Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Orta Vadeli Program'a (OVP) ilişkin çalışmaların bitmek üzere olduğunu, yakın bir zamanda açıklanacağını belirterek, "Bütçeyi de cuma günü Meclis'e göndereceğiz. Anayasa gereği son gün 17 Ekim. Ama biz bayramda kimseyi çalıştırmak, yormak istemiyoruz. Onun için planımızı, programımızı cuma günü teslim edecek şekilde yaptık" dedi.
Bakan Şimşek, CNN Türk canlı yayınında gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. Uluslararası Para Fonunun (IMF) Türkiye ekonomisine yönelik açıklamalarını değerlendiren Şimşek, dışarından yapılan eleştirileri yapıcı ve yol göstericiyse dikkate aldıklarını söyledi.
IMF'nin 2013 yılı 4. madde görüşmeleri sonrasında Türkiye'ye dönük değerlendirmelerinde kısmen haklı noktalar bulunduğunu dile getiren Şimşek, bunun yanında IMF'nin geleneksel şablonlarına dayalı önerilerde de bulunulduğunu ifade etti. Türkiye'de cari açık sorunu bulunduğuna ve bunun yapısal bir sorun olduğuna dikkati çeken Şimşek, bunun kısa vadeli, günübirlik politikalarla çözülemeyeceğini vurguladı.
Şimşek, yapısal reformlar kapsamında enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına, Ar-Ge ve inovasyonun geliştirilmesine, insan kaynağının kalitesinin artırılmasına ve yatırımların artması için altyapı projelerine ağırlık verildiğini, Türkiye'nin 25 alanda çabalarını sürdürdüğünü anlattı.
Türkiye'nin son yıllarda öngörmediği şoklarla karşı karşıya kaldığına işaret eden Şimşek, "Türkiye 3 şokla karşı karşıya kaldı. Euro Bölgesi'ndeki kriz, Orta Doğu'daki çalkantılar ve bu çalkantıların enerji fiyatlarına yansıması... Tüm bunlar Türkiye'nin cari açığını ve finansman ihtiyacını artıran faktörler. IMF'nin bu yöndeki değerlendirmesini kısa vadeli bir yaklaşım olarak görüyoruz. 'Sorununuz var, hemen şunu yapın' şeklinde bir yaklaşım" diye konuştu.
Maliye Bakanı olarak para politikası konusunda değerlendirme yapmasının doğru olmayacağını vurgulayan Şimşek, para politikasında sınırlandırma deyince akla hemen faiz artırmanın geldiğini, bunun çok geleneksel bir yöntem olduğunu söyledi. Bu konuda alternatif yöntemler bulunduğunu belirten Şimşek, makro ihtiyati tedbirlerle kredi piyasasının biraz sıkılaştırılabileceğini, yani seçici olarak KOBİ'lere, sanayiye, girişimciye, krediler ve teşvik verilebileceğini ama tüketici kredilerine de çok ciddi sınırlamalar getirilebileceğini kaydetti.
Türkiye'nin bu seçenekleri de değerlendirdiğini anlatan Şimşek, "IMF'nin sunduğu yaklaşım, çerçeve tek bir çerçeve değil" dedi.
IMF'nin kamu harcamalarının kısılması yönündeki talebinin haklı olduğunu ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:
"Doğru talebe doğru demek lazım ama bütçede de göreceksiniz özellikle cari harcamalara yönelik olarak çok ciddi inisiyatifler aldık. Yakında bütçeyi açıklayacağız. Özellikle son yıllarda çok büyük genişleme kaydeden kamu personel alımı noktasında belki farklı bir yaklaşım içerisine gireceğiz. Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu personeli alacağız ama geçtiğimiz yılda hakikaten çok çok, yani bütün dünya kamuda küçülmeye giderken biz bayağı büyümeye gittik. 2007'den bu yana kamuda taşeron, hizmet alımı da dahil neredeyse 700 bin civarında ilave kamu personelinde gelişme var. Bu çok ciddi bir rakam. Bütün dünyada ise tam tersine bir gidişat vardı. Bu şunu gösteriyor, Türkiye'nin makro dengeleri, bütçe dengeleri iyi olduğu için Türkiye'nin ihtiyacı olan birçok alanda personeli aldık ama ilanihaye bu devam etmez. Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu alanlarda genişleme makul ama ihtiyaç duymadığı alanlarda artık bizim disiplini oturtmamız lazım, ben onu kastettim."
Şimşek, cari açık ve kırılganlık kaynağının farkında olduklarını ve gerekeni yaptıklarını, para politikasında alternatif yaklaşımları değerlendirdikleri, maliye politikasında da cari harcamaları azaltacak, kamunun genişlemesini makul düzeye çekecek bir yaklaşım içinde olacaklarını belirtti.
Türkiye'nin yapısal reform ihtiyacının ortada olduğunu ifade eden Şimşek, hükümet olarak, çok geniş bir yapısal reform gündemleri olduğunu, bu gündemi daha da derinleştirilmeyi amaçladıklarını belirtti.
Türkiye ekonomisinde büyümede 4'te 3 oranında özel tüketimin yani iç talebin etkili olduğunun altını çizen Şimşek, ancak kriz zamanlarında ya da "çok ağır şekilde frene basıldığında" ihracat kanalıyla büyümenin gerçekleştiğini, bunu değiştirmek gerektiğini ifade etti. Bunun da eğitimden, yargı reformuna kadar bir çok unsuru içerdiğini anlatan Şimşek, "BM İnsani Gelişmişlik Endeksi'nden bizi aşağı çeken önemli faktör eğitimdir. Şu anda 25 yaş üstü nüfusumuzun okulda geçirdiği süre ortalama 6,5 yıldır. 25 yaş üstü nüfus ortaokul terk bir nüfustur, bu nüfusla dünyada en büyük 16. ekonomi konumuna gelmişiz. Bu çok büyük bir başarıdır. Bundan daha büyük bir sıçrama yapabilmemiz eğitimdeki sıçramaya bağlıdır" diye konuştu.
Kamu harcamalarıyla büyümenin sürdürülebilir bir büyüme olmadığını belirten Şimşek, en büyük hatanın seçim öncesi popülizm tuzağına düşmek olacağını söyledi. AK Parti döneminde en az 7 tane referandum, yerel ve genel seçim yapıldığını hatırlatan Şimşek, hiç bir zaman böyle bir yaklaşım içerisine girmediklerini vurguladı. Seçim bütçesi yapmadıklarını ve böyle bir uygulama içerisinde olmayacaklarını ifade eden Şimşek, bütçede de böyle bir yaklaşım içerisinde olmadıklarının açıkça görüleceğini kaydetti.
"OVP çalışmaları bitmek üzere, muhtemelen yarın açıklanır" Bakan Şimşek, Orta Vadeli Program'a (OVP) ilişkin çalışmaların bitmek üzere olduğunu yakın bir zamanda, belki yarın açıklanabileceğini bildirdi. Bütçeyi de cuma günü Meclis'e göndereceklerini belirten Şimşek, "Anayasa gereği son gün 17'sinde ama biz bayramda kimseyi çalıştırmak, yormak istemiyoruz, onun için planımızı, programımızı Cuma günü teslim edecek şekilde yaptık" dedi. 2014 bütçesinin, mali disiplini ciddi bir şekilde gözeten, aynı zamanda Türkiye'nin dört bir yanındaki alt yapı ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik bir bütçe olduğunu anlatan Şimşek, bu bütçede de klasik hale geldiği gibi açığı en düşük düzeyde tutmayı amaçladıklarını söyledi.
Gelecek yıl için şu an itibarıyla kararlaştırılan yeni bir vergi artışının olmadığını ifade eden Şimşek, "Şu an itibarıyla kararlaştırdığımız, üzerinde çalıştığımız nihai hale getirdiğimiz bir tedbir yok. Duruma bakacağız. Bütçe dengeleri ve mali disiplini önemsiyoruz. Gerektiği zaman gerekli tedbiri almaktan imtina etmeyiz, ama şu aşamada acilen alınması gereken bir tedbir seti söz konusu değil" diye konuştu.
Büyüme hedeflerine ilişkin eleştirileri de değerlendiren Şimşek, şöyle konuştu:
"Biz de gönül ister ki çok daha büyük büyüme hedefleri koyalım ve başaralım ama gerçekçi olalım dünyadan son 60 yılın en büyük krizinin yaşandığı bir dönemdeyiz ve bu dönemin sonuna da gelmedik. Bizden en büyük mal alan AB perişan, Orta Doğu'daki gelişmeler ortada. Biz bu sene için yüzde 4 büyüme öngörmüştük. IMF'nin AB için öngörüleri doğru çıksaydı biz bu hedefi büyük ihtimalle tutturacaktık."
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.