E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Paris temasları kapsamında Fransa Uluslararası İlişkiler Enstitüsünde (IFRI) "Avrupa İçin Hangi Gelecek" isimli oturumda konuştu.
Türkiye uzmanı Dorothee Schmid'in de konuşmacı olduğu oturumda, Çelik AB'nin Türkiye perspektifinin ötesinde AB'nin kendi içerisindeki sorunlardan ve çözüm önerilerinden bahsetti.
Uluslararası sistemde çok yönlü dönüşüm süreçlerinin yaşandığı bir dönemden geçildiğine vurgu yapan Çelik, ABD'nin "korumacılık", Çin'in ise "küreselleşme ve serbest ticareti destekleyen" bir politika güttüğünü dile getirdi.
Çelik, bu gelişmelerin AB’nin etkin şekilde sürdürdüğü “yumuşak gücü”nü zayıflattığını belirterek, AB'nin bu arada, küçümsediği “sert gücü” de geliştiremediğini ve sonucunda Avrupa’nın önümüzdeki dönemde bir “gelecek projesi” olma vasfını kaybedebileceğini söyledi.
"Avrupa bütünleşmesi için yeni bir vizyon geliştirilmesine ihtiyaç var"
Bakan Çelik, bu yıl AB’nin üç kurucu ülkesinde Fransa, Hollanda ve Almanya’da yapılacak seçimleri hatırlatarak, yabancı düşmanlığı, ırkçılık, göçmen karşıtlığı, İslamofobi ve bunları besleyen AB karşıtlığı üzerinden yürütülecek seçim kampanyalarının Avrupa’nın geleceğine büyük zarar vereceğinin altını çizdi.
"Avrupa bütünleşmesi için yeni bir vizyon geliştirilmesine ihtiyaç var" ifadelerini kullanan Çelik, Müslümanlara Avrupa’da yabancı muamelesi yapılmasının başlı başına büyük bir yanlış olduğuna ve Müslümanların 711 yılından bu yana Avrupa'da yaşadığına dikkati çekti.
Çelik, popülizme geçit vermeden halkın sesini duyurabildiği, insan hakları, hukuk devleti ve demokrasiyi de tahkim edecek bir siyasi ve ekonomik anlatıya bugün daha çok ihtiyaç duyulduğuna işaret ederek, Brexit kararının domino etkisi yaratmaması için AB'nin içe kapandıkça uluslararası sistemde yaşanan büyük değişimi yönetmeye başka aktörlerin talip olacağına vurgu yaptı.
"AB 'sosyal kapsayıcılık' kavramını iç ve dış politikasının merkezine almalı"
"AB’nin yumuşak güç konumunu sürdürebilmesi için küresel ölçekte 'sosyal kapsayıcılık' kavramını da iç ve dış politikasının merkezine alması doğru olacaktır." diyen Çelik, şunları söyledi:
"Kuşkusuz ki bunun en önemli yollarından biri, genişleme politikasının yeni bir bakış açısıyla tekrar ele alınmasıdır. AB’nin genişlemenin yanı sıra Avro ve Schengen gibi eski başarılarını unutmaması gerekiyor. Son zamanlarda karşılaştığı sınamalara rağmen AB’nin Balkan ülkeleri için hala çekiciliği olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Bu eski başarılarının sonucudur. Pek çok sorunun günah keçisi ilan edilse de son genişleme dalgası, AB’nin hem etki alanını genişletti hem de AB’ye önemli bir ekonomik dinamizm kazandırdı. Genişleme politikası, AB’yi bölgesel ve küresel aktör olarak güçlendirmeyi hedefleyen bir demokratikleşme ve istikrar aracıdır. Bu nedenle genişleme politikası kısa vadeli bilançolarla ölçülemeyecek, uzun vadeli stratejik bir kavramdır. AB’nin mottosu olan 'çeşitlilik içinde birlik' anlayışına hizmet eden genişlemenin ön plana çıkarılması da bu bakımdan önem taşımaktadır."
Bu noktada AB’nin inşasında kurucu üye olarak önemli bir paya sahip Fransa’ya büyük rol düştüğünü kaydeden Çelik, Jean Monnet’den Jacques Delors’a, François Mitterand’dan Jacques Chirac’a kadar birçok Fransız siyasetçi Avrupa projesinin kritik anlarını yönlendirdiklerini ifade etti.
Türkiye-AB ilişkilerini ileriye taşımak için daha sağduyulu davranmalıyız"
Daha sonra soruları cevaplayan Bakan Çelik, "Türkiye-AB ilişkilerinin sürdürülebilirliğinin, Türkiye’nin somut adımlarına AB tarafından samimi karşılık verilmesiyle mümkün olacağını da unutmamak gerekir. Türkiye-AB ilişkilerini daha da ileriye taşımak için hepimizin daha fazla duygudaşlık yapması ve daha sağduyulu davranması gerekiyor. Örneğin, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından AB’nin ülkemize yönelik tutumunun, kamuoyunda yarattığı güven bunalımının üstesinden gelmemiz gerekiyor. Darbe girişiminin ardından, bütün tedbirler, demokratik düzeni, hukuk devletini, vatandaşlarımızın temel hak ve hürriyetleri ile toplumsal barışı korumak içindir." diye konuştu.
"Bütün fasılları açmaya ve 6 ay içinde kapatmaya hazırız"
Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerinde çok hızlı sonuç alabileceğini söyleyen Çelik, şöyle devam etti:
"Biz şu anda bütün fasılları açmaya ve 6 ay içinde de kapatmaya hazırız. Bu kadar iddialı konuşuyorum. Türkiye bu kadar yüksek bir kapasiteye sahiptir. Bazı Avrupalı dostlarımız şunu soruyor. Bu fasılları açmak için bazı kriterleri yerine getirmeniz gerekmiyor mu? Fasıl açmak için kriter diye bir şey yok. Fasıl açacaksın ki o kriterlere kavuşasın. Fasıl kapatmaktan bahsetmiyoruz. Beraber nasıl çalışacağız bunun yolu belli 23. ve 24. fasılları açacağız, orada beraber çalışacağız. Eleştiri varsa, eleştirinin yanında da diyecekler ki 'oturalım şu fasılları açalım ve konuşalım' ama hem fasılları açmayalım hem eleştirmeye devam edelim bu bir çifte standarttır.”
"Avrupa barışı ciddi bir tehdit altında"
Avrupa'da barışın geleceğine ilişkin bir soruyu cevaplayan Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Avrupa barış içinde ama nereye kadar? Geçenlerde Başkan Trump’ın belli ülkelerden mültecileri yasaklayan kararından sonra Mogherini bir cümle söyledi. Biz Avrupa’da duvarlar kurmayız. Köprüler inşa ederiz. Bu söze katılıyorum. Duvarlar inşa etmemek lazım. Köprüler kurmak lazım. Peki gerçek böyle mi? Bir Avrupa ülkesinde 200 kişi mülteci almak için referanduma gitmekten bahsedildi. Avrupa'daki pek çok önemli ülkede aşırı sağ partiler ya ikinci parti ya da üçüncü parti konumuna geldi. Avrupa barış içinde ama bu barış ciddi bir tehdit altındadır."
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (07:03)