E-BÜLTEN

E-bültenimize abone olarak
en son bilgilere ve haberlere ulaşabilirsiniz.

Ana SayfaGündemBorsalardaki hızlı yükseliş ne anlama geliyor---

Borsalardaki hızlı yükseliş ne anlama geliyor

Borsalardaki hızlı yükseliş ne anlama geliyor
19 Ağustos 2020 - 11:11 borsaningundemi.com

Merkez bankasının müdahalesi finansal sistemi rahatlattı ama dünyadaki gerçek durum karanlık. İngiltere’de M&S çalışanlarıysa bu durumun yalnızca bir örneği

BORSAGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Wall Street’te sıradan bir gün. ABD ekonomisinin Nisan ve Haziran ayları arasında neredeyse onda bir oranında küçüldüğünü unutun. Resmi işsizlik rakamlarının %11’e dayandığını unutun. Önemli olan tek haber, borsaların kriz öncesi seviyelerin üzerine çıkmış olması.

Financial Times’a göre küresel piyasalar neredeyse, yalnızca birkaç sağlık çalışanının korona virüsten haberdar olduğu o mutlu günlere dönmüş durumda. Pandemi sonrası V şeklinde iyileşmeye dair çok fazla tartışma var ve bunların neredeyse tamamı iyimser. Bu iyileşmenin kesin olarak gerçekleştiği tek alansa dünya borsaları.

İngiltere bir istisna. Burada, Şubat sonunda ve Mart ayında gerçekleşen panik kaybının yaklaşık yarısı geri kazanıldı. 2000’lerin sonlarındaki küresel krizde olduğu gibi, Bank of England, hisse piyasasını yukarı çekmek için diğer merkez bankalarıyla birlikte bir eylem planı hazırlamıştı.

Bu yıl gerçekleşen eşi benzeri görülmemiş merkez bankası müdahalesinin açıklaması, fonksiyon kaybı yaşayan piyasaları sakinleştirmek içindi. Birlik içinde hareket eden dünyanın tüm önemli merkez bankaları piyasalara trilyonlarca dolar pompaladı. Piyasaların her yerde çöküş gösterdiği bir dönem olmasına rağmen, hisse fiyatları hemen yükseliş gösterdi.

Borsalardaki hızlı sıçrama, her şeyin kontrol altında olduğu ve ekonomik krizin sonuna yaklaşıldığı hissini uyandırıyor. Geleneksel bilgelik der ki, hisse fiyatları olayları hisseder. Dolayısıyla borsaların artıyor olması, 2021 yılında hayatın normale dönebileceği sinyalini veriyor. Yüksek riskli yatırım fonlarına yatırım yapan yüksek gelirli kişiler için bu doğru bir önerme olabilir. Diğer herkes içinse, 7,000 Marks and Spencer çalışanı, işgücü fazlası sebebiyle işten çıkarılırken, bu bir saçmalık. Gerçek dünyada olanlar ve piyasalarda yaşanan gelişmeler arasındaki uçurum hiç bu kadar derin olmamıştı.

Bunun nedeni basit. Piyasalar bir zamanlar iş dünyasının ve hükumetlerin, üretken yatırımlar için sermaye üretebileceği bir alandı. Yıllar geçtikçe batı ekonomilerinin (özellikle de ABD ve İngiltere’nin) yönü üretimden, finans spekülasyonuna kaydı. Ve bu spekülasyonların bir çoğu borçlardan besleniyordu.

Piyasalar o kadar büyüdü ve o kadar hassas hale geldi ki, politika belirleyiciler çöküşünü engellemek için her şeyi yapabilir. Yatırımcılar inanıyor ki, koşullar sertleşirse geri çekilecekler ve haklılar da. Geçtiğimiz yaklaşık on yılın politika rejimi oldukça düşük faiz oranlarından ve parasal genişlemeden besleniyordu. Tıpkı Rishi Sunak’ın ücretsiz izin politikası gibi, bu durumun da geçici olması beklenmişti. Bakan’ın sübvansiyonlarının süresi dolarken, faiz oranlarından bir artış haberi ya da parasal genişlemede bir geri dönüş gelişmesi yok. Piyasalar için kalıcı bir varlık koruma ağı var.

Dünyanın ekonomi kitabında, düşük faiz oranları ve parasal genişlemeden elde edilen para, bankalar üretken amaçlarla kullanılmak üzere borç verdiği ucuz nakitle doluyken bir yatırım furyası yaratır denir. Gerçek dünyadaysa, tüm bunlar spekülasyon alımlarına ve hisse fiyatlarında enflasyona neden oldu. Küresel ekonomik krizden çıkarılan ders ise, hisselerin, bonoların ve varlıkların değerlerinin yükseldiği ancak “gerçek ekonomideki” yatırımın zayıf kaldığı yönünde. 

Larry Elliott, Guardian’daki yazısında, “sizce de piyasalarda sürekli gerçekleşen kaçışlar, dikkatsiz davranışları cesaretlendirmiyor mu?” sorusunu sordu ve cevabı “evet” oldu.

Piyasaların bu şekilde davranmasına izin vermenin, yatırımda daha hızlı büyümeye, üretkenliğe ya da yaşam standartlarında yükselmeye neden olduğunun bir kanıtı var mı? Bunun da cevabı hayır. Tam tersine, piyasalar büyürken ve daha az denetlenirken, ekonomik başarının tüm bu göstergeleri kötüye gitti.

Eğer düşük faiz oranları ve parasal genişleme üretken şirketlerde yatırıma yol açmıyorsa, hükumetleri piyasaları pas geçip, yeşil altyapıya yönelmekten alıkoyan herhangi bir şey var mı? Tam olarak değil. Merkez bankaları, bunun siyasi kararlar dünyasına girmelerini gerektireceğini ve bağımsızlıklarını yok edeceğini düşünüyor. Ama bu açıklama, hisse fiyatlarını yükseltmek için alınan kararların siyasi kararlar olmadığı anlamına çıkıyor.

Geçmiş yıllarda hükumetler, ekonomik krizlere bunun yeniden gerçekleşmesini önleyici stratejiler geliştirerek karşılık verdiler. Bugün, tek bir krizle baş etmek için alınan önlemler bir sonraki krizi getiriyor. Spekülasyonu önleyici önlemler almaya gönülsüz bir şekilde davranan politika belirleyiciler, yarattıkları karmaşayı temizlemeye çalışıyor.

Bu meyanda, hükumetler uyarılmadıklarını söylemez. International Monetary Fund’ın finans danışmanı Tobias Adrian yakın zamanda yaptığı açıklamada, merkez bankaları tarafından harekete geçirilen eylem planının hisse fiyatlarını yükselttiğini söyleyerek devam etti, “eşi benzeri görülmemiş eylemlerin, niyet edilmemiş sonuçları olabilir.”

Şu an karşı karşıya olduğumuz risk, çözülmekte olan bir ekonomik krizin, bir ekonomik çöküşle daha kötü hale gelme ihtimali. William Quinn ve John Turner yeni kitapları Boom and Bust’da Wall Street çöküşünden sonra 50 yıl boyunca önemli bir gelişme olmadığını, ancak 1990’lardan beri her altı yılda bir krizle karşılaştığımızı söyledi. “Küresel ekonomi temelinde devasa bir kibrit kutusuna dönüştü, her an parlayabilir.”

Piyasalar Avrupa Merkez Bankası'nı izliyor

 

Tekstil devi Marks & Spancer 700 çalışanını işsiz bırakıyor

 

İngiltere ekonomisi'nde ikinci çeyrekte rekor küçülme

 

Sayfada yer alan bilgiler tavsiye niteliği taşımayıp yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırımcı profilinize uymayabilir.

YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Beklemecr19 Ağustos 2020 15:29

    Bir yükseldi ki sorma 2 liradan 62 liraya rta gitti,5 liradan 15 liraya sasa gitti,hubvc gitti ardzy gitti antin gitti kuntin gitti,diğerleri mi? Ha onlar ky nin eline verdi.

  • Dd19 Ağustos 2020 14:48

    BANKALARA BAK.NE KADAR YÜKSELMİŞ GÖRÜR,SÜN.  

  • HASAN HÜSEYİN ÇEMİRBEKLİ19 Ağustos 2020 12:19

    hızlı giden atın b.ku seyrek olurmuş.dikkatli olun derim.büyük düzeltmenin ayak sesleri bunlar.

  • mıysız19 Ağustos 2020 12:17

    bizde yükselen bir şey yok banklar dolar bazında 20 sene geri gitti