E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaPiyasaBüyük petrol şirketlerinin başarısının sırrı---

Büyük petrol şirketlerinin başarısının sırrı

Büyük petrol şirketlerinin başarısının sırrı
31 Ağustos 2020 - 11:01 borsaningundemi.com

Güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarında görülen gelişmeler ve elektrikli araçların popülerlik kazanmasıyla birlikte petrol şirketlerinin geleceği tartışılsa da talep bitmeyecek

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Ürünlerine olan ihtiyacın resesyondan kaynaklanan azalmasıyla ve talepte doygunluğun etkilerinin sürmesiyle birlikte petrol şirketlerinin hisseleri bu yıl üçte bir oranında düşüş gösterdi. Nisan ayındaki düşüşünden sonra ham petrol fiyatları iyileşme gösterse de 2020 yılında %30 düşüşte.

Exxon Mobil Dow Jones endeksinin en uzun süreli üyelerinden biriyken, endeksten çıkarıldı. Exxon, Chevron ve diğer petrol üreticileri yatırım harcamalarında kesintiye gidiyor. Exxon ve Royal Dutch Shell bu yıl ard arda iki çeyreği negatifte tamamladı ve Chevron ikinci çeyrekte kayıpla karşılaştı. Shell aynı zamanda kar payını düşürerek, enerji sektörünün yasaklarından birini deldi.

Bu esnada, alternatif enerjinin yükselişi devam ediyor. Federal Energy Information Institute’a (EIA) göre  ABD’de güneş enerjisi üretimi 2005 yılındaki başlangıcından bu yana 90 milyar kw saate yükselirken, rüzgar enerjisi de 300 milyar artış gösterdi.

Yine de bu yenilenebilir enerji kaynakları, ABD’de üretilen toplam 4.1 trilyonluk miktar karşısında çok küçük kalıyor. Dahası her zaman güneşli günler olmadığı gibi, rüzgar her zaman esmiyor. Güneş ve rüzgar enerjisinin bu tip kısıtlamaları var. Elektrik ağına bağımlı olan elektrikli araçlar, ABD’nin araç filosunun yalnızca %2’lik bir kısmını oluşturuyor. IHS Markit’e göreyse bu rakam 2025 yılında %7 seviyelerine ulaşacak. Benzin ve motorin elbette geri kalanı için geçerliliğini koruyacak. Ancak geleneksel petrol ve yakıt şirketleri için durum açık: Fosil yakıtlar ortadan kalkmayacak. EIA’nın tahminine göre 2050 yılı itibariyle, yenilenebilir enerji kaynakları, 2018 yılındaki %15’lik seviyesinin neredeyse iki katına ulaşarak, küresel enerji tüketiminin %28’ini oluşturacak. Böylelikle küçük bir farkla temel kaynak haline gelecek. Burada dikkat çekici olansa yenilenebilir enerji kaynaklarının ihtiyacın %100’ünü gidermeyecek olması. Hemen ardından %27’yle petrol ve %22’yle doğal gaz gelecek.

Teknolojik gelişmeler petrol ve yakıtın kullanılmaya devam edileceği yönündeki projeksiyonları hala yanlış çıkarabilir. Belki şarj üniteleri beklenmedik şekilde gelişme göstererek, güneş ve rüzgar enerjisinin depolanmasını daha mümkün hale getirebilir. Bazıları mevcut petrolün ilerleyen 20 yılda zirve yapacağına inanıyor. Aynı zamanda fosil yakıtların yasalar yoluyla önünün kesileceğine dair de fikirler var. Forbes’un haberine göre, Joe Biden seçildiği takdirde Amerika’nın karbon ayak izini 2035 yılında yarıya indireceğini söylüyor.

Evet, fosil yakıt üreten şirketlerin hisselerini devre dışı bırakmak için güçlü bir hareket var. Exxon Mobil ya da Shell’e ahlaki temelli nedenlerden yatırım yapmak istemeyebilirsiniz. Ya da petrol ve yakıtın gerekli kötüler olduğuna kanaat getirebilir ve siz yatırım yapmazsanız bir başkasının mutlaka yapacağını düşünebilirsiniz. Ve altı büyük petrol şirketinin, toplam bütçelerinin %1’i kadar da olsa, yenilenebilir enerjiye de yatırım yapacağını göz önünde bulundurabilirsiniz.

Peki yatırımcılar petrol piyasasını tamamen gözden çıkarmalı mı? Bunun cevabı hayır. %100 yenilenebilir temiz enerjiyle desteklenen bir dünya harika olurdu. Zira küresel iklim değişikliği bir gerçek.

Yine de mevcut duruma bakıldığında, bu karbon bazlı enerji kaynaklarının uzun bir süre daha önemini koruyacağı görülüyor. Bu yüzden de bu yatırımlar anlamlı olabilir. Ahlaki soruları bir kenara bırakarak düşününce, petrol ve yakıtın piyasadaki getirilerine bakılabilir.

Resesyon ve üretim fazlası gibi ekonomik güçler, petrol piyasasının süper güçleri ve diğer yan şirketleri için mevcut piyasalarda durumu özetliyor. Bu şirketlerin hisse fiyatları ve karları, kesinlikle petrol fiyatlarını yakından takip ediyor.

Örneğin toplam piyasa değeri en büyük şirket olan, dünyanın en büyük üreticisi Exxon’a bakın (cuma günü 172 milyar dolar seviyesindeydi). Şirketin hisseleri 2013 yılında 101 dolara yükseldikten sonra, 2015 yılında, petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte %25 düşüş gösterdi. Üretim fazlası azalırken, bir sonraki yıl şirketin hisseleri 93 dolar seviyesine yükseldi ancak bağımsız üreticiler dünyaya bol ve ucuz petrol sağlarken yavaş bir düşüşe başladı.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Teşkilatı (OPEC) ve Rusya 2016 yılında üretimi sınırlama kararı alırken, hidrolik kırılma yöntemini kullanan şirketler fiyatları düşüren güçlerden biriydi. Bu yıl yaşanan düşüşten sonra OPEC ve Rusya bir kez daha pandemi ve onu takip eden resesyonla birlikte üretimi sınırlandırma kararı aldı.

Şimdi Exxon hisseleri 40 dolar seviyesinde sabitlendi. İlk yarıda kaydettiği 1.6 milyar dolarlık zararsa etkili oldu. Yine de kaynakları güçlü ve mevcut fırtınayı yönetebilir. Şirketin nakit miktarı 12,6 milyar dolar, neredeyse 2019 yılındaki net hasılatla aynı seviyede. Bu sırada yatırımcılar kendilerini Exxon’un temettüleriyle avutabilirler. Yönetim %8,8’lik bu seviyeleri yüksek tutma konusunda kararlı.

Bir noktada resesyon sona erecek. Petrol ve yakıta talep bitmeyecek.

Petrol kasırga sonrası kazançlarının bir kısmını geri verdi

 

Pimco: Doların dünya çapında düşüşü daha yeni başladı

 

Zorlu Enerji BIST 100'de günün en çok kazandıranı oldu

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Kamil31 Ağustos 2020 17:41

    2050 ye kadar %28 güneş ve rüzgar , % 27 petrol , % 22 doğalgaz  üretim sonuçlarına varacaklar , deniyor. Yani uzun süre daha fosil yakıtlar kullanılacak :(  :( 

  • Ahmet31 Ağustos 2020 12:17

    Borsa çökmüştür geçmiş olsun