"Bu nasıl büyüme?"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin CHP İş Dünyası Diyalog ve Dayanışma Birimi tarafından Pamukçu Asya Otelde düzenlenen "İş Dünyası ve Meslek Örgütlerinin Sorunları ve Çözüm Yolları" konulu toplantıda, Balıkesir'in son yıllarda kan kaybettiğini savundu. 
Sadece Balıkesir'in değil Türkiye'nin her yerinde tarım ve sanayide benzer sorunlar yaşandığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "2001 yılında bir esnaf, yazar kasayı attı ve Türkiye'de olay oldu. Günlerce televizyon ve gazeteler bunu işlediler. O yıllarda, kriz döneminde icra dosyaları sayısı 10 milyon 26 bin. Ortada kriz yok icra dosyası sayısı 2012'de 21 milyon" ifadesini kullandı. 
2002'de Halk Bankasının verdiği kredinin faizi yüzde 45 iken borcunu ödeyemeyen esnaf sayısının 60 bin olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Eylül 2013'te ise Halk Bankasının faizi yüzde 5 iken borcunu ödeyemeyen esnafın 280 bine çıktığını söyledi. 
Türkiye'nin büyüdüğünü, geliştiğini, büyüme rakamlarının olumlu olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "Bu büyüme nasıl bir büyüme?" diye sordu. 
Kılıçdaroğlu, 1946-2002 arasında, darbelerin olduğu dönemde ortalama büyüme hızının yüzde 5,1 ve 2003-2013 yıllarında ise ortalama yüzde 4,8 olduğunu ifade ederek "Biz yüzde 4,8 büyüdük, düşük değil bu oran. Bizimle beraber çıkan ülkeler, ortalama kaç büyüdüler? Gelişmekte olan ülkelerde ortalama yüzde 6,5. Oturup düşünmemiz gereken nokta da bu zaten. Ben neden yüzde 4,8 büyüyorum benimle yola çıkan neden 6,5 büyüyor. İki fabrika düşünün kapasite aynı, genç nüfusu barındıran 4,8 büyüyor" diye konuştu. 
Sanayinin bir ülke için çok önemli olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, üreten ülkenin güçlü olacağını, istihdam yaratacağını, saygınlık kazanacağını söyledi. 
CHP lideri, 2002 yılında bir sanayicinin 100 dolarlık üretim için 27 dolar ithalat yaparken, 2007 yılında bu rakamın 39 dolar, 2011'de ise 43 dolara çıktığını iddia ederek Türkiye'nin sanayi liginde iyi durumda olmadığını öne sürdü. 
1990'da dünyadaki ilk 15 ekonomi içinde 13. sırada olan Türkiye'nin, 2010 yılında ilk 15 içinde yer almadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "2023'te ilk 10'a gireceğimiz söyleniyor. Bugün 18. sıradayız. İki ülke daha atak yapsa Türkiye, ilk 20'nin içine giremeyecek" değerlendirmesini yaptı. 

Akaryakıt fiyatları
Sanayinin, kullanılan girdilerin çok pahalı olması nedeniyle gerilediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: 
"OECD ülkeleri içinde İsveç'ten sonra en pahalı akaryakıtı kullanan Türk sanayicisidir. 2012-2013'te akaryakıt fiyatlarında düşme var. Meksika'da tonu 625'ten 568 dolara düşüyor. Güney Kore'de yüzde 13, Polonya'da yüzde 3,9 geriliyor. Türkiye'de ise bin 210 dolarken bin 230 dolara çıkıyor. Tam tersine artıyor. Meksika'da, Kore'de, düşüyor, Türkiye'de yüzde 1,7 artıyor. Bu, bizim sanayicimizin ne kadar pahalı maliyetle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Elektrikte de benzer olay var. Meksika'da, Polonya'da, İsveç'te 2012'den 2013'e hep düşmüş. İsveç'te yüzde 14,4 düşüyor, Türkiye'de yüzde 6,5 artıyor. Sanayi ne yapacak, nasıl rekabet edecek?" 
Kılıçdaroğlu, katma değeri yüksek ürün üretmenin önemine değinerek "Bizde toplam sanayi ihracatı içinde katma değeri yüksek ürün ihracatı oranı geriliyor. Buzdolabıyla övünen bir başbakan dünyada gördünüz mü? Çamaşır makinesi üretiyoruz diye övünen başbakan gördünüz mü? Çamaşır makinesi 1782'de icat edilmiş" ifadesini kullandı. 
Güney Kore'nin dünya çapında otomobil markalarının bulunduğunu, Türkiye'de bile yatırım yaptıklarını belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bir otomobil markasının bulunmadığını ifade etti. 
Kılıçdaroğlu, 1946-2002 yılları arasında bütün hükümetlerin kullandığı paranın 775 milyar dolar olduğunu anlatarak "Bunun 95 milyar doları iç borç, 130 milyar doları dış borç. Geri kalanı vergi ve özelleştirme gelirleri. O dönemde büyümeyi 5,1 yaptılar. 2003-2012 dönemi 1 trilyon 600 milyar dolar para kullanıldı. Bunun 133 milyar doları iç borç, 238 milyar doları dış borç, 1 trilyon 200 milyar doları vergi geliri. Bunlar ise büyümeyi 4,8 yaptılar" diye konuştu. 

Otobüs üretim merkezi Türkiye
Çiftçinin ekmekten vazgeçtiği arazinin 2,8 milyon hektar olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, Konya'dan küçük olan Hollanda'nın tarım ihracatında dünyada üçüncü sırada bulunduğunu ve yıllık ihracatının 80 milyar dolara ulaştığını söyledi. Türkiye'nin tarım ürünü ihracatının 12 milyar dolarda kaldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, neden geri kalındığının araştırılması gerektiğini bildirdi. 
Türkiye'nin otobüs üretim merkezi olmasına rağmen Hollanda'dan tanesi 1 milyon 200 bin avro olan otobüs alındığını iddia eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Hesabını soran oldu mu? Hangi gerekçeyle bunu aldınız diye soran oldu mu? Ben milliyetçiyim. Biz bunu kafatasçılığı olarak görmüyoruz, vatanseverlik olarak görüyoruz. Yunanistan'daki otobüslerin yüzde 42'si Türkiye'de yapılıyor. O bizden alıyor, biz Hollanda'dan alıyoruz. Hangi akılla?"  
Türkiye'de siyaset kurumunun sınıfta kaldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Siyasi ahlak yasasını çıkarmalıyız. ABD başkanı, gelen hediyelerin hangisini devlete hangisini kendisine alacağını bilir. Bizde böyle kural yok. İlk yapılması gereken iş, siyasi ahlak yasasını çıkarmaktır" dedi. 
Kaynak savurganlığının önlenmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, 1 liralık işin 5 liraya yaptırılmamasını istedi. İzmir metrosunun kilometresinin 56 milyona mal olduğunu bildiren Kılıçdaroğlu, "Ankara metrosunun kilometresi 100 milyon, İstanbul metrosunun ise 142 milyona mal oluyor. Hepsi yerin altında aynı iş" ifadesini kullandı. 
TOKİ'ye görev verilmesi durumunda Türkiye'deki yurt sorununun 6 ayda çözüleceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, bunun zor olmadığını söyledi. 
Kılıçdaroğlu, konuşmasının sonunda sanayici ve iş adamlarının sorularını yanıtladı. Bir sanayicinin "Bu tür toplantıları neden seçimden önce yapıyorsunuz?" sorusuna CHP lideri, iş dünyasıyla buluşmaları 2 yıl önce başlattıklarını ve birçok şehre gittiklerini yanıtını verdi. 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.