Bu hafta da FED'i konuşmaya devam edeceğiz

100.000 hedefinin ilk kez konuşulmaya başlandığı 2013 yılında 93 bin civarından keskin bir dönüş yapan BİST-100'de bu hedef tam dört yıl sonra gerçekleşmiş oldu. Piyasanın 100.000 stresinin ne kadar yüksek olduğu da bu rakamın görülmesiyle başlayan düzeltme hareketiyle görülmüş oldu. BİST-100 Salı günü tam olarak 100.000,80 seviyesini gördükten sonra Fed etkisi ile düşüşe geçti ve bu seviyeyi aşamadı. Buna karşın henüz her şey bitti demek için de erken. Bu hafta endekste yılbaşından itibaren devam eden trendin gücü test edilmek istenecektir. Endeks bu seviyenin üzerinde kalmayı başarabilirse yeni bir rekor denemesi gelebilir ancak bu sefer önünde 100.000 gibi bir psikolojik hedef olmaması bu yükseliş denemesinin gücünü azaltabilir.

BORSA İSTANBUL PAHALI MI?

Aralık ayında 72 bin civarından başlayan yükselişin devamında BİST-100 Sah günü 100.000'i test etti. Yaşanan bu yükseliş ile BİST-100 endeksi çarpanlar bazında kendi tarihsel ortalamalarına yaklaştı. Bu yükselişten önce geçmiş iki yıllık dönemde yaşanan iç sorunlar nedeniyle Borsa İstanbul'un yurtdışındaki emsallerinden önemli ölçüde negatif ayrıştığını hatırlamak gerekiyor. Son dönemdeki yükseliş ile bu fark azalmış olsa da emsallerinde görülen yükselişi de göz önünde bulundurduğumuzda BİST'in emsallerine kıyasla hala yüzde 20-25 oranında iskontolu seyrettiğini görüyoruz.
İIST çarpanlar bazında her ne kadar kendi tarihsel ortalamalarına yaklaşmış olsa da bahsettiğimiz negatif ayrışma döneminde dünya genelinde çarpan ortalamalarının yukarı yönlü hareket ettiğini gördük. Bu nedenle BİST'in orta ve uzun vadede dünyadaki bu değişimden faydalanmaya devam edebileceğini düşünüyoruz. Ancak bunun için öncelikle yurtdışı piyasalardaki pozitif trendlerin korunması gerektiği ve Türkiye'nin CDS primlerinin 200 altında kalıcı olması gerektiğini düşünüyoruz. Orta ve uzun vadede potansiyelin devam ettiğini düşünmemize karşın kısa vadede küresel etkilerle birlikte düzeltmelere açık olduğumuzu düşünüyoruz.
Türkiye özelinde riskler azalmış olsa bile küresel piyasalarda henüz geneli etkisi altına almayan birçok lokal risk faktörü oluştuğunu görüyoruz. Lokalde biriken bu riskler global bir düzeltme hareketi için zemin oluşturabilir. Bu nedenle kısa vadede 100.000 ve üzerindeki rakamlar yeniden test edilmek istense de son altı ayda sağlanan yüksek gelir, yurtdışı piyasalarda başlayabilecek bir düzeltme hareketi gibi etkenleri göz önünde bulundurarak, mevcut ve yeni alınacak pozisyonlarda mutlaka bir stop loss (zarar kes) stratejisi belirlemek gerektiğini düşünüyoruz. Bununla birlikte trend dönüşü görülmeden aşağı yönlü pozisyon almanın da riskinin yüksek olduğu kanaatindeyiz.

FED TRENDİ TERSİNE ÇEVİRİR Mİ?

Mayıs 2013'te içeride Gezi Olayları dışarı ise çok daha büyük etken olan Fed'in varlık alım programını azaltmasına yönelik dönemin Fed Başkanı Bernanke'nin ifadeleri, BİST-100'ün 93 bin civarından dönerek 100.000 hedefini başka bir bahara bırakmasına neden olmuştu. Devamında ise Fed'in sıkılaşma süreci ve yurtiçinde yaşanan siyasi ve jeopolitik riskler endeksi 100.000 hedefinden iyice uzaklaştırdı. Geçtiğimiz yıl yurtiçinde 15 Temmuz'da gerçekleşen darbe girişimi ardından uzunca bir süre yatay seyir izlenen BİST'te Aralık ayı ile birlikte 72 bin civarından başlayan yükseliş trendi 13
Haziran'da 100.000 seviyesi ile taçlandırıldı. Endeksin bu seviyeyi test etmesinden sadece bir gün sonra Fed'in Haziran ayı Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı sonlandı ve Fed açıklamasında beklenen faiz artışının yanında bilanço küçültme operasyonlarına da bu yıl bitmeden başlamak istedikleri ifadesine yer verildi. Bu açıklamanın etkisi ile gelişmekte olan ülke para birimlerinin ve paralelinde borsalarının satışlarla Karşılaştığını gördük. 2013 yılında genişleme filizinin yavaşlatılması yönünde gelen mesajla dönüşü hızlanan BİST için, Çarşamba günü Fed tarafından verilen bu bilanço küçültme mesajının aynı nitelikte olmadığını düşünmekle birlikte, özellikle gelişmekte olan ülke para birimlerindeki iyimser beklentilerin bir miktar törpüleneceğini düşünüyoruz. Bunun da hisse senetlerinde coşkuları sınırlayıcı etkilerini görebiliriz.

TCMB İZLEMEYE GEÇTİ

Enflasyon tarafında yılın en kötüsünün geride kaldığına yönelik beklentiler ve TL'nin son aylardaki pozitif seyri mevcut fonlama maliyetinin daha fazla artırılmasına ihtiyaç olmadığının işareti olmuştu. Piyasadaki genel konsensüs de TCMB'nin bu ayki toplantıyı faizler anlamında pas geçebileceği yönündeydi. Beklendiği gibi de TCMB bu ayki toplantıyı pas geçerek, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasının sıkılığı sürdürülecektir ifadesini korumaya devam etti. Bundan sonraki dönemde TCMB'nin enflasyondaki düşüş beklentisine ve kurların seyrine bağlı olarak gelecek aylarda öncelikle ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini (AOFM) kademeli bir şekilde aşağıya çekebileceğini koşullar elverirse de geç likidite penceresi faiz oranından başlamak üzere faizlerde kademeli bir indirime gidebileceğini düşünüyoruz. Ancak faizlerde bu yıl görülecek düşüşlerin sembolik kalabileceğini anlamlı düşüşlerin ise enflasyon görünümüne bağlı kalarak gelecek yılın ilk yarısında görülebileceğini düşünüyoruz.

BİST-100'DE PSİKOLOJİK DİRENÇ ÇALIŞTI

BİST-100'de psikolojik 100 bin direncinin test edilmesi ile birlikte gelen satışlar Fed'in faiz artışı ve bilanço küçültme söylemi ile sertleşti ve endeks haftanın son günü 98 binin hemen altını test etti. Endeksin henüz bir düşüş trendine girdiğini söylemek mümkün olmasa da yılbaşından ve geçtiğimiz yıl aralık ayından başlayan iki trendin gücü test edilmek istenebilir. Bu aşamada ilk olarak hafta başında 97.750 civarında bulunan yıl başından başlayan trend test edilmek istenebilir. Son haftalarda teknik göstergelerde negatif uyumsuzluklar oluşmaya başlamıştı. Bu geri çekilme ve bu endeks civarında olacak dalgalanma bu stresin de azalmasına neden olabilir. Endeks bu trendin üzerinde tutunabilirse yeniden 100 bin ve hatta bu sefer daha üzeri de görülebilir. Ancak başta da ifade ettiğimiz gibi bu yeni denemede 100 bin gibi psikolojik bir hedef olmaması yükseliş trendinin gücünü azaltabilir. Gerekçe ne olursa olsun endeks bu trendin üzerinde kalamaz ise düzeltme bir sonraki kritik destek olan 95 bin civarına kadar devam edebilir. Bu nedenle bu hafta yıl başından itibaren oluşan trend referans noktamız olacaktır. Mevcut seviyelerden başlayacak bir düzeltme hareketinin sert olabileceğini göz önünde bulundurarak, mevcut ve yeni alınacak pozisyonların katlanabilecek zarar paralelinde bir stop loss stratejisi ile takip edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

DOLAR/TL FED'E RAĞMEN 3.50'DEN UZAKLAŞAMADI

Geçtiğimiz hafta 3.4750'ye kadar gerileyen dolar/TL Fed toplantısının ardından 3.53'lü seviyeleri test etti. Haftanın son günü ise günün kapanışında 3.51'e yakın bir seyir vardı. Geçtiğimiz haftaki Fed toplantısının ardından kurun ABD'den gelecek verilere ve Fed'den gelecek yeni açıklamalara (pazartesi New York Fed Başkanı Dudley ve Chicago Fed Başkanı Evans; Salı Fed Başkan Yardımcısı Fischer, Boston Fed Başkanı Rosengren ve Dallas Fed Başkanı Kaplan; cuma New York Fed Başkanı Dudley, St. Louis Fed Başkanı Bullard ve Cleveland Fed Başkanı Mester} hassasiyetinin artacağını düşünüyoruz. Geçtiğimiz hafta da ifade ettiğimiz gibi kurda 3.55 altında 3.46'ya kadar olacak geri çekilmelerinin kademeli alım fırsatı oluşturacağını düşünüyoruz. Kurun herhangi bir gelişme ile yeniden 3.55'in üzerine çıkmasının ise alımları hızlandıracağı kanaatindeyiz. Bu nedenle düşerken alım yapmayı riskli bulanlar ikinci bir alım stratejisi olarak 3.55'in geçilmesini bekleyebilirler.

(Üzeyir Doğan/Para Dergisi)

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.