İskoçya’nın başkenti Edinburgh’da ülkenin kaderini belirleyecek olan Birleşik Krallık’tan bağımsızlık referandumuna bir gün kala büyük bir heyecan hakim. Birce Bora'nın Hürriyet'teki haberine göre başkentin mavi İskoçya bayrakları ile süslü caddelerinde yürüyenlerin çoğu yakalarında “Bağımsız İskoçya için ‘Evet’” ya da “Hayır, teşekkürler” yazılı rozetler taşıyor. Neredeyse her evin penceresinde evde yaşayanların referandumda ne yönde oy vereceğini gösteren küçük “Evet” ya da “Hayır” yapıştırmaları dikkat çekiyor. Şehirde gayda sesleri ve bağımsızlık için söylenen şarkılar yükseliyor.
PASAPORT ŞAKASI Referandumun ve “bağımsızlık olasılığının” yarattığı bu heyecan insanların tavırlarında da kendini gösteriyor. Edinburgh’un ana tren istasyonu Waverly’nin kapısında taksi şöförleri Londra treninden inen yolculara şakayla karışık “Pasaport kontrolünden geçtiniz mi” diye soruyor. İş için sık sık Newcastle’dan Edinburgh’a geldiğini söyleyen 32 yaşındaki İngiliz avukat Anthony Lee de referandumun şehri tamamen değiştirdiğini düşünüyor. Ancak Lee içten içe İskoçya’nın Birleşik Krallık’ta kalmasını istediğini de itiraf etti ve “Belki de saçma bir milliyetçilik ancak gitmelerini istemiyorum. Hem ben İşçi Partili’yim İskoçya olmazsa biz hiçbir seçimi kazanamayız” dedi.
İskoç yolcu uçağı pilotu Kevin Rules (35) ise ne olursa olsun bu referandumdan evet oyu çıkması gerektiğini düşünüyor. İskoçya’da ikamet etmediği için referandumda oy kullanma hakkı olmadığını belirten Rules “Oy kullanamayacak olsam da izin alıp eve döndüm. Gelmeseydim kendimi ülkem için yapmam gerekeni yapmıyormuş gibi hissederdim” dedi. İskoçya’nın bağımsız bir ülke olmasını dileyenlerin tamamı İskoç da değil. Trinidad kökenli İngiltere vatandaşı 23 yaşındaki Hakim Paris, referandum sonucu açıklandığında İskoçya’da olabilmek için birkaç arkadaşı ile birlikte Edinburgh’a geldiğini söyledi. Paris, “Bence Birleşik Krallık, İskoçya’yı sömürüyor. İskoçya bağımsızlık kararı alacak. Ben de buna şahit olabilmek için buraya geldim” dedi.
Neden bağımsızlık istiyorlar? 1707 yılından beri Birleşik Krallık’ın bir parçası olan İskoçya’da bağımsızlık talebinin iki belirgin nedeni var: Kültürel kimlik ve ekonomik özgürlük.
Birçok kişi geleneksel olarak İşçi Partisi’ne oy veren İskoçların tercihlerinin İngiliz Parlamentosu’na yansımadığına, bu nedenle de İskoç halkının Birleşik Krallık’ın içinde olduğu sürece kendi kendini yönetme hakkını pratikte asla elde edemeyeceğine inanıyor.
İskoçya Başbakanı konumundaki Birinci Bakan Salmond geniş petrol yataklarına sahip olan İskoçya’nın İngiltere’den bağımsızlığını ilan etmesi durumunda “dünyanın en zengin ülkelerinden biri olacağını” söylüyor.
Salmond ayrıca bağımsız bir İskoçya’da işsizlik oranının da düşeceğine inanıyor. Birçok İskoç, Londra’nın izlediği ekonomik politikaların İskoçya ekonomisinin büyümesini engellediğini düşünüyor.
18 ayda boşanma Referandumda halka “İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı” sorusu yöneltilecek. Bağımsızlık kampanyasını İskoçya Birinci Bakanı ve İskoçya Ulusal Partisi (SNP) başkanı Alex Salmond yürütüyor. Ayrılık karşıtı “Birlikte Daha İyi” kampanyasının liderliğini ise İngiliz İşçi Partisi üyesi Alistair Darling yapıyor. İskoçya bağımsız olursa Birleşik Krallık, toprağının üçte birini kaybedecek ve nüfusu 5 milyon azalacak. “Bağımsızlığa evet” sonucunun çıkması ve müzakerelerde anlaşılması halinde İskoçya, 24 Mart 2016’da Birleşik Krallık’tan resmen ayrılacak.
Kampanyanın beyni Bağımsızlık kampanyasının lideri İskoçya Birinci Bakanı Alex Salmond’ın yardımcısı Nicola Sturgeon (44) saç kesiminden siyaset tarzına Avrupa’nın en güçlü kadın politikacısı Almanya Başbakanı Merkel ile karşılaştırılıyor. Sturgeon SNP üyesi ve İskoçya Birinci Bakan Yardımcısı. İskoçya kabinesinde sağlık bakanlığı görevini yürütüyor. Sturgeon, “Dünyanın en zengin ülkelerinden biriyiz. Bağımsız olabiliriz. Daha adil, daha müreffeh ve daha kendinden emin bir ülke olabiliriz” diyor.
İskoçlara sözümüz söz İngiltere Başbakanı Cameron önceki gün İskoçya’da yaptığı konuşmada, “Biz bir aileyiz, bu aileyi ayırmayın” mesajı vermişti. İskoç gazetelerinin çoğu, dünkü sayılarında, Cameron’ın sözlerini manşetlerine taşıdı. The Herald ve The Scotsman gazeteleri, Başbakan’ın “Ayrılırsanız üzülürüm” ifadesine manşetlerinde yer verdi.
DAHA FAZLA YETKİ SÖZÜ Dün en fazla konuşulan konulardan biri de İngiltere’de koalisyon hükümeti ve ana muhalefet liderlerinin ortak yayımladıkları belge oldu. İskoç Daily Record gazetesinin manşetinde yer alan ve İngiltere Başbakanı David Cameron, Başbakan Yardımcısı Nick Clegg ve muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Ed Miliband tarafından imzalanan belge, üç bölümden oluştu. Metin, “Yemin” başlığı altında gazetelerde yayımlandı. İngiliz Parlamentosu’ndaki üç büyük siyasi partinin lideri, İskoçya’nın bağımsızlık referandumuna iki gün kala, “bağımsızlığa hayır” kararı çıkması halinde İskoçya’ya daha fazla yetki verileceği sözü verdi. İlk bölümde, İskoç özerk parlamentosuna yeni yetkiler verileceği vurgulandı. İkinci bölümde “Birleşik Krallık, kaynakların eşit dağılımıyla herkes için fırsat oluşturacak ve güvenlik sağlayacak” denildi. Üçüncü bölümde ise sağlık sisteminin finansal yetkisiyle ilgili son sözün İskoç hükümetine verileceği belirtildi.
ANKETLER BAŞA BAŞ Referandum için geri sayım sürerken kamuoyu yoklamaları da yakından takip ediliyor. Son anketlere göre, bağımsızlık yanlısı ve karşıtlarının oranı birbirine çok yakın seyretmeye devam ederken, halkın ortalama yüzde 10’luk kesimi ise hâlâ kararsız olduğunu dile getiriyor. 4.2 milyon seçmenin 500 bini halen kararsız.
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.