BU HAFTA AÇIKLANACAK ABD VERİLERİ MORALLERİ BOZABİLİR

Merkez Bankası'nın çıkış stratejisi çerçevesinde döviz karşılıklarını artırmasına karşın cuma günü 1,47'ye kadar gerileyen TL/dolar paritesinin ardından yeni haftada gözler Başkan Durmuş Yılmaz'da olacak. Ancak Yılmaz'ın bundan sonra atacağı adımlar, ya hükümet ve ihracatçıya boyun eğdiğini ya da nisan ayında açıkladığı çıkış stratejisinden caymadığını gösterecek. Bir başka deyişle, Yılmaz ya baskılara boyun eğip yönünü faiz indirimine çevirecek, ya da arkasına bakmadan yavaş yavaş faiz artırımına yaklaşacak. Aslında Yılmaz'ın iki haftadır çizdiği portreye ve çıkış stratejisinin planlamasına bakılırsa sırada döviz ihalelerinde alım miktarının artırılması ve yeni yılın ortalarına doğru da politika faizinin artırılması var. Üstelik Yılmaz da üstüne basa basa adımlarını "döviz piyasasını düzenlemek amacıyla atmadığını" da söylüyor. Ancak, "faizleri yüksek" bulduğunu söyleyen Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, "lira değerli" ya da "merkez rezervlerinin 100 milyar dolara çıkarılması gerekiyor" yolundaki açıklamalarından sonra gecelik faizlerde gelen indirim ve döviz karşılıklarının artırılması, Yılmaz'ın hükümet ve ihracatçının baskısından etkilenip etkilenmediği tartışmasını da beraberinde getiriyor. Bu nedenle de bazı uzmanlar merkezin faiz artırımının aksine indirime bile gidebileceğini savunuyor. Kasımda indirim gelebilir Erdoğan'ın faizin yüksek olduğu açıklamasına dikkat çeken eski merkez bankası başkanı Gazi Erçel'e göre bu da faiz indiriminin yolda olduğunun işareti. "Ekim ya da kasım ayında bir indirim gelebilir" diyen Erçel, buna rağmen küresel bol likidite ortamında Türkiye'ye bu denli fon akışı yaşanırken TL'nin orta ve uzun vadede değer kaybetmesinin zor olduğunu düşünüyor. Erçel TL'de kısa süreli bir gevşeme olsa bile TL'deki değerlenmenin süreceğini, fon akışın piyasadaki döviz arzı lehine gelişeceğini öngörüyor. Erçel'e göre bu nedenle de ihracatçı artık başının çarsine bakmak zorunda kalacak. ABD verileri belirleyici Bu hafta içinde ABD'de açıklanacak olan veri takvimi ise yoğun. Takvimde doları uluslararası döviz piyasasında aşağı çekecek veriler olduğu da düşünülürse, merkezden çıkış stratejisi kapsamında yeni bir adım gelmediği sürece TL'nin içeride dolar karşısında güçlenmeye devam etmesi kaçınılmaz görünüyor. Uzmanlar ise iki hafta önce teknik faiz ayarlamasına giden Yılmaz'ın geçen haftaki karşılık kararının ardından üçüncü adımı da artık her an atabileceğini savunuyor. Gevşek para politikasından çıkış stratejisine göre ise döviz karşılıklarının artırılmasının ardından sırada döviz ihalelerinde alım miktarının artırılması var. Veriler kötü gelebilir ABD'de üretim, büyüme, tüketici güven endeksi ile inşaat verileri bu hafta yakından izlenecek. Üstelik bu verilerin bir çoğunda aşağı yönlü bir beklenti hakim. Veriler beklenenden kötü çıkarsa dolarda kan kaybı yaşanabilir. Bu da içeride TL'nin dolar karşısında yeniden güçlenmesini sağlar. Öte yandan, Türkiye Merkez Bankası gibi ihractaçılar tarafından para biriminin değerini düşürmesi yönünde baskı altında bulunan Japonya Merkez Bankası da bu hafta içinde her an yene yeni bir müdahalede bulunabilir. Son olarak dün "Yene gerek görüldüğünde uygun bir müdahale daha yaparız" mesajı veren BoJ Başkanı Shirakawa Japonya Parasal Ekonomi Topluluğu'nun düzenlediği bir konferansta konuştu. Shirakawa yene müdahale konusunda "Eğer gerekli olursa doğru bir zamanlama ile uygun bir hareket gerçekleştiririz" dedi.REFERANS

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.