengelerinin değişmesi de zirvede tartışmaya açılacak. Zirvenin euro’nun geleceği, ABD - Çin ilişkileri, İran, Kuzey Kore, Tunus ve emtia fiyatlarındaki artış gibi konularda da görüş alışverişlerine sahne olması bekleniyor.
Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Klaus Schwab, “Ekonomik ve siyasi gücün batıdan doğuya ve kuzeyden güneye doğru el değiştirmesiyle ve teknolojik imkanların hızındaki artışla birlikte yeni bir gerçeklik oluştu. Bu yıl Davos’ta yalnızca son krizin artçı sarsıntılarını değil, yeni gerçekliği ve küresel işbirliği konularını da konuşacağız” dedi.
Kapalı kapılar ardında borç krizi konuşulacak
Davos zirvesinin en önemli gündem maddeleri arasında Yunanistan, Portekiz, İrlanda ve İspanya’nın başını çektiği ülkelerin karşı karşıya olduğu borç krizi de var. İtalya ve Belçika’ya da yayılmasından endişe edilen ve euro’nun geleceğini tehlikeye atan krizin Davos’ta kapalı kapılar ardında hararetli tartışmalara neden olacağına kesin gözüyle bakılıyor. Geçen yılki zirvede Yunan Başbakanı Yorgo Papandreu’nun Avrupalı liderlerle gizli görüşmeler yaptığı, bu yıl da benzeri görüşmelerin sayısının artacağı belirtiliyor. Davos’un bir diğer gündemi ise Çin’in giderek artan siyasi ve ekonomik nüfuz alanı olacak. Bankacılık düzenlemeleri ile kur politikaları da önemli tartışma konuları arasında yer alıyor.
Medvedev’den terör rötarı
Zirvede G20 ülkelerinden 19’u temsil edilecek. Zirveye katılanlar arasında İngiltere Başbakanı David Cameron, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, ABD eski Başkanı Bill Clinton, Meksika Başkanı Felipe Calderon, Güney Afrika Başkanı Jacob Zuma ile ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner da var.
Davos’ta açılış konuşması yapması planlanan Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ise Moskova havaalanına düzenlenen ve büyük can kaybına yol açan intihar saldırısı nedeniyle Davos programını erteledi. Medvedev’in zirveye geç mi katılacağı yoksa zirvede hiç mi yer almayacağı konusu netlik kazanmadı.
‘Risk Tepki Ağı’ kurulacak
26-30 Ocak tarihleri arasında gerçekleşecek olan Davos’ta, küresel ekonomik krizleri henüz ortaya çıkmadan önce, küresel işbirliğiyle önlemeyi amaçlayan bir ‘Risk Tepki Ağı’ oluşturulacak.
Yeni küresel düzende, sanayileşmiş ülkelerden çok, gelişmekte olan ülkeler ve G20 ülkelerinin oluşturduğu yeni oluşum, ‘Yeni Gerçek’ olarak tanımlanıyor. Yeni küresel düzende, işbirliği imkânlarına yönelik olarak ortak kuralların oluşturulması amaçlanıyor. Zirvenin ana teması olan ‘Yeni Gerçek İçin Paylaşılan Normlar’ da bu konuları tartışmaya açacak. Dünya liderleri, giderek daha karmaşık ve birbirine bağımlı hale gelen ülkelerin nasıl yeni döneme uyum sağlayacağı ile liderlere yönelik güveni zedeleyen ortak değerlerdeki erozyon, ekonomik büyümenin geleceği ve siyasi istikrar gibi konuları masaya yatıracak.
Türkiye’yi Babacan temsil ediyor
Davos zirvesine bu yıl 35 devlet veya hükümet başkanı ile hükümet temsilcisinin katılması bekleniyor. Türkiye’yi zirvede Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan temsil edecek. Babacan Davos’ta hem panellere katılacak, hem de iki görüşmeler yapacak.
Davos Zirvesi programında olmasına rağmen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in zirveye katılmasının ise Torba Tasarı görüşmelerine bağlı olduğu belirtiliyor. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın da Davos Zirvesi’ne katılması bekleniyor.
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Koç Holding CEO’su Turgay Durak, Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ve Turkcell CEO’su Süreyya Ciliv’in yanı sıra, çok sayıda Türk işadamı da Davos’a katılacak.

MİLLİYET

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.