E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.
Türkiye, Suriye'deki iç savaşın Türkiye'ye sığınmacı akını başlatığı günden bu yana, Suriye'de uçuşa güvenli bölge oluşturulması teklifini her ortamda dile getirdi. Ancak Rusya ve Çin'in ardından ABD de teklife karşı çıkmıştı. Hürriyet yazarı Murat Yetkin bugünkü köşesinde, Türkiye'nin teklifine destek vermeyen ABD'nin şimdi benzer teklifi Rusya'ya yapması üzerine "Bu kadar ölümün hesabını kim verecek" diye sordu.
İşte Yetkin'in o yazısı:
"Amerikalılar doğrusunu yapacaktır –diğer bütün seçenekleri denedikten sonra".
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin 21 Eylül’de Birleşmiş Milleteler Güvenlik Konseyi’nde Rus mevkidaşı Sergey Lavrov’a, insani yardımların ulaştırılması sırasında Suriye hava sahasında hiçbir uçağın havalanmaması önerisini getirdiğini okuyunca bu alıntı geldi aklıma.
Alıntının sahibi her yerde –yanlış olarak İngiliz siyasetçi Winston Churchill bilinir. Oysa alıntının aslı, “İnsanlar ve milletler erdemle hareket ederler –diğer bütün imkânları tükettikten sonradır” şeklindedir ve İsrailli siyasetçi Abba Eban tarafından 1967’de Japonya da söylenmiş. Sonradan her kulağa hoş gelen siyasi laf gibi Churchill’e atfedilmiş.
Neden Kerry’nin önerisini duyunca aklıma bu alıntı geldi?
Çünkü daha bir gün önce Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan BM Genel Kurulu’nda belki bininci defa mülteciler için güvenli bölgeden söz ettiğinde maalesef pek de dolu olmayan sıralarda bir yankı bulmamıştı.
Oysa uçuşa yasaklı bölge ilk olarak bundan dört sene önce konuşuldu.
Tam olarak 23 Ağustos 2012’de Ankara’da Türk ve Amerikalı diplomat, asker ve istihbaratçıların katıldığı toplantıda.
“Beşar Esad sonrası Suriye” senaryolarının tartışmaya açıldığı bu toplantının yapılmasına 11 Ağustos’ta İstanbul’da bir araya gelen dönemin dışişleri bakanları Ahmet Davutoğlu ve Hillary Clinton karar vermişlerdi.
Bu fikre 17 Ağustos’ta Davutoğlu ile birlikte (dün yeniden roket saldırısına maruz kalan) Kilis’teki mülteci kamplarını ziyaret etmiş olan Fransız Dışişleri Bakanı Laurent Fabius da sıcak baktığını açıklamıştı. (Daha sonra IŞİD’e Arapça baş harfleriyle DAEŞ deme fikrini ilk ortaya atan da Fabius olacaktı.)
Uçuşa yasaklı bölge, ya da güvenli bölge önerisiyle amaçlanan, iç savaştan kaçan mültecilere Suriye toprakları içinde göz kulak olmak ve iç savaşın bölgeye sıçramasını önlemekti. (Tabii bu bölgedeki mülteciler de, o bölgeleri aynı zamanda üs olarak kullanacak “muhalif güçler” tarafından korunacaktı.)
O günlerde Hürriyet’e açıklamalarda bulunan Davutoğlu, Türkiye’deki mülteci sayısının 80 bine (yazıyla seksen bin) ulaştığına dikkat çekerek, tehlike eşiğinin 100 bin olduğunu, bu eşikten sonra uluslararası çaba gerekeceğini söylüyordu.
Öneri Rusya ve ona destek olan Çin’in anında karşı çıkmasıyla yattı. Bu itirazlarla BM Güvenlik Konseyinden böyle bir karar çıkmayacağı belli olmuştu.
Daha önce Irak’ta olduğu gibi ABD öncülüğünde NATO merkezli bir koalisyon bu kararı alabilirdi.
Ama Barack Obama ikinci dönem başkanlık için Kasım’daki seçimlere odaklanmıştı. Şimdi Suriye yüzünden Rusya ile karşı karşıya gelemezdi.
Türkiye, Suriye siyasetinde pek çok hata yaptığına inanan, o siyaseti eleştirenlerdenim. Ama mültecilere kucak açıp onları korumak ayrı bir şeydir. Türkiye güvenli bölge, uçuşa yasaklı bölge konusunu tek başına duvara okur gibi söylemeye devam etti.
Sonunda ABD, işte o baştaki alıntıda söylendiği gibi bütün yanlışları denedikten sonra, bu kez Clinton’un aday olduğu bir başka başkanlık seçimi öncesinde bir tür uçuşa yasaklı bölge fikrini gündeme getiriyor.
Bu defa Rusya “Bu barış getirmeye yetmez” gibi o kadar kesin olmayan bir tepki verdi.
Bugün okuduğunuz Uğur Ergan’ın haberinde Türkiye ile Rusya’nın Fırat Kalkanı çerçevesinde Suriye hava sahasının Türk savaş uçaklarınca kullanımı üzerine bir “centilmenlik anlaşmasına” vardığı yazılıyor. Bu da Kerry’nin önerisi olmasa da belli bir anlaşma zemini imkânının doğduğu umutlarına yol açıyor.
Ama aradan dört koca yıl geçti.
Suriye iç savaşında öldürülenlerin sayısı bugün 470 bin, dört yıl önce onda biri değildi.
Mülteci sayısı 6 milyon, 3 milyonu Türkiye’de.
Dört yıl önce henüz IŞİD kurulmamıştı bile, bugün herkesin başına bela oldu.
Dört yıl önce Türkiye’de hükümet PKK ile dolaylı diyaloga başlamıştı, barış umudu vardı -PYD bunun parçasıydı. Bugün Suriye’deki iç savaş ve Irak’ta kötüleşen durumun da etkisiyle o günler geride kaldı.
Suriye harabeye döndü. Fiilen parçalandı. Nasıl bir arada tutulacağı, bunun bölgedeki diğer ülkelere yayılmasının nasıl önlenebileceği gibi devasa sorular cevapsız duruyor.
Belki diğer bütün kayıpların çaresi bulunur ama bu kadar ölüm…
Bu kadar ölümün hesabı kimden sorulacak?
Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.
borsaningundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.borsaningundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.borsaningundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur.
BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.
borsaningundemi.com verilerin sekansı, doğruluğu ve tamliği konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıkar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerden oluşan herhangi bir zarardan borsaningundemi.com sorumlu degildir. BİST, verinin sekansı, doğruluğu ve tamlığı konusunda herhangi bir garanti vermez. Veri yayınında oluşabilecek aksaklıklar, verinin ulaşmaması, gecikmesi, eksik ulaşması, yanlış olması, veri yayın sistemindeki performansın düşmesi veya kesintili olması gibi hallerde Alıcı, Alt Alıcı ve/veya kullanıcılarda oluşabilecek herhangi bir zarardan BİST sorumlu değildir.
Finansal veriler aracılığıyla sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir. Son güncelleme saati (12:26)