MURAT DEMİRBAĞ – BORSAGUNDEM.COM Borsagundem.com dev yazı dizisi 'foreks’ ile gündem ve tartışma yaratmaya, gerçekleri gün ışığına taşıyarak yatırımcılara ve sektöre rehber olmaya devam ediyor. Küçük yatırımcıların büyük risk alarak ciddi oranda para kaybettiği bu piyasa için SPK’nın büyük hazırlığının ardından, dosyanın dördüncü bölümünde iki önemli isim, iki kritik görüş yer alıyor...
Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) Başkanı Attila Köksal, “Bireyler açısından oldukça riskli bir yatırım demeyeceğim çünkü yatırım değil, oldukça riskli bir spekülasyon alanı. Buraya düşen yatırımcıların çok önemli bir kısmı yüksek kaldıraçlı işlem yaparlarsa çok kısa sürelerde paralarını sıfırlarlar” derken, Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Başkanı Arif Ünver de “Nakit akışı sağlamayan, sadece al-sat ya da sat-al gibi fiyat farklarından kar elde etme amacı taşıyan spekülatif bir mecradır” diye konuşuyor.
Görüldüğü gibi sermaye piyasalarının iki önemli aktörü foreks için aynı noktada buluşuyor: Spekülasyon alanı…
Borsagundem.com’un sorularını yanıtlayan TSPAKB Başkanı Attila Köksal’ın ve SPYD Başkanı Arif Ünver’in değerlendirmeleri şöyle: MERDİVEN ALTI İŞLEM YAPAN GÜNEY KIBRIS KÖKENLİ BİR SÜRÜ ABUK SUBUK ŞİRKET TÜREDİ
ATTİLA KÖKSAL / TSPAKB BAŞKANI Foreks bir sermaye piyasası aracı değil. Kaldıraçlı işlemler, döviz ve para piyasası işlemleri sermaye piyasası ürünü değil. Sermaye Piyasası Kurulu bu konuda bir düzenleme yapılması gerektiğini hissetti, çünkü gerçekten merdiven altı işlem yapan Güney Kıbrıs kökenli bir sürü abuk subuk şirket türemişti. Bunlar vatandaşı kandırarak, tam anlamıyla onları yoluyorlardı. Şimdi Sermaye Piyasası Kurulu bunları bizzat zapt altına aldı ve şimdi regüle edilen bir sistem var. En azından vatandaşın, yatırımcının korunması açısından bu çok olumlu. Bunların hepsi birliğimize de üye. Bir çoğu da gerçekten sofistike, çok iyi alt yapıları olan, bazıları uluslararası faaliyet gösteren şirketler. Burada tabi olay şöyle, bireyler açısından gene bu oldukça riskli bir yatırım demeyeceğim çünkü yatırım değil, oldukça riskli bir spekülasyon alanı. Tabi bireylerin spekülasyon yapma özgürlüğü var.
Ama şurada uyarıda bulunmamız gerekiyor, yani bu kaldıraçlı işlem de yatırımcının kazanma oranları çok düşüktür. Hele sürekli kazanma diye bir şey söz konusu değildir. Dolayısıyla buraya düşen yatırımcıların çok önemli bir kısmı yüksek kaldıraçlı işlem yaparlarsa çok kısa sürelerde paralarını sıfırlarlar. Bu kaçınılmazdır. Çünkü bu işin doğası ve iş modeli bu. Bakın buna kumar da diyebilirsiniz. Borsa’ya da kumar diyorlar. Borsada kısa vadeli al-sat yaptığınız zaman o da kumardır. Borsanın kendisi kumar değildir. Borsa bir kumarhane değildir. Borsa bir yatırım yeridir ama kısa vadeli al-sat yaptığınız zaman siz orada bir yatırım yapmıyorsunuz, siz orada bir spekülasyon yapıyorsunuz. Hele de kaldıraç kullanırsanız bunun altında ki aracın ne olduğu önemli değildir, bu dövizde olabilir, altında olabilir, petrolde olabilir, hisse senedi de olabilir. Kısa vadeli işlem yapıyorsanız bunu gerçekten kumar olarak görmeniz lazım.
Eğer risklerinizi hedge etmek için yapıyorsanız o başka. Ama bir bireyin girip dolar, Euro, yukarı giden aşağı giden gibi bir tahmin yapıp burada parasına 1/100, 1/50 kaldıraçla risk alması onun sonu demektir. Bu kadar net. Dolayısıyla ihtimal olarak, istatistiki olarak, spekülatörün bilinçli veya bilinçsiz yani bu işi çok iyi biliyorum deseniz de yani ben dövizin kralıyım, bilmem ne bankası döviz deskinin başındayım bile deseniz de 1/100 kaldıraçla kalıcı olarak para kazanmanız mümkün değil. Süpermen olmanız veya bilgileri önceden alıyor olmanız lazım. Başka türlü bir şey olamaz ve olmuyor. Bakın 1/100 kaldıraç yüksek bir kaldıraç oranıdır ve sürekli bizim yatırımcıları uyarmamız gerekir. Ben buradan birçok yatırımcının zarar ettiğini düşünüyorum. Gerçi istatistikler gelmiyor göremiyorum ama. Yatırımcının zarar ediyor olması sektörümüz açısından çok da iyi bir şey değil.
BİRLİK NASIL BİR ÇALIŞMA YAPMALI? Bilgilendirmek için biz birlik olarak bir-iki çalışma yaptık geçmişte. Bunu tabi sürekli yapmamız gerekiyor. Lisanslama konusunda da Sermaye Piyasası Lisanslama A.Ş. diye bir şirketimiz var. Henüz tam istediğimiz verime ulaşmadı. O kurum vasıtasıyla tüm bu lisanslama ve eğitim işlemlerini elemanlar tarafından yapıyoruz. Ama burada asıl görev bu aracı kurum yöneticilerine düşüyor. Burada mümkün olduğu kadar müşteriyi yaşatmak üzerine kurulmalı sistem. Yani onlara hesap açıp kısa vadede yok etmek değil, yatırımcıyı yaşatmak ve uzun vadeli müşteri haline getirmek. Bu biraz Foreksin doğasıyla hafif çelişiyor gibi ama bu konuya çok önem göstermemiz lazım.
Bu arada birçok aracı kurumun gelen müşterilere, “Sen bu işten hiç anlamıyorsun, git kardeşim” demesi lazım. Bunu yapabildiğimiz gün biz başarılı olduk diyebiliriz. Bakın uyarmak değil çünkü uyarsanız bile bu işi bilmeyen birisi buraya geldiğinde al-sat’a başladığı zaman bu kişi batacaktır. Yani bunu biliyoruz. Zaten görünen köy kılavuz istemez. Tamam, hepimiz burada para kazanmak istiyoruz. Ama bizim para kazanmamız o kişinin para kaybetmesi olmamalı. O kişi para kaybediyor, biz para kazanıyorsak burada bir çıkar tartışması var. Burada bir kazan kazan durumu oluşturabiliyorsak o zaman bu işi gururla yapabiliriz.
Bir şey daha söylemek istiyorum belki sektördeki arkadaşlar çok hoşlanmayacak ama, burada bizim mümkün olduğu kadar gece bekçisi, ev hanımı, emekli asker yani bu kişileri bu piyasaya sokmamamız lazım. Sahiden yazık günah.
YASAL DÜZENLEMELER YETERLİ Mİ? Yasal düzenlemeler yeterli diye düşünüyorum. Burada olay her şeyi yasal düzenlemeyle yönetemezsiniz. Burada devreye etik konular, iş prensipleri, mesleki ahlak giriyor. Bunları devreye sokmamız lazım yoksa Sermaye Piyasası Kurulu düzenlemeyi yapıyor ama gelip sana diyemez ki sen işçiden, ev kadınından bunu alma. Yani onu diyemez. Bunu bizim tahlil etmemiz lazım. Bu söylediklerim hisse senetleri için de geçerli. Yanlış anlaşılmasın sırf foreks işlemleri için bunu söylemiyorum. Özellikle hisse senedinde kısa vadeli al-sat işlemleri herkese göre değildir. Bir ev hanımının gelip burada hisse senedi alsın satsın veya emekli birisi hiçbir bilgisi olmadan gelip buradan alıp satsın sokarsanız o paralarda kaybolur. Ki bizde kaldıraç çok az veriliyor. Özellikle o tür hesaplara. Dolayısıyla bizim yatırımcıyı, müşteriyi korumamız aracı kurumlar olarak bir numaralı görevimizdir.
FOREKS İLE İLGİLİ BİLGİLER AÇIKLANMALI MI?
Biz hacimleri alabiliyoruz ama ne kadar müşteri battı tabi onu göremiyoruz. Biz bunun açıklanmasını isteyebiliriz. Konuşurken de bir yandan da bunu düşünüyordum acaba bunu da isteyip bir baksak mı diye. O çalışmayı yaptırmakta fayda var. Yani en azından belki kamuya açıklamak olmasa bile, kendi içimizde değerlendirip çağırıp ‘bakın arkadaşlar, burada böyle böyle bir durum var, bunun önünü almanız’ gibi bir şey yapabiliriz. Dışarıda çok mağdur var diye duyuyoruz ama bilmiyoruz kaç kişi. Varsa bir şey çıksın ortaya, bilelim. Ama çok zarar eden varmış. Belki de yok bilmiyoruz ki. Birileri bir şeyler söylüyor. Ama istatistiki olarak ben mutlaka olması gerektiğini düşünüyorum, onun için o çalışmayı yapıp o zarar ne boyutlarda, hangi aracı kurumlar daha dikkatli davranıyor, hangileri biraz daha gevşek davranıyor belki orada iyi çalışmalar yapabiliriz.
BİLİNÇSİZ YATIRIMCININ BU PİYASAYA ÇEKİLME İSTENMESİ ÇOK TEHLİKELİ
ARİF ÜNVER / SPYD BAŞKANI Asli amacından sapmış olan foreks piyasaları mantığı ülkemizde tam olarak kavranana kadar ciddi manada yatırımcı kayıplarının yaşanması olası. Nakit akışı sağlamayan, sadece al-sat ya da sat-al gibi fiyat farklarından kar elde etme amacı taşıyan spekülatif bir mecradır. Diğer taraftan amaca hizmet eder bir şekilde kullanıldığı takdirde son derece olumlu neticelerinde alınabileceğini unutmamak lazım. Örneğin ithalat-ihracat yapan ve kur riski ile karşı karşıya olan firmaların kur riskini ortadan kaldırmak için düşük maliyetlerle faydalanabileceği bir alandır. Ek olarak emtia arz ve talep eden firmalar içinde ilgili emtialardaki fiyat oynaklıklarından zarar görmemeleri için riskten kaçınma imkanları da sunmaktadır. Sonuç olarak asli amacı hedge olan piyasalarda amaçtan sapıp spekülatif mecraya dönüşmesi dünya genelinde kayıpların yüzde 90’a ulaşmış olması tesadüf değildir. Asli amacına uygun olarak kullanılırsa aslında Foreks piyasaları dolaylı yatırım aracıdır.
Dolayısıyla ilgili piyasaların tasarruf sahiplerine son derece iyi anlatılması lazım, aksi halde bu vebal sistem aktörlerinin boynunda kötü bir halka olarak kalmaya namzettir.
Özellikle ülkemizde tezgah üstü piyasa ürünlerinin organize piyasa ile iç içe geçirilmeye çalışılması da büyük bir talihsizliktir. SPK’nın yeni düzenleme ile uygulamaya alacağı yatırımcı uygunluk testi bu aşamada son derece önem arz ediyor. İlgili piyasalarda riskini yönetemeyen yatırımcıların bu piyasaya çekilmek istenmesi son derece tehlikelidir.
SÜRECEK
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.